Aşağıdaki konuyla ilgili 1-2 yıl önce paylaşım yapılmıştı, hatırlatma yapmak istedim
Yazılarımı okuyan çiftçilerimizi kanun maddeleriyle boğmadan anlaşılır net bilgiler vermek istediğim için bu konuda da aynı üslupla devam edeceğim. Fakat dayanak kanunumuzun da bilinmesi gerekmektedir. 6537 s. Toprak Koruma ve Tarım Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunla birlikte “ehil mirasçılık” ve “yeter gelirli tarımsal arazi“ diye adlandırılan kavramlarla tanıştık.
Yeter Gelirli Tarım Arazisi ilden ile ve ilçeden ilçeye farklılık gösteren bir ailenin geçimini sağlayan arazi büyüklüğünü ifade eder. Bunların listelerine Tarım İl/İlçe Müdürlüklerinden ulaşılabilir.
Ehil mirasçı ise aşağıda sayılan kriterlere uygun olan ve tarımsal arazilerden geçimini sağlayan sulh hukuk mahkemesince tespit edilen mirasçı ya da mirasçılardır. Yani başka bir deyişle çiftçilerimizin başka bir geçim kaynağı yoksa tarımsal faaliyet yürüttükleri paylı tarım arazilerini mahkeme yoluyla satın alabilmelerine imkan tanınıyor.
Bilindiği gibi ülkemizdeki tarım arazileri miras yoluyla sürekli bölündüğü için pek çok kimse geçimini tarım arazilerine bağlamak istemiyor. Bu durumda tarım arazilerinin atıl kalmasına sebep oluyor. Bu durumda en çok tercih edilen yöntem ise ortaklığın giderilmesi (İzale-i Şuyu) davası olarak karşımıza çıkıyor. Fakat bu dava; geçimini çiftçi olarak devam ettiren vatandaşlarımız için bazen çözüm olmayabiliyor. Bu dava çeşidini de ileri ki zamanlarda yazacağım.
Bu hafta bahsetmek istediğim konu ise Tarımsal Arazilerin Ehil Mirasçıya Özgülenmesi Davasıdır. Yeni bir dava çeşidi olan bu davadan fiili kullanıcı olan pek çok çiftçimizin yaralanacağını düşünüyorum.
Miras kalan tarımsal araziler parçalanarak küçülürken tarım verimliliği de ister istemez düşmektedir. Bir aileyi bile geçindiremeyecek hale gelen topraklarda sürdürülebilir tarım yapmak mümkün değildir. Arazilere herhangi bir yatırım yapamayan çiftçilerimizin mağdur olması gibi başka iş yapan ama arazilerinden herhangi bir gelir elde edemeyen diğer hissedarlarda açık bir mağduriyet yaşamaktadır. Tüm bu sorunların en mantıklı çözümü olarak tarımsal arazilerin ehil mirasçılara özgülenmesi pek çok sosyal problemi de çözecektir.
15.05.2014 ve sonrası bizim için önem arz etmektedir. Bu tarihten önce ölen murislerin miraslarının devir ve intikalleri eski usulde yapılmaktadır. Fakat 15.05.2014 ten sonra ölen murislerin mirasları için bahsettiğimiz düzenlemeler getirilmiştir.
15.05.2014 sonrası ölümlerde mirasçılar bir yıl içinde aralarında anlaşmak zorundadır. Anlaşamazlarsa T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı mirasçılara tebligat yapar ve taraflara anlaşmaları için üç aylık ek süre verir. Mirasçıların üç yolu vardır. Birincisi, mirasçılar araziyi bedeli karşılığı tek bir kardeşin üzerine devredebilir, ikincisi tarlayı kurulacak 'aile malları ortaklığı' ile bütün mirasçılar birlikte işletebilir, üçüncüsü, arazi üçüncü şahsa satılabilir."
Süresinde yapılan miras kalan arazilerin intikal işlemlerinde damga vergisi, harç gibi masraflar için muafiyet sağlanmaktadır. Yeterli ödeme gücü olmayan ehil mirasçılar için düşük faizli kredi kolaylığı tanınmaktadır. Taraflar aralarında hala anlaşmazlarsa bakanlık resen de mülkiyetin devri için dava açıp üçüncü kişilere arazilerin satışını talep edebilir.
Mirasçılar aralarında anlaşamazlarsa her biri yetkili sulh hukuk mahkemesinde dava açabilir. Arazilerin kendisine özgülenmesini isteyebilir. Eğer birden çok mirasçı bu talepte bulunursa; öncelikle asgari geçimini bu yeter gelirli tarımsal arazilerden sağlayan mirasçı seçilir. Fakat böyle bir durum yoksa bu mirasçılar arasından en yüksek bedeli teklif eden mirasçıya devrine, ehil mirasçı olmaması hâlinde, mirasçılar arasından en yüksek bedeli teklif eden mirasçıya devrine karar verilir.
Ehil Mirasçılık kavramı ise Tarımsal Arazilerin Mülkiyetinin Devri Hakkında Yönetmelikte detaylı açıklanmıştır.
(1) Ehil mirasçının belirlenmesinde aşağıdaki kıstaslar dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucunda elli puan ve yukarısına sahip olan mirasçı veya mirasçılar ehil mirasçı olarak kabul edilir. Mirasçılardan;
a) Geçimini mirasa konu tarım arazilerinden sağlayanlara yirmi puan,
b) Tarım dışı geliri bulunmayanlara on puan,
c) Eşi fiilen tarımsal faaliyette bulunanlara on puan,
ç) Tarımsal arazileri işleyebilecek mesleki bilgi ve beceriye sahip olanlara on puan,
d) Mirasa konu arazilerin bulunduğu ilçe sınırları içinde altı yıla kadar ikamet edenlere beş puan, altı yıl ve daha uzun süre ikamet edenlere on puan,
e) Herhangi bir sosyal güvencesi olmayanlara on puan,
f) Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kapsamında tarım sigortası olanlara beş puan,
g) Bakanlığın mevcut kayıt sistemlerine kayıtlılık süreleri altı yıla kadar olanlara beş puan, altı yıl ve daha uzun süre olanlara on puan,
ğ) Tarımsal örgütlere kayıtlılık süreleri altı yıla kadar olanlara iki puan, altı yıl ve daha uzun süre olanlara beş puan,
h) Tarım alet ve donanımlarına sahip olanlara beş puan,
ı) Kadın olanlara beş puan verilir
Ayrıca zaman içinde tarımsal arazinin değeri artarsa devir de tapuya şerh konulması kaydı ile paydaşlar 20 yıl sonra kar payını alabicekler.
Yukarıda açıklanan bilgiler doğrultusunda gönüllülüğün esas olduğu bu düzenleme de sürdürülebilir tarım için kanunun tüm mağduriyetleri giderebilmesini umuyoruz.
Detaylı bilgi için;
Av. Serap EVCİMEN ÇİÇEK
s.evcimencicek@gmail.com
05425464319
Yazılarımı okuyan çiftçilerimizi kanun maddeleriyle boğmadan anlaşılır net bilgiler vermek istediğim için bu konuda da aynı üslupla devam edeceğim. Fakat dayanak kanunumuzun da bilinmesi gerekmektedir. 6537 s. Toprak Koruma ve Tarım Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunla birlikte “ehil mirasçılık” ve “yeter gelirli tarımsal arazi“ diye adlandırılan kavramlarla tanıştık.
Yeter Gelirli Tarım Arazisi ilden ile ve ilçeden ilçeye farklılık gösteren bir ailenin geçimini sağlayan arazi büyüklüğünü ifade eder. Bunların listelerine Tarım İl/İlçe Müdürlüklerinden ulaşılabilir.
Ehil mirasçı ise aşağıda sayılan kriterlere uygun olan ve tarımsal arazilerden geçimini sağlayan sulh hukuk mahkemesince tespit edilen mirasçı ya da mirasçılardır. Yani başka bir deyişle çiftçilerimizin başka bir geçim kaynağı yoksa tarımsal faaliyet yürüttükleri paylı tarım arazilerini mahkeme yoluyla satın alabilmelerine imkan tanınıyor.
Bilindiği gibi ülkemizdeki tarım arazileri miras yoluyla sürekli bölündüğü için pek çok kimse geçimini tarım arazilerine bağlamak istemiyor. Bu durumda tarım arazilerinin atıl kalmasına sebep oluyor. Bu durumda en çok tercih edilen yöntem ise ortaklığın giderilmesi (İzale-i Şuyu) davası olarak karşımıza çıkıyor. Fakat bu dava; geçimini çiftçi olarak devam ettiren vatandaşlarımız için bazen çözüm olmayabiliyor. Bu dava çeşidini de ileri ki zamanlarda yazacağım.
Bu hafta bahsetmek istediğim konu ise Tarımsal Arazilerin Ehil Mirasçıya Özgülenmesi Davasıdır. Yeni bir dava çeşidi olan bu davadan fiili kullanıcı olan pek çok çiftçimizin yaralanacağını düşünüyorum.
Miras kalan tarımsal araziler parçalanarak küçülürken tarım verimliliği de ister istemez düşmektedir. Bir aileyi bile geçindiremeyecek hale gelen topraklarda sürdürülebilir tarım yapmak mümkün değildir. Arazilere herhangi bir yatırım yapamayan çiftçilerimizin mağdur olması gibi başka iş yapan ama arazilerinden herhangi bir gelir elde edemeyen diğer hissedarlarda açık bir mağduriyet yaşamaktadır. Tüm bu sorunların en mantıklı çözümü olarak tarımsal arazilerin ehil mirasçılara özgülenmesi pek çok sosyal problemi de çözecektir.
15.05.2014 ve sonrası bizim için önem arz etmektedir. Bu tarihten önce ölen murislerin miraslarının devir ve intikalleri eski usulde yapılmaktadır. Fakat 15.05.2014 ten sonra ölen murislerin mirasları için bahsettiğimiz düzenlemeler getirilmiştir.
15.05.2014 sonrası ölümlerde mirasçılar bir yıl içinde aralarında anlaşmak zorundadır. Anlaşamazlarsa T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı mirasçılara tebligat yapar ve taraflara anlaşmaları için üç aylık ek süre verir. Mirasçıların üç yolu vardır. Birincisi, mirasçılar araziyi bedeli karşılığı tek bir kardeşin üzerine devredebilir, ikincisi tarlayı kurulacak 'aile malları ortaklığı' ile bütün mirasçılar birlikte işletebilir, üçüncüsü, arazi üçüncü şahsa satılabilir."
Süresinde yapılan miras kalan arazilerin intikal işlemlerinde damga vergisi, harç gibi masraflar için muafiyet sağlanmaktadır. Yeterli ödeme gücü olmayan ehil mirasçılar için düşük faizli kredi kolaylığı tanınmaktadır. Taraflar aralarında hala anlaşmazlarsa bakanlık resen de mülkiyetin devri için dava açıp üçüncü kişilere arazilerin satışını talep edebilir.
Mirasçılar aralarında anlaşamazlarsa her biri yetkili sulh hukuk mahkemesinde dava açabilir. Arazilerin kendisine özgülenmesini isteyebilir. Eğer birden çok mirasçı bu talepte bulunursa; öncelikle asgari geçimini bu yeter gelirli tarımsal arazilerden sağlayan mirasçı seçilir. Fakat böyle bir durum yoksa bu mirasçılar arasından en yüksek bedeli teklif eden mirasçıya devrine, ehil mirasçı olmaması hâlinde, mirasçılar arasından en yüksek bedeli teklif eden mirasçıya devrine karar verilir.
Ehil Mirasçılık kavramı ise Tarımsal Arazilerin Mülkiyetinin Devri Hakkında Yönetmelikte detaylı açıklanmıştır.
(1) Ehil mirasçının belirlenmesinde aşağıdaki kıstaslar dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucunda elli puan ve yukarısına sahip olan mirasçı veya mirasçılar ehil mirasçı olarak kabul edilir. Mirasçılardan;
a) Geçimini mirasa konu tarım arazilerinden sağlayanlara yirmi puan,
b) Tarım dışı geliri bulunmayanlara on puan,
c) Eşi fiilen tarımsal faaliyette bulunanlara on puan,
ç) Tarımsal arazileri işleyebilecek mesleki bilgi ve beceriye sahip olanlara on puan,
d) Mirasa konu arazilerin bulunduğu ilçe sınırları içinde altı yıla kadar ikamet edenlere beş puan, altı yıl ve daha uzun süre ikamet edenlere on puan,
e) Herhangi bir sosyal güvencesi olmayanlara on puan,
f) Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kapsamında tarım sigortası olanlara beş puan,
g) Bakanlığın mevcut kayıt sistemlerine kayıtlılık süreleri altı yıla kadar olanlara beş puan, altı yıl ve daha uzun süre olanlara on puan,
ğ) Tarımsal örgütlere kayıtlılık süreleri altı yıla kadar olanlara iki puan, altı yıl ve daha uzun süre olanlara beş puan,
h) Tarım alet ve donanımlarına sahip olanlara beş puan,
ı) Kadın olanlara beş puan verilir
Ayrıca zaman içinde tarımsal arazinin değeri artarsa devir de tapuya şerh konulması kaydı ile paydaşlar 20 yıl sonra kar payını alabicekler.
Yukarıda açıklanan bilgiler doğrultusunda gönüllülüğün esas olduğu bu düzenleme de sürdürülebilir tarım için kanunun tüm mağduriyetleri giderebilmesini umuyoruz.
Detaylı bilgi için;
Av. Serap EVCİMEN ÇİÇEK
s.evcimencicek@gmail.com
05425464319