Uzmanlar önümüzdeki 10 yıl boyunca dışarıdan et ithalatı yapılmak zorunda kalınacağını söylüyor, bu ne demek, dışarıdan ucuz et ülkeye bol bol girecek, içeride de üreten ucuza üretecek, peki maliyeti dışarıdaki kadar düşük olacakmı? Tabiykide olmayacak, içeride maliyet çok yüksek olduğundan, üreten karın tokluğuna üretecek, ne için? Çok düşük gelirli halkın ucuza tüketebilmesi için, bu durumun üretici için eğlenceli olacağını söylemek ayıp olur.
Halk zaten neden et tüketemiyor, fakir ve alım gücü düşük olduğu için, maaşlar düşük gelir düşük, evet yandaş devlete memur giriyor onların maaş idare eder ve ülkenin geri kalanına görece iyi maaş, ama nüfusun 20 de biri, diper düşük maaşla çalışan kesim ne yapsın.
Bakın geçen yılki bu konuda yazıyı aşağıda veriyorum, kıtmızı et tüketimi alarm, yıllık 10 kilonun altına düşmüş, fakirlik artık ülkede sağlık problemleri çıkaracak noktaya gelmiş.
Bu kadar çok az gelirli nüfusun et ihtiyacını gariban köylü karın tokluğunamı karşılayacak? Olmaz öyle şey
İşte link
- Ekonomim
- Ekonomi
Kırmızı et tüketimi alarm veriyor: Kişi başı tüketim 10 kilonun altına indi
Türkiye'de kişi başı yıllık kırmızı et tüketimi 10 kilogramın altına düşerken, bu rakam ABD, İspanya, İngiltere gibi ülkelerde 30 kilogramın üzerinde. Uzmanlar, kırmızı etin protein kaynağı olduğunu ve haftada en az 2 kez tüketilmesi gerektiğini söylerken, artan karbonhidrat tüketiminin ise kolesterol, diyabet, kalp damar hastalıklarına neden olduğuna dikkat çekildi.
Haber Merkezi
GÜNCELLEME30 Ekim 2024 12:27
Takip Et
Türkiye'de kişi başı et tüketimi, sağlık sorunlarına yol açabilecek seviyeye geriledi. Öyle ki kişi başı yıllık kırmızı et tüketimi 10 kilogramın altına düşerken, bu oran, ABD, İspanya, İngiltere gibi ülkelerde 30 kilogramın üzerinde.
Kırmızı Et Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (ETBİR) verilerine göre de; 2019’da ortalama 12 kilogram olan et tüketimi, 2020'den itibaren 10 kilogramın altına gerilemiş durumda. 4 kişilik bir aile 2019'da 48 kilogram et yerken, bu rakam 2020'den sonra 28 kilograma düştü.
Haber Global'de yer alan habere göre, mevcut et tüketimi rakamları, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ülkelerinde yaşayanların oldukça altında yer alırken, et üreticileri ise artan kuraklık, yem maliyeti gibi kalemlerden dolayı fiyatların yükseldiğini ve vatandaşın alım gücünün düştüğünü söylüyor.
Haftada en az 2 porsiyon
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya, kırmızı etin içinde aminoasitler, B12 ve demir bulunduğunu belirtirken, sağlıklı bir kişinin haftada en az 2 porsiyon et tüketmesi gerektiğine dikkat çekti. Yeteri kadar et tüketilmemesi durumunda kas kayıpları yaşanacağını da söyleyen Dr. Kaya, "Porsiyonlar 150 gramın üzerinde olmamalı. Kırmızı et, B12 ve demir ihtiyacı için çok önemli. Ayrıca kırmızı kan hücrelerinin yapımını sağlayan vitamin, kemik iliği için de et yemeliyiz" dedi.
Karbonhidrat yiyoruz
Yeteri kadar et tüketilmediğinde, vatandaşın doymak için karbonhidrata yöneldiğine dikkat çeken Dr. Kaya, "Ekonomik sebeplerden ötürü, makarna, pilav, patates gibi karbonhidrat içerikli besin tüketimi arttı. Ancak bu beslenme tarzı kilo sorunlarına neden oluyor. DSÖ'ye göre, bir kişinin sağlıklı beslenmesi için yüzde 50 karbonhidrat, yüzde 30 protein, yüzde 20 oranında sebze, meyve tüketmesi gerekiyor" diye konuştu.
Sağlıklı gelişim olmaz
İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk ise batıda hayvansal gıdaların çok tüketildiğini belirterek, "Hiç et tüketmememiz durumunda sağlıklı bir gelişim söz konusu olamaz. Günlük yediklerimizin yüzde 20'sinin hayvansal gıdalardan karşılamak gerekiyor. Haftada 2 kez el büyüklüğünde et tüketmek yeterlidir. Ancak her gün et yemek doğru değil" ifadelerini kullandı.