AMİNO ASİTLERİN GEREKLİLİĞİ

07.01.2016
919
1,142
osmaniye

ARKADAŞLAR SAĞLIKLI BİR BİTKİDE AMİNO ASİT KULLANIMI MUTLAKA GEREKLİ MİDİR.YANİ BİTKİ STRESTE İKEN VEYA GELİŞİM GERİLİĞİ GÖSTERDİĞİ ZAMAN KULLANILMASI TARAFTARIYIM AMA BÜTÜN ŞARTLARIN NORMAL DÜZEYDE SEYRETTİĞİ SAĞLIKLI BİR BİTKİDE AMİNO ASİT KULLANIMI BİTKİYE VERİMDE EKSTRA BİR ŞEYLER KATAR MI..YANİ MALİYET FAYDA YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİRSEK ...........
BİR DE PİYASA BULUNAN EN ETKİLİ İSABİON MEGAFOL MİLAGRO VEYA VARSA DAHA ETKİLİ AMİNO ASİT MARKASI KULLANANLARIN TECRÜBELERİNİ DE DUYMAK İSTERİZ...........
 
Aminoasit canlılarda proteinlerin yapı taşıdır.Protein sentezi için mutlak gereklidir.Bitkide yapraktan uugun miktarda verilmesi bence her durumda gereklidir.Ben syngenta isabion kullanıyorum etkisini bizzat gördüm.Hatta aminoasitlerle combi yaprak gübrelerini uygun miktarlarda karıştırarak kullanabilirseniz aminoasitlerin şelatlama etkisindende faydalanmış olursunuz.
Nufarm ın aminoasitinide çok övüyolar ama ben kullanmadığım için birşey söyleyemem.
 
ARKADAŞLAR SAĞLIKLI BİR BİTKİDE AMİNO ASİT KULLANIMI MUTLAKA GEREKLİ MİDİR.YANİ BİTKİ STRESTE İKEN VEYA GELİŞİM GERİLİĞİ GÖSTERDİĞİ ZAMAN KULLANILMASI TARAFTARIYIM AMA BÜTÜN ŞARTLARIN NORMAL DÜZEYDE SEYRETTİĞİ SAĞLIKLI BİR BİTKİDE AMİNO ASİT KULLANIMI BİTKİYE VERİMDE EKSTRA BİR ŞEYLER KATAR MI..YANİ MALİYET FAYDA YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİRSEK ...........
BİR DE PİYASA BULUNAN EN ETKİLİ İSABİON MEGAFOL MİLAGRO VEYA VARSA DAHA ETKİLİ AMİNO ASİT MARKASI KULLANANLARIN TECRÜBELERİNİ DE DUYMAK İSTERİZ...........

Aminoasit canlılarda proteinlerin yapı taşıdır.Protein sentezi için mutlak gereklidir.Bitkide yapraktan uugun miktarda verilmesi bence her durumda gereklidir.Ben syngenta isabion kullanıyorum etkisini bizzat gördüm.Hatta aminoasitlerle combi yaprak gübrelerini uygun miktarlarda karıştırarak kullanabilirseniz aminoasitlerin şelatlama etkisindende faydalanmış olursunuz.
Nufarm ın aminoasitinide çok övüyolar ama ben kullanmadığım için birşey söyleyemem.
abi şelalatmak için dekarda kaç ml kullanılması uygundur 100 gr uygun mudur gübretaşın forceful aminoasiti nasıldır birde
 
  • Beğen
Tepkiler: Dr.Kimyager
Bu iki fotoğrafın arasında 7 gün var.Dekara 100cc isabion+300cc PZN uygulandı.Uygulamadan 2 gün sonra sulama yapıldı.Ürün kuru soğan.
 

Resimler ve ekler

  • 20200704_093054.jpg
    20200704_093054.jpg
    5.2 MB · Görüntüleme: 270
  • 20200711_175315.jpg
    20200711_175315.jpg
    4 MB · Görüntüleme: 262
Aminoasit canlılarda proteinlerin yapı taşıdır.Protein sentezi için mutlak gereklidir.Bitkide yapraktan uugun miktarda verilmesi bence her durumda gereklidir.Ben syngenta isabion kullanıyorum etkisini bizzat gördüm.Hatta aminoasitlerle combi yaprak gübrelerini uygun miktarlarda karıştırarak kullanabilirseniz aminoasitlerin şelatlama etkisindende faydalanmış olursunuz.
Nufarm ın aminoasitinide çok övüyolar ama ben kullanmadığım için birşey söyleyemem.
Ben kullandım güzel bi ürün 2 çeşitli var
1: gu up micro İçerisinde çerisinde amino asit ve micro element var
2: cal up İcerisinde amino asit ve kalsiyum var
İsabion da kullandım birbirine yakın ürünler ot ilacıyla birlikte kullanıyorum bitki ilaçtan etkilenmiyor strese girmiyor
 
  • Beğen
Tepkiler: Dr.Kimyager
Merkez Anadolu Kimya'nın Andolamin ve Green Amin adlı amino asitlerini kullandım ve çok memnun kaldım. İsabion'dan hiç farkı yok diyebilirim. Valagronun ürünlerinden ise daha iyi bence.

Andolamini daha erken dönemde Green Amini ise hormon içeriğinden dolayı çiçeklenme öncesi kullanıyorum. Yanında combi ve üre tabiki olmalı. Ancak mikro elementler için illa combi vermek gerekmiyor. Çinko-mangan-demir-sodyum molibdat-bakır-bor vs uygun dozlarda siz de karıştırabilirsiniz. Combiye göre maliyeti %20 olur. Son dönemde kaliteli bir combi yeterli olur.

Aslında amino asit dediğimiz bitkiye yapraktan üre vermektir. Kökten aldığı azotu sentezleyip amino aside dönüştürüyor. Yapraktan üre vermek de amino asit vermek teknik olarak aynı şey. Ancak kaliteli firmaların ürünlerinde bazı hormonlar ve iyi üretim metodlarından geçmiş amino asitler bulunur. Faydası çok daha fazla olabilir.

Bir bitkinin stres altında olmadığı herhangi bir dönem yoktur. Çünkü açık tarlada bir çok negatif faktöre maruz kalır. 15-25 derecede , nemi , topraktaki besin oksijen ve su dengesini sabit tutamayacağımız için optimumdam uzaklaşılan her ortam stres faktörüdür. Gözle görülmez ama illaki yaşar. Bir insanın ateşli ağır bir hastalık geçirmesi ile aç ve susuz olması gibi düşünün. Biri gözle görülür diğeri çok normaldir ancak yine bir stres yaşar. Bitki de aynı şekilde.

Kökten alabileceği besin elementlerinin üst limiti bellidir. Yapraktan yapılan her besleme serum niteliği taşır. Her 10 günde bir yapraktan kolay alınabilen besin elementiyle besleyebilseydik verim potansiyeline çok yaklaşırdık. Ancak tabi yeterli su olduğu taktirde. Verdiğimiz her gübre yaprak gübresi amino asit vs hepsinin kullanılabilmesi için bitkiye su lazım. Yağmur sonraları yaprak beslemesi bu yüzden daha faydalı oluyor.

Mevsim ve iklimsel şartlara göre yağmış-sıcaklık dengeli bir besleme yapılmalı illaki stres yaşadığını gözle görmeyi beklememek gerekiyor.
 
Merkez Anadolu Kimya'nın Andolamin ve Green Amin adlı amino asitlerini kullandım ve çok memnun kaldım. İsabion'dan hiç farkı yok diyebilirim. Valagronun ürünlerinden ise daha iyi bence.

Andolamini daha erken dönemde Green Amini ise hormon içeriğinden dolayı çiçeklenme öncesi kullanıyorum. Yanında combi ve üre tabiki olmalı. Ancak mikro elementler için illa combi vermek gerekmiyor. Çinko-mangan-demir-sodyum molibdat-bakır-bor vs uygun dozlarda siz de karıştırabilirsiniz. Combiye göre maliyeti %20 olur. Son dönemde kaliteli bir combi yeterli olur.

Aslında amino asit dediğimiz bitkiye yapraktan üre vermektir. Kökten aldığı azotu sentezleyip amino aside dönüştürüyor. Yapraktan üre vermek de amino asit vermek teknik olarak aynı şey. Ancak kaliteli firmaların ürünlerinde bazı hormonlar ve iyi üretim metodlarından geçmiş amino asitler bulunur. Faydası çok daha fazla olabilir.

Bir bitkinin stres altında olmadığı herhangi bir dönem yoktur. Çünkü açık tarlada bir çok negatif faktöre maruz kalır. 15-25 derecede , nemi , topraktaki besin oksijen ve su dengesini sabit tutamayacağımız için optimumdam uzaklaşılan her ortam stres faktörüdür. Gözle görülmez ama illaki yaşar. Bir insanın ateşli ağır bir hastalık geçirmesi ile aç ve susuz olması gibi düşünün. Biri gözle görülür diğeri çok normaldir ancak yine bir stres yaşar. Bitki de aynı şekilde.

Kökten alabileceği besin elementlerinin üst limiti bellidir. Yapraktan yapılan her besleme serum niteliği taşır. Her 10 günde bir yapraktan kolay alınabilen besin elementiyle besleyebilseydik verim potansiyeline çok yaklaşırdık. Ancak tabi yeterli su olduğu taktirde. Verdiğimiz her gübre yaprak gübresi amino asit vs hepsinin kullanılabilmesi için bitkiye su lazım. Yağmur sonraları yaprak beslemesi bu yüzden daha faydalı oluyor.

Mevsim ve iklimsel şartlara göre yağmış-sıcaklık dengeli bir besleme yapılmalı illaki stres yaşadığını gözle görmeyi beklememek gerekiyor.

Aminoasit yapısındaki amino gribunda azot bulunduğu doğrudur fakat amino grubuna ek olarak karboksil grubuda vardır.Yani üreye göre daha kompleks yapıdadır.Buna bağlı olarakta kullanımı doğal olarak üreden çok çok daha faydalı olmaktadır.
Bunun haricinde yazdıklarınıza kesinlikle katılıyorum.
 
  • Beğen
Tepkiler: Dr.Kimyager
Merkez Anadolu Kimya'nın Andolamin ve Green Amin adlı amino asitlerini kullandım ve çok memnun kaldım. İsabion'dan hiç farkı yok diyebilirim. Valagronun ürünlerinden ise daha iyi bence.

Andolamini daha erken dönemde Green Amini ise hormon içeriğinden dolayı çiçeklenme öncesi kullanıyorum. Yanında combi ve üre tabiki olmalı. Ancak mikro elementler için illa combi vermek gerekmiyor. Çinko-mangan-demir-sodyum molibdat-bakır-bor vs uygun dozlarda siz de karıştırabilirsiniz. Combiye göre maliyeti %20 olur. Son dönemde kaliteli bir combi yeterli olur.

Aslında amino asit dediğimiz bitkiye yapraktan üre vermektir. Kökten aldığı azotu sentezleyip amino aside dönüştürüyor. Yapraktan üre vermek de amino asit vermek teknik olarak aynı şey. Ancak kaliteli firmaların ürünlerinde bazı hormonlar ve iyi üretim metodlarından geçmiş amino asitler bulunur. Faydası çok daha fazla olabilir.

Bir bitkinin stres altında olmadığı herhangi bir dönem yoktur. Çünkü açık tarlada bir çok negatif faktöre maruz kalır. 15-25 derecede , nemi , topraktaki besin oksijen ve su dengesini sabit tutamayacağımız için optimumdam uzaklaşılan her ortam stres faktörüdür. Gözle görülmez ama illaki yaşar. Bir insanın ateşli ağır bir hastalık geçirmesi ile aç ve susuz olması gibi düşünün. Biri gözle görülür diğeri çok normaldir ancak yine bir stres yaşar. Bitki de aynı şekilde.

Kökten alabileceği besin elementlerinin üst limiti bellidir. Yapraktan yapılan her besleme serum niteliği taşır. Her 10 günde bir yapraktan kolay alınabilen besin elementiyle besleyebilseydik verim potansiyeline çok yaklaşırdık. Ancak tabi yeterli su olduğu taktirde. Verdiğimiz her gübre yaprak gübresi amino asit vs hepsinin kullanılabilmesi için bitkiye su lazım. Yağmur sonraları yaprak beslemesi bu yüzden daha faydalı oluyor.

Mevsim ve iklimsel şartlara göre yağmış-sıcaklık dengeli bir besleme yapılmalı illaki stres yaşadığını gözle görmeyi beklememek gerekiyor.
Merhaba,
Azot bitkiler için önemli bir element olup çeşitli formlarda azot beslemesi yapmaktayız. Nitrat formu- potasyum nitrat gibi, amonyum formu - Map , dap , amonyum sülfat gibi ve üre formu. İlave olarak organik azot tanımı içinede giren aminoasit beslemesi. Birde bitkilerin atmosferden kendilerinin aldığı azot N2 var.
bitkiye verdiğimiz azot ister nitrat olsun ister üre formunda olsun bitki tarafından bir çok işlemden geçirilerek aminoasitlere dönüştürülür veya ihtiyaç olan diğer metabolik faaliyetlerde hormon sentezi gibi kullanır.
Aminoasit beslemesi bu noktada diğer azot formlarıyla beslemeden ayrılır. Çünkü üre, nitrat vs verdiğinizde bitki aminoasite dönüştürmek için enerji harcar. Siz dışarıdan bu aminoasitleri verirseniz harcanacak enerjiyi diğer metabolizma faaliyetlerinde kullanabilir. En baştaki olumlu yanı budur. Kökten beslemede de yapraktan beslemede de bu şekilde bir avantaj sağlanır. Bizim gibi yoğun tarım yapılan topraklarda gübreleme bir ihtiyaçtır. Sulamada ,iklimde ve gübrede sıkıntı yoksa tabiki ilave uygulamaya ihtiyaç duymayabilirsiniz. Burada stress koşulları devreye girmekte. Örneğin mısırda susuzluk , don vs gibi durumlarda ciddi verim kayıpları olmakta. Bu sene yaşadık gördük. Burada bu stress koşullarıyla bitkinin başedebilmesi için denizyosunu ve aminoasitler devreye girmekte. Deniz yosunundaki sitokinin gibi hormonlar yeşil aksamın gelişmesine onarımına destek olurken , aminoasit beslemesi ile bitkinin aminoasit üretmek için harcayacagı enerjiyi onarımda kullanmasını amaçlıyoruz. Aminoasitler 20 den fazla çeşittir. Herbirinin işlevi farklıdır ve önemlidir. Burada bu konuya girmeyecegim. Örneğin bazı aminoasitler bitkideki bazı reseptörleri uyararak azot alımını düzenlerken, bazı hormonların üretilmesinde ve bitki içi sinyal gönderiminde rol alırlar.
Özetle faydalıdırlar.
topraktan kullanımda verdiğimiz aminoasitin yüzde 75 inin topraktaki mikroorganizmalar tarafından kullanıldığını okumuştum. Bu da topraktaki biyolojik yapının canlılığını artırmaktadır. Kökten alınan kalan 25 birim de yukarıda anlatılan etkileri göstermektedir. Burada topraktan uygulama yaparken biraz daha fazla vererek bitkiye gececek kısım artırılabilir.
Her şey sağlam ama niye kullanayım. Burada kullanılan herbisitler veya ilaçların bitkide yapacagı zararlar devreye girmekte. Ot ilacı bile kullanıldığında bazen kendi bitkilerimizde de ilaçdan kaynaklı etkiyi net görebiliyoruz. Bunlarda birer stress kaynağı olup verime etki etmekteler.
Burada fayda maliyet oranı devreye girmekte. Malum gübre fiyatları arttı. Buna da dikkat etmek gerekir. Aminoasit oranı yüksek ürünleri tercih etmek , güvenilir , tescilli izinli firmalarla calısmak en önemli faktördür. Dekar maliyeti ve verim olarak düşündüğünüzde herhangi bir stress vs gibi durumlarda kaybedeceginiz verimi hesaplayarak kullanıp kullanmayacagınıza karar vermelisiniz.
 
  • Beğen
Tepkiler: 5450_MF

Merhaba,
Azot bitkiler için önemli bir element olup çeşitli formlarda azot beslemesi yapmaktayız. Nitrat formu- potasyum nitrat gibi, amonyum formu - Map , dap , amonyum sülfat gibi ve üre formu. İlave olarak organik azot tanımı içinede giren aminoasit beslemesi. Birde bitkilerin atmosferden kendilerinin aldığı azot N2 var.
bitkiye verdiğimiz azot ister nitrat olsun ister üre formunda olsun bitki tarafından bir çok işlemden geçirilerek aminoasitlere dönüştürülür veya ihtiyaç olan diğer metabolik faaliyetlerde hormon sentezi gibi kullanır.
Aminoasit beslemesi bu noktada diğer azot formlarıyla beslemeden ayrılır. Çünkü üre, nitrat vs verdiğinizde bitki aminoasite dönüştürmek için enerji harcar. Siz dışarıdan bu aminoasitleri verirseniz harcanacak enerjiyi diğer metabolizma faaliyetlerinde kullanabilir. En baştaki olumlu yanı budur. Kökten beslemede de yapraktan beslemede de bu şekilde bir avantaj sağlanır. Bizim gibi yoğun tarım yapılan topraklarda gübreleme bir ihtiyaçtır. Sulamada ,iklimde ve gübrede sıkıntı yoksa tabiki ilave uygulamaya ihtiyaç duymayabilirsiniz. Burada stress koşulları devreye girmekte. Örneğin mısırda susuzluk , don vs gibi durumlarda ciddi verim kayıpları olmakta. Bu sene yaşadık gördük. Burada bu stress koşullarıyla bitkinin başedebilmesi için denizyosunu ve aminoasitler devreye girmekte. Deniz yosunundaki sitokinin gibi hormonlar yeşil aksamın gelişmesine onarımına destek olurken , aminoasit beslemesi ile bitkinin aminoasit üretmek için harcayacagı enerjiyi onarımda kullanmasını amaçlıyoruz. Aminoasitler 20 den fazla çeşittir. Herbirinin işlevi farklıdır ve önemlidir. Burada bu konuya girmeyecegim. Örneğin bazı aminoasitler bitkideki bazı reseptörleri uyararak azot alımını düzenlerken, bazı hormonların üretilmesinde ve bitki içi sinyal gönderiminde rol alırlar.
Özetle faydalıdırlar.
topraktan kullanımda verdiğimiz aminoasitin yüzde 75 inin topraktaki mikroorganizmalar tarafından kullanıldığını okumuştum. Bu da topraktaki biyolojik yapının canlılığını artırmaktadır. Kökten alınan kalan 25 birim de yukarıda anlatılan etkileri göstermektedir. Burada topraktan uygulama yaparken biraz daha fazla vererek bitkiye gececek kısım artırılabilir.
Her şey sağlam ama niye kullanayım. Burada kullanılan herbisitler veya ilaçların bitkide yapacagı zararlar devreye girmekte. Ot ilacı bile kullanıldığında bazen kendi bitkilerimizde de ilaçdan kaynaklı etkiyi net görebiliyoruz. Bunlarda birer stress kaynağı olup verime etki etmekteler.
Burada fayda maliyet oranı devreye girmekte. Malum gübre fiyatları arttı. Buna da dikkat etmek gerekir. Aminoasit oranı yüksek ürünleri tercih etmek , güvenilir , tescilli izinli firmalarla calısmak en önemli faktördür. Dekar maliyeti ve verim olarak düşündüğünüzde herhangi bir stress vs gibi durumlarda kaybedeceginiz verimi hesaplayarak kullanıp kullanmayacagınıza karar vermelisiniz.
Hocam amino asit ve deniz yosununu fasulyede ot ilacıyla birlikte kullanıyorum bazı mühendisler ayrı kullan ot ilacının etkinliğini düşürür diyor ilâçlamadan 1 hafta felan sonra kullanmayı öneriyor. Bazilarida ilaçla birlikte kullan ot ilacının etkinliğini arttırır diyor. Sizin düşünceniz nedir.
 
  • Beğen
Tepkiler: keltaşlı
Hocam amino asit ve deniz yosununu fasulyede ot ilacıyla birlikte kullanıyorum bazı mühendisler ayrı kullan ot ilacının etkinliğini düşürür diyor ilâçlamadan 1 hafta felan sonra kullanmayı öneriyor. Bazilarida ilaçla birlikte kullan ot ilacının etkinliğini arttırır diyor. Sizin düşünceniz nedir.
Merhaba,
İlaçlar pH a duyarlı maddelerdir. İlaçlarla karıştıracagınız gübrenin pH ı cok asidik veya bazikse ilacın etkinliğini değiştirecektir. Bir çok çalışma mevcut bu konuda. Oluşacak iyonlar yaprak yüzeyindeki iyonlarla uyuşmazsa içeri giremez örneğin. Aynı durum toprak pH ı içinde geçerli. Çok asidik veya çok bazik topraklarda da etkinlik değişmekte. Kullanılacak aktif maddeye göre değişmekle birlikte genel olarak tüm ilaçlar pH a duyarlıdır.
ilaçların bazıları bitkilerde bazı aminoasitlerin sentezini durduran özelliğe sahiptir. Mesela glufosat lar. Önerim karışım yapacaksanız nötr pH özellikli gübrelerle karışım yapmanız. Üre gibi mesela. Aksi takdirde karıştırmadan yalnız uygulamak etkinlik açısından önemli. Evet iş yükü ve maliyet artıyor ama etkinlik azalması durumu bunlardan daha riskli bana göre. İlaç uygulamasından önce veya sonra denizypsunu ve aminoasit uygulanabilir. Bu şekilde hem bitki stresi daha kolay yener hemde ot ilacının etkinliği azalmamış olur.
 
  • Beğen
Tepkiler: laydin
Merhaba,
İlaçlar pH a duyarlı maddelerdir. İlaçlarla karıştıracagınız gübrenin pH ı cok asidik veya bazikse ilacın etkinliğini değiştirecektir. Bir çok çalışma mevcut bu konuda. Oluşacak iyonlar yaprak yüzeyindeki iyonlarla uyuşmazsa içeri giremez örneğin. Aynı durum toprak pH ı içinde geçerli. Çok asidik veya çok bazik topraklarda da etkinlik değişmekte. Kullanılacak aktif maddeye göre değişmekle birlikte genel olarak tüm ilaçlar pH a duyarlıdır.
ilaçların bazıları bitkilerde bazı aminoasitlerin sentezini durduran özelliğe sahiptir. Mesela glufosat lar. Önerim karışım yapacaksanız nötr pH özellikli gübrelerle karışım yapmanız. Üre gibi mesela. Aksi takdirde karıştırmadan yalnız uygulamak etkinlik açısından önemli. Evet iş yükü ve maliyet artıyor ama etkinlik azalması durumu bunlardan daha riskli bana göre. İlaç uygulamasından önce veya sonra denizypsunu ve aminoasit uygulanabilir. Bu şekilde hem bitki stresi daha kolay yener hemde ot ilacının etkinliği azalmamış olur.
Teşekkürler hocam artık maliyetinden kaçmayacağız zaten fasulyeye ilaç için 5-6 kez giriyorum bir fazla gireceğiz.
 
Burda ph dan ziyade önemli olan husus aminoasiti yabancı ota yedirmemek.Aminoasit bitkiye geçsin herbisit yabancı ota geçsin diye bir olay yok.Daha öyle bir teknoloji mevcut değil.Özellikle çapa mahsülünde (serin iklim tahıllarına göre daha geniş sıra arası mesafeden dolayı yabancı otlar daha geniş yaşam alanı buldukları için)
Önce herbisit 5-6 gün sonra aminoasit, deniz yosunu, tonik vs. kullanılmalı.
 
@Dr.Kimyager 'in dediği gibi ph önemli. Ancak kullanacağınız amino asitin ph 6-7 düzeyindeyse ot ilacı ile birlikte kullanabilirsiniz. Üre de koyabilirsiniz. Ancak diğer elementler ve mikro elementler için kesin bişey söylemek zor. İlacı bozabiliyor etkinliğini azaltabiliyor. Heleki glufosat gibi tehlikeli etken maddeler sadece yapraktan attığınız amino asitler ve gübrelerin değil toprağa geçtiğinde topraktaki elementlerin ve amino asitlerin yapısını da bozup alınamaz hale getirebiliyor.

Çok fazla çeşitli element karıştırmadan nötre yakın phlı amino asit ve üre karıştırılabilir. Riski biraz daha düşürmek için ot ilacını yanınıza alın tam tarlaya girmeden hemen önce holdera ilave edersiniz. İlaçların karışım suyunun içersinde geçirdiği süre ne kadar az olursa o kadar garanti olur. Ben herbisit fungusit atacağım zaman öyle yapıyorum.

Ama tabi ot ilacı atılacak döneme gelinene kadar her bitki için bir kere bile olsa mikro element ve amino asit beslemesi yaparsanız atacağınız ot ilacının olası streslerine karşı bir koruma sağlamış olursunuz.
Glufosat tüm yeşil bitkilerde etkili olan etken madde olması lazım zaten onda amino asite gerek yok. Ben 4-5 yıldır ot ilacıyla birlikte kullanıyorum bitki hıc strese girmiyor ama bazı otlar tam ölmüyor kurumaya başlıyor sulamaya başlayınca tekrar yeşermeye başlıyor benim aklıma takılan amino asit otları da ot ilacına karşı korur mu otların direncini arttırabilir mi. İlaçlarla bitki beslemeyi ayrı ayrı yapmak daha mantıklı geliyor ilaçlar ve kaliteli bitki besleme ürünleri çok pahallı riske atmaya deymez bence.
 
Glufosat tüm yeşil bitkilerde etkili olan etken madde olması lazım zaten onda amino asite gerek yok. Ben 4-5 yıldır ot ilacıyla birlikte kullanıyorum bitki hıc strese girmiyor ama bazı otlar tam ölmüyor kurumaya başlıyor sulamaya başlayınca tekrar yeşermeye başlıyor benim aklıma takılan amino asit otları da ot ilacına karşı korur mu otların direncini arttırabilir mi. İlaçlarla bitki beslemeyi ayrı ayrı yapmak daha mantıklı geliyor ilaçlar ve kaliteli bitki besleme ürünleri çok pahallı riske atmaya deymez bence.
Humik asit olarak hala sereks humus 24 kullanmaya devam ediyor musunuz
 
Glufosat tüm yeşil bitkilerde etkili olan etken madde olması lazım zaten onda amino asite gerek yok. Ben 4-5 yıldır ot ilacıyla birlikte kullanıyorum bitki hıc strese girmiyor ama bazı otlar tam ölmüyor kurumaya başlıyor sulamaya başlayınca tekrar yeşermeye başlıyor benim aklıma takılan amino asit otları da ot ilacına karşı korur mu otların direncini arttırabilir mi. İlaçlarla bitki beslemeyi ayrı ayrı yapmak daha mantıklı geliyor ilaçlar ve kaliteli bitki besleme ürünleri çok pahallı riske atmaya deymez bence.
Birde fasulyede zaman çok kısıtlı ekim yapılıyor 1 hafta 10 gün içinde bitki çıkıyor (hava yağışlı veya serin ise) hemen mantar ilacı kullanıliyor bu arada otların çıkışı başlıyor otlar 4-5 yaprak olana kadar ilaçlama yapmak gerekiyor vede amino asit ve yaprak gübrelerinin de kullanılması gerekiyor 10 güne bütün bunlar sıkışıyor 3 kez ilaçlama yapmak gerekiyor
 
20 litresini 400 tl ye almistim şimdi net fiyatını bilmiyorum. Her ilde satan zirai ilaç bayileri var ben Niğde de yaşıyorum burda satan zirai bayiden temin ediyorum.
İnternette o fiyata var.benim cevremde satan bayi biraz uzak o da daha pahalıya satıyor iki yildir buma niyetlemiyorun bişey oluyor kismet olmuyor. .kısmetse bu yil denemek istiyorum.biraz araştırdım kanada maliymis.... dünyanin en iyi humik asidi olduğunu iddia edenler var galiba içerisinde farklı maddeler de varmış. ..
 

Benzer Konular