Ynt: Susam karaborsa oldu
Susam üretimi düştü
08 Aralık 2013 Pazar 11:53
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, üreticilerin ithal susam fiyatlarıyla rekabet edemediğini belirterek, üreticilerin yaşadığı pazar problemi ve fiyat tedirginliği sebebiyle susam üretiminde azalma olduğunu açıkladı
ANKARA - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, susam üreticilerinin ithal fiyatlarıyla rekabet edemediğini, pazar problemi ve fiyat tedirginliği yaşadığı için susam üretiminin düştüğünü bildirdi. Geçen yıl 131 bin 803 tonluk susam tüketiminin yüzde 87,7 ' sinin ithalat yoluyla karşılandığını kaydeden Bayraktar, susam üretimini artırmaya yönelik özel politika uygulanmasını istedi.
Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye ' de susam üretim alanlarının azaldığını ifade etti. Uluslararası piyasada ham susam fiyatlarının kilogram başına 1,33 dolar dolaylarında seyrettiğine dikkati çeken Bayraktar, rekabet, pazar problemi ve fiyat tedirginliği yaşanması nedeniyle susam üreticilerinin üretimden çekildiğinin altını çizdi. Türkiye ' de 25 ilde üretilen susamın üretiminin en fazla Antalya ' da yapıldığını hatırlatan Bayraktar, 2012 yılında 16 bin 221 tonluk susam üretimine karşılık, 131 bin 803 ton olan susam tüketiminin yüzde 87,7 ' sinin ithalatla karşılandığını bildirdi.
En fazla ithalat Nijerya ' dan
Üretim açığının karşılanması için 2012 yılında 24 ülkeden ham susam ithalatı yapıldığını kaydeden Bayraktar, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Ham susam ithalatının en fazla yapıldığı ülke Nijerya ' dır. Bu ülkeyi Etiyopya, Çad, Hindistan, Mozambik, Gine, Sudan izliyor. Dünyada, 2012 yılında 8 milyon hektar alanda toplam 4,2 milyon ton susam üretimi yapıldı. Susam üretiminde ilk sırayı 620 bin tonla Myanmar alırken, bu ülkeyi 610 bin tonla Hindistan, 600 bin tonla Çin izledi. Son 10 yıla bakıldığında, 2011 yılına kadar her yıl artan susam ekim alanlarının, 2012 yılında bir önceki yıla göre yüzde 5,6 oranında, üretimin ise yüzde 12,7 oranında azaldığı görülüyor. 2011 yılında 4,8 milyon ton olan üretim, 2012 yılında 600 bin ton azalmayla 4,2 milyon tona geriledi. Dünyada 2007-2011 döneminde dış ticarete konu olan susam miktarı 1 milyon tondan 1,4 milyon tona yükseldi. Susam ithalatında Çin birinci iken, Japonya ikinci, Türkiye üçüncü sırada bulunuyor. Dünyanın üçüncü büyük üreticisi olmasına karşın, 2007-2011 döneminde ithalatını yüzde 89 artıran Çin ile 2012 yılında ekim alanlarının gerilemesi susam fiyatlarını 2013 yılında artırdı. Uluslararası piyasada kilogram fiyatı 1,33 dolar dolaylarında seyreden ham susamın fiyatı bu yılın Ocak-Eylül döneminde 1,87 dolara yükseldi.'
Susam tarımının el emeğine dayalı olarak yapılmasının üretim maliyetini artırdığını, diğer yağlı tohumlara göre verim miktarının düşük oluşu nedeniyle de dekardan elde edilen gelirin diğer ürünlerle rekabeti engellediğini, bu nedenle üreticilerin daha fazla gelir elde edilen ürünlerin ekimine yöneldiklerini belirten Bayraktar, susam üretimini artırmaya yönelik özel politika uygulanmasını istedi.
Susam içerdiği yağ miktarı nedeniyle yağ açığının kapatılmasında önemli bir ürün olduğunu ifade eden Bayraktar, susamın diğer alanlarda kullanımı için ithalat yapılıyorken yağ tüketimi için düşünülmemesi gerektiğini, yağ tüketimi dışında ihtiyaç duyulan susam üretiminin gerçekleştirilerek, ithalatın azaltılması yönünde çalışmalar yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Yetiştirme süresinin kısalığı yönünden, hemen hemen her kültür bitkisiyle ekim nöbetine girebilen susamda üretim alanları ve dolayısıyla üretimin kısa sürede artırılabildiğini ifade eden Bayraktar, şunları kaydetti:
'Ülkemiz dışa bağımlılıktan kurtarılabilir. Genel olarak pamuk-buğday-susam şeklinde üçlü münavebe, en çok yapılan münavebe şeklidir. Susamın bu avantajı değerlendirilmelidir. Avantajlarına karşın elle yapılıyor olması susamın hasat maliyetlerini artırıyor. Verim miktarı da düşük olunca diğer ürünlerle rekabet edememektedir. Bu amaçla üretim maliyetlerini azaltıcı tedbirler alınmalıdır. Üretim artışı için, sözleşmeli üretim devreye alınmalı, pazar imkanları genişletilmeli, prim desteği verilmeli, dünya fiyatlarının düştüğü yıllarda iç piyasayı bozacak ürün ithalatı önlenmelidir.'
Susam üretimi düştü
08 Aralık 2013 Pazar 11:53
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, üreticilerin ithal susam fiyatlarıyla rekabet edemediğini belirterek, üreticilerin yaşadığı pazar problemi ve fiyat tedirginliği sebebiyle susam üretiminde azalma olduğunu açıkladı
ANKARA - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, susam üreticilerinin ithal fiyatlarıyla rekabet edemediğini, pazar problemi ve fiyat tedirginliği yaşadığı için susam üretiminin düştüğünü bildirdi. Geçen yıl 131 bin 803 tonluk susam tüketiminin yüzde 87,7 ' sinin ithalat yoluyla karşılandığını kaydeden Bayraktar, susam üretimini artırmaya yönelik özel politika uygulanmasını istedi.
Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye ' de susam üretim alanlarının azaldığını ifade etti. Uluslararası piyasada ham susam fiyatlarının kilogram başına 1,33 dolar dolaylarında seyrettiğine dikkati çeken Bayraktar, rekabet, pazar problemi ve fiyat tedirginliği yaşanması nedeniyle susam üreticilerinin üretimden çekildiğinin altını çizdi. Türkiye ' de 25 ilde üretilen susamın üretiminin en fazla Antalya ' da yapıldığını hatırlatan Bayraktar, 2012 yılında 16 bin 221 tonluk susam üretimine karşılık, 131 bin 803 ton olan susam tüketiminin yüzde 87,7 ' sinin ithalatla karşılandığını bildirdi.
En fazla ithalat Nijerya ' dan
Üretim açığının karşılanması için 2012 yılında 24 ülkeden ham susam ithalatı yapıldığını kaydeden Bayraktar, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Ham susam ithalatının en fazla yapıldığı ülke Nijerya ' dır. Bu ülkeyi Etiyopya, Çad, Hindistan, Mozambik, Gine, Sudan izliyor. Dünyada, 2012 yılında 8 milyon hektar alanda toplam 4,2 milyon ton susam üretimi yapıldı. Susam üretiminde ilk sırayı 620 bin tonla Myanmar alırken, bu ülkeyi 610 bin tonla Hindistan, 600 bin tonla Çin izledi. Son 10 yıla bakıldığında, 2011 yılına kadar her yıl artan susam ekim alanlarının, 2012 yılında bir önceki yıla göre yüzde 5,6 oranında, üretimin ise yüzde 12,7 oranında azaldığı görülüyor. 2011 yılında 4,8 milyon ton olan üretim, 2012 yılında 600 bin ton azalmayla 4,2 milyon tona geriledi. Dünyada 2007-2011 döneminde dış ticarete konu olan susam miktarı 1 milyon tondan 1,4 milyon tona yükseldi. Susam ithalatında Çin birinci iken, Japonya ikinci, Türkiye üçüncü sırada bulunuyor. Dünyanın üçüncü büyük üreticisi olmasına karşın, 2007-2011 döneminde ithalatını yüzde 89 artıran Çin ile 2012 yılında ekim alanlarının gerilemesi susam fiyatlarını 2013 yılında artırdı. Uluslararası piyasada kilogram fiyatı 1,33 dolar dolaylarında seyreden ham susamın fiyatı bu yılın Ocak-Eylül döneminde 1,87 dolara yükseldi.'
Susam tarımının el emeğine dayalı olarak yapılmasının üretim maliyetini artırdığını, diğer yağlı tohumlara göre verim miktarının düşük oluşu nedeniyle de dekardan elde edilen gelirin diğer ürünlerle rekabeti engellediğini, bu nedenle üreticilerin daha fazla gelir elde edilen ürünlerin ekimine yöneldiklerini belirten Bayraktar, susam üretimini artırmaya yönelik özel politika uygulanmasını istedi.
Susam içerdiği yağ miktarı nedeniyle yağ açığının kapatılmasında önemli bir ürün olduğunu ifade eden Bayraktar, susamın diğer alanlarda kullanımı için ithalat yapılıyorken yağ tüketimi için düşünülmemesi gerektiğini, yağ tüketimi dışında ihtiyaç duyulan susam üretiminin gerçekleştirilerek, ithalatın azaltılması yönünde çalışmalar yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Yetiştirme süresinin kısalığı yönünden, hemen hemen her kültür bitkisiyle ekim nöbetine girebilen susamda üretim alanları ve dolayısıyla üretimin kısa sürede artırılabildiğini ifade eden Bayraktar, şunları kaydetti:
'Ülkemiz dışa bağımlılıktan kurtarılabilir. Genel olarak pamuk-buğday-susam şeklinde üçlü münavebe, en çok yapılan münavebe şeklidir. Susamın bu avantajı değerlendirilmelidir. Avantajlarına karşın elle yapılıyor olması susamın hasat maliyetlerini artırıyor. Verim miktarı da düşük olunca diğer ürünlerle rekabet edememektedir. Bu amaçla üretim maliyetlerini azaltıcı tedbirler alınmalıdır. Üretim artışı için, sözleşmeli üretim devreye alınmalı, pazar imkanları genişletilmeli, prim desteği verilmeli, dünya fiyatlarının düştüğü yıllarda iç piyasayı bozacak ürün ithalatı önlenmelidir.'