Bankaların tarıma ilgisi arttı. Sektörü yakından izliyorlar. Tarımı anlamaya ve anlatmaya çalışıyorlar. Geleceğin en stratejik sektörlerinden biri olan tarım ve gıdada söz sahibi olmak için çaba gösteriyorlar.
Türk Ekonomi Bankası, İzmir ' de düzenlediği ' Türkiye Tarım Sektörü Gelecek Stratejileri Konferansı ' nda ülkenin değişik bölgelerinden kamu ve özel sektörden,sivil toplum örgütünden çok sayıda tarım temsilcisini, uzmanı, sektör önderini bir araya getirdi. Onların fikirlerinden, deneyimlerinden yararlanarak tarımın gelecek stratejisini belirlemeye çalıştı. Ortaya çıkan görüşler, öneriler kapsamlı bir rapor haline getirilerek ilgililere sunulacak.
Toplantıdan çıkan sonuçları başlıklar halinde özetlemek gerekirse;
1- Tarımda başarılanlar: Üretim ve üreticilerin (ÇKS) kayıt altına alınması ve ileriye dönük istatistiki verilerin oluşturulması sağlandı. Destekleme politikalarında önemli gelişmeler sağlandı. Tarım ürünleri ihracatında çeşit, değer ve miktar bazında önemli artış yaşandı. Tarımsal ürünlerde üretim, kalite ve verimi arttırma konusunda iyi bir ilerleme sağlandı.Sulama yatırımlarına, kırsal kalkınma yatırım projelerine ciddi destek verildi.Türkiye tarım havzaları üretim ve destekleme modeli kuruldu.
2-Başarılamayanlar: Bölgesel üretim planı ve pazar talepleri doğrultusunda üretim yapılamadı. Uzun vadeli tarım politikaları oluşturulamadı. Etkin ve iyi işleyen kooperatifleşme sistemi kurulamadı, kooperatif ve üretici birliklerinin üretimden pazarlamaya geçen zincirde yetersizliği giderilemedi. Mekanizasyonda yakalanan gelişme gübre, mazot gibi girdilerde yakalanamadı. Girdi maliyetleri düşürülemedi, girdi destekleme eksikliği giderilemedi. Arazi toplulaşmaları yapılmasında sıkıntılar yaşandı. Bazı tarım ürünlerinde (pamuk, yağlı tohumlu vb.) ithalatçı olduk. Hayvancılık ve bazı bitkisel ürünlerde dengesiz ithalatı engelleyemedik. Büyük işletmelerdeki ve yetişen personeldeki eğitim eksikliği giderilemedi. Ekonomik, verimli rekabet edebilir işletme ve örgütlenme modelleri oluşturulamadı. Hayvan başına süt analizi ve desteklemesini başaramadık ve hayvancılıkta işletme ölçeklerini büyütemedik. Mamul çeşitlendirme ve tarımsal markalaşmayı uluslar arası boyutta başaramadık. Sulama konusunda verimliliği yakalayamadık ve sulanabilir arazilerin çoğaltılmasını başaramadık..
3- Tarımın güçlü yanları: Tarıma uygun ülke coğrafyasının, (yer altı kaynaklarının, verimli geniş arazi yapısının) ve ürün çeşitliliğinin varlığı.Teknoloji kullanımı, mekanizasyon, elektronik yapıda gelişmiş olunması ve tarımda inovasyon uygulamalarının başlaması.Jeopolitik konum ve lojistik avantajları. Çiftçinin iletişim teknolojilerinden daha fazla yararlanması ve bilgi-bilinç düzeyinde artış. Yeniliklere açık, genç ve çalışkan nüfusun varlığı. Organik ve iyi tarım uygulamalarındaki olumlu gelişme. Tarımsal endüstrinin gelişmiş olması ve doğru kurulmuş işletmeler bulunması. Bakir alanların varlığı ve kirlenmemiş arazi yapısı.
4- Zayıf yanları: Tarımsal girdilerde dışa bağımlılığın yüksek olması. Bilinçsiz gübre ve ilaç kullanımı. Yeraltı kaynaklarının kötü kullanılması. Etkin ve bilinçli sulamanın yapılamaması. Vasıflı iş gücünün operasyonel alanda yetersizliği ve yeterli teknik eleman olmaması. Tarım sektörünün sendikasının ve Türkiye Büyük Millet Meclisi ' nde temsilinin olmayışı. Tarım ürünlerinde piyasa düzenleme ve müdahale kuruluşlarının olmaması. Kamu ile özel sektör diyalogunun olmaması.Üretim planlama eksikliği. Ürün işleme ve paketlemedeki standart ve kalite sorunları. Ürün pazarlanması ve dağıtım kanallarında yetersizlik ve örgütlenme eksikliği.Miras nedeniyle parçalanmış toprak yapısı.
5- Fırsatlar: Finans sektörünün tarıma ilgisinin artması, finansman olanak ve çeşitliliğinin artması, tarımsal kredi seçenek ve olanaklarının devlet bankalarının yanında özel bankalarda da olması.Devletin verdiği tarımsal mekanizasyon destekleri ve diğer destek ve hibelerin tarımsal üretimin artmasına katkıda bulunması.Sübvansiyonların artması ve hayvancılığın teşvik edilmesi. Nüfusu artmakta olan ülkelerde gıda ihtiyacının artması. Komşu ülkelerin (Rusya, Ortadoğu, Doğu Avrupa) iklimden dolayı üretiminin kısıtlı olması ve bu ülkelerin zengin pazar konumunda bulunmasının Türkiye ' ye ihracat potansiyeli oluşturması.Tarımsal teknoloji ve bilişim teknolojisindeki gelişmeler.
6- Tehditler: Hava kirliliğinin, sulama sularının kirlenmesinin engellenememesi ve küresel iklim değişikliklerinin üretimi olumsuz etkilemesi.Nüfus politikalarının tarımla örtüşmemesi, plansız kentsel gelişim, turizm ve inşaat sektörü tarafından tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı nedeni ile tarım arazilerini olumsuz etkilemesi ve tarımsal üretim alanlarının çok parçalı hale gelmesi.Dünyadaki tarımsal teknoloji yatırımlarının artması, gelişmekte olan ülkelerin tarıma desteklerinin artması, pazarlamada uluslar arası tröstlerin müdahaleci etkisi ve bunların rekabet gücüne olumsuz etkisi. Dünyadaki ekonomik istikrarın bozulması,Orta Doğu ' daki istikrarsızlık, petrol fiyatlarındaki artış eğilimi. Avrupa Birliği ülkelerinde yaşanan ekonomik krizin arz ve talebe etkisi.Bilinçsiz sulama yöntemlerinin toprağa zarar vermesi ve üretimin düşmesi, modern sulama sistemlerinin olmayışı. Bitkisel üretimde yapılan bilinçsiz ilaçlamaların toprak kirliliğini arttırması, arıların ve arıcılığın yok olmasına neden olması
Türk Ekonomi Bankası, İzmir ' de düzenlediği ' Türkiye Tarım Sektörü Gelecek Stratejileri Konferansı ' nda ülkenin değişik bölgelerinden kamu ve özel sektörden,sivil toplum örgütünden çok sayıda tarım temsilcisini, uzmanı, sektör önderini bir araya getirdi. Onların fikirlerinden, deneyimlerinden yararlanarak tarımın gelecek stratejisini belirlemeye çalıştı. Ortaya çıkan görüşler, öneriler kapsamlı bir rapor haline getirilerek ilgililere sunulacak.
Toplantıdan çıkan sonuçları başlıklar halinde özetlemek gerekirse;
1- Tarımda başarılanlar: Üretim ve üreticilerin (ÇKS) kayıt altına alınması ve ileriye dönük istatistiki verilerin oluşturulması sağlandı. Destekleme politikalarında önemli gelişmeler sağlandı. Tarım ürünleri ihracatında çeşit, değer ve miktar bazında önemli artış yaşandı. Tarımsal ürünlerde üretim, kalite ve verimi arttırma konusunda iyi bir ilerleme sağlandı.Sulama yatırımlarına, kırsal kalkınma yatırım projelerine ciddi destek verildi.Türkiye tarım havzaları üretim ve destekleme modeli kuruldu.
2-Başarılamayanlar: Bölgesel üretim planı ve pazar talepleri doğrultusunda üretim yapılamadı. Uzun vadeli tarım politikaları oluşturulamadı. Etkin ve iyi işleyen kooperatifleşme sistemi kurulamadı, kooperatif ve üretici birliklerinin üretimden pazarlamaya geçen zincirde yetersizliği giderilemedi. Mekanizasyonda yakalanan gelişme gübre, mazot gibi girdilerde yakalanamadı. Girdi maliyetleri düşürülemedi, girdi destekleme eksikliği giderilemedi. Arazi toplulaşmaları yapılmasında sıkıntılar yaşandı. Bazı tarım ürünlerinde (pamuk, yağlı tohumlu vb.) ithalatçı olduk. Hayvancılık ve bazı bitkisel ürünlerde dengesiz ithalatı engelleyemedik. Büyük işletmelerdeki ve yetişen personeldeki eğitim eksikliği giderilemedi. Ekonomik, verimli rekabet edebilir işletme ve örgütlenme modelleri oluşturulamadı. Hayvan başına süt analizi ve desteklemesini başaramadık ve hayvancılıkta işletme ölçeklerini büyütemedik. Mamul çeşitlendirme ve tarımsal markalaşmayı uluslar arası boyutta başaramadık. Sulama konusunda verimliliği yakalayamadık ve sulanabilir arazilerin çoğaltılmasını başaramadık..
3- Tarımın güçlü yanları: Tarıma uygun ülke coğrafyasının, (yer altı kaynaklarının, verimli geniş arazi yapısının) ve ürün çeşitliliğinin varlığı.Teknoloji kullanımı, mekanizasyon, elektronik yapıda gelişmiş olunması ve tarımda inovasyon uygulamalarının başlaması.Jeopolitik konum ve lojistik avantajları. Çiftçinin iletişim teknolojilerinden daha fazla yararlanması ve bilgi-bilinç düzeyinde artış. Yeniliklere açık, genç ve çalışkan nüfusun varlığı. Organik ve iyi tarım uygulamalarındaki olumlu gelişme. Tarımsal endüstrinin gelişmiş olması ve doğru kurulmuş işletmeler bulunması. Bakir alanların varlığı ve kirlenmemiş arazi yapısı.
4- Zayıf yanları: Tarımsal girdilerde dışa bağımlılığın yüksek olması. Bilinçsiz gübre ve ilaç kullanımı. Yeraltı kaynaklarının kötü kullanılması. Etkin ve bilinçli sulamanın yapılamaması. Vasıflı iş gücünün operasyonel alanda yetersizliği ve yeterli teknik eleman olmaması. Tarım sektörünün sendikasının ve Türkiye Büyük Millet Meclisi ' nde temsilinin olmayışı. Tarım ürünlerinde piyasa düzenleme ve müdahale kuruluşlarının olmaması. Kamu ile özel sektör diyalogunun olmaması.Üretim planlama eksikliği. Ürün işleme ve paketlemedeki standart ve kalite sorunları. Ürün pazarlanması ve dağıtım kanallarında yetersizlik ve örgütlenme eksikliği.Miras nedeniyle parçalanmış toprak yapısı.
5- Fırsatlar: Finans sektörünün tarıma ilgisinin artması, finansman olanak ve çeşitliliğinin artması, tarımsal kredi seçenek ve olanaklarının devlet bankalarının yanında özel bankalarda da olması.Devletin verdiği tarımsal mekanizasyon destekleri ve diğer destek ve hibelerin tarımsal üretimin artmasına katkıda bulunması.Sübvansiyonların artması ve hayvancılığın teşvik edilmesi. Nüfusu artmakta olan ülkelerde gıda ihtiyacının artması. Komşu ülkelerin (Rusya, Ortadoğu, Doğu Avrupa) iklimden dolayı üretiminin kısıtlı olması ve bu ülkelerin zengin pazar konumunda bulunmasının Türkiye ' ye ihracat potansiyeli oluşturması.Tarımsal teknoloji ve bilişim teknolojisindeki gelişmeler.
6- Tehditler: Hava kirliliğinin, sulama sularının kirlenmesinin engellenememesi ve küresel iklim değişikliklerinin üretimi olumsuz etkilemesi.Nüfus politikalarının tarımla örtüşmemesi, plansız kentsel gelişim, turizm ve inşaat sektörü tarafından tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı nedeni ile tarım arazilerini olumsuz etkilemesi ve tarımsal üretim alanlarının çok parçalı hale gelmesi.Dünyadaki tarımsal teknoloji yatırımlarının artması, gelişmekte olan ülkelerin tarıma desteklerinin artması, pazarlamada uluslar arası tröstlerin müdahaleci etkisi ve bunların rekabet gücüne olumsuz etkisi. Dünyadaki ekonomik istikrarın bozulması,Orta Doğu ' daki istikrarsızlık, petrol fiyatlarındaki artış eğilimi. Avrupa Birliği ülkelerinde yaşanan ekonomik krizin arz ve talebe etkisi.Bilinçsiz sulama yöntemlerinin toprağa zarar vermesi ve üretimin düşmesi, modern sulama sistemlerinin olmayışı. Bitkisel üretimde yapılan bilinçsiz ilaçlamaların toprak kirliliğini arttırması, arıların ve arıcılığın yok olmasına neden olması