Türkiye 29 Mart 2009′da yapılacak yerel seçime hazırlanıyor.. Beş yıl süre ile görev yapacak belediye başkanları seçilecek.
Partiler başkan adaylarını belirlemeye başladı. Milletvekili seçiminde olduğu gibi belediye başkan adaylarını da özellikle de büyük şehir adayları her partinin genel başkanı tarafından belirleniyor.
Parti genel başkanları aday belirlerken hangi kriterleri göz önünde bulunduruyor?
Bir genel başkanın, “öyle bir belediye başkanımız olsun ki, tarım toprağını korusun, su kaynaklarını kirletecek çalışmaları önlesin, yerli üretimi, kırsal kalkınmayı desteklesin” diye düşündüğünü sanmıyoruz. Öyle olsaydı bugüne kadar tarım toprakları bu kadar hoyratça kullanılmaz, Türkiye’nin en verimli ovaları ranta kurban verilmez, suları bu kadar kirlenmez, kenti süsleyen çiçekler, dikilen ağaçlar milyonlarca dolar ödenerek ithal edilmezdi.
Belediye başkanları tarım ve kırsal kalkınma konusunda ne yazık ki yeterince duyarlı değil. Uyguladıkları imar planları ile en verimli tarım topraklarını ranta açmayı “kalkınma” veya “gelişmişlik” olarak anlıyorlar.
Tarım ve kırsal kalkınma konusunda örnek çalışmaları ile dikkat çeken duyarlı bir belediye başkanı var. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu.
Sadece kent merkezinde yaşayanların değil, kenti çevreleyen kırsal kesimdeki yurttaşların da sorunları ile yakından ilgilenen Aziz Kocaoğlu, zamanının bir bölümünü İzmir’in köylerine, köylülerine ayırıyor. Bunu da seçimden seçime değil göreve geldiği günden beri planlı bir şekilde yapıyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi kırsal kalkınmayı desteklemek için neler yapıyor?
Önce kurumsal altyapıyı oluşturuldu. Türkiye’deki 16 büyükşehir belediyesi arasında ilk kez İzmir Büyükşehir Belediyesi, “Tarım, Park ve Bahçeler Daire Başkanlığı” ve bünyesinde “Tarımsal Yapı Şube Müdürlüğü” kuruldu. Bu birim, kentin yeşillendirilmesinden organik tarıma, susuz tarımdan seracılığa, daha sağlıklı ve verimli tarımsal üretim için toprak - yaprak tahlilleri yapımına kadar değişik projeler üretip uyguluyor. Çiftçiye destek oluyor, yol gösteriyor. Özellikle Tahtalı Baraj Havzası’nda organik tarım destekleniyor; Üreticiye bağ çubuğu, meyve ve zeytin fidanı dağıtılıyor.
Toprak tahlilleriyle üretici toprağının yapısına göre yönlendirilirken, susuz tarım, organize sera bölgesi, jeotermal kaynakların seracılıkta kullanımı ve suyun tasarruflu kullanımı konularında da proje hazırlanıyor.
Belediyenin ihtiyacı olan bitki, çiçek ve diğer ürünler ithal edilmiyor, İzmir’in kırsal kesimindeki kooperatiflerden sağlanıyor.
Bu kapsamda İzmir’in Karaburun ilçesindeki üreticilerden geçen yıl 80 bin adet, bu yıl 150 bin adet nergis soğanı alındı. İzmir’in sokaklarını Karaburunlu üreticilerin nergisleri süslüyor.
Mordoğan’ da kadınlar tarafından üretilen el yapımı 15 bin adet saksı alındı ve bunun karşılığında üretici kadınlara 100 bin YTL destek sağlandı.
Bayındır Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile yapılan anlaşma çerçevesinde 2009 ‘da Bayındırlı çiçek üreticilerinden 2.5 milyon YTL’ lik çiçek ve yer örtücü bitki alınacak.
Ödemiş Bademli Fidancılık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile yeni imzalanan sözleşme kapsamında 1 milyon 255 bin YTL karşılığında üreticilerden 13 bin adet ağaç ve ağaççık grubu ile 37 bin adet çalı grubu satın alınacak.
Kentin içme suyu kaynaklarını temiz tutmak için Tahtalı ve Menderes Havzası’ndaki organik tarım çalışmalarına ağırlık veriliyor. Organik tarıma geçiş için köylülere destek sağlanarak hem ürün kalitesi hem de çiftçilerin gelirleri artırılıyor.
Toprak analizi ücretsiz yapılarak çiftçilerin bilinçli üretim yapması ve bilinçli girdi kullanması sağlanıyor.
Belediye sınırlarına dahil olan büyük tarım alanlarının bozuk yolları asfaltlanıyor. Üretici tarlasına kolay ulaşıyor, ürününü kolay taşıyabiliyor. Bu kapsamda son 4 yılda yaklaşık 13.5 milyon YTL harcanarak toplam 1 milyon 166 bin metrekarelik tarım yolu asfaltlandı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kırsal kesime verdiği destek çiftçilerin refahını, yaşam kalitesini artırdığı gibi, onları köylerinde tutarak kente göçü önlüyor. Bu çalışmalar yıllar öncesinden ülkenin her yerinde belli bir plan çerçevesinde uygulansa bugün hem katrilyonlarca liralık kömür ve gıda yardımına gerek kalmaz hem de yoksulluk üreten sistem refah üretirdi.
Yoksulluk yerine refah üreten sistemin yerleşmesi ve büyük kentlerin kronikleşen sorunlarının çözümü için yerel seçimlerde Aziz Kocaoğlu gibi örnek başkanların göreve gelmesi gerekiyor.
Partiler başkan adaylarını belirlemeye başladı. Milletvekili seçiminde olduğu gibi belediye başkan adaylarını da özellikle de büyük şehir adayları her partinin genel başkanı tarafından belirleniyor.
Parti genel başkanları aday belirlerken hangi kriterleri göz önünde bulunduruyor?
Bir genel başkanın, “öyle bir belediye başkanımız olsun ki, tarım toprağını korusun, su kaynaklarını kirletecek çalışmaları önlesin, yerli üretimi, kırsal kalkınmayı desteklesin” diye düşündüğünü sanmıyoruz. Öyle olsaydı bugüne kadar tarım toprakları bu kadar hoyratça kullanılmaz, Türkiye’nin en verimli ovaları ranta kurban verilmez, suları bu kadar kirlenmez, kenti süsleyen çiçekler, dikilen ağaçlar milyonlarca dolar ödenerek ithal edilmezdi.
Belediye başkanları tarım ve kırsal kalkınma konusunda ne yazık ki yeterince duyarlı değil. Uyguladıkları imar planları ile en verimli tarım topraklarını ranta açmayı “kalkınma” veya “gelişmişlik” olarak anlıyorlar.
Tarım ve kırsal kalkınma konusunda örnek çalışmaları ile dikkat çeken duyarlı bir belediye başkanı var. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu.
Sadece kent merkezinde yaşayanların değil, kenti çevreleyen kırsal kesimdeki yurttaşların da sorunları ile yakından ilgilenen Aziz Kocaoğlu, zamanının bir bölümünü İzmir’in köylerine, köylülerine ayırıyor. Bunu da seçimden seçime değil göreve geldiği günden beri planlı bir şekilde yapıyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi kırsal kalkınmayı desteklemek için neler yapıyor?
Önce kurumsal altyapıyı oluşturuldu. Türkiye’deki 16 büyükşehir belediyesi arasında ilk kez İzmir Büyükşehir Belediyesi, “Tarım, Park ve Bahçeler Daire Başkanlığı” ve bünyesinde “Tarımsal Yapı Şube Müdürlüğü” kuruldu. Bu birim, kentin yeşillendirilmesinden organik tarıma, susuz tarımdan seracılığa, daha sağlıklı ve verimli tarımsal üretim için toprak - yaprak tahlilleri yapımına kadar değişik projeler üretip uyguluyor. Çiftçiye destek oluyor, yol gösteriyor. Özellikle Tahtalı Baraj Havzası’nda organik tarım destekleniyor; Üreticiye bağ çubuğu, meyve ve zeytin fidanı dağıtılıyor.
Toprak tahlilleriyle üretici toprağının yapısına göre yönlendirilirken, susuz tarım, organize sera bölgesi, jeotermal kaynakların seracılıkta kullanımı ve suyun tasarruflu kullanımı konularında da proje hazırlanıyor.
Belediyenin ihtiyacı olan bitki, çiçek ve diğer ürünler ithal edilmiyor, İzmir’in kırsal kesimindeki kooperatiflerden sağlanıyor.
Bu kapsamda İzmir’in Karaburun ilçesindeki üreticilerden geçen yıl 80 bin adet, bu yıl 150 bin adet nergis soğanı alındı. İzmir’in sokaklarını Karaburunlu üreticilerin nergisleri süslüyor.
Mordoğan’ da kadınlar tarafından üretilen el yapımı 15 bin adet saksı alındı ve bunun karşılığında üretici kadınlara 100 bin YTL destek sağlandı.
Bayındır Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile yapılan anlaşma çerçevesinde 2009 ‘da Bayındırlı çiçek üreticilerinden 2.5 milyon YTL’ lik çiçek ve yer örtücü bitki alınacak.
Ödemiş Bademli Fidancılık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile yeni imzalanan sözleşme kapsamında 1 milyon 255 bin YTL karşılığında üreticilerden 13 bin adet ağaç ve ağaççık grubu ile 37 bin adet çalı grubu satın alınacak.
Kentin içme suyu kaynaklarını temiz tutmak için Tahtalı ve Menderes Havzası’ndaki organik tarım çalışmalarına ağırlık veriliyor. Organik tarıma geçiş için köylülere destek sağlanarak hem ürün kalitesi hem de çiftçilerin gelirleri artırılıyor.
Toprak analizi ücretsiz yapılarak çiftçilerin bilinçli üretim yapması ve bilinçli girdi kullanması sağlanıyor.
Belediye sınırlarına dahil olan büyük tarım alanlarının bozuk yolları asfaltlanıyor. Üretici tarlasına kolay ulaşıyor, ürününü kolay taşıyabiliyor. Bu kapsamda son 4 yılda yaklaşık 13.5 milyon YTL harcanarak toplam 1 milyon 166 bin metrekarelik tarım yolu asfaltlandı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kırsal kesime verdiği destek çiftçilerin refahını, yaşam kalitesini artırdığı gibi, onları köylerinde tutarak kente göçü önlüyor. Bu çalışmalar yıllar öncesinden ülkenin her yerinde belli bir plan çerçevesinde uygulansa bugün hem katrilyonlarca liralık kömür ve gıda yardımına gerek kalmaz hem de yoksulluk üreten sistem refah üretirdi.
Yoksulluk yerine refah üreten sistemin yerleşmesi ve büyük kentlerin kronikleşen sorunlarının çözümü için yerel seçimlerde Aziz Kocaoğlu gibi örnek başkanların göreve gelmesi gerekiyor.