Tarlada Son Günleriniz: Çiftçiliğin Sonu ve Kaçınılmaz Şirketleşme
Ok yaydan çıktı. Geri dönmez. Döndürmeye de gücünüz yetmez. Yüzlerce yıllık geleneksel çiftçilik modeli gözlerinizin önünde çöküyor. Not alın, çünkü ağzınız açık kalacak, içinizden küfür edeceksiniz, dehşete düşeceksiniz. Sindirmek size kalmış.
Bugün "kar marjı düştü" diye şikayet edenler, yarın "keşke sıfır karla devam edebilseydik" diyecek. Tarımda büyük dönüşüm başladı ve sonu belli: Çiftçilik yok olacak, yerine şirketleşmiş tarım işletmeleri geçecek.
Çiftçiye Destek mi, Yol Verme Operasyonu mu?
Yeni destek modeline kanmayın. Size destek değil, çıkış yolu sunuyorlar. Destek fiyatları neden astronomik dersiniz? Çünkü artık üretmeyin, tarlalarınızı kiralayın, çekilin diye veriliyor. Ve öyle ya da böyle, bu parayı alacak ve çıkacaksınız.
Yeni destek modelinde ödemeler 12 ay taksitle mi olacak, peşin mi? Fark etmez. Önemli olan şu: Devlet, bireysel çiftçilerle uğraşmak istemiyor. Masada pazarlık edebileceği dev tarım şirketleri istiyor. Tıpkı mahalle bakkallarının zincir marketlere yenilmesi gibi, çiftçilik de zincir tarım işletmelerine teslim olacak.
Bugünden itibaren tarla kiralarının içine devletin verdiği yeni destek fyatları eklendi. Eskişehir'deki kıraç hububat tarlalarından örnek verelim: Buğday ekmek yerine tarlayı bir şirkete kiralamak daha kârlı. Elindeki toprağı profesyonel bir tarım şirketine kiralayan adam, kan kusarak değil, güle oynaya çıkacak bu işten.
Çünkü gerçeği görecek: Çiftçi olarak ölmek yerine, toprağını kiraya verip rahat yaşamak daha mantıklı.
Tarım Şirketleşecek, Çiftçi Silinecek
Peki sonra ne olacak?
Profesyonelleşmiş tarım devreye girecek. Devasa ölçekli üretim, yüksek verim, girdi maliyetlerinde avantaj sağlayan toplu alımlar… Küçük çiftçinin yapamadığını büyük şirketler yapacak.
Tarımda verim artacak, maliyet düşecek. Kısa vadede halk memnun olacak.
Devletin de işi kolaylaşacak. Milyonlarca çiftçiyle uğraşmak yerine birkaç büyük tarım holdingiyle pazarlık yapacak.
Siyaset kazanacak. Market rafları dolu olacak, fiyatlar dengelenecek, sürdürülebilir gıda arzı sağlanacak.
Çiftçi de mutlu olacak. "Reisimiz bizi kurtardı, tarlayı kiraladım, kafam rahat" diyerek hayatına devam edecek.
Yani kısa vadede kimse şikayet etmeyecek. Ama çiftçi olarak sahneden silineceksiniz. Kaçınılmaz olanı sindirmek size kalmış.
Bunlar Masal Değil, Yaşanacaklar
Daha önce market sektöründe olanı hatırlayın: Bakkallar nasıl zincir marketlere yenildiyse, çiftçiler de tarım şirketlerine yenilecek.
Siz şimdi direnmeye mi karar verdiniz? Geç kaldınız. Yumurta kapıya dayandı. Direnmek yerine, "Soğan ekmek yeriz, reisi yedirtmeyiz" demeye devam edin.
Bu dönüşüm, Cumhuriyet’in ve Atatürk devrimlerinin enfeksiyon gibi görülmesinin bedelidir. Bunu kanser gibi algıladınız, bugün de tarımın elinizden kaymasını izliyorsunuz.
Ve bedelini de ödeyeceksiniz.