Karkas kalitesi ve mermerleşme (yağın et içerisinde dengeli dağılımı) yönünden dünyada tercih edilen ve birçok ülkede 'Angus Eti' özel damgayla satılan angus eti Türkiye ' de beğenilmedi.
Dünyada lezzeti ve yüksek fiyatı ile bilinen Angus eti Türkiye ' de neden sevilmedi?
Aslında tüketici sadece angus etini değil, genel olarak ithal etleri sevmedi. Bunu bilen birçok hipermarket ithalatın başlamasından bu yana et reyonlarında ithal eti yerli et diye satıyor. Bazı marketler ise ithal eti 'ucuz et' olarak satıyor. Bazıları da, 'ithal' sözcüğünü etikete okunmayacak kadar küçük yazarak tüketiciyi aldatıyor.
Uzmanlara göre, angus etinin veya diğer ithal etlerin tercih edilmemesinde önemli faktörler var. Bu faktörleri şöyle sıralayabiliriz:
1- Tüketicinin yıllarca alıştığı damak tadı var. Bunun kısa sürede değişmesi çok zor. Ayrıca, yerli et ile ithal etin rengi arasında da büyük farklılık var. İthal etler daha çabuk kararıyor. Bu nedenle hem tad hem de renk olarak tüketici tarafından tercih edilmiyor.
2- İthal edilen hayvanların en az 1.5 ay bekletildikten sonra kesilerek satışa sunulması gerekirken buna dikkat edilmiyor. Hayvanlar ithal edildikten çok kısa bir süre sonra kesilerek piyasaya sunuluyor. Uzun yolculuk süresince strese giren hayvanların eti çabuk bozulduğu için tüketici tarafından tercih edilmiyor.
3- Hükümet karkas et ithalatına izin verdikten sonra, özellikle Avrupa ' dan düşük kaliteli etler ithal edildi. Zaten kısa olan raf ömrünün bir bölümü yolda geçiyor. Bu nedenle ithal etlerin yerli ete göre daha kısa sürede tüketilmesi gerekiyor. Bu zamana dikkat edilmeyince tüketici bu etleri tercih etmedi.
4- İthal edilen etlerin tamamı Angus eti olarak sunuldu. Angus adı ve eti ithalatla özdeşleştirilince Anguslara karşı özel bir tepki oluştu. Bunun sonucunda ithal hayvan alanlar, ithal et satanlar angustan kaçmaya başladı.
Angusa karşı gelişen bu tepki ithalatçıları da etkiledi. Daha önce Uruguay, Avustralya ' dan angus ithal edenler, tüketici tercihlerini dikkate alarak Meksika ve diğer ülkelere yöneldi. Özellikle, Meksika ' dan şarole, limuzin ve simental ithalatı başladı.
Et ve Balık Kurumu ' nun birçok ihalesini kazanan ve Türkiye ' ye en çok canlı hayvan ithal eden Hicazi Grubu da angus yerine şarole, limuzin ve simental ithalatına yöneldi. Hicazi Grubu, yakın zamanda Meksika ' dan 17 bin baş kasaplık ve besilik hayvan ithal etti. İthal hayvanların 8 bini İzmir Limanı ' na 9 bini Bandırma Limanı ' na indirildi.
Hicazi Türkiye ' nin yöneticilerinden Fırat Yıldırım, tüketicilerin angus etini tercih etmemesi nedeniyle şarole, limuzin ve simental gibi ırklara yönelme olduğunu söyledi. İthalata rağmen marketlerde et fiyatının yeterince düşmediğine dikkat çeken Fırat Yıldırım, 'Et ve Balık Kurumu ' nun en son ihalesini canlı hayvanın tonuna 2 bin 880 euro ödeyerek kazandık. Bunun anlamı karkas etin kilosunun 13 liraya gelmesi demektir. Biz bu fiyata getiriyoruz. Fakat, bu ucuzluk tüketiciye yansımıyor. Marketlerde et pahalıya satılıyor. Bizim 13 liraya getirdiğimiz et marketlerde 40 liradan satılıyor. Gıda, Tarım ve hayvancılık Bakanlığı bu konuda haklı. Ucuzluk tüketiciye yansımıyor' görüşünü dile getirdi.
İthalatçıların yeni gözdesi olan Meksika ' dan ithal edilen kasaplık hayvanların kilosu 14 liradan satılıyor.
İster Meksika ' dan ister Uruguay, Avustralya veya Avrupa ' dan, nereden ithal edilirse edilsin yerli üretim artırılmadıkça ithalatın çözüm olamayacağı geçen iki yıllık sürede çok daha iyi anlaşıldı. Yerli üretimin artması ise besicilerin yem maliyetlerinin düşürülmesi ve besilik hayvancılığın desteklenmesi ile mümkün olacaktır. Geçen yıl kısa bir süre uygulanan hayvan başına 300 liralık destek miktarı artırılarak tekrar uygulanmalı. Ancak bu şekilde yerli besiciler üretime devam edebilir ve hayvan varlığı artırılabilir. Tek başına sıfır faizli kredi yerli üretimi artırmaya yetmiyor. Üstelik, sıfır faizli kredi ile yatırım yapanlar da ithal karkas etle zor durumda bırakılıyor. Karkas et ithalatı devam ettikçe hayvan varlığının artırılması pek mümkün görülmüyor. Besicilik yapanlar, yüksek girdi maliyeti nedeniyle rekabet edemiyor. Beslediği hayvanı kesemiyor. Kestiği hayvanın da yerine yenisini koyamıyor.
Özetle, hayvancılıkta bu tablo değişmezse, Türkiye et ithal ederek bir yere kadar ihtiyacını karşılayabilir. Fakat, yerli üretimi artırmadıkça yakın gelecekte ithalat ta bugünkü kadar ucuz olmayacaktır. Tüketiciler sevmeye sevmeye angus veya bir başka ithal eti tüketmek zorunda kalacak.
Dünyada lezzeti ve yüksek fiyatı ile bilinen Angus eti Türkiye ' de neden sevilmedi?
Aslında tüketici sadece angus etini değil, genel olarak ithal etleri sevmedi. Bunu bilen birçok hipermarket ithalatın başlamasından bu yana et reyonlarında ithal eti yerli et diye satıyor. Bazı marketler ise ithal eti 'ucuz et' olarak satıyor. Bazıları da, 'ithal' sözcüğünü etikete okunmayacak kadar küçük yazarak tüketiciyi aldatıyor.
Uzmanlara göre, angus etinin veya diğer ithal etlerin tercih edilmemesinde önemli faktörler var. Bu faktörleri şöyle sıralayabiliriz:
1- Tüketicinin yıllarca alıştığı damak tadı var. Bunun kısa sürede değişmesi çok zor. Ayrıca, yerli et ile ithal etin rengi arasında da büyük farklılık var. İthal etler daha çabuk kararıyor. Bu nedenle hem tad hem de renk olarak tüketici tarafından tercih edilmiyor.
2- İthal edilen hayvanların en az 1.5 ay bekletildikten sonra kesilerek satışa sunulması gerekirken buna dikkat edilmiyor. Hayvanlar ithal edildikten çok kısa bir süre sonra kesilerek piyasaya sunuluyor. Uzun yolculuk süresince strese giren hayvanların eti çabuk bozulduğu için tüketici tarafından tercih edilmiyor.
3- Hükümet karkas et ithalatına izin verdikten sonra, özellikle Avrupa ' dan düşük kaliteli etler ithal edildi. Zaten kısa olan raf ömrünün bir bölümü yolda geçiyor. Bu nedenle ithal etlerin yerli ete göre daha kısa sürede tüketilmesi gerekiyor. Bu zamana dikkat edilmeyince tüketici bu etleri tercih etmedi.
4- İthal edilen etlerin tamamı Angus eti olarak sunuldu. Angus adı ve eti ithalatla özdeşleştirilince Anguslara karşı özel bir tepki oluştu. Bunun sonucunda ithal hayvan alanlar, ithal et satanlar angustan kaçmaya başladı.
Angusa karşı gelişen bu tepki ithalatçıları da etkiledi. Daha önce Uruguay, Avustralya ' dan angus ithal edenler, tüketici tercihlerini dikkate alarak Meksika ve diğer ülkelere yöneldi. Özellikle, Meksika ' dan şarole, limuzin ve simental ithalatı başladı.
Et ve Balık Kurumu ' nun birçok ihalesini kazanan ve Türkiye ' ye en çok canlı hayvan ithal eden Hicazi Grubu da angus yerine şarole, limuzin ve simental ithalatına yöneldi. Hicazi Grubu, yakın zamanda Meksika ' dan 17 bin baş kasaplık ve besilik hayvan ithal etti. İthal hayvanların 8 bini İzmir Limanı ' na 9 bini Bandırma Limanı ' na indirildi.
Hicazi Türkiye ' nin yöneticilerinden Fırat Yıldırım, tüketicilerin angus etini tercih etmemesi nedeniyle şarole, limuzin ve simental gibi ırklara yönelme olduğunu söyledi. İthalata rağmen marketlerde et fiyatının yeterince düşmediğine dikkat çeken Fırat Yıldırım, 'Et ve Balık Kurumu ' nun en son ihalesini canlı hayvanın tonuna 2 bin 880 euro ödeyerek kazandık. Bunun anlamı karkas etin kilosunun 13 liraya gelmesi demektir. Biz bu fiyata getiriyoruz. Fakat, bu ucuzluk tüketiciye yansımıyor. Marketlerde et pahalıya satılıyor. Bizim 13 liraya getirdiğimiz et marketlerde 40 liradan satılıyor. Gıda, Tarım ve hayvancılık Bakanlığı bu konuda haklı. Ucuzluk tüketiciye yansımıyor' görüşünü dile getirdi.
İthalatçıların yeni gözdesi olan Meksika ' dan ithal edilen kasaplık hayvanların kilosu 14 liradan satılıyor.
İster Meksika ' dan ister Uruguay, Avustralya veya Avrupa ' dan, nereden ithal edilirse edilsin yerli üretim artırılmadıkça ithalatın çözüm olamayacağı geçen iki yıllık sürede çok daha iyi anlaşıldı. Yerli üretimin artması ise besicilerin yem maliyetlerinin düşürülmesi ve besilik hayvancılığın desteklenmesi ile mümkün olacaktır. Geçen yıl kısa bir süre uygulanan hayvan başına 300 liralık destek miktarı artırılarak tekrar uygulanmalı. Ancak bu şekilde yerli besiciler üretime devam edebilir ve hayvan varlığı artırılabilir. Tek başına sıfır faizli kredi yerli üretimi artırmaya yetmiyor. Üstelik, sıfır faizli kredi ile yatırım yapanlar da ithal karkas etle zor durumda bırakılıyor. Karkas et ithalatı devam ettikçe hayvan varlığının artırılması pek mümkün görülmüyor. Besicilik yapanlar, yüksek girdi maliyeti nedeniyle rekabet edemiyor. Beslediği hayvanı kesemiyor. Kestiği hayvanın da yerine yenisini koyamıyor.
Özetle, hayvancılıkta bu tablo değişmezse, Türkiye et ithal ederek bir yere kadar ihtiyacını karşılayabilir. Fakat, yerli üretimi artırmadıkça yakın gelecekte ithalat ta bugünkü kadar ucuz olmayacaktır. Tüketiciler sevmeye sevmeye angus veya bir başka ithal eti tüketmek zorunda kalacak.