rantiyeciler tarımı toprağı mahvetti...
bütün çiftçiler "benim tarlaya imar gelse, yol geçse, havaalanı, sanayi vs. yapılsa" diye dua ediyor.
niyeti çalışmadan zengin olmak. 2000 TL'lik tarlayı 20.000 TL'ye satmak tüm derdi.
umurunda mı üretmek !
Türk milleti tarihin her döneminde böyleydi malesef.
işi gücü talan, yağma, varolanı yok etmek, çekirge sürüsü gibi, üşüşüp neyi var neyi yok yiyip sonra başka yere gitmek.
Türk tarihini ve Türk sosyal yapısını bilen, Türkçü, Toplumcu birisi olarak bunları yazıyorum. çok sayıda da örnek veririm.
bizde kültürel devamlılık yok. işe bağlılık, sadakat yok.
dededen kalma ağacı torun, yüreğinde en ufak bir acı duymadan kesebiliyor mesela...
benim köyümden biliyorum, bulgarlar zamanında 50'den fazla kuyu, 10'a yakın dolap yapmışlar, her taraf meyve ağaçlarıyla doluymuş, 100-150 yıllık. bizimkiler gelmiş, şimdi köyde ne ağaç var ne kuyu...
kuyuları doldurup kapattılar, ağaçları kestiler...
Avrupada adam 5 nesildir çiftçilik yapıyor, baba oğluna tüm püf noktalarını öğretiyor, anne kızına bildiği herşeyi anlatıyor, gösteriyor. o ona, o ona... böylece nesiller boyu bilgi birikimi aktarılıyor, bizde herkes kendi öğreniyor, yeniden yeniden sıfırdan... büyükler küçüklere öğretmiyor, küçükler öğrenmek istemiyor, merak etmiyor... kuşaklar arası kültür aktarımı yok.
avrupada 1600 yıllarda açılmış bir otel, hep aynı aile işletiyor, tek işi o. aç gözlülük yapıp başka bir mesleğe girmemiş, 3 katlı oteli yıkıp 15 kat yapmamış.... 400 yıldır aynı aile işletiyor, 400 yıllık tüm defterleri duruyor, ünlü yazarlar kalmış 1700'lerde, 1800'lerde... hepsi duruyor.
işleten kadının tek oğlu da kazada ölmüş. kadın ağlıyor, soyumuz kesildi, oteli kim işletecek diye...
200 yıllık ABD'de ki çiftlik işletenlere bir bakın, hepsi atadan dededen gördükleriyle işletiyorlar tarlaları, çit nasıl dikilir, nasıl tamir edilir onlardan öğrenmişler, her işin püf noktası var.
fazla yazmaya gerek yok.
biz istilacı, yağmacı bir milletiz, var olanın üstüne koymuyoruz, varolanı yokediyoruz.
anne/baba+çocuk. 2 nesilden ibaret bildiğimiz gördüğümüz herşey.
attığın her adımda 5000 yıllık tarihini, ve önündeki 100 yıla yapacağı etkiyi düşünen yok.
iyi / doğru / güzel
daha iyi / daha doğru / daha güzel
en iyi / en doğru / en güzel
böyle bir mükemmelleşme gayretimiz, hedefimiz yok. geleceği tasavvur eden, dizayn eden yok.
ne yazayım daha...