Wampirin Ağzı Kan İçindeydi - Serdar Yıldırım

WAMPİRİN AĞZI KAN İÇİNDEYDİ
Korkunç bir hikâye yazmalıydım. Hikâyenin vampirle ilgili olmasını istiyordum ama gerçek bir vampirle karşılaşmadan çok iyi bir hikâye ortaya çıkması mümkün değildi. Bildiğim kadarıyla vampirler geceleri ortaya çıkar, sabaha karşı tabutuna, mezarına döner. Bir vampirle karşılaşmak için karanlıktan yararlanmalıydım. İşte şimdi geceydi. Kalemi, kâğıdı bırakıp evden ayrıldım. Şu cadde, bu sokak derken, şehir dışına çıktım. Müslüman mezarlığının yakınından geçtim. Bu mezarlığın biraz ilerisinde gayri Müslimlerin gömüldüğü bir mezarlık vardı. Eğer vampir varsa o mezarlıkta ortaya çıkması gerekirdi.
Sonunda, o mezarlığa girdim. Mezarların arasındaki dar patikadan ilerledim. Sağımda, solumda haçlı mezarlar doluydu. Aniden bir baykuş öttü. Arkamda bir hışırtı duydum. Hızla geriye döndüm. Karşımda takım elbiseli, beyaz gömlekli, papyonlu, genç bir adam vardı. Gözleri birer ateş parçasıydı. Belli bu bir vampirdi. Wampirin ağzı kan içindeydi. Geriye dönüp can havliyle koşmaya başladım. Daha 30 metre gitmeden vampir beni kolumdan yakaladı.
“ Neden kaçıyorsun, Serdar? Gecenin bu vakti vampir aramıyor muydun? İşte sana vampir: Kont Drakula…”
Biraz soluklandıktan sonra, vampirle hoş olmayan bir sohbete daldık:
“ Kont Drakula kaç yüzyıl önce yaşamış “ dedim.
“ Doğru ama onun erkek çocukları ve torunları Kont Drakula adıyla anıldılar. Ben de onun bilmem kaçıncı nesil torunuyum. Görev yerim bu mezarlık. Gündüz gömülen olursa ben mezarımdan çıkar gece onun kanını içerim. Böylelikle beslenirim. Benden korkma. 25 yaşındayım ama şimdiye kadar canlı insana dokunmadım. Hep ölü insan kanıyla beslendim. Vampirim ama benim de yaşamımı sürdürmem gerek. “
“ Nasıl çoğalıyorsunuz? Kadın vampirler mi var? “
“ Kadın vampir var ama çok az. “
“ Adımı nasıl bildin? “
“ Düşünceni okudum. Beyinlerimiz arasında iletişim kurdum. Ben sordum, sen söyledin. “
Vampirle daha pek çok olay konuştuk. Anlattıkları insan mantığının almayacağı şeylerdi. Sabaha karşı vampir, güneşin ilk ışıkları görünmeden, yanımdan yürüyüp gitti. Ben de başka olay olmadan evime geldim.

SON

Yazan: Serdar Yıldırım

Sarı Kız Emine - Serdar Yıldırım

SARI KIZ EMİNE
Köy köy dolaşır saz çalar söylerdi
Onun adına Sarı Kız derlerdi
* * * *
Ahmet adında yaşlı bir babası
Vardı iki atı, bir arabası
* * * *
Gençti, güzel, mavi gözleri çapkın
Yaş yirmi dört olmalı derdi barkın
* * * *
Saz çalarken can verir ömürlere
Şurup gibi akardı gönüllere
* * * *
Dinleyenler mest olur ah çekerler
Biçareler, mecnunlar of çekerler
* * * *
Sıra oynak türkülere gelince
Tellere daha bir kıvrak vurunca
* * * *
Neşelenen, keyiflenen çok olur
Gam dağılır, keder gider yok olur.
* * * *
Günlerden bir gün yolu ora düştü
Aşkı tatmamış gönlü zora düştü
* * * *
Ani çarpıldı sevdi ferman olmaz
Tozlu yollar derdine derman olmaz
* * * *
Sık sık gelir oldu Alpat Köyü’ne
Saz biter inerdi dere boyuna
* * * *
Dalar gider gözleri uzaklara
Bir bir selam verir hatıralara
* * * *
Bir gün sevdiği adamla tanıştı
Birlikte gezerken ona alıştı
* * * *
Onu pek çok sevdiğini söyledi
Ama sevdiği bundan hoşlanmadı
* * * *
Genç adam bu aşka kayıtsız kaldı
Bana ne diyerek görmezden geldi
* * * *
Yıllar önce çok sevmiş evlenmişti
Fakat sevdiğinden terk edilmişti
* * * *
Uzun zaman üzülmüş, dert çekmişti
Bir daha mı diyerek and içmişti.
* * * *
Bir gün sevdiği adam köyden gitti
Ondan ayrı kalmak acıya itti
* * * *
Dağ-taş aşkını ararken saz çalmış
Görelim Sarı Kız neler söylemiş.

* * * * * * * ***** * * * * * * * * * * *

Çağıl çağıl akan sular akmasın
Bölük pörçük esen rüzgar esmesin
Gökte kanat çırpan kuşlar uçmasın
Eğer sevdiğime varamaz isem
Onu kollarıma saramaz isem
* * * *
Dur-durak bilmeden Sarı Kız ağlar
Kavuşmak tutkusu kalbini dağlar
Yüceden akar su ovada çağlar
İsterim ben de biraz mutlu olmak
İsterim sevgiden payımı almak
* * * *
Sarı Kız haykırır sesi duy artık
Al kalemi ele cevap yaz artık
Onun senden gayrı nesi var artık
Yaralı gönlümü al geri verme
Sahip çık gözyaşıma geri verme.

Aradan dört yıl geçti. Sarı Kız yaprak, çimen yedi, dereden, gölden su içti. Bir gün bir çoban tarafından uçurumun dibinde cansız yatarken bulundu.

SON

Yazan: Serdar Yıldırım

Kuraklık ve Maliyet Artışları Çiftçiyi Zor Durumda Bıraktı

6.png


Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Doğan: "Kuraklık ve Maliyet Artışları Çiftçiyi Zor Durumda Bıraktı"

Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, 2024 yılının ilk yarısında Çukurova bölgesinde beklenenden az yağış aldığını ve bu durumun su kıtlığı ve kuraklığa neden olduğunu belirtti. Doğan, kuraklık nedeniyle tarımsal sulama ihtiyaçlarının arttığını ve bu durumun çiftçilerin maliyetlerini yükselttiğini ifade etti.

Kuraklık ve Su Kıtlığı​

Doğan, 2024'ün ilk yarısında Çukurova'da yağışların beklenenden az olduğunu vurgulayarak, "Bölgede su kıtlığı ve kuraklık yaşandı. Kuraklık, tarımsal sulama ihtiyaçlarını artırdı ve bu da çiftçilerin maliyetlerini yükseltti. Özellikle narenciye bahçeleri, mısır tarlaları gibi sulama gerektiren alanlar su kıtlığından olumsuz etkilendi. Su kaynaklarının azalması, ürün verimliliğini düşürdü ve çiftçilerin gelirlerinde azalmaya neden oldu" dedi. Doğan, su yönetimi ve damlama sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması gerektiğini belirterek, devlet destekli hibe programları ve düşük faizli kredilerin çiftçilerin bu sistemleri kurmalarına yardımcı olacağını ifade etti.

Girdi Maliyetlerindeki Artış​

Doğan, gübre, tohum, yakıt ve tarım ilaçları gibi tarımsal girdilerin maliyetlerindeki artışın, çiftçilerin üretim maliyetlerini ciddi oranda yükselttiğini söyledi. "Döviz kurlarındaki dalgalanma, ithal edilen tarım girdilerinin maliyetlerini artırdı. Enflasyonist ortamın oluşturduğu belirsizlik ise ihracatta rekabet gücünü azalttı. Girdi maliyetlerinin azaltılması için, gübre ve diğer tarımsal girdilerde devlet desteklerinin artırılması ve yerli üretimin teşvik edilmesi önemlidir" dedi.

Pazarlama ve Satış Sorunları​

Doğan, ürünlerin pazarlara erişiminde yaşanan lojistik sorunlar ve düşük ürün fiyatlarının çiftçilerin gelirlerini olumsuz etkilediğini belirtti. "Özellikle temel tarım ürünlerinde fiyat dalgalanmaları yaşandı. Tarım ürünlerinin pazara zamanında ve uygun fiyatlarla ulaşmaması çiftçilerin gelir kaybına neden olurken tüketiciler de bu durumdan olumsuz etkilendi. Ürünlerin pazara erişimini kolaylaştırmak için lojistik altyapının iyileştirilmesi ve yurtdışında yeni pazarların oluşturulması gereklidir" dedi.

İklim Değişikliği​

İklim değişikliğinin tarım takviminde belirsizliklere ve bazı ürünlerde verim kayıplarına yol açtığını belirten Doğan, "Ani hava değişimleri, ürünlerin olgunlaşma süreçlerini olumsuz etkiledi. Haziran ayında yaşanan aşırı sıcaklıklar, bitkiler üzerinde olumsuz etki yarattı. İklim değişikliğine uyum sağlamak için erken uyarı sistemleri kurulmalı ve iklim dostu tarım uygulamaları teşvik edilmelidir" dedi.

Çözüm Önerileri​

Doğan, çiftçilerin yaşadığı sorunların çözümü için alınacak önlemler ve yapılacak yatırımların, bölgenin tarımsal üretim potansiyelini artırabileceğini ve çiftçilerin ekonomik durumlarını iyileştirebileceğini belirtti. "Çiftçilere yönelik finansal destek programları artırılmalıdır. Mikro krediler oluşturulmalı, faizsiz krediler tanımlanmalı ve mevcut borçlar faizsiz ertelenmelidir. Tarım sektörünün sürdürülebilirliği ve gelecek nesillerin gıda güvenliği için çiftçiler pozitif ayrımcılıkla desteklenmelidir" dedi.

Babayiğit İle Ay Parçası - Serdar Yıldırım

BABAYİĞİT İLE AY PARÇASI
Bir babayiğit ki, ama ne babayiğit: Bir sekseni geçen boyu, oldukça kaslı vücudu, güçlü kolları, anadan sürmeli gözleri. Tam bir Anadolu delikanlısı.
Köylü çocuğuydu ama kendi köyünde pek eğlenmez, gezerdi. Bazen yürüyerek giderdi, bazen atla giderdi. Başka köylere giderdi, kasabalara giderdi, şehirlere giderdi. Gittiği yerlerde, yolun orta yerinden, sol eli cebinde, biçimlice yürürdü: Başı dik, alnı açık, göğüs ileride.
Okuma-yazma bilirdi. Köyünde okul yoktu ama gittiği kasaba ve şehirlerde orada bir harf, burada iki harf derken, epey bir ilerleme sağlamış, önce yazmayı, sonra okumayı öğrenmişti. Yazma öğrenmeden okuma öğrenilemezdi. Yazısı pek güzeldi. Harfleri birbiri peşi sıra inci gibi dizer, sanki sanırsın yürüyüşe çıkmış asker bunlar.
Savaşı sevmezdi. Tam bir barış taraftarıydı. Ne zaman elinde davul bir tellal görse ( Padişahın fermanıdır. Urumeliye sefere çıkılacak, asker toplansın. ) dendiğini duysa, ortadan kaybolurdu. Dağ-taş gezerdi. Her ne için olursa olsun, insanların birbirine düşman edilip, savaştırılmalarına karşıydı. Dili, milliyeti ayrı diye neden insanlar birbirini öldürürdü, aklı almazdı.
İnsanlara yardım ederdi. Bilmem ne köyünün, bilmem ne adındaki ağası, köylüyü mü eziyordu, haksızlık mı yapıyordu. O köylü güvercinin kanadıyla bir haber uçursa, ertesi gün, ağanın konağındaydı. Tatlı diliyle, güler yüzüyle ağayı ikna eder, söz alırdı. Artık o ağa, Babayiğit'in, dünya-ahiret kardeşiydi. Onuruna konakta eğlenceler tertiplenir, ziyafetler verilirdi. Sonraki zamanlarda da Babayiğit arada bir ağanın konağına uğrar, sohbet ederdi.

Ay Parçası. Ayın ondördü gibi güzel. O kız ki, güzel doğmuş, büyüdükçe daha da güzelleşmiş. Kendinden emin konuşması, kaçamak bakışlarıyla dünya güzeli.
Babayiğit'in yolu Ay Parçası'nın köyüne düşmüştü. İkisi, köy meydanında karşılaşınca olan oldu: Babayiğit'in göğsünün sol tarafında bir volkan patlamıştı. Alevli lavlar damarlarından vücuduna yayıldıkça, Babayiğit'e ani bir titreme gelmişti. Ay Parçası da Babayiğit'ten farklı bir durumda değildi. İlk görüşte aşk buydu işte. Birbirlerine sevdalanmışlardı.

Günler günleri kovaladı. Babayiğit ile Ay Parçası, dağda, bayırda sık sık buluşuyor, konuşup, koklaşıyorlardı. Birbirlerinden ayrılmayacaklarını söyleyip, evlenmek istiyorlardı. Ailelerine durumu açtıklarında, Ay Parçası'nın babası, zengindi ama iyi niyetliydi. Olur, demişti. Babayiğit'in babası ise, fakirdi ama kötü niyetliydi. Olmaz, demişti. Ben zengin kızını gelin istemem. Biz fakiriz, fakir oğlana, fakir kız yakışır. Davul dengi dengine, oğlumu vermem zengine. Zenginin parası çoktur, sevdası yoktur.
Babayiğit yalvardı, ağladı ama babasını sözünden döndürmesi ne mümkün. Bu duruma sinirlenen zalim baba, evin samanlığına oğlunu zincirle bağladı. Oracıkta oğlunun göğsünü kızgın demirle dağladı. Babayiğit'in feryatlarına yer-gök ağladı.

Duyanlar, duymayanlara söyledi.
Ay Parçası o anda köydeydi.
Gece yarısı atına atladı.
Gidip Babayiğit'i kurtardı.
Köyüne geri dönmedi.
Atını dağlara vurdu.

Zalim baba tek başına.
Takmış dört serseri peşine.
Gidip Ay Parçası'nın köyüne.
Kurşun sıkmış onun soyuna.

Ay Parçası öksüz kaldı.
Babayiğit'le uzaklara kaçtı.
Evlendi başına taç taktı.
Dört çocukla neşe saçtı.

SON

Yazan: Serdar Yıldırım

Hazine Bulan Fakir Çoban - Serdar Yıldırım

HAZİNE BULAN FAKİR ÇOBAN
Köyün birinde fakir bir çoban yaşarmış. Güzel bir karısı ve küçük bir oğlu varmış. Karınca kararınca geçinip giderlermiş. Yalan demedikçe, haram yemedikçe, komşularına, karısına, oğluna iyi davrandıkça, onların kalplerini kırmadıkça, çobanın koyunları gün geçtikçe artmış. Önceleri elli olan koyunlar zamanla dört yüze ulaşmış. Fakir çoban köyün orta hallilerinden sayılmaya, itibar görmeye başlamış.

Fakir çoban on yaşında annesini, on sekiz yaşında da babasını kaybedince kimsesiz kalmış. Babasından kalan elli koyunu gütmeye başladığı ilk günlerde, koyunların otladığı meranın yakınındaki bir mağaraya gider ve Allah’a dua edermiş, bu fakirlikten kurtulup zengin olayım diye. Fakir çoban dua etmeye başladığından beri, Allah, onun dualarını duyarmış. Sağ ve solunda duran iki meleğine, şu çobanı izleyin, ona yardım edin. Kimseye zararı dokunmayan, borcunu ödeyen, yalan söylemeyen, kırıcı olmayan ve iyi davranışlar içinde olan herkesin edeceği duayı kabul ederim, demiş. Allah’ın bu sözleri üzerine, iki melek çobanı izlemeye başlamış. Çoban iyi davranışlar içinde bulundukça, sevap kazandıkça koyunları artmış ve dört yüz tane olmuş.

Günlerden bir gün, çoban mağarada dua ederken, üstüne oturduğu taşın kımıldadığını fark etmiş. Taşı kaldırıp, altındaki oyuğu kazınca bir hazine sandığı bulmuş. Meğerse bu mağara eskiden korsanların barınak olarak kullandıkları bir yermiş. Çoban köydekilere, karısına, çocuğuna bir şey söylememiş ve hazineden altınları, elmasları cebine doldurup şehre gitmiş. Orada bir ev almış ve o eve yerleşmiş. Bir yıla kalmadan kendine saray gibi kocaman bir malikâne yaptırmış ve uşaklar tutup, burada yaşamaya başlamış. Çoban kısa süre içinde üç genç kızla evlenmiş ve kırk tane cariye satın almış. Pek çok silahlı adamı olmuş. Karısı ile oğlunu hiç arayıp sormuyor, ara sıra mağaraya gidip altın alıyormuş. Karısı ve oğlu, dört yüz koyunu otlatıyormuş ve geçimlerini oradan sağlıyormuş.

Çobanın karısı ile oğlu, dağda koyun güderken, yerde yatan yaralı bir dişi kurt görmüş. Kadın dişi kurdun kanayan bacağını temizleyip, güzelce sarmış. Bu arada kadın dişi kurdun karnının şişliğinden dolayı yakında yavrulayacak olduğunu anlamış. Günler sonra iyileşen dişi kurt kadınla çocuğun yanından ayrılmamış. Zamanla dişi kurt yavrulamış. Kurtlar çoğalmışlar. Kadınla ve çocukla her an içli-dışlı olan ve eğitilen dişi kurt, eğitimcilerinin ne dediklerini anlamaya ve aralarında geçen konuşmaları çözmeye başlamış. Kadın oğluyla yaptığı konuşmalarda, kocasının üzerine üç genç kızla evlenmesine, cariyeler satın almasına ve kendisiyle oğlunu aramamasına çok kızıyormuş.

Günlerden bir gün, malikânenin bahçesinde çobanın kurtlar tarafından parçalanmış cesedi bulunmuş. Çobanın karısı ve oğlu, malikâneyi ve malikânede bulunan altınları ve elmasları istememişler. Azda karar vermeyip çok isteyen, çoğu bulunca, daha çok, daha çok isteyen insanlar hep bir bela ile karşılaşmışlardır. Ailesine, çoluk çocuğuna iyi davranmayan, onları terk eden insanların başına mutlaka bir bela gelmiştir. İnsanoğlunun nedense gözü doymaz. Doymayan göz gönlü aç bırakır. Aç olan gönül beyni soğutur. Soğuyan beynin ürettiği fikirler, düşünceler buz keser, duygusuzdur. Duygusuz bir beyinse şimşekleri üzerine çekip bir an önce toprak altına girmek ister.

SON

Yazan: Serdar Yıldırım

Benim Adım Selanik - Serdar Yıldırım

i



BENİM ADIM SELANİK
Ben dünyanın göz bebeğiyim!
Benim adım Selanik!
Evren kuruldu, dünya kuruldu
Sonra ben kuruldum!
Ben dünya kurulumunun
Son çağ aşamasındaki
Güçlü torpidosuyum!
* * * *
Ayaklar baş olmadan
Firavunlar taş olmadan
Gece açan çiçek
Gündüz solmadan
Zübeyde Hanım'dan
Mustafa Kemal doğmadan
Ben hep vardım, ben Selanik'im!
* * * *
Mustafa 1881 yılında doğdu
Sonra Mustafa Kemal oldu
Mustafa Kemal Atatürk olacaktı
Aradan 53 yıl geçmesi gerekti.
* * * *
Farkedemedim ben bile
Mustafa'nın Atatürk olacağını
Yurdu istila edilmiş milletlerin
Baştacı olacağını.
* * * *
Mustafa Kemal yoklukla savaştı
Yoktan yonga kopardı
İnanılmazı gerçekleştirip
Türkiye Cumhuriyeti'ni kurdu.
* * * *
Ey dünya insanları!
Tarih 13-05-2022
Serdar, Bursa Güzelyalı'da
Ben Selanik'im!
Güzelyalı'yı kardeş şehir ilan ettim.

SON

Pamuk Üreticilerimizin Sorunlarını Yakından Takip Ediyoruz

3.png

Söke TARİŞ Pamuk Kooperatifi Başkanı İsmail Özer: "Pamuk Üreticilerimizin Sorunlarını Yakından Takip Ediyoruz"

Söke TARİŞ Pamuk Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Özer, Sökeli çiftçilerin 2024 yılı pamuk üretimi için yaşadıkları sulama sorunlarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Özer, çiftçilerin sorununu yakından takip ettiklerini ve çözüm için ilgili mercilere girişimlerde bulunduklarını belirtti.

Çiftçilerin Sorunlarına Yakın Takip​

Başkan Özer, son günlerde Sökeli çiftçilerin 2024 yılı pamuk üretimi sulaması konusunda yaşadıkları su sorununu Söke Pamuk Kooperatifi Yönetimi olarak yakından takip ettiklerini ifade etti. "Son günlerde Sökeli çiftçilerimizin 2024 yılı pamuk üretimi sulaması konusunda yaşadıkları su sorununu Söke Pamuk Kooperatifi Yönetimi olarak yakından takip etmekteyiz" dedi.

Kurumsal Sorumluluk ve İşbirliği​

Özer, bu sorunun çözümüne yönelik doğrudan bir kurumsal sorumlulukları olmamakla birlikte, kooperatif olarak süreci titizlikle izlediklerini belirtti. "Kooperatif Kanunu çerçevesinde üyelerimizin ekonomik menfaatlerini korumak ve mesleki ihtiyaçlarını karşılamak asli görevlerimiz arasında" diye konuştu. Ayrıca, sulama sorunlarının çözümü için Devlet Su İşleri (DSİ) yetkilileri, Aydın Ziraat Odaları Koordinasyon Kurulu Başkanlığı ve Söke Ovası Sulama Birliği ile etkin bir diyalog ve işbirliği içerisinde olduklarını vurguladı.

Girişimler ve Takip​

Yaşanan su sorunuyla ilgili olarak gerekli girişimleri ilgili mercilere ilettiklerini ve çözüm için gerekli çalışmaları yakından takip ettiklerini ifade eden Özer, "Şunun bilinmesini isteriz ki; yaşanan su sorunuyla ilgili olarak gerekli girişimleri ilgili mercilere ilettik ve çözüm için gerekli çalışmaları da yakından takip ediyoruz" şeklinde konuştu.

Açık Kapı Politikası​

Başkan Özer, endişesi olan tüm ortaklarına kapılarının ve telefonlarının 7/24 açık olduğunu belirtti. "Bu konuda endişesi olan tüm ortaklarımıza da kapılarımız ve telefonlarımız 7-24 açıktır" dedi.

Hak Arama ve Sürdürülebilirlik​

Özer, "7339 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun bize tanıdığı imkanlar doğrultusunda, dün olduğu gibi bugün ve yarın da, tüm hak arama özgürlüğümüzü ve imkanlarımızı Söke Tariş Pamuk Kooperatifi üyelerimiz için kullanmaya devam edeceğiz. Hiçbir üyemiz ve üreticimizin bundan şüphesi olmasın" ifadelerini kullandı.

Öncelik Pamuk Üreticilerinin Refahı​

Söke Pamuk Kooperatifi olarak önceliklerinin bölgede pamuk üreticilerinin refahı ve pamuk tarımında sürdürülebilirliği güvence altına almak olduğunu belirten Özer, sözlerini şöyle tamamladı: "Önceliğimiz bölgemizde pamuk üreticilerimizin refahı ve pamuk tarımında sürdürülebilirliği her ne pahasına olursa olsun güvence altına almaktır. Bu amaç doğrultusunda Söke Pamuk Kooperatifi olarak her zaman pamuk üreticisi cefakar ortaklarımızın yanında olduğumuzu kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız."

CHP'li Gürer: "Çiftçilerin Borçları Artıyor, Üretimde Zorlanıyorlar"

6.png

CHP'li Ömer Fethi Gürer: "Çiftçilerin Borçları Artıyor, Üretimde Zorlanıyorlar"

CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, 2024 yılının ilk beş ayında çiftçilerin bankalara olan borçlarının 99 milyar TL’ye ulaştığını ve bu borçların mayıs ayında 2,5 milyar liraya yükseldiğini belirtti. Gürer, çiftçilerin artan maliyetler nedeniyle üretimde zorlandığını ve ithalat odaklı politikaların yerli üretimi olumsuz etkilediğini ifade etti.

Çiftçilerin Borç Durumu​

Gürer, çiftçilerin bankalara olan borçlarındaki artışı değerlendirerek, "Sektörün bankalara olan borcu yılın ilk beş ayında 99 milyar lira oldu. Bankaların icra takibine aldıkları borç miktarı ise mayısta 75 milyon lira artarak 2,5 milyar liraya yükseldi" dedi.

Artan Maliyetler ve Üretim Zorlukları​

Gürer, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) belirlediği hububat fiyatlarının enflasyonla orantılı olmadığını ve çiftçilerin artan maliyetler nedeniyle üretimde zorlandığını söyledi. Gürer, "Buğday alım fiyatlarının yüzde 12, makarnalık buğday için 10 bin TL/ton, ekmeklik buğday için 9 bin 250 TL/ton, arpa alım fiyatının ise yüzde 3 artışla 7 bin 250 TL/ton olarak belirlenmesi çiftçiyi zor durumda bırakıyor" dedi.

İthalat Odaklı Politikalar​

Gürer, ithalat odaklı politikaların yerli üretimi olumsuz etkilediğini belirterek, "2024 yılının ilk beş ayında 3 milyon 520 bin ton ithal buğday getirildi. Buğdayın maliyeti sulu tarımda 13,39 TL, kuru tarımda ise 12,68 TL olarak gerçekleşti. TMO tarafından açıklanan alım fiyatları üretim maliyetlerinin altında kaldı" dedi.

Patates ve Soğan Üreticileri​

Gürer, Niğde'nin farklı ilçelerinde patates üreticileriyle görüşmeler yaparak, patatesin üretim sürecinde sulama maliyetlerinin yüksek olduğunu belirtti. "Patatesin ortalama maliyeti 9-10 TL iken, çiftçiler ürünlerini tarlada 4-5 TL'ye satmak zorunda kalıyor. Nakliye fiyatları da eklenince büyük kentlerde fiyat 5 kat artıyor" dedi. Ayrıca, 71 ilde 2,5 milyon ton soğan yetiştirilmesine rağmen bin ton soğan ithal edilmesi ve erkenci soğanın düşük fiyatlarının bazı bölgelerde soğanı tarlada bırakmasına neden olduğunu ifade etti.

Fındık Üreticileri​

Gürer, artan girdi maliyetleri nedeniyle fındık alım fiyatının 160 TL'nin altında olmaması gerektiğini belirtti.

Sebze ve Meyve Fiyatları​

Gürer, yerli ürünlerin yaz aylarında rafta yer almasına rağmen fiyatlarda gerileme olmadığını belirtti. "Çoğu yerde sulama yer altından çıkarılan su ile yapıldığı için ciddi gider artışı yaşanıyor. Kuraklık nedeniyle daha fazla sulama ihtiyacı da ek giderlere neden oluyor" dedi.

Çiftçilerin Gelir Kaybı ve İthalata Bağımlılık​

Gürer, çiftçilerin gelir kaybını önlemek adına alım politikalarının gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti. "Çiftçilerin bankalara borçları giderek artıyor. Tarım sektörünün bankacılık sektörüne borçları yılın ilk beş ayında 99 milyar lira olarak gerçekleşti" dedi.

Ukon Karkas Et Alım Fiyatları | 18 Temmuz 2024

UKON Haftalık Kırmızı Et Fiyatlarını Açıkladı

UKON bu haftanın fiyat listesini yayınladı.

Ulusal Kırmızı Et Konseyi (UKON), haftalık periyotlar halinde kombinalar ve kesimhanelerden alınan yağsız dana kesim ve yağsız kuzu karkas fiyatlarını açıkladı. Geçen hafta düşüş gösteren fiyatlar bu haftada düşüş göstermeye devam etti. Fiyatlar, bölgelere göre farklılık göstermekte olup, Et ve Süt Kurumu (ESK) fiyatları hariç ve dahil olmak üzere iki ana başlık altında sunulmaktadır.

UKON’un bu haftaki fiyat listesi şu şekildedir:

Bir önce ki fiyat listesine buradan erişebilirsiniz

Screenshot_1.png

Tarım ve Orman Bakanlığı, Çiftçilere 119 Milyon 106 Bin Liralık Destekleme Ödemesi Yaptı

6.png

Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan Çiftçilere 119 Milyon 106 Bin Liralık Destekleme Ödemesi

Tarım ve Orman Bakanlığı, tarımsal desteklemeler kapsamında çiftçilere toplamda 119 milyon 106 bin liralık ödeme yaptı. Bakanlık tarafından yapılan açıklamaya göre, ödemeler çiftçilerin hesaplarına aktarıldı. Bu destekler, hububat-baklagil, dane mısır, kırsal kalkınma yatırımı, düve alımı, yağlı tohumlu bitkiler ve toprak analizi gibi çeşitli alanları kapsıyor.

Desteklerin Dağılımı​

Hububat-Baklagil ve Dane Mısır Desteği: 64 milyon 910 bin 785 lira

Kırsal Kalkınma Yatırım Desteği: 35 milyon 791 bin 503 lira

Düve Alım Desteği: 17 milyon 120 bin lira

Yağlı Tohumlu Bitkiler Desteği: 1 milyon 106 bin 112 lira

Toprak Analizi Desteği: 177 bin 600 lira

Toplam Destek Tutarı​

Bakanlık tarafından yapılan açıklamaya göre, toplamda 119 milyon 106 bin liralık destekleme ödemesi çiftçilerin hesaplarına aktarıldı. Bu ödemeler, çiftçilerin mali yüklerini hafifletmek ve tarımsal üretimi desteklemek amacıyla yapıldı.

Bakanlığın Açıklaması​

Tarım ve Orman Bakanlığı, sosyal medya hesapları üzerinden yaptığı açıklamada, "Çiftçilerimizin her daim yanındayız. Tarımsal destekleme ödemeleri kapsamında toplam 119 milyon 106 bin liralık ödeme hesaplara aktarılmıştır" ifadelerine yer verdi. Bakanlık, çiftçilere verilen desteklerin devam edeceğini ve tarımsal üretimin artırılması için çeşitli projelerin sürdürüleceğini belirtti.

Yeni FarmallA Active Drive 4 ile Güç ve Konforun Zirvesine Ulaşın!

1.jpg


En Güçlü Yardımcınız​


Yeni FarmallA Active Drive 4 serisinin kalbine yerleştirilmiş ve ağır çalışmaların üstesinden kolaylıkla gelen, gücünü ispatlamış TürkTraktör S8000 motor, tüm modellerde kullanılmaktadır. FarmallA Active Drive4 serisi; Tier 3 emisyon seviyesi, 4 adet silindiri, 3,9 litre silindir hacmi, Turbo-Intercooler donanımı ve yüksek tork değerlerine sahip motoru sayesinde güç ile verimliliği buluşturuyor.



2.jpg


Konforunuzu Arttıran Kabin Süspansiyonu​


Tüm zorlu çalışma koşullarında bile konforlu çalımanızı sağlayan çift noktalı kabin süspansiyonu, Farmall 100A ve Farmall 110A modellerinde isteğe bağlı olarak sunulmaktadır. Farmall A kabin süspansiyonlu modellerimiz ile gün boyu çalışmalarınızı hiç yorulmadan gerçekleştirebilirsiniz.




3.jpg


Eşsiz Güzellikte Kaporta Dizaynı​


Türkiye’de faaliyet göstermeye başladığından bu yana profesyonellerin tercihi olan Case IH; yıllar içinde yaptığı yeniliklere ek olarak her detayı özenle düşünülmüş, eşsiz güzellikte tasarıma sahip FarmallA Active Drive 4 serisiyle traktöre yeni bir soluk getiriyor. Geleceğin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak yaratılan üstün donanım özellikleri ve yerli üretim Active Drive 4 transmisyonu ile güç, FarmallA Active Drive 4 serisinde hayat buluyor.




4.jpg



Active Drive 4 Transmisyon​


Case IH FarmallA Active Drive 4 serisi motorunda ürettiği yüksek güç ve tork değerlerini en iyi şekilde çalışmalara aktarabilmeyi sağlayan Active Drive 4 transmisyonla tasarlanmıştır.Active Drive 4 yarı otomatik transmisyonu temsil etmektedir ve kesintisiz vites geçişleri sayesinde tüm çalışmaların verimliliğini arttırmaktadır. Kademe içi hız vitesleri arasında debriyaj kullanımına ihtiyaç duymayan, düğmeler ile kolaylıkla vites değiştirme imkanı sunan Active Drive 4 transmisyon, kusursuz ve sarsıntısız vites geçişleri ile çalışmaların konfor seviyesini zirveye çıkarmaktadır. Toplamda 32 ileri – 32 geri vites seçeneğine sahip Active Drive 4 transmisyon 0,28 km/h hızdan 40 km/h hıza kadar geniş bir aralıkta kullanılabilmektedir.


Çalışmalardaki verimi maksimum seviyede tutan Active Drive 4 transmisyona ek olarak elektro-hidrolik power shuttle kolu, power shuttle hassasiyet ayarı, otomatik çift çeker sistemi – otomatik diferansiyel kilidi ve kolay vites değiştirmeyi sağlayan butonlar gibi yardımcı donanımlar sayesinde tüm çalışmalarda konfor ön planda tutulur.



5.jpg


Elektro-Hidrolik Power Shuttle ve Hassasiyet Ayarı​


Sıra sonu dönüşleri veya manevra alanının dar olduğu alanlarda ileri – geri hareketi debriyaja basmadan yapmaya yarayan sistemdir. Direksiyonun altına ergonomik şekilde konumlandırılmış elektronik hidrolik Power Shuttle sistemi sayesinde, kullanım konforuna ek olarak zamandan ve yakıttan tasarruf sağlanmaktadır.


Power Shuttle hassasiyet ayarı elektro-hidrolik Power Shuttle koluyla gerçekleştirilen ileri – geri hareketinin çalışma durumuna ve kullanılan ekipmana bağlı olarak yavaş ya da hızlı olmasını ayarlamaya yarayan yardımcı sistemdir.



6.jpg



Sizinle Çalışmaya Hazır Güçlü Hidrolik Donanım​


Case IH FarmallA Active Drive 4 serisi farklı tarımsal ekipmanlarla çalışması sırasında verimin yüksek olmasını sağlamak için elektro-hidrolik donanımlarla tasarlanmıştır. Elektronik çeki kontrol sistemi, 5.400 kg hidrolik kaldırma kapasitesi, 6 adet hidrolik güç çıkışı, çamurluk üzeri hidrolik kumanda kolları ve hidrolik orta kol FarmallA serisinin üstün donanımlarından yalnızca birkaç tanesi. Standart olarak sunulan elektronik çeki kontrol sistemi, ağır tarımsal ekipmanların kontrolünü kolaylaştırarak özellikle toprak altı çalışmalarda yüksek hassasiyetle istenilen seviyede çalışmayı sağlar. Elektro-hidrolik sistemler sayesinde tüm hidrolik ayarları ihtiyaca göre değiştirilebilen FarmallA serisinde üstün performans hedeflenmiştir.




7.jpg


Zor İşleri Kolaylaştıran Kuyruk Mili​


Elektro-hidrolik kuyruk mili kavraması, 540-540E-1000 d/dk üç farklı kuyruk mili devri, otomatik kuyruk mili fonksiyonu gibi birçok üstün donanım FarmallA serisiyle beraber sunulmaktadır. Ayrıca çalışmalar sırasında kuyruk mili devri, dijital gösterge paneli üzerinden anlık olarak takip edilebilmektedir.


Otomatik kuyruk mili (Auto PTO) özelliği, belirlenen hidrolik kol yüksekliğinde kuyruk milinin devre dışı kalmasına ve devreye alınmasına yarayan sistemdir. Elektro-hidrolik Lift-0-Matic™ ile kombine çalışabilen bu sistem özellikle sıra sonu dönüşlerini yalnızca Lift-0-Matic™ kullanarak kolaylıkla gerçekleştirmenizi sağlar.



8.jpg



Konforlu Çalışmanın Ayrıcalığını Hissedin​


Case IH FarmallA Active Drive 4 serisi segmentinin tüm ihtiyaçlarını karşılayabilmek için en ince detaylarla tasarlanmıştır. Üstün performans ve gücün yanı sıra eşsiz güzellikteki kaporta dizaynıyla dikkatleri üstüne çeken FarmallA serisi profesyonellerin yeni tercihi oluyor. Zorlu çalışma koşullarında kullanıcısına en yüksek konforu sunmak üzere tasarlanan kabin dizaynı, FarmallA serisinde ön plana çıkıyor. Klimalı geniş kabin tasarımı, ergonomik kumanda kolları, hava süspansiyonlu koltuğu, açılabilir sunroofu ve yeni kabin süspansiyonu gibi bir çok donanım özelliği ile FarmallA AD4 serisi ön plana çıkıyor.


Özellikle yeni kabin süspansiyonu özelliği en zor tarla koşullarında bile tüm sarsıntıları yok ederek çalışma konforunuzu yepyeni bir seviyeye taşımaktadır.

  • Soru
Konteyner da Tarla Faresi Sorunu

Merhaba, konteyner da kalıyorum ve köpüklerin ara ara kemirildiğinde dair aylardı ses alıyordum ancak bir süre önce bunun bir tarla faresi olduğunu artık kemirip bizzat konteynerin içine çıktığında anladım. Konteynera ve çevresine ilaç koydum, giren fare çıktı ancak sanırsam köpüklerin arasında yuva yaptıkları için hala fare sorunu var ve sürekli kemirme sesi alıyorum ve dün bir fare daha girdi. Bu sorunu nasıl çözebilirim? Yuva yaptılarsa eğer o yere ulaşmamın imkanı yok.

Manisalı Üreticilere Müjdeli Haber

6.png

Kelebek Barajı ve Sulama Projesi’nde %82 Tamamlanma Oranına Ulaşıldı

Tarım ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen Kelebek Barajı ve Sulama Projesi, Manisa’da tarımsal üretimi artırmak amacıyla hızla ilerliyor. Projede %82 oranında tamamlanma sağlandı ve 12 bin dekar araziye ilk kez su verildi. Bu rakamın, önümüzdeki yaz sezonunda 24 bin 040 dekara çıkarılması hedefleniyor.

Projenin Önemi ve Katkıları​

DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta, Kelebek Barajı'nın bölgenin en büyük barajlarından biri olduğunu belirterek, 22 milyon 920 bin metreküp depolama hacmiyle tarım arazilerinin verimliliğini artıracağını söyledi. Balta, "Baraj inşaatını 2 yıl önce tamamlayarak su tutmuştuk. Sulama şebekesi ile ilgili çalışmalarımıza ara vermeden devam ettik" dedi.

Projenin Detayları​

Baraj gövdesinden yaklaşık 10 kilometre aşağıya bir regülatör inşa edildiğini ifade eden Balta, bu regülatör vasıtasıyla suyun yeniden tutulup şebekeye verildiğini açıkladı. 24 bin 040 dekarlık sulama alanının yaklaşık 12 bin dekarlık kısmında şebeke imalatları tamamlanmış durumda. 2024 yaz sulama sezonunda 12 bin dekar araziye ilk kez su verildi. Kalan 12 bin dekarlık alandaki çalışmaların ise 2025 yılı içinde tamamlanması planlanıyor.

Bölge Ekonomisine Katkılar​

Projenin tamamlanmasıyla birlikte bölge ekonomisine 180 milyon lira ek gelir sağlanacak ve 2 bin 163 kişiye istihdam olanağı oluşturulacak. Bu proje, Manisa’nın Ahmetli ilçe merkezi ile Gökkaya, Alahıdır, Akçapınar ve Yeniköy mahallelerine büyük katkı sağlayacak.

Uzun Vadeli Faydalar​

Temelden yüksekliği 62 metre olan Kelebek Barajı'nın gövdesi, Silindirle Sıkıştırılmış Beton (SSB) tipinde inşa edildi. Proje, modern sulama sistemi sayesinde 24 bin 040 dekar verimli tarım arazisini sulayacak ve sulama maliyetlerini düşürecek. Bu sayede, tarımsal üretimde verimlilik artacak ve sürdürülebilir su yönetimi sağlanacak.

TÜİK: Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi Mayıs'ta Arttı

3.png

TÜİK'in Mayıs ayı verilerine göre, tarımsal girdi fiyat endeksi yıllık %53,08, aylık %0,85 arttı. Tarımda kullanılan mal ve hizmetler ile tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endekslerinde de artışlar görüldü.

  • Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi:
    • Aylık artış: %0,85
    • Yıllık artış: %53,08
    • Yılın aralık ayına göre artış: %15,58
    • On iki aylık ortalamalara göre artış: %41,12
  • Ana Gruplar:
    • Tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksi:
      • Aylık artış: %0,63
      • Yıllık artış: %50,35
    • Tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksi:
      • Aylık artış: %2,18
      • Yıllık artış: %71,59
  • Alt Gruplar:
    • Yıllık değişimde en yüksek artış: %133,84 ile veteriner harcamaları
    • Aylık değişimde en yüksek artış: %3,29 ile bina bakım masrafları
Bu veriler, tarımsal üretim maliyetlerinin önemli ölçüde arttığını ve çiftçilerin mali yüklerinin artmaya devam ettiğini göstermektedir.

Manisa'nın Üzümü 14 Büyükşehirde İlkokullara Dağıtılacak

6.png

Manisa'nın Üzümü 14 Büyükşehirde İlkokullara Dağıtılacak

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, üzümün katma değerini artırmak amacıyla hazırladıkları projeyi açıkladı. Bu proje kapsamında 25 gramlık paketler halindeki üzümler, 14 büyükşehrin ilkokullarında dağıtılacak. Bu girişim, hem üreticiyi hem de TARİŞ'i desteklemeyi amaçlıyor.

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, TARİŞ Üzüm Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ferhat Şen, Genel Müdür Hasan Özer Orhan ve diğer yönetim kurulu üyeleri ile birlikte yapılan görüşmede, Manisa tarımının geliştirilmesi için yapılabilecek projeler ele alındı. Başkan Zeyrek, "Manisa'nın simgesi olan üzümün katma değerinin artması için 14 büyükşehire yönelik projelerimiz var. Proje kapsamında 25 gramlık paket halindeki üzümleri ilkokullarda dağıtmayı planlıyoruz. Bu projeyi İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere tüm büyükşehirlere taşımayı hedefliyoruz" dedi.

Projenin Kapsamı ve Hedefleri​

Başkan Zeyrek, projenin genişlemesiyle birlikte hem üreticinin hem de TARİŞ'in kazanacağına vurgu yaparak, "Üzümü yeni pazarlara taşıyabilirsek hem TARİŞ'in hem de üreticinin ayakta durması mümkün olacak" şeklinde konuştu. Bu proje, Manisa'nın ünlü üzümünün daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlayarak, tarımsal ürünlerin katma değerini artırmayı amaçlıyor.

TARİŞ'in Görüşü​


TARİŞ Üzüm Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ferhat Şen ise, "Artık üzümü ham maddeden kurtarmamız lazım. Mamul tarafına geçmemiz gerekiyor. Bunu başarabilirsek çiftçi de kurum da ayakta kalacak" dedi. Şen, üzümün sadece ham madde olarak değil, işlenmiş ürün olarak da piyasada yer alması gerektiğine dikkat çekti.

Bu proje, Manisa'nın tarımsal üretimini ve ekonomisini olumlu yönde etkileyecek bir adım olarak değerlendiriliyor. Üzümün ilkokullarda dağıtılması, hem sağlıklı beslenmeyi teşvik edecek hem de yerli üreticilerin desteklenmesine katkı sağlayacak. Başkan Zeyrek'in liderliğinde yürütülecek bu proje, diğer büyükşehir belediyeleri tarafından da örnek alınabilecek nitelikte.

  • Soru
Damla sulamadan gübreleme

1.6 lt damlaticili ile Mısır tarlasında kurulu. Gübreleme yapmadan önce ne kadar su verilip ardindan Gübrelemeden sonra ne kadar verilmeli hakkında bilimsel makale bulamadım.
Ayrıca fosfor potasyum üre, amonyum sülfat gubrelerinin damla sulama ile hepsi aynı derinliğe gidiyor mu?
Kendi uygulamaları ile yüksek verim alanlar tecrübelerini paylaşırsa çok hora geçecek.

Filtrele


Hakkımızda

TrakKulüp, içinde 100.000'den fazla konuyu, 1.300.000'den fazla mesajı barındıran Türkiye'nin ilk ve en büyük traktör, tarım ekipmanları ve çiftçilik paylaşım sitesidir. 86.000 üyemiz gibi sizi de aramızda görmek isteriz.
Üst Alt