Tabiki fark olacak, ama afaki fark olmamalı yaş sebze hariö diğer ürnlere bi kâr marjı belirlenmesi gerek tüketiciyide çiftçiyide düşünmek gerek , çiftçi olmazsa herkes bitini yer, sonra venezuella gibi oluruz.Üretici ile tüketici arasında fark ol ması normal şehirde müşteriyle uğraşmak ve bu işlerden para kazanmak çok zor
Biz çiftci ler haklıyız ama esnaf da haklı kuru kayısı yerinde 13 lira felan çerez ide 45 yada 50 arası günde ne kadar satılır en fazla 1 kg yanı işler göründüğü gibi değil Venezuela gıbı olmaz bu ülke halk uyanık tekneden yağ çıkarır bu milletTabiki fark olacak, ama afaki fark olmamalı yaş sebze hariö diğer ürnlere bi kâr marjı belirlenmesi gerek tüketiciyide çiftçiyide düşünmek gerek , çiftçi olmazsa herkes bitini yer, sonra venezuella gibi oluruz.
Akıllı olduğumuz için değil nacize kendi fikrimiz olduğu için yazıyorum abi kredi ile iş yapmayı bırakabilirsen kazanç elde edebileceğini düşünüyorum.En büyük sorun nedir biliyor musunuz? Hububat üreticisinin yoğun girdiler altında yetiştirdiği bitkiyi tam da hasat edeceği sırada, dışarıdan alım yapıp piyasayı bozmak. Böylece zengin stokçulara para sağlanmış ve emekçi köylü bu işten soğutulmuş olacak. Daha sonra da "sen gel hayvancılik yap" diyerek, hayvancılık için teşvik verip çiftlik kurmak ve bu destekleri düşürüp, dışarıdan hastalıklı hayvan almak. Herşeyden öte tüccardan daha az bir fiyat verip, çiftçiyi kendi haline bırakmak.
İşte görüyorsunuz. Neresinden tutarsanız tutun, elinizde kalır.
Ben kendimden örnek vereyim.
Hububat tarımına ek olarak; zeytin, badem, ceviz, üzum bağı ve hayvancılık yapıyorum. Çarkı çevirebilmek için her yıl kredi kullanıyorum. Bu sarmalın içinde bir çıkış yolu bulamıyorum. Ürettiğim ürünlerin girdisi ile çıktısı birbirinden cok uzak. Yok mu akıllı biri, bana yol göstersin?