Obruk yeraltı suyunu besliyecek

Önce yer altı kaynaklarını besleyen şu kaynaklarına baraj yapıyoruz. Sonra kuruyan yer altı kaynaklarından oluşan obruklara barajda biriken suları doldurup yer altı kaynaklarını besleyecegimizi ümit ediyoruz. Ve bunlar için yapılan kanal , istimlak, beton altında kalan toprak vs her biri muteahitlerin cebine kar olarak giriyor. Sonra mahsul 10 Kr, gübre 40 Kr...
 
Önce yer altı kaynaklarını besleyen şu kaynaklarına baraj yapıyoruz. Sonra kuruyan yer altı kaynaklarından oluşan obruklara barajda biriken suları doldurup yer altı kaynaklarını besleyecegimizi ümit ediyoruz. Ve bunlar için yapılan kanal , istimlak, beton altında kalan toprak vs her biri muteahitlerin cebine kar olarak giriyor. Sonra mahsul 10 Kr, gübre 40 Kr...
Ağzınıza sağlık
 
Önce yer altı kaynaklarını besleyen şu kaynaklarına baraj yapıyoruz. Sonra kuruyan yer altı kaynaklarından oluşan obruklara barajda biriken suları doldurup yer altı kaynaklarını besleyecegimizi ümit ediyoruz. Ve bunlar için yapılan kanal , istimlak, beton altında kalan toprak vs her biri muteahitlerin cebine kar olarak giriyor. Sonra mahsul 10 Kr, gübre 40 Kr...
Boşa akan yer altı ve üstü suyunu baraj yapıp depolama yapmış ve o barajdan enerji veya tarımsal girdi sağlanmış. Sulamadan veya enerjiden arta kalan suyu israf etmemiş bir kanal yardımıyla obruga aktarmış.
Obruga giren su en az buharlaşma ile yer altına ineceginden böyle proje ancak alkışlanır neyini beğenmediniz ?
 
Boşa akan yer altı ve üstü suyunu baraj yapıp depolama yapmış ve o barajdan enerji veya tarımsal girdi sağlanmış. Sulamadan veya enerjiden arta kalan suyu israf etmemiş bir kanal yardımıyla obruga aktarmış.
Obruga giren su en az buharlaşma ile yer altına ineceginden böyle proje ancak alkışlanır neyini beğenmediniz ?
Boşa akan ? Dere varmı sizce bence yok. Metrelerce kilometrelerce akan derelerden hem yer altı suları hemde ekolojik denge faydalanır... Derenin sonundaki kaplumbağa ne oldu ? Derenin 500 metre yakınındaki sondaj kuyusu ne oldu ? Kim besleyecek bunları ? Obruğa akıtılan su mu ? Biz doğaya dokunmadan önce doğa kendi dengesini kurmuştu aslında....
 
Bildiğim kadari ile obruklar ağırlıkta Anadolu'daki havzalarda oluşuyor. Mesela bizim buralar (Çanakkale), öyle çok detaylı bir yer altı sulaması mevcut değildi, ne zaman barajlarımiz oldu, sulama havzalarimiz genişledi. Barajlarda önce akarsuların fazlası denize akardı, simdi kapalı sulama hatlarimiz var ve barajlar büyük fayda sağladı. Lakin, zaten yer altı suyu kullanılan coğrafyanın, kaynaklarını besleyen yer üzeri su kaynaklarını kesince obruklar oluştu, ve içine su ilavesi hikayesi....
 

Boşa akan ? Dere varmı sizce bence yok. Metrelerce kilometrelerce akan derelerden hem yer altı suları hemde ekolojik denge faydalanır... Derenin sonundaki kaplumbağa ne oldu ? Derenin 500 metre yakınındaki sondaj kuyusu ne oldu ? Kim besleyecek bunları ? Obruğa akıtılan su mu ? Biz doğaya dokunmadan önce doğa kendi dengesini kurmuştu aslında....
Önce şu konuda anlaşalım bende dogaldan yanayım ama malesef bu çağda dünyaya geldik sadece 200 yıl önce dogsaydik bunları konuşmuyor doğal dengenin tadını çıkarıyorduk.
Peki böyle bir dünyada doğal yaşanır mı evet havayı suyu temiz tutar teknoloji ile harmanlayarak tasarruflu kullanırsak sadece dediğin gibi bazı değişiklikler ile atlatırız ( örn derenin sonundaki tosbağa, kurbağa derenin başına gelmek zorunda kalır)
200 yıl önceki gibi doğal yasiyacagim dersen zaten dünyada mevcut Türkmenistan Afganistan vs onlarda memleketinde yasiyamiyor neden çağa ayak uyduramiyor değiller engelleniyor somuruluyorlar.

Obruk konusuna gelince bu obruk doğal dengenin kendisi beşyüz yıllık obruklar var dünyada yani tulumba bele icad edilmemisken.
 
Boşa akan ? Dere varmı sizce bence yok. Metrelerce kilometrelerce akan derelerden hem yer altı suları hemde ekolojik denge faydalanır... Derenin sonundaki kaplumbağa ne oldu ? Derenin 500 metre yakınındaki sondaj kuyusu ne oldu ? Kim besleyecek bunları ? Obruğa akıtılan su mu ? Biz doğaya dokunmadan önce doğa kendi dengesini kurmuştu aslında....
Önce şu konuda anlaşalım bende dogaldan yanayım ama malesef bu çağda dünyaya geldik sadece 200 yıl önce dogsaydik bunları konuşmuyor doğal dengenin tadını çıkarıyorduk.
Peki böyle bir dünyada doğal yaşanır mı evet havayı suyu temiz tutar teknoloji ile harmanlayarak tasarruflu kullanırsak sadece dediğin gibi bazı değişiklikler ile atlatırız ( örn derenin sonundaki tosbağa, kurbağa derenin başına gelmek zorunda kalır)
200 yıl önceki gibi doğal yasiyacagim dersen zaten dünyada mevcut Türkmenistan Afganistan vs onlarda memleketinde yasiyamiyor neden çağa ayak uyduramiyor değiller engelleniyor somuruluyorlar.

Obruk konusuna gelince bu obruk doğal dengenin kendisi beşyüz yıllık obruklar var dünyada yani tulumba bele icad edilmemisken.
 
Geçen gün dağdan baktık her yer mısır soğan pancar ayçiçek vs, eskiden gençlik yıllarımda bakardık uçsuz bucaksız gözalabildiğine arazide tek tük ağaç ve hiç yeşillik yoktu, ancak akar suyun aktığı havzada suyun sağında solunda tarlalarda pancar yonca olurdu, ayçiçek mısır bile olmazdı, yeşillik eklen yerler uzaktan bakınca görünmez çünkü akarsuyun aktığı havza daha alçakta olduğundan uzaktan baksanda göremezdin , sadece ağaçların ucu görünürdü, sadece kupkuru bozkır gözalabildiğine anız görürdün.


Arkadaşım dediki buna yeraltı suyumu yetermiş ben bizim buralarda bu kadar yeraltı sulama olduğunu bilmiyordum, şuna bak yemyeşil ege gibi olmuş buralar, sayalım anız tarla ekin yok dedi, saydık 10 tane sarı renkli yer yok, anız yok ekin yok bu ne dedi yaaa, böye olmaz bu yeraltı suyu falan kalmaz dedi, evet haklısın dedim sonumuz yakın, gözümüzün görebildiği yer en az 250 bin dekar arazi yemyeşil ve daha çok mısır sonra ayçiçek sonra pancardı.

Tabi sene 1985 li yılar mısır falan ekilmezdi, denemeye ekmiştik hatırlıyorum, şurda 15 yıl önce bile kupkuru arazi görürdük bakınca, şimdi ne hale geldi.

Global devlere bağlı firmalar sözleşmeli mısır ektiriyor, dikkatimi çekiyor bunlar genele olarak ülkede mısır açığı var palavrasına iş yapıyor bence, çünkü eskiden zaten mısır falan yetiştirilmezdi neyin açığı olacak böyle, buğday arpa para ettirilmez, pancara kota olur ekilmez, yeraltı suyu sürekli mısıra çalışacak ve onlarda mısır şurubu elde edecek dünyaya ihraç olacak para kazanacak, velhasılı tarımsal ürün iracatımız kısıtlanmaz ise birileri kazanırken bizim yeraltı sularımız bitecek ve kalacağız susuz, onlar dünyanın başka yerine gider ama biz gidemeyiz, bu topraklar vatanımız hep burada yaşayacağız, iyide ileride sıkıntılarla başbaşa kalınca ne olacak halimiz?

Bu yeraltı suyu bitmez diye bişey yok, burada ucuza elde edilen tarımsal işlenmiş yada işlenmemiş ürün dünyada iyi paraya satılır, buna uyanmak lazım, herşey ucuz olunca iyimi sanıyoruz, koltuk mevkidekiler öyle düşünebilir, fakat kazın ayağı öyle eğil, hemde hiç değil.

Bakın değil yeraltı suyu koca aral gölünü kuruttu bu insanoğlu, bu kadar aşırı yeraltı suyu kullanımı bir şekilde milli irade ile kontrol altına alınmalı, yoksa iş işten geçmek üzere, vakit kalmadı bence, 250 metredeki yeraltı suyu çabuk biter, sonra 450 ye sonra 750 metreye inmek zorunda kalınır, oda heryerde olursa, 250 metredeki yeraltı suyu 1000 yılda oluşuyor, evet yeryüzüne yağan yağışın falan yeraltı suyuna bir faydası yok, bittimi 1000 yıl bekleyemeyiz vesselam.
 
Son düzenleme:

Benzer Konular