Bakan Pakdemirli: "Çiftçimizin zarar ettiği ürün yoktur"


Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Bayındır'da düzenlenen Küçük Menderes Havzası Tarım ve Orman Sektör Buluşması'na katıldı ve toplantıda çiftçilerin sorularına yanıtlar vererek, şu hususlara da değindi:


"Dünyada ister istemez gıda fiyatlarında bir artış var. Gerek yemde, gerek gübrede, gerek tarımsal hammaddede, gerekse petrol malzemelerinden tutun da çeliğe kadar birçok fiyatta artış var. Dünyanın gıda üretimi ile alakalı bir sıkıntısı yok. Buradaki ana sıkıntı şu; pandemi ile ilgili endişeler, fiyatları artırıyor. Bunlar da bizim tarımsal girdilerimizin fiyatlarını artırıyor. Gübrenin ana hammaddesi doğalgaz. Doğalgazın fiyatı arttıkça ister istemez gübrenin fiyatı da artıyor. Ancak artışlar olması gerekenin çok üstünde ama endişeler henüz dünyadan çekilmemiş olmasının vermiş olduğu bir genel fiyatlama yapısı ile alakalı genel bir kriz var. Biz de burada başta üretici olmak üzere tüketiciyi koruma gayesiyle Toprak Mahsulleri Ofisi, yem hammaddeleri satışına temmuzda başladı. 3 senedir besicimize, üreticimize vadeli şekilde bunları vermeyi sağlama konusunda adım atmıştık. Şimdi bunu daha da genişlettik. Bugünkü toplantının neticesinde burada da atılması gereken ekstra adımlar varsa hep birlikte atıyor oluruz."

"Desteklerin ne kadar verimli olduğu tartışılır ama destekleri ne kadar artırırsak bugün üretim de o kadar artıyor. Daha verimlisi olabilir ama bugün itibariyle desteklerin artışı ile beraber Türkiye'nin verimi artıyor. 'Destek bizden, üretmek sizden, bereket de Allah'tan' diyoruz. Son 3 senede, Türkiye tarımsal üretimde büyüyor ve büyümeye de devam ediyor. Allah'a şükürler olsun bugün itibariyle piyasada çiftçimizin 'Biz zarar ediyoruz' dediği bir ürün yoktur. Besicilik ve yetiştiricilerimizin zaman zaman maliyetlerin altına düştüğü dönemler olabiliyor ama bunlarla ilgili tedbirleri alıyoruz, almaya da devam edeceğiz. Birçok destek kaleminde artış oldu. Bu desteklerin 10 mislini vermek isterim ama elbette sınırlarımız var ama bugün itibariyle çok rahatlıkla şunu söyleyebilirim; toplumda eğer kayrılan bir kesim varsa çiftçi kesimidir. Bunu yapmamız gerekiyor. İmkanlar çerçevesinde daha da yapmamız gerekiyor"

"Biz de dedik ki, 'Sizin bir derdiniz varsa bizim de derdimiz var. Siz gece uyumuyorsanız biz de gece uyumuyoruz."


sektortopla.jpeg
 
Rakamları nerden nasıl alıyorlar bilmiyorum ama ne bakanın nede cumhurbaşkanı Nın çiftçinin durumundan haberi yok. Çok ilginç ya zarar eden yokmuş, kayrılıyormuşuz 😁. Dün bayiye gübre sorduk malum hububatlar ekilecek.. 18-46 torbası 360tl dedi. Şaşırdık, üre de 320 TL oldu dedi. Biz hayvanlar için ekiyoruz başakta biçip bağlatıyoeuz. Alt gübresi kullanamam hayvan gübresi yle ne kadar olursa artık
 



Basında bangır bangır yazılıyor

Görmek istemeyen gözler görmüyor

bakın 2020 mayıs ayında 2200 TL ye aldığımı bilirim DAP gübresini

şimdi 7 bin TL ise 16 ayda 3 katından fazla artmış demek olur, 3 katı 6600 olur ki fiyat 7 bin

girdi fiyatı yükseliyorsa ürün fiyatıda artması lazım, ama dışardan biyerlerden ucuza bulup getirmeler, hatta dışardan geleni zararına satarak içeride düşük fiyat oluşturmalar.Bu icraatlar sonucu üreticinin zarar etmediği şeklinde açıklama yapanların, üretici kazanmadan nasıl yaşayacak net bir açıklama yapmasıda gerekir, kazanmasın hep üretsin demek istiyor anlıyorum ben, iyide nasıl olacak bu iş..

Bunlar üreticinin hakettiği icraatlar değil.

Bu işleri iyi yönetecek, organize edecek insanları göremiyoruz koltuklarda makamlarda ve gerekli kurumlarda, üretici için en önemli nokta bu bence...

seçimi bekleyip mühür basarak stres atmaktan çıktı bu iş, o bile bir lütüf olur...

bir şekilde bu icraatlara son verilmesi sağlanmalı

zaten üreticinin ne odası ne birliği hiçbir yerdende ses yok düzen talebi yok ses yok hiçbişey yok...

Kötü duruma bir çözüm yoksa, kaçınılmaz çöküş yaşanmıştır çökmüştür meseleyi kurtaramaz kimse...

kimseden ses çıkmaması çökmüşlüğe işarettir bu çok açık.
 
Çiftçi eşek gibi bağıra bağıra alacak diyorlar kanolaya yüksek destek veriyor yurt dışına satmak içğn verimide iyi bu sefer yağ fırlıyor gübre ne olursa olsun aşmak zorunda çiftçi az kısar yine alır ben 30kg altına atarken 20kg atacam 4200den trakyabirlikten aldım üre yok onuda depoya atacaktım kısmet hetsene millet 50kg üre sallıyor bugdaya yine atsınlar eskiden 7 kg atardık aynı verimi alırdık çiftçilik hobı gibi görüp yapıyoruz köylerde yaşlılar kaldı gençler fabrikalarda çalışıp hafta sonu geliyor ne çıkarsa
 
  • Beğen
Tepkiler: The_Hoca
Üreticinin ürettiği ürünler biçilirken ucuza zararına satıp piyasayı düşürüyorlar.Girdi maliyetlerini sabitleyemeyip daha da yükselmesine sebep oluyorlar.Süt birlikleri kurdular Allah razı olsun sonrasın da bu birliklere kendi il ilçe parti liderlerini başkan veya eş başkan diye oturttular bu da çiftçi ile küçük işletmelerin arasında ki bağı koparttı.Artık bu başkanlar büyük şirketlerden kaç para alıyor bilinmez.Süt 2.4 2.8 arası ama büyük firmalara 3.2 küçük işletmelere 3.5 3.6 zannedersin babalarının çiftliği keyfii fiyat veriyorlar.Tüketiciye gelicek olursak yine kendi adamları yurtdışına ithalat yapsın diye çiftçinin ürettiği ürünleri aynı paralardan alıp yurtdışına ihracat yapıyorlar zaten kendisine zor yeten ürünleri iç piyasa da fiyatların yükselmesine sebep oluyor ve her sene suçlu market ve pazarcılar birde çiftçiler oluyor.Aracılar da gizli suçlu ama onları bulamıyor ne hikmetse devlet.Şakaysa komik gerçekse daha da komik.Bir ülke de Denetleme kurumu,Planlama kurumu olması gerekiyor.Denetleme kurumu çiftçiyi,kobiyi ve tüketiciyi koruyamayıp yandaşı ve siyasetçiyi koruyorsa o halde ülkenin adının Türkiye olmasının ve asırlardır bu topraklar da dedelerimizin kan dökmesinin bir anlamı yok.Dışarıdan bu işin ehli birilerini getirelim bizi yönetsin daha iyi.Planlama kurumu ise çiftçinin ürettiği domates için eğer ithalat durumu var ise çiftçiye destek ile o sene daha fazla üretim yapıp ithalat için domates sağlıyabilir.İç piyasa için üretilen domates soğan patates birden kayboluyor memlekette sonra vay efendim çiftçi marketci pazarcı terörist hain
 
  • Beğen
Tepkiler: toztoprak
evet bencede bu memleketin evladı olmasa yönetenler daha iyi yönetirlerdi, gavur ithal edelim dışardan başımıza, gerekli kurumlara gerekli makamlara, bencede daha iyi düzen kurar ve yönetirler...ama tabi onlara prim vermiyoruz din iman elden gider bizde gavurlaşırız, ee hal böyeyken tabiki kendini bişey sanacak bizimkiler... hadi sansınlar kendilerini bişey onada bişey demeyiz. yeterki düzeni işleyişi iyi yapın mubarekler, bu memlekette üretici gavur evladımı yaa, olacak iş değil.

rekabet kurumu falan ne iş yapar, hani girdi fiyatlarını, ithalatçıların kar marjını yada rekabetini vs.. denetleyen yok, böyle bişey varmı yaaa, içerde gübreyi tüketen gavur evladımı hayret bişey...

ne getirene hesap soran var ne götürene, denetleyen falan yok, yalanın dolanın bini bir para, yok neymiş zarar eden yokmuş, sen zarar etmiyon biliyoruz koltuk sıcak maaş tıkır, eee zarar etmiyor kazanıyormu ondan haber ver, düzgün işleyiş için illaki zararmı etmesi lazım üretici...kazanmadan yıl nasıl geçer mubarek insanlar oturduğunuz koltuğun hakkını verinde ağzınızı açın, salakmı var karşınızda diyen yok...

Şaşkınlığa bakın yaaa zarar etmiyordiyor sanki 1 ay zarar etmiyor üretici, yahu kazanmıyor yıl nasıl geçer, senin maaşın 1 ay yatmasa tırım tırım tırmalarsın 1 ay değilki üreticinini meselesi 1 yıl en az yazıyla biryıl, üstelik maaşlı adamın masrafı yok ne kaleme ne makam arabasına ne alet edevata nede girdiye para vermeden her ay tıkır tıkır maaşını alır...

dünya girdi masrafı tezgahı tarlası çalışması işçilik masrafı olan üreticiye akıl verecek yada durumunu değerlendirecek adam maaşlı adamlar koltuğa davetlen oturanlar biliyor meseleyi iyimi, ne günlere kaldık yahu kimlere kaldık.
 
Son düzenleme:

Benzer Konular