TMO 2024 HUBUBAT ALIM FİYATLARINI AÇIKLADI


1.sınıf ekmeklik 9750+1750
2.sınıf ekmeklik 9250+1750
3.sınıf ekmeklik 8750+1750
Düşük vasıflı (yemlik) 8000+1750
Buğday kaliteleri arasında çok fiyat farkı var eksperler detaylı analiz yaparsa 3.sınıf ekmeklik ile yemlik buğday olarak alındığında (bizim buralarda genelde kıraç arazi buğdayları 3. Sınıf yada yemlik olur) neredeyse geçen yıl ile aynı fiyata geliyor destek hariç
Abi o destek işi de yalandir sadece bir lira verirler gerisi bu mazot parasını felan söyler bunlar da artık . Para da 45 gün sonra ne desek boş içinizden geçecekler anlasildi
 
1,75 TL'lik prim desteği için "1,75 TL'ye KADAR" denilmiş.
yani verilecek primin üst sınırı o.
muhtemelen en üst vasıflı buğdaya o kadar prim verilecek.
daha düşük vasıflu buğdaylara daha düşük prim verilebilecek.
 
Seneye tritikale ekip yeşile biçerek balya yapsak. Hayvancılık yapan arkadaslara satsak diye düşündüm. Eee tohum, gübre, biçmesi, cevirmesi, balya yaptırması ve tasımak. Ölme eşeğim ölme. Dekardan 30 adet gelse 100₺ den versek tabi ıslatmadan. hakı bokunu karsılamıycak. Alıcı kişiler ayağını dayıycak. Satamazsan varsa depo falan yığarsın.

Yulaf fiğ karsımı eksek gene aynı.
Nohut eksek ya olur ya olmaz. Nohut mibzeri zaten yok.
Kiraya versek kıraç tarla dekarı 5-6 ayar.
İşin içinden cıkamadım.
Şuan en mantıklısı tarladan kaldırdıgın 1 adet tohumu ve sapı dahi hayvan alıp kendin kullanmak gibi. Kimseye zırnık vermiycen aslında.
Al oğlum 15-20 adet erkek sütten çıkmıs buzağı. Göbeğini kasıya kasıya açık beside günlük sabah akşam 15 er dk yak cigaranı. Otur izle. Keyfine bak. Ara ramazan ayından 3 ay önce kasap ı gelsin götürsün , kessin.
Okudugum en mantıklı fikir bence şuan hemde keyifli..
 
  • Beğen
Tepkiler: KeyfeDeger
Ekli dosyayı görüntüle 81535
TMO 2024 hububat alım fiyatları ve fark ödemesi destekleri belli oldu. Ayrıca üreticilerimizin hasat döneminde arz yoğunluğu kaynaklı fiyat düşüşlerinden etkilenmesini önlemek, ihracatımız için gerekli hammadde tedarikini yurt içi üretimden karşılamak ve üretici lehine piyasa istikrarını sağlamak amacıyla Ticaret Bakanlığımızla birlikte bazı dış ticaret tedbirlerinin alınmasına ve uygulanmasına karar verildi.

2024 yılı bitkisel üretimine yönelik TÜİK 1.Tahmin verileri açıklanmış olup, hububat grubunda geçen yıla göre ortalama %5,4 azalış beklenmektedir. Buğday üretiminin ise geçen yıla göre %4,5 azalışla 21 milyon ton olması beklenmektedir.

Hububat hasadı şu anda ülke genelinde yaklaşık %5 seviyelerindedir.

14 Mayıs 2024 tarihinden itibaren üreticilerimize depolama imkânı sağlamak amacıyla TMO'ya arz edilen ürünler teslim alınmaya başlanmıştır. Hasat başlangıcından bu güne kadar gelinen süreçte piyasalar yakından takip edilerek, bu gün itibariyle TMO hububat alım fiyatları ve fark ödemesi desteklerinin açıklanmasına karar verilmiştir.

2024 mahsulü hububat alım fiyatları (2. gruplar için) ton başına;

  • Makarnalık buğdayda 10.000 TL,
  • Ekmeklik buğdayda 9.250 TL,
  • Arpada 7.250 TL,
olarak belirlenmiştir.

Bakanlığımızca, Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı üreticilerimize buğday için ton başına 1.750 TL'ye kadar, arpa için ton başına 750 TL'ye kadar fark ödemesi desteği verilecektir.

Bakanlığımızca verilecek fark ödemesi desteği ile birlikte üreticilerimizin eline ton başına; makarnalık buğdayda 11.750 TL, ekmeklik buğdayda 11.000 TL, arpada 8.000 TL geçecektir.


Üreticilerimize ilave olarak gübre, mazot ve sertifikalı tohumluk desteği de verilmeye devam edilecektir.

Ürün bedeli ödemeleri 45 gün içerisinde doğrudan üreticilerin banka hesaplarına yapılacaktır.

Üreticilerimizin hasat döneminde arz yoğunluğu kaynaklı fiyat düşüşlerinden etkilenmesini önlemek, ihracatımız için gerekli hammadde tedarikini yurt içi üretimden karşılamak ve üretici lehine piyasa istikrarını sağlamak amacıyla Ticaret Bakanlığımızla birlikte bazı dış ticaret tedbirlerinin alınmasına ve uygulanmasına karar verilmiştir. Bu tedbirler;

  • 2018 yılı Eylül ayından bu yana yasak olan ve yurt içinde üretilen buğdaylarla yapılan kati un ihracatı serbest bırakılmıştır.
  • Ekmeklik/Makarnalık buğday ve arpa ile bunların kırıkları dahil ihracatı kontrollü olarak (TMO'dan uygunluk almak şartıyla) serbest bırakılmıştır.
  • Dahilde İşleme Rejimi kapsamında buğday ithalatı 21 Haziran 2024'ten geçerli olmak üzere 15 Ekim 2024 tarihine kadar durdurulmuş olup bu tarihte oluşacak piyasa şartlarına göre anılan durdurma işlemi daha ileri bir tarihe de ötelenebilecektir.
Alımlara ilişkin detaylar ile diğer ürün fiyatlarına ilişkin açıklama TMO tarafından yapılacaktır.

Tüm üreticilerimize hayırlı ve bereketli bir hasat sezonu diliyoruz.
Ver mehteri ver... Dombıra nında sesini sonuna kadar açın...

Vatan hainleri çatlasın (!)
Sizi gidi vatan hainleri (!) siz bayrak insin, Ezan sussun istiyorsunuz... Bunlar beyük Türkiye'nin gelişmesini istemiyorlar...

...

Bize herşey müstehak... Fransada aylarca eylemleri süren Sarı Yelekleri hatırladın mı?
"mazotun litre fiyatı son 12 ay içerisinde yüzde 23 artış gösterdi"diye
https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-46422151...

Yada çok eskiye gitme, bu aralar Almanya, Fransa, Hollanda vb diğer ülkelerde ki protestoları bi hatırla hele ?

Zam haberlerini görünce, aklına depoyu doldurmak gelen bir milletten ne bekliyorsak...
 
  • Beğen
Tepkiler: sinansahin

Son üç yılın ikisinde tarım sektörü küçüldü, birinde yüzee 1,5 büyüdü, bu yılda küçülecek, geçen yıl küçülen tek sektördü, 4 yılın 3 ünde küçülürse bitmiş demektir zaten tarım sektörü, küçülme demek zarar demek, çünkü ekonomik büyümeyi küçülmeyi parasal hesaplıyorlar, hala çıkıp çiftçi zarar etmedi yalanını atıyorlar, halbuki küçülen sektör zarar etmiş demektir.

Ama çiftçi Ahmet, ama çiftçi Mehmet zarar etti, belki şirketleşen azda olsa kazandı, belki başına afat gelmeyen yılı kurtardı, belki o yıl başka mahsül ekti bereket aldı yılı kurtardı vs vs , ama sonuçta ülke toplamında tarım sektörü zarar etmiş, küçülme son 3 yılın ikisinde net olarak açıklanmış, aynı kafa devam ediyorsa....

O zaman zararına dükan açılmaz, dükanı kapatmayan zarar ettiren girdileri yüksek ama ürün fiyatı düşüj piyasaya çalışır, en sonunda küçülmekten yokolur, varıyeti yok eden sistemde, elini kurutan bu sistemde kazanma diye bişey olmaz zaten, aslında sistem kazandırır, sistemsizlik kaybettirir, evet işte sıkıntı büyüdü büyüdü ve en sonunda kimsenin kimseyi anlamadığı sistemsizlik, kimsenin kimseyi anlamamazlığı çerçevesinde devam etti, şimdi bu anlamamazlık bıçağı gelip kemiğe dayanacaktı, geldi kemiğe dayandı sistemsizce, anlamadılar haliyle, acı büyük olur acı, ama kimsenin umurunda bile olmaz, acıyı hep çeken bilir sadece.
 
TMO açıklamasında mazot gübre ve sertifikalı tohum desteği ayrı verilecek diyor
Tohumluğa destek verip uğraşmasın artık, tohumluk siparişi vermiycem, her yıl ismim yazılıydı ararlar sipariş miktarını yazdırırdım, yada pahalıya geliyorsa yazdırmazdım, artık aramayın listeden çıkarın dedim almıycam, yapacak bişey yok, ekecek olana mani olmayalımda tohumluğunu alabilsin, desteğide hepsi kalsın.
 
Emekliye öyle, asgari ücretliye şöyle, çiftçiye böyle.Tersten düşünelim, belki de kimseler herhangi bir meseleyi çözmeyi düşünmüyorlardır.
Öyle deme, çiftçiyle aramızı kimse bozamaz demiş, gerçi ben çiftçi olarak aramızın iyi olduğunu düşünmemiştim hiç, fakat ısrar ediyorlar, sakız olsa böyle yapışmaz, aramız iyimi gerçekten? böyle bişey varmı kahroldum, napıcaz bilmem.

 
Son düzenleme:
  • Beğen
Tepkiler: cemilAltan
Öyle deme, çiftçiyle aramızı kimse bozamaz demiş, gerçi ben çiftçi olarak aramızın iyi olduğunu düşünmemiştim hiç, fakat ısrar ediyorlar, sakız olsa böyle yapışmaz, aramız iyimi gerçekten? böyle bişey varmı kahroldum, napıcaz bilmem.

"Aramızı kimse bozamaz" ha,evet bende okudum.Inan çok güldüm. Bana sorsalar aramizda birsey yok,olamazda derdim.Demek ki o öyle hissediyor.Kotu oldum şimdi...
 

Bizde de bu sene mercimek ekili idi, seneye (ekim nöbetini de dikkate alarak) arpaya niyetimiz vardı. Ancak bunların yaptığı zulüm sayesinde ne yapacağımızı bizde bilmiyoruz...

Güneydoğu için tavsiyesi olan var mı? Kuru şartlarda hangi ürünü ekelim, pazar sıkıntısı olmayan
 
  • Üzgün
Tepkiler: toztoprak
Bizde de bu sene mercimek ekili idi, seneye (ekim nöbetini de dikkate alarak) arpaya niyetimiz vardı. Ancak bunların yaptığı zulüm sayesinde ne yapacağımızı bizde bilmiyoruz...

Güneydoğu için tavsiyesi olan var mı? Kuru şartlarda hangi ürünü ekelim, pazar sıkıntısı olmayan
kuruya zaten her yıl ektinmi verim düşük olur, en güzeli boş bırakmak

bozkırlardaki kıraç tarlalarda kuru ziraat işi nasıl bitti, bunu açalım biraz.

bakın girdilerdeki artışlar muazzam oldu, kazan kazancılar yurtiçinde gübrede kartel oldular resmen, 300-400 dolara getirdikleri gübreleri 1000 dolara sattılar, ilacı mazotu harmanı herbişey arttı.

Buna karşılık ürün fiyatı ne oldu? Ukrayna ve rusya dan alım alaşması yapıldı, dünyaya sattıklarından yüzde 25 daha ucuza bize satacaklarını anlaşmaya bağladılar, bizimkiler ucuza alıcaz diye sevindi, alıyolarda, Çinden sonra en çok buğday ithal eden 2. ülkeyiz şu anda, düşünün 1,5 milyar nüfuslu Çinden sonra en çok buğday alan ülke yiz yahu saçmalığa bakın, niye alıyoruz? un yapıp satıyomuşuz güya, fakat bu aynı zamanda tahıl koridoru ile birlikte ülkeye giren milyonlarca ton ucuz ürün iç piyasayıda doyurdu, tüketim artık koridordan gelen ucuz ürünle karşılanır oldu.

Sonuç: TMO nun depolarında buğdaylar çürüdü haberlerini okudunuz işte, TMO napıcak şimdi, tabiyki dışardan gelen ucuz ürün fiyatından alacak,

Peki bu ucuz ürünü avrupa ülkeleri kapıdan içeri sokmazken, ucuza biz alıp un yapıp makarna yapıp avrupaya ucuz satarken para kazandığımızımı sanıyoruz, kaç tane un sanayisi kazanıyor, kazan kazancılar gübreyi pahalı satarken birde bu işten kazananlar oldu, bunlar piramitsel örgütlerin kazan kazancı tayfası, şirketler bunların, devletin her yerinde makamında adamları bunların istediği kapıları açtı yada kapadı, kaybeden kim oldu, pahalı gübre mazot girdi ile dışardan gelen ucuz ürün fiyatı karşısında kazanamayan üretici oldu.

Ukrayna dekara 1200 kilo verim ile ucuz gübre girdi ve dünyanın 1 numaralı çernezyum toprağı ile bol üretim yapıp ucuz satmakla kazanır, rusya desen zaten gübrenin hammaddesini bile dünyaya satan tek dev ülke, ucuz gübre bol üretimle kazanır, ama onlarla buradaki üretici aynı fiyata rekabet edemez batar, çünkü bozkır toprağı az yağış rejimi, pahalı gübre, mazot, girdi, kutuda düşük verim ucuz fiyat kurtarmaz.

Yapacağımız tek iş kaldı, bunların un satıp memleketi kalkındırmasını beklemek, olacak iş değil yapamazlar ama bunu yaparlarken pahalı ekip ucuza ürün satarsak haybeye uğraşırız, ortamın düzelmesi lazımki bende kazanayım. o zaman dükanı kapatıyorumki, bunlar ukrayna rusya buğdayını alıp un yapıp satıp memleketi kalkındırsın, gübrecilerde gübreyi ucuzlatınca, anca benim ekip biçip üretimden kazanma ortamım geri gelsin, değilse iç piyasaya ukrayna rusya buğdayı ucuz ucuz sürüldüğü sürece, aslında ayçiçeği de buna dahildir, bizim üretim yapmamızın anlamı yok, çünkü rekabet edemeyiz, bu fiyatlar bizi kurtarmaz.

Şu piramitsel örgütlerde, kendi frmaları şirketlerine ülkenin kapılarını açtırıp kazan kazan yapmasa olay düzelecek, ama gübreyi pahalı sattırana aferin diyorlar, bu becerikli diyorlar, bakan yapıp her kapıyı açsın diye oturtuyorlar gerekli makama, kardeşim bu düzen böyle gitmez, adam çıkıp aramızın iyi olduğunu iddia etti, baksanıza pişkinliğe, benim seninle aram niye iyi olsun, yani ben piramitsel örgütün adamıda değilim, çiftçiyim, hemde rekabet edemeyerek artık pahalı gübre ile sizi besleyemeyecek bir çiftçiyim, ne münasebetle aram iyi olacak senle yada bu amlayıştaki yönetimle.
 
Son düzenleme:

Benzer Konular