Plazma Ekranlar Nasıl Çalışır?
Plazma ekranlar görüntüyü oluşturma mantığı olarak büyük oranda “LCD Paneller” e benzemektedir. Plazma ekranlar LCD’lerde olduğu gibi görüntülediği bütün pikselleri üç alt piksele ayırıp herbirini RGB renkleriyle tanımlar. RGB renkleri yani kırmızı(red), yeşil(green) ve mavi(blue) ana renklerinden oluşur. Bu renklerin bahsettiğimiz alt piksellerde yapılan farklı varyasyonları sayesinde ara renkler oluşturulur. Üç rengin tam birleşimi beyaz, pikselin ışığı absorbe edip yansıtmaması ise karanlık yani siyah rengi oluşturur. Plazma panellerde bulunan fosfor kaplı yüzey sayesinde oluşturulan her alt piksel değişik oranlarda aydınlatılarak neredeyse tüm ara renkler gerçeğe yakın tonlarda görüntülenebilir.
Plazma panellerin yapısında iki elektrot arasında yer alan xeon ve neon gazları voltaj uygulanarak iyonlaştırılır. Bu esnada oluşan morötesi dalga boyundaki foton parçacıkları, panelin foton kaplanmış olan yüzeyine çarpıp yansıyarak ekranı aydınlatırlar. Her piksel ayrı ayrı aydınlatıldığından renk derinliği ve dolayısıyla renklerdeki gerçekçilik olabilecek en üst seviyeye çıkıyor. Plazma paneller, LCD panellere oranla daha canlı ve gerçekçi renkleri verebilmenin yanında çok büyük boyutlarda da üretilebiliyor. Plazma panellerin en büyük dezavantajları ise, düşük kontrast oranı ve fazla güç tüketmeleridir. Plazma panellerde her piksel ayrı ayrı aydınlatıldığından hepsinin karanlık olması gerçek siyah oluşumunu sağlayacaktır. Bu nedenle kağıt üzerinde 10000:1 gibi çok yüksek kontrast oranlarından bahsedilse de hareketli görüntülerde koyu ve açık renklere geçiş her piksel için ayrı ayrı yapıldığından daha zor gerçekleşmekte, bu da kontrastı azaltmaktadır. Plazma ekranların en büyük avantajları ise, daha canlı ve gerçeğe yakın renkler oluşturabilmesi ve görüş açısı olarak sıralanabilir. LCD ekranlarda görüş açısı oldukça düşüktür. Bunun pratik bir örneğini vermek gerekirse; CRT monitörde film izleyen 5 kişinin hepsi aynı hazzı alabilirken, LCD’lerde yandan bakanlar karanlık ve renkleri bozuk görüntüyle izleyebilmektedir. CRT yani tüplü ekranların zaten çok iyi görüş açılarına sahip olduğu biliniyor. Fakat plazma ekranlarda da bu oldukça yüksek oranlarda bulunuyor. İyi bir plazma ekran CRT ekranlara yakın değerlerde görüntü açısı sunabilmektedir.
Plazma ekranlar görüntüyü oluşturma mantığı olarak büyük oranda “LCD Paneller” e benzemektedir. Plazma ekranlar LCD’lerde olduğu gibi görüntülediği bütün pikselleri üç alt piksele ayırıp herbirini RGB renkleriyle tanımlar. RGB renkleri yani kırmızı(red), yeşil(green) ve mavi(blue) ana renklerinden oluşur. Bu renklerin bahsettiğimiz alt piksellerde yapılan farklı varyasyonları sayesinde ara renkler oluşturulur. Üç rengin tam birleşimi beyaz, pikselin ışığı absorbe edip yansıtmaması ise karanlık yani siyah rengi oluşturur. Plazma panellerde bulunan fosfor kaplı yüzey sayesinde oluşturulan her alt piksel değişik oranlarda aydınlatılarak neredeyse tüm ara renkler gerçeğe yakın tonlarda görüntülenebilir.
Plazma panellerin yapısında iki elektrot arasında yer alan xeon ve neon gazları voltaj uygulanarak iyonlaştırılır. Bu esnada oluşan morötesi dalga boyundaki foton parçacıkları, panelin foton kaplanmış olan yüzeyine çarpıp yansıyarak ekranı aydınlatırlar. Her piksel ayrı ayrı aydınlatıldığından renk derinliği ve dolayısıyla renklerdeki gerçekçilik olabilecek en üst seviyeye çıkıyor. Plazma paneller, LCD panellere oranla daha canlı ve gerçekçi renkleri verebilmenin yanında çok büyük boyutlarda da üretilebiliyor. Plazma panellerin en büyük dezavantajları ise, düşük kontrast oranı ve fazla güç tüketmeleridir. Plazma panellerde her piksel ayrı ayrı aydınlatıldığından hepsinin karanlık olması gerçek siyah oluşumunu sağlayacaktır. Bu nedenle kağıt üzerinde 10000:1 gibi çok yüksek kontrast oranlarından bahsedilse de hareketli görüntülerde koyu ve açık renklere geçiş her piksel için ayrı ayrı yapıldığından daha zor gerçekleşmekte, bu da kontrastı azaltmaktadır. Plazma ekranların en büyük avantajları ise, daha canlı ve gerçeğe yakın renkler oluşturabilmesi ve görüş açısı olarak sıralanabilir. LCD ekranlarda görüş açısı oldukça düşüktür. Bunun pratik bir örneğini vermek gerekirse; CRT monitörde film izleyen 5 kişinin hepsi aynı hazzı alabilirken, LCD’lerde yandan bakanlar karanlık ve renkleri bozuk görüntüyle izleyebilmektedir. CRT yani tüplü ekranların zaten çok iyi görüş açılarına sahip olduğu biliniyor. Fakat plazma ekranlarda da bu oldukça yüksek oranlarda bulunuyor. İyi bir plazma ekran CRT ekranlara yakın değerlerde görüntü açısı sunabilmektedir.