Trakya'da Hibrit Ayçiçeği Tohumu Ekimi İki Katına Çıkıyor​

Trakya Kalkınma Ajansı (TRAKYAKA) tarafından yürütülen yerli hibrit ayçiçeği tohumu üretim projesi hızla ilerliyor. Edirne İl Genel Meclisinin kasım ayı toplantısında konuşan TRAKYAKA Genel Sekreteri Mahmut Şahin, 2025 yılı itibarıyla Trakya’da 600 bin dekar alanda hibrit ayçiçeği tohumu ekilmesinin hedeflendiğini duyurdu.

Tohumculuk Sektöründe 7 Yıllık Çalışma​

Mahmut Şahin, Trakya’da tohumculuk sektörünün gelişmesi adına son 7 yılda önemli projeler yürütüldüğünü ve yerli hibrit ayçiçeği tohumlarının geliştirildiğini vurguladı. Bölgedeki üniversiteler, araştırma enstitüleri, odalar, borsalar ve çiftçilerin katkılarıyla üretilen yerli tohumların, öncelikle Trakya, ardından Marmara bölgesi ve şimdi ise Türkiye’nin 22 farklı ilinde ekildiğini ifade etti.

2025 Hedefi: 600 Bin Dekar​

Bu yıl Trakya’da 300 bin dekar alanda ekimi yapılan yerli hibrit ayçiçeği tohumunun, 2025 yılında 600 bin dekara ulaşması hedefleniyor. Şahin, bu büyüme sürecinde çiftçilere verilen desteğin artmasını beklediklerini belirtti ve yerli tohumların Türkiye genelinde yaygınlaşması için çalışmaya devam edeceklerini söyledi.

Yerel Yönetimlerden Destek​

Edirne İl Genel Meclisi Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, TRAKYAKA’nın hem Trakya’da hem de Türkiye genelinde tarım ve üretim projelerinde önemli bir rol oynadığını ifade etti. Gegeoğlu, üreticiye destek veren projeleri her zaman destekleyeceklerini vurguladı.

Tohumculuk Sektöründe Yükseliş​

Trakya’daki hibrit ayçiçeği tohumu projesi, bölgenin tarım sektöründe katma değer yaratmayı ve Türkiye’nin tohum ithalatına olan bağımlılığını azaltmayı amaçlıyor. Yerli üretimin teşvikiyle hibrit ayçiçeği tohumu ekiminin, hem üreticilere ekonomik katkı sağlayacağı hem de ülkenin tarımsal sürdürülebilirliğini destekleyeceği öngörülüyor.

Kaçak Yapılarla Mücadele: Yenişehir'de Yıkımlar Başladı​

Bursa'nın tarım merkezlerinden Yenişehir ilçesinde, kaçak yapılaşmaya karşı mücadele süreci hız kazandı. Belediye Başkanı Ercan Özel, tarım alanlarının korunması ve tarımın sürdürülebilirliği için kaçak yapıların yıkımına kararlılıkla devam edeceklerini açıkladı.

Tarım Alanları İçin Kararlı Adımlar​

Yenişehir Belediyesi, bahçe, tarla ve orman arazilerinde mevzuata aykırı olarak inşa edilen yapılar ile hobi bahçeleri adı altında tarım alanlarını işgal eden kaçak yapıların yıkımı için çalışmalara başladı. Yasal süreçleri tamamlanan 14 kaçak yapı, belediye ekiplerince yıkıldı.

Başkan Özel’den Açıklama: “Tarım Alanlarını Koruyacağız”​

Belediye Başkanı Ercan Özel, tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan Yenişehir halkının haklarını korumak adına bu mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceklerini belirtti. Başkan Özel, şu ifadeleri kullandı:
"Yenişehir'in toprak yapısını bozmaya kimsenin hakkı yok. İlçemizdeki nüfusun %80’i tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlıyor. Tarım kenti olan Yenişehir'in tarım alanlarının azalmasına kesinlikle göz yumamayız. Yasal mevzuatımız neyi gerektiriyorsa onu yapacağız."

Tarım Alanlarının Korunması İçin Örnek Bir Uygulama​

Yenişehir Belediyesi’nin bu adımı, yalnızca bölge halkı için değil, tarımsal üretimin devamlılığı için de kritik bir öneme sahip. Kaçak yapılaşmaya karşı alınan bu önlem, diğer tarım bölgeleri için de örnek teşkil edebilir.

Bu mücadele, yalnızca tarım alanlarının korunmasını değil, aynı zamanda tarım ve hayvancılıkla uğraşan Yenişehir halkının ekonomik geleceğini de güvence altına almayı hedefliyor.

Ayçiçeği Üreticisine Kuraklık Sigortası Müjdesi​

Tarım ve Orman Bakanlığı, ayçiçeğini Köy Bazlı Kuraklık Verim Sigortası kapsamına dahil ederek üreticilere kuraklık riskine karşı önemli bir güvence sağladı.


Trakya Birlik'in uzun süredir talep ettiği bu adım, özellikle Trakya bölgesindeki üreticiler tarafından büyük memnuniyetle karşılandı.

Öne Çıkanlar:​

• Hangi Ürünler Kapsamda?
  Ayçiçeği, artık buğday, arpa, çavdar ve yulaf gibi ürünlerle birlikte Köy Bazlı Kuraklık Verim Sigortası kapsamına dahil edildi.
• Devlet Katkısı:
  Ayçiçeği sigortasında devlet, poliçe priminin %60’ını karşılayacak.
• Etkilenen Bölgeler:
  Özellikle Edirne ve Trakya'da son yıllarda yaşanan kuraklık nedeniyle üretimde büyük kayıplar yaşanmıştı.
• Bakanlık Yetkililerinin Açıklamaları:
  TARSİM Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yıldız, "Üreticilerin beklentilerini yakından takip ediyoruz. Yeni dönemde ayçiçeği kuraklık ve diğer verim risklerine karşı güvence altında olacak" dedi.

Kuraklık, Ayçiçeği Üretimini Zorlaştırıyordu​

Son yıllarda artan küresel ısınma ve aşırı sıcaklar, Edirne gibi önemli tarım bölgelerinde ayçiçeği ve buğdayda ciddi verim kayıplarına yol açtı. Trakya bölgesi üreticileri, ayçiçeğinin de kuraklık sigortası kapsamına alınması için uzun süredir çağrıda bulunuyordu. Bu taleplerin karşılık bulması, üreticiler arasında büyük memnuniyet yarattı.

Devlet Katkısı %60 Olacak​

Ayçiçeğinin kuraklık sigortası kapsamına alınmasıyla üreticiler, kuraklık ve verim kaybı risklerine karşı güvence altına alınacak. Sigortanın devlet katkısının %60 olacağı belirtildi. Daha önce buğday, arpa, çavdar ve yulaf gibi ürünler için uygulanan bu sigorta sistemi, ayçiçeği üreticilerinin de faydalanabileceği şekilde genişletildi.

Trakya Birlik’ten Bakanlığa Teşekkür​

Trakya Birlik tarafından yapılan açıklamada, bu adımın ayçiçeği üretiminin sürdürülebilirliği açısından kritik bir öneme sahip olduğu vurgulandı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Uzun süredir talep ettiğimiz ayçiçeği verim sigortasının hayata geçirilmesinde katkı sağlayan Tarım Bakanımız Sayın İbrahim Yumaklı, TARSİM Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yıldız ve TARSİM Genel Müdürü Bekir Engürülü’ye şükranlarımızı sunarız."

Üretici İçin Önemli Bir Güvence​

TARSİM güvencesiyle ayçiçeği üreticileri, iklim değişikliğinden kaynaklanan risklere karşı korunarak tarımsal faaliyetlerini daha güvenli bir şekilde sürdürebilecek. Trakya başta olmak üzere Türkiye genelinde üreticiler, bu gelişmeyi tarım sektöründe sürdürülebilirlik adına olumlu bir adım olarak değerlendiriyor.

• Süt Maliyeti: 18,67 TL/litre
• USK Satış Fiyatı: 14,65 TL/litre (Mayıs’tan bu yana değişmedi)
• Market Fiyatı: 40 TL’nin altında süt bulunamıyor.

TÜSEDAD Başkanı Sencer Solakoğlu’nun Görüşleri:​

1. Maliyet Üzerinde Satış Garantisi Şart:
   Üreticiye maliyetin üzerinde satış garantisi verilmediği sürece, üretim azalıyor ve anaç hayvanlar kesiliyor.
2. İthalat Kıskacı:
   Türkiye’nin hayvan ithalatına harcadığı milyarlarca doların yerli üreticilere destek olarak verilmesi gerektiğini belirten Solakoğlu, “İthalat yerine yerli üretime destek verilseydi daha karlı olabilirdik” dedi.
3. Fiyat Baskısı Verimliliği Azaltıyor:
   Üreticilerin sürekli fiyat baskısı altında olduğu için yeni teknolojilere yatırım yapamadığı, bunun da üretim maliyetlerini artırdığı vurgulandı.
4. Stratejik Risk:
   Tarım ve Orman Bakanlığı’nın desteğine rağmen, stratejik gıda ürünlerinde ithalata bağımlılığın sürdürülemez bir risk olduğu ifade edildi.

TÜSEDAD Başkanı: "Çiftçi Üretimden Çıkmak Zorunda Kalıyor"​

TÜSEDAD Başkanı Sencer Solakoğlu, ANKA Haber Ajansı’na yaptığı değerlendirmede, maliyetin altındaki süt fiyatlarının üreticiler üzerinde yıkıcı etkiler yarattığını söyledi. Solakoğlu, şunları kaydetti:
“Mayıs ayından bu yana süt fiyatları maliyetin altında seyrediyor. Bu durum, süt üreticilerinin üretimi kısmalarına ve hatta üretimden çıkmalarına neden oluyor. Yüksek faiz ortamında, çiftçiler finansal desteğe erişse bile maliyetler katlanıyor. Bu süreç, anaç hayvan kesimlerine yol açarak et hayvanı temininde sıkıntı yaratıyor. Eğer Türkiye, uygun fiyatlı et ve süt tüketmek istiyorsa, çiftçinin kâr edip üretimini artırmasını sağlamalıdır.”

Market Fiyatları ve Üretici Arasındaki Uçurum​

Üreticinin sütü 14,65 TL’ye satmasına rağmen marketlerde fiyatların 40 TL’nin altına düşmediğine dikkat çeken Solakoğlu, aradaki farkın araştırılması gerektiğini vurguladı. “Bu durum üretici ve tüketicinin zararına işliyor. Marketlerdeki yüksek fiyat, maliyet baskısına karşı direnen üreticiye destek olmuyor” dedi.

İthalat ve Dışa Bağımlılık Tehlikesi​

Türkiye’nin bu yıl 1,5-2 milyar dolarlık et ve hayvan ithalatı yaptığını hatırlatan Solakoğlu, bu paranın yerli üreticiye destek olarak verilmesinin daha doğru olacağını belirtti:
“İthalat ile bu iş sürdürülemez. Temel gıda ürünlerinde dışa bağımlılık stratejik bir hata. İthalat baskısı altında üretici kırsaldan çekilir, nüfus azalır ve Türkiye daha fazla dışa bağımlı hale gelir.”

Çözüm Önerileri​

TÜSEDAD Başkanı, süt üreticisine maliyetinin üzerinde bir fiyat garantisi verilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, asgari ücretin açlık ve yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasının talep artışı yaratacağını, ancak bu talep karşılanamazsa fiyatların daha da yükselebileceğini söyledi.

“Türkiye’nin üreticisini destekleyerek üretim kapasitesini artırması gerekiyor. Ancak bu şekilde hem üretici kazanır hem de tüketici daha uygun fiyatlarla süt ve et tüketebilir” ifadelerini kullandı.

Arkadaşlar merhaba. 2015 model 8095 traktörümün kabininde gültekinler klima paneli var. Sorun şu özellikle gece çalışmalarında soğuk hava nedeniyle kaloriferi çalıştırıyorum, paneldeki dijital göstergeden ortam sıcaklığını örn: 21 dereceye ayarlıyorum. Sıcaklık 21 i geçiyor 30 u geçiyor kabinin içerisi hamam gibi oluyor ama ısıtmaya devam ediyor. Klimada böyle bir sorun yok soğutmada isteğim ısıya gelince duruyor. Ama kalorifer sürekli ısıtmaya devam ediyor.

Bu konuda fikri olan varsa yardım bekliyorum.

Merhaba sevgili TRAKKULÜP üyeleri. ülkemizin bir çok yerinde binlerce çiftçimiz tarım alanlarında otomatik dümenleme sistemi ile toprak işlemesi yapmakta. Otomatik dümenleme sisteminin çalışması için gerekli olan cors ağlarındaki kopmalar yada sinyal gücündeki zayıflıklar tarlasında çalışan çiftçilerimizi zor durumda bırakabilmektedir. Kimi günlerde çiftçilerimiz kaliteli sinyal alamadığı için otomatik dümenleme kullanmak yerine manuel ekim yapmaktadır. Tüm bu sorunların bir çözümü var. Tapu kadastro sistemi Tusaga-Aktif'ten sonra "ülkemizin en yaygın cors ağı" ve aynı zamanda "yerli üretim otomatik dümenleme sistemi" üreticisi TRAXNAV TEKNOLOJİ'nin siz değerli çiftçilerimize sunmuş olduğu bu hizmetten yararlanmak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Detaylı bilgi edinmek için lütfen arayınız. Tel: 0850 840 08 79 / 0537 323 06 90

Türkiye’de İlk: Denizli’de Topraksız Dikey Tarım Safran Üretimi​

Denizli’de iki girişimcinin kurduğu ve Türkiye’de ilk kez uygulanan topraksız dikey tarım safran üretim tesisinde hasat heyecanı başladı. Çocukluk arkadaşları Oğuzhan Etiler ve Mehmet Köseoğlu, dünyada “kırmızı altın” olarak bilinen ve gram bazında satılan safranı, modern bir yöntemle üretmek için inovatif bir adım attı.

Safran, gıda boyasından tıbbi ürünlere kadar birçok sektörde kullanılırken, kanser önleyici ve mutasyon azaltıcı özellikleriyle dikkat çekiyor. Tarihi olarak seçkin kumaşların boyanmasında kullanılan bu değerli bitki, günümüzde organik gıda boyası ve tıp alanında büyük bir öneme sahip.

Öne Çıkan Detaylar​

• 100 bin safran soğanı ithal edildi: Pamukkale ve Baklan ilçelerinde, tarlalarda sınırlı yapılan üretim, artık kontrollü topraksız tarım yöntemiyle gerçekleştiriliyor.
• Hasat süreci: Çiçekler her sabah toplanıyor, içindeki üç parçalı kırmızı dişi organlar ayıklanarak kurutuluyor.
• Katma değerli ürün: "Kırmızı altın" olarak bilinen safran; tıp, gıda ve tekstil sektörlerinde değerli bir kullanım alanına sahip.
• Yatırım hedefi: İşletme sahipleri, 5 milyon dolarlık bir yatırımla bu projeyi büyüterek uluslararası pazara açılmayı hedefliyor.

5 Milyon Dolarlık Yatırım Hedefi​

Tesis sahipleri, Tarım ve Orman İl Müdürü Şakir Çınar’a yaptıkları açıklamada, katma değeri yüksek bu ürünü global piyasalara taşımayı hedeflediklerini belirtti. Bir zamanlar önemli bir safran ihracatçısı olan Türkiye'nin üretimi, son yıllarda ciddi şekilde azalmış durumda. Tesis sahipleri, “İç pazarda büyüyüp belli bir üretim seviyesine ulaştıktan sonra dış pazarlarda yer edinmeyi amaçlıyoruz. Hedefimiz, 5 milyon dolarlık bir yatırım ile bu projeyi daha ileriye taşımak” dedi.

100 Bin Safran Soğanı ile Üretim Başladı​

Bu yıl tesis için ithal edilen 100 bin adet safran soğanından elde edilen çiçekler, sabah erken saatlerde toplanarak işlenmeye başlandı. İl Tarım ve Orman Müdürü Şakir Çınar, kontrollü şartlarda yapılan bu üretimin, Baklan ve Pamukkale ilçelerinde tarlalarda yapılan az miktardaki üretimi destekleyeceğini ifade etti.

Çınar, “Topraksız tarım yöntemiyle bu yıl ithal edilen 100 bin safran soğanından çiçekler çıkmaya başladı. Safran çiçeklerinin içinde bulunan üç parçalı kırmızı dişi organlar ayıklanarak kurutulup satışa sunuluyor. Çok yıllık bir bitki olan safran, aynı kökten 3-4 yıl boyunca ürün verebiliyor” dedi.

Safran ve Küresel Pazar​

Dünya safran piyasasında İran hâkimiyetini korurken, Hindistan, Yunanistan ve İspanya da önemli üreticiler arasında yer alıyor. Türkiye, geçmişte önemli bir safran ihracatçısı olmasına rağmen, son yıllarda üretim seviyeleri düşüşte. Denizli’de başlatılan bu modern yöntem, Türkiye'nin safran pazarındaki yerini yeniden kazanmasına katkı sağlamayı amaçlıyor.

sebze, meyve fiyatları 40-50 liralardan 80-90 liralara yükseldi, son birkaç ayda...
kasapta, markette et fiyatları, 550-600 liradan 700-850 lira bandına yükseltildi...
yüksek faiz tatbikatıyla, demek ki, soygun/enfilasyon durdu mu ya da azaldı...mı

enfilasyon, %50-%100 bandında artmaya devam ediyor...

MB, kasım, 2024 tarihi itibarıyla, %50 faize devam,
yabancılar, parababaları memnun mu, hayır mı...
halk memnun mu?

halk bu ekonomi polikasından, siyasetinden ne kadar faydalandı...
kiralar, kıredi faizleri, kart faizleri...mallardaki fiyat artışları, kim kazanıyor...ya da kim yitiriyor
pazarda, artan fiyatlardan, pazarcıların yüzü kızarıyor...
zorda olan, bankalara borcu olan, türk şirketleri ne alemde acaba...?
el değiştirmeyi mi bekliyorlar...

bu soyguna dur demek için, çiftçiler acilen kooperatiflerini, birliklerini kurmalı, kendi işlerini başkalarına bırakmamalı...yoksa, ürünleri ucuza kapatılır ya da tarlada kalır, bu ihtimal herzaman var...

Merhaba aşağıdaki videoda abimizin 80-66 traktöründe bağımsız ön fren sistemi olduğu görülüyor bu sistem nasıl çalışıyor yani diferansiyelden mi fren yapıyor, diğer Fiat ciftcekerlere de uygulanabilir mi

Medyayı görebilmek için giriş yapınız

TÜİK Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi: Yıllık Artış %31,83
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) eylül ayı verilerine göre, tarımsal girdi fiyat endeksi (Tarım-GFE) yıllık bazda %31,83, aylık bazda ise %1,77 arttı.

Yıllık ve Aylık Artışlar​

• Yıllık Artışlar:
  • Tarımda kullanılan mal ve hizmetler: %29,71
  • Tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler: %45,28
  • Alt gruplarda en yüksek artış:
    • Veteriner harcamaları: %74,12
• Aylık Artışlar:
  • Tarımda kullanılan mal ve hizmetler: %1,58
  • Tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler: %2,87
  • Alt gruplarda en yüksek artış:
    • Tohum ve dikim materyali: %6,10

Genel Değerlendirme​

Eylül ayında tarımsal üretimde kullanılan girdilerdeki artışlar, özellikle veteriner harcamaları ve tohum maliyetlerindeki yükselişle dikkat çekiyor. Artış oranları, üreticilerin maliyet yükünü artırırken, tarımsal üretim süreçlerini de olumsuz etkileyebilir.

koyun sürüsünün koç katımından önceki 2 haftada ve koç katımını izleyen 3 haftada,
yemlenerek beslenmesinde, koyun ağırlıklarına göre rasyonlar hesaplandı...

Bu aralar hattat a70 a80 gibi bi 4x4 almayı düşünüyorum ama bazılarında Maxi yazıyor ve aralarındaki farkı net olarak bulamadım. Bilen biri yardım etse ve maxilerin farkını söylese, ayrıca da alırken nerelerine dikkat etmem gerektiğini söylese sevinirim. Herkese iyi günler

Selamünaleyküm öncelikle herkese hayırlı işler ilerde gelecekte nasip olursa trakya tarafından bir tarım arazisi almak istiyorum hep ekip dikmek hem de zahirecilikle uğraşmak trakya da en uygun en verimli yerler nelerdir soruma cevaplar verirseniz sevinirim herkesin işi gücü rast gelsin
•••

Merhabalar,
Fındık işiyle uğraşıyoruz. Yılda 20 saat fındık patozu ve 10 dönüm tarla ekiyoruz. Ve genelde kuyruk miliyle calisiyoruz.Yakıt tasarrufu, parça fiyatı, ustası, kronik arızası ve piyasası yönünden sizce hangisini almalıyım.Massey 10 yaş daha yaşlı
Massey Ferguson 3060 2005 model
Başak 2060bb 2016 model
Tesekkuerler

Et ve Süt Kurumu Alım fiyatlarında bu ay değişiklik yapmadıi. En son güncellemeyi yılın ilk çeyreği olan Mart ayında yapmıştı.

Son güncellemeye göre Büyükbaş, Küçükbaş ve Tavuk alım fiyatları ve kalite standartları şu şekilde;

Bir önceki fiyat listesine buradan ulaşabilirsiniz.

Adana’da Limon Üreticileri Fahiş Fiyatlar ve Denetim Eksikliği ile Mücadele Ediyor​

Adana’da limon üreticileri ve hal esnafı, ürünlerini düşük fiyatlarla satarken, marketlerdeki yüksek fiyatlar tüketici ve üreticiyi mağdur ediyor. Halde kilosu 2-3 liraya alıcı bulamayan limonlar, marketlerde 30-35 liraya satılıyor. Bu durum, çiftçileri üretimden uzaklaştırıyor ve ağaçlarını kesmek zorunda bırakıyor.

Ürün Bolluğu Ama Zarar Büyük​

Türkiye’nin narenciye ihtiyacının üçte birini karşılayan Adana’da bu yıl limon rekoltesi yüksek olmasına rağmen çiftçiler bekledikleri geliri elde edemedi. Adana Kabzımallar Esnaf Odası Başkanı Mahsun Doğan, bu krizin sebebini denetim eksikliğine bağladı. Doğan, şöyle konuştu:
"Halde 3-4 TL’ye satılamayan limonlar, marketlerde 30-35 TL’ye alıcı buluyor. Üretici zarar ediyor, esnaf zarar ediyor, tüketici zarar ediyor. Bu durum sürdürülebilir değil. Bugün ürün bolluğu var ama çiftçi işçilik maliyetini bile karşılayamadığı için limon ağaçlarını kesiyor. Kesilen ağaçların faturası ileride tüketicinin cebine yansıyacak."

Hayvanlara Yem Olan Limonlar​

Hal esnafı Mesut Yılmaz ise limonlarını satamayınca hayvan yetiştiricilerine yem olarak verdiğini belirtti:
"20 yıldır bu işi yapıyorum ama böyle bir durumu ilk defa yaşıyorum. Elimde 5 ton limon vardı. Fiyatını düşürdüğüm halde satamadım. Çöpe gitmesin diye hayvanlara bedava verdim. Bu kadar yüksek market fiyatları varken, biz neden ürünlerimizi çöpe atıyoruz? Bu büyük bir emek israfıdır. Marketlerin fiyat politikası mutlaka araştırılmalı."

Limon Ağaçları Kesiliyor​

Limonun maliyetini karşılamayan fiyatlar nedeniyle çiftçiler başka ürünlere yöneliyor. Özellikle 'Mayer' cinsi limon ağaçları kesilerek yerlerine başka türler ekilmeye başlandı. Uzmanlar, bu eğilimin ilerleyen yıllarda üretim azalmasına ve ithalat bağımlılığına yol açabileceğini vurguluyor.

Üreticiden Uyarı: İleride Daha Fazla Ödeyebiliriz​

Adana Kabzımallar Esnaf Odası Başkanı Mahsun Doğan, limon üretiminin azalmasının tüketiciyi uzun vadede daha fazla mağdur edeceğini ifade etti:
"Bugün limon üreticisi emeğinin karşılığını alamıyor, ama bu durum devam ederse tüketici yarın limonun kilosunu 60 TL’ye ithal olarak almak zorunda kalacak. Yetkililerin bir an önce bu duruma çözüm üretmesi gerekiyor."

Çözüm Bekleniyor​

Adana’da limon üreticileri, fiyatların denetlenmesi ve marketlerin ürün fiyatlandırmasındaki dengesizliklerin giderilmesi için çağrıda bulunuyor. Çiftçiler, emeğin israf olmaması ve sektörün sürdürülebilirliği için acil adımlar atılmasını talep ediyor.

önce, pandemi çıkarttılar,
insanları öldürdüler, halkları soydular,
neyse ki, dünyada enfilasyon artmadı, faizler yükselmedi...

şimdi de savaşlarla devam ediyorlar,
yönetenler, dünyayı karanlık dönemlere götürmeye mi çalışıyor...
savaşlar yoluyla kendilerine (dünya şirketlerine) bir çıkış mı arıyorlar...
kazançları da milyar dolarlar....
dünyayı, nereye götürüyorlar...
uzayda yüzerken,....

Medyayı görebilmek için giriş yapınız Önde ve Arkada Ekipman Kombinasyonları ile Maksimum Verim!
Tohum Ekimi Sırasında Çifte Ekipman Kullanımı! Buğday, arpa, yulaf, çavdar, ayçiçeği, kanola, mısır ve patates ekimi esnasında traktörünüzün ön kısmına merdane, tırmık, kültivatör veya lister takarak toprağın kabalığını alın ve tesviyesini sağlayın. Arkada takılı olan ekim makinası ile tohumları aynı derinlikte ekin.
Kombinasyonların Faydaları!

• Toprağın Kabası Alınır ve Tesviye Edilir: Önde kullanılan ekipmanlarla toprak hazır hale getirilir.
• Tohum Kaybı Azalır: Ekim makinası ile tohumlar aynı derinlikte ekilir, kayıp en aza indirilir.
• Toprak Nemi Korunur ve Çimlenme Artar: Daha iyi nem koruma ve çimlenme oranı.
• Eş Zamanlı Tohum Çıkışı: Tohumlar aynı anda çıkar ve kök gelişimi desteklenir.
• Verim Artışı: %5 ila %20 arası verim artışı ile çiftçinin geliri artar.

Yozgat’ta Pancar Üreticileri Randevu Kriziyle Karşı Karşıya​

Yozgat’ta şeker pancarı üreticileri, fabrikaların randevu sistemi nedeniyle ürünlerini tarlada bekletmek zorunda kalıyor. Bu durum, ürünlerde kilo kaybına ve çiftçinin maliyetlerinin artmasına neden oluyor. Çiftçiler ve bölgedeki yetkililer, sorunun bir an önce çözülmesi gerektiğini belirtiyor.

“Randevulu Sistem Bizi Mahvetti”​

Bölge çiftçilerinden Rıfat Yüksel, yaşadıkları mağduriyeti şu sözlerle dile getirdi:
"Randevu sistemi bu yıl bizi perişan etti. Makineyi dışarıdan getiriyoruz, ekstra masraflarımız oluyor. Söktüğümüz pancarlar tarlada bekliyor, kilo kaybediyor. Randevularımız 15 gün arayla verilince kotayı dolduramama riskiyle karşı karşıyayız. Bu şekilde devam ederse ceza bile yiyebiliriz."

Yüksel, tarlada bekleyen pancarların zarar görmeye devam ettiğini ve çiftçilerin bu süreçte çaresiz kaldığını vurguladı.

“Fabrikalar Çiftçiyi Mağdur Etmesin”​

Yozgat Ziraat Odası Başkanı İsmail Açıkgöz, fabrikanın randevu sistemiyle işleyişini eleştirerek çiftçinin emeğinin ziyan olduğunu belirtti. Açıkgöz, şunları söyledi:
"Sökülmüş pancarlar tarlada bekliyor. Bekleyen pancar fosalaşıyor, kilo kaybediyor. 30 ton gelen ürün, bekletilince 26 tona düşüyor. Bu, çiftçinin alın terine vurulmuş bir darbedir. Fabrikalar havanın durumunu gerekçe gösterip alımı geciktiriyor, fakat bu süreçte kaybı çiftçi karşılamak zorunda kalıyor. Bir an önce çiftçinin pancarı teslim alınmalı."

Yozgat’tan Üç Fabrikaya Üretim​

Yozgat’ın üç farklı fabrikaya pancar ürettiğini belirten Açıkgöz, en büyük sorunlardan birinin Çorum fabrikasına gönderilen pancarlar olduğunu dile getirdi. Fabrikaların yeterli taşıma kapasitesine sahip olmadığını ve bu durumun mali yükünü çiftçiye yıktığını öne sürdü.
"Çiftçi olmazsa o fabrikalar çalışmaz. Bu ülkede kimse dayılık yapmasın. Çiftçimizin ürettiği pancar, bir an önce fabrikalar tarafından alınmalı. Çiftçinin emeğine yazık oluyor. Üretim devam etmeli ki önümüzdeki yıl bu topraklar yeniden ürün versin," dedi.

2024’te Şeker Pancarı Fiyatları ve Üretim Krizi​

Bu yıl açıklanan şeker pancarı fiyatlarının düşük olması nedeniyle zaten zor bir yıl geçiren Yozgatlı çiftçiler, kuraklık ve dolu gibi doğal afetlerin ardından bir de randevu sistemi sorunuyla karşı karşıya kaldı. Çiftçiler, bu durumun hem üretim motivasyonlarını düşürdüğünü hem de gelecek yıl için ekim planlarını zorlaştırdığını ifade ediyor.

Çözüm Bekleniyor​

Çiftçiler ve ziraat odası yetkilileri, yetkililerden bir an önce çözüm bekliyor. Çiftçiler, ürünlerin tarlada daha fazla beklememesi ve kayıplarının telafi edilmesi için fabrikaların alım süreçlerini hızlandırmasını talep ediyor.

Merhaba arkadaşlar biz geçen sene ziraat bankasi dan 2. El traktör kredisi kullandık politika faizi varmış faiz değişkendi. 770 tl 3 yıl ödemeli kullandık bu sene banka 1. Taksitini 720 bin istiyor.( 260 bin taksit artı 476tl de faiz bu yılki ödeme.).. 3 yl sonunda ise toplam yüzde 200 faiz olacak. Başına gelen varmi yardımlarını bekliyoruz.

New Holland Türkiye, 2024 Kasım ayı Zirai Tarım Ekipmanları fiyat listesini yayınladı. Bu ay herhangi bir ürüne zam yapılmadı. Geçtiğimiz ayın fiyatlarında satışlar devam ediyor.

Fiyatlar şöyle;

Gübresiz hassas ekim makinesi fiyatı 284.200 TL ile sabit kaldı.

Kendi yürür silaj makineleri KDV dahil 646.580 € fiyat etiketine sahip.

3 Sıralı 8 Numara pullukların başlangıç fiyatı 50.800 TL'de sabit kaldı.

4 Sıralı 8 Numara pulluklar ise 75.700 TL´den başlıyor

3 Sıralı 12" Yatık Yaylı Pulluk 170.200 TL`den başlıyor

6 Sıralı 14" Yatık Yaylı Pulluk 405.700 ₺ TL`den satışa sunuluyor.

3 Sıralı 10" Döner Kulaklı Pulluk 235.200 TL´lik fiyattan satılıyor.

5 Sıralı 16" Döner Kulaklı Pulluk (140´lık Hidrolik ayarlı) ise 543.300 TL.

Hububat Ekim makineleri 264.300 TL'lik başlagıç fiyatında sabit kaldı.

Gübre Serpma makineleride 146.200 TL'lik fiyatı sabit kaldı.

İlaçlama makineleri 174.400 TL oldu.

1,5 Tonluk tek dingil römork fiyatı 119.700 TL'den başlıyor.

Çift Dingilli Hidrolik frenli 14 tonluk römork´un fiyatı ise 741.400 TL.

Bir önceki fiyat listesine buradan ulaşabilirsiz.