İyi akşamlar 2018 yılında şeker pancarında kota uygulaması kalkacak diye bir haber duydum eken çifçiler ekeceği dönümü fabrikaya bildirip ona göre kota tahsis edilecek diye konu hakkında bigisi olan varmı
2003 yılında ülke nüfusu 67 milyon şuan 85 milyon. Gelen turistte ise muhakkak değişiklik vardır. Bunları göz ardı etmemek gerekirOlabilir araştırmak lazım
2003 yılında 280 bin ton şeker ihracatı yapan ülkemiz, artık 160 bin ton şeker satın alıyor yani ithal ediyor.
toplamda şeker satın alır hale gelmişsek neden şeker pancarında kota olsunki?
Sizin yazdıklarınıza göre bi hesaplama yaptım nufus artışındaki 18 milyon 2003 yılındaki ihrac olan 280 bin ton şekeri tükettiği gibi dahada yetmemiş 160 bin tonda ithal şeker gelmesine sebep olmuş.2003 yılında ülke nüfusu 67 milyon şuan 85 milyon. Gelen turistte ise muhakkak değişiklik vardır. Bunları göz ardı etmemek gerekir
Tüketilen şekeri sadece çaya atılan şeker olarak düz mantık bakmayalım. En basitinden torku gibi bir marka kurdu konya şeker, ürettiği şekerin yüzde bilmem kaçını kendisi kullanıyor zaten. şeker üretiminde düşme olsa ama oda yok, dereye dökmüyoruzya.Sizin yazdıklarınıza göre bi hesaplama yaptım nufus artışındaki 18 milyon 2003 yılındaki ihrac olan 280 bin ton şekeri tükettiği gibi dahada yetmemiş 160 bin tonda ithal şeker gelmesine sebep olmuş.
Ülkemizdeki artan 18 milyonluk nufus amma şeker kolikmiş demeden edemiycem
2003 yılında ülke nüfusu 67 milyon şuan 85 milyon. Gelen turistte ise muhakkak değişiklik vardır. Bunları göz ardı etmemek gerekir
Hocam kotayı kaldır diyosunda şöyle bir örnek vereyim, kayseri şekerde artık okadar yığılma vardı ki randevulu sisteme geçtiler, şuan bile pancarlar dışarıda telef oluyor, kota kaldırıldığı an oluşacak izdihamı ben düşünemiyorum, en azından mevcut fabrikalarla bu yapılamaz başka fabrikalar açmak lazım yatırım lazım zaten devlet hepsini özelleştirmek istiyor, babayiğit lazım bu fabrikayı açacak herşeyi devlete yüklemeyelim. Demek istediğim şuanki zeminde yapılaması zor ama söyle birşey yapılabilir ekmek isteyen bir yerden başlayılabilir.Nüfusun arttıysa bunu gözardı etme tabii, düşün bu nüfusun ihtiyacını, pancara kota koyma ek üret tüket, niye dışarıdan alıp tüketiyorsunki, zor bişeymi pancar üretmek, hadi iphone samsung üretmeyi bilmiyorsun ithal edersin dışarıya paran gider, bari şeker üret ithalatçı değil çiftçi kazansın parada ülkede kalsın olmazmı? nüfusun artışı bahanemi, nüfus artınca yetmiyor diye oldu herşeyi dışarıdan alalım üretmeyelim böyle saçmalık yok, çok nüfus daha çok çalışıp üretmeli, neden? tüketebilmek için.
Hocam kotayı kaldır diyosunda şöyle bir örnek vereyim, kayseri şekerde artık okadar yığılma vardı ki randevulu sisteme geçtiler, şuan bile pancarlar dışarıda telef oluyor, kota kaldırıldığı an oluşacak izdihamı ben düşünemiyorum, en azından mevcut fabrikalarla bu yapılamaz başka fabrikalar açmak lazım yatırım lazım zaten devlet hepsini özelleştirmek istiyor, babayiğit lazım bu fabrikayı açacak herşeyi devlete yüklemeyelim. Demek istediğim şuanki zeminde yapılaması zor ama söyle birşey yapılabilir ekmek isteyen bir yerden başlayılabilir.
Hocam kotayı kaldır diyosunda şöyle bir örnek vereyim, kayseri şekerde artık okadar yığılma vardı ki randevulu sisteme geçtiler, şuan bile pancarlar dışarıda telef oluyor, kota kaldırıldığı an oluşacak izdihamı ben düşünemiyorum, en azından mevcut fabrikalarla bu yapılamaz başka fabrikalar açmak lazım yatırım lazım zaten devlet hepsini özelleştirmek istiyor, babayiğit lazım bu fabrikayı açacak herşeyi devlete yüklemeyelim. Demek istediğim şuanki zeminde yapılaması zor ama söyle birşey yapılabilir ekmek isteyen bir yerden başlayılabilir.
Abd ile bizi aynı kefeye koymayalım. Onlar koskoca kıtaya sahipler, bizim çiftçilik yaptığımız yer anadolu hadi birazda rumeli yüzde yetmiş bozkır iklimi, sulak alanlar kısıtlı. Bende yukarıda bahsettim zaten o fabrikayı açtıktan sonra ekecek adam muhakkak bulunur, ama şu anki konjüktürde mevcut fabrikalar ile fazla üretim yaptırırsan pancara farelere kemirtirsin.basit bahaneler seninkisi, elalem uzaya gidiyor sen daha kendine yetecek şeker üretemiyorsun dışarıdan alıyorsun, olacak işmi? bi şekilde çalışıp kendine yeter üretimi yapman lazım, amarika uzaya gidiyor ama önce kendine yeter şeker ürettikten sonra birde dünyaya satacak kadar şeker üretiyor, mesele üretimi bir şekilde yapmaktan geçer, yapmamaktan değil, bunun içinde bahaneye sarılmak genç kuşaklara yakışmaz. Özelleştir yap bi şekilde yap, illaki devlet eliyle şeker fabrikası olsun demiyoruz zaten, önemli olan potansiyel topraklarımızda üretim yapılmalı kazanan bu toprağın insanı olmalı, ithalatçı kazansın mantığı yanlıştır, bedavaya getirmiyorlar sonuçta para veriyorsun döviz veriyorsun, neden çiftçi kazanmasın bu parayı?
Tüketilen şekeri sadece çaya atılan şeker olarak düz mantık bakmayalım. En basitinden torku gibi bir marka kurdu konya şeker, ürettiği şekerin yüzde bilmem kaçını kendisi kullanıyor zaten. şeker üretiminde düşme olsa ama oda yok, dereye dökmüyoruzya.
http://www.zmo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=23142&tipi=17&sube=0
2003 te üretilen ortada.
Uydurulan yalanlari dort gozle hazmetmeyi bekleyen bir kesim var.Gerceklerden ziyade tek bir agzin sozlerine itimat edenler bu ulkenin gelecegini tehlikeye attiklarinin farkinda degiller.yaş 22 gözüküyor yanlış değilse, sen doğmadan ben pancar ekiyordum ve kota ilk defa bizim zamanımızda çıktı, hemen herkes ekerdi bizim köylerde, şimdi tek tük kotası olan ekiyor, ben kota işi çıktığı yıllarda bırakmıştım 97 den sonra ekmedim, o yıllarda fazlasıyla üretildiği için kota kondu ama sonra bu iş ithalatçıya yaradı, fabrikalar devam ettirilmedi yenilenmedi kapasite artırılmadı, gelinen noktada bahsedildiği gibi 2003 yılında 280 bin ton şekeri yurtdışına satarken 160 bin ton şeker alır hale gelmek demek kendine yetecek şekeri üretmemek demek o kadar net.
Asıl mesele nedir, dünya pazar ekonomisidir, ülkemizdeki 80 milyon insanın tüketimi bir pazardır, bu insanların şeker tüketimine çiftçi diyecek bu ülke benim bu pazar benim ve bu ülkedeki tüketimi ben üreteceğim kazanacağım, ithalatçı kazanmıycak elin çiftçisi kazanmıycak demeli, aynı zamanda ülke sanayiciside bu ülkdeki 80 milyon insanımıza şekeri ben fabrika kuracağım ve benim üretitiğim satılmalı bu pazar bu ülke bizim demeli, ithalatçıya pazarı teslim etmemelidir.
İthalatçı sadece 3 e alır getirir 5 e satar, ne kimseye istihdam sağlar nede katma değer üretir, üstelik birde döviz yurtdışına gider, geri kalan çiftçisi sanayicisi işçisi baksın otursun bu ülke benim diye, parayı kazanan kim işsiz kalan kim bu durumda? mesele burada.
Bugün kota niye para ile devrediliyor biliyormusun? geçen yıl tonu 40 liraya çıktı bizim burada , çiftçi ekecek 40 liraya kota alması lazım önce, tabi kotayıda bulursa alır bulamazsa ne alacak? netekim alamayanlar çok oldu, demekki üretecek çiftçi ama kotası yok üretemiyor ve kotayada tonuna 40 lira para veriyorsa bu işte bir terslik var, zaten ürettiğini tonu kaç liradan verecek fabrikaya? masraftan sonra ne kalacak ona? eskiden kota yoktu ve üretiyordu çiftçi kazanıyordu.
İnsanları böyle fareler yer falan laflarıyla kandırıyorlar üretilmesin çalışılmasın, hoop bir ithalat paralar cebe, kolay para tabiii, enseye vur lokmayı ağzından al taktiği bunlar, koskoca ülkenin terım sektöründekileri üretme para kazanma getirip satacaklar para kazanacak demezlerde yok fareler ıvır yapar fabrikalar zıvır olur uydurulur bişeyler insanlarda buna inanırsa vay halimize.
22 milyon ton üretilen 1998 senesindede kota ile üretim yaptırılmış, zaten orda yazılan rakamlar kotalı ekim ile ulaşılmış rakamlar. Noldu ne değişti bu zaman zarfında, doğrudur 22 yaşındayım belki sizin gibi 80leri görmedim, 400bin küsür olan çiftçi sayısı 2017de 120bine kadar düşmüş, bunun sebebini siz söyleyin? Sebebi bana göre, gelişen teknoloji ile insanların artık köylerde yaşamak istememesi, en azından sizinde evladınız vardır, en birincil önceliği köyden şehire gidip herhangi memur olma derdindedir, halk tabiri ile kendini kurtarma. 40 liraya kota satılıyor doğrudur bizim buralardada var demekki ekmek isteyen kadar satmak isteyende var ve burda benim biraz önce anlattığım devreye giriyor.verdiğin linkte yazıyor, Türkiyenin 1998 yılında 22 milyon ton üretimi varken 2014 yılında 17 milyon tona gerilemiş
kota görevini yapmış üretimi geriletmiş, ama fazla geriletmişki artık dışarıdan alıyoruz, peki niye? enseye tokadı vurmuşlar sonra kimsenin sesi çıkmamış her yıl dışarıdan getiren malı götürmüştür daha ne olsun.
Bu durum düzeltilemezmi? rahat düzeltilir ve düzeltilmelide.
İyi hoş demişsin abide ektiği tarlanın dönümünü bilmeyen, parasının hesabını bilmeyen 10 12 traktöre sahip insanlar tanıyorum, bu adamlar çocuklarını özel okullarda okutup şehirde masada veya farklı yerde iş tutsun diye uğraşıyorlar, hiç biri isteyerek ve bilerek oğlum kızım çiftçi olup bu işlere baksın demediler demezlerde. Hadi fakiri anladık ekecek tarlası yok karnı doymuyacak ya zengin adamlar çocuklarını şehirlere gönderiyor ki bunu ölçek ekonomisi ile açıklayamazsın. 21 yy sene 2017 olmuş çağ sosyal medya çağı insanlar televizyonda cep telefonunda gördükleriyle yaşamlarını devam ettiriyorlar. İthalatı kes 500 lira yap şekerin tonunu teşvik et 20 sene ektirirsin 30 seneye nesil yaşlanır köyde adam bulamazsın siz bunu devlet böyle istiyor zannediyorsunuz, osmanlı zamanı istanbulun etrafı varoşlarla dolmuştu köyden göçenlerle, keza aynı şey roma paris viyana vb şehirler içinde geçerli. Sadece ekonomi ile açıklamak mümkün değil, şehirden akrabalarım geliyor adamlar 3 gün zor duruyorlar köyde, bu adamlarında tarlalarını sen ben ekiyoruz adamın umrundamı ölçeği ekonomisi.Çünkü senin köydeki zenginliğin onun umrunda değil. Kalan çiftçi en azından durumu yerinde olanlar kafa yapısını gitmek göç etmek yerine kalmayı çevirirse zaten devletin göç ettirme gibi politikaya ihtiyacı yok.sebep söyle demişsin, sebep ölçek ekonomisi uygulanıyor, zamanla kırsalda yaşayan insan sayısı gelişmiş ülkelerdeki yüzdesel oranlara düşürülecek yani nüfusun % 5 bilemedin 7 si gibi bir oranı kırsal alanda yaşayacak ve kırsaldaki işleri yaparak yaşayacak, nüfusun kırsalda düşmesi içinde genç nüfus kırsalda kazanmamalı ve kazanç olmayınca şehre göç ederek mecbur çalışarak kentsel hayatın bir parçası olması gerekiyordu, yani kırsalda bireyler ekmezse biçmezse kazanamaz, kazanç olmayan yerde karın doymaz ve gider kentsel yaşamın bir parçası olur, ister okusun ister okumasın, bu durum senin bahsettiğin gibi isteyerek olmadı isteyerek olmazdıda zaten, ölçek ekonomisi yapılmaya çalışıldı.
Tarım kesimi haksız rekabete uğratılması gerekiyorduki kazanç olmasın yada çok düşük olsun, nüfusun çoğunluğunu oluşturan tarım kesimi böylece kente göç etmeliydi, tarım ürünleri hep haksız rekabete maruz bırakıldı, şeker pancarındada kota denen şey zamanla 22 milyondan 17 milyon ton üretime kadar düşüşü sağladı, yani kota ile 22 milyona ulaşılmadı 98 yılı kotalı yılların başlangıç yılları diyebiliriz. Bu sayede dışarıdaki ucuz şeker ithal edildiğinde otomatik olarak haksız rekabet içinde az kazandıran bir ürün oluverdi, girdiler pahalı vergili ama dışarıda ucuz üretilen ve fiyatı ucuz olan ithal edilen ürün ile aynı fiyata üretip aynı fiyata satan çiftçinin kazancı düşük kaldı çünkü girdileri çok yüksek ve desteklemeleri göstermelik seviyelerde tutuldu , kırsaldaki nüfus bu durumu devam ettirmek istesede devam ettiremeyecek hale geldi.
Sonuç kentlerdeki sözde sanayileşme projelerine gençler ucuz işgücü olarak çok hızlı göçtü, tüm bu uygulamalar gerçekleştirildi ama devamında tarım kesimi çok fazla yıl olarak ilgisiz ve haksız rekabete maruz kalmaya devam ettiriliyor, bir noktadan sonra kantarın topuzu kaçtı, çünkü bu durum bazı kesimlerin işine geliyor, örneğin ithalatçıların maması kesilmemeli noktasına geldi, bu durum iyi değil çünkü üretim düşüklüğü bu ülke insanının kazancını ve toplam istihdamını etkiler hale gelmiştir, 2 kilo domates satacaz derken dışarıdan binlerce ton şeker almak demek hem domatesi satan hem şekeri ithal eden ithalatçının işlerinin iyi olduğunu göstermekte, alır satar para kazanırlar kolay iş.
Düşünki rusya gibi iklimi soğuk ülke artık domates almıycaz biz kendimiz üreteceğiz diyor, sense şeker pancarı üretecek potansiyelin varken abidik gubidik bahanelerle üretmiyorsun, ruslarda domatesçilik diye bişey yokken yapmanın peşindeler, sen var olanı yoketmenin bahanesindesin, e tabi uzaya gidebiliyorlar domateside üretebilirler, çalıştıktan sonra her şey olur, bir seraya bakar o kadar, bu örnek sanırım yeterli gelmiştir.