Ultraviyole hariç ne yazıkki yanlış biliyorsunuz.
Mantarlar yani funguslar penetrasyon yeteneğine sahiptirdir.Yani canlı organizmaya girmek için dışardan yardım almalarına gerek yoktur.Kendileri bitkinin önce hücre duvarını sonrada hücre zarını delip enfeksiyon başlatırlar.
Toprak mikroorganizmalarına gelince.
Onlarında bitkiyi zararlı fungus virus vs. şeylere karşı koruma gibi bir görevide özelliğide yoktur.Yani aslına bakarsak bitki koruma ile bir ilgisi yoktur.
Bu organizmaların görevi topraktaki bitkisel hayvansal atıkları ayrıştırmak ve böylelikle kendi yaşamlarını idame ettirmektir.
Ben de diyorumki toprak altında yeterli canlılık varsa organik madde yüksekse o söylediğiniz bakteri ve mantarların bitkide semptom oluşturma özellikleri olmaz.
İnsanlar da gün içerisinde bir sürü bakteri virüs vs gibi şeylere maruz kalıyor. Bagisiklik güçlü ise sorun yok ancak bagisiklik düşerse enfekte edip çoğaliyorlar. İnsanı da hasta eden bu bakteri veya virüsler değil bunlarla mücadele ederken kan hücrelerinin ürettiği antikor ve savunma mmekanizmalari bizi hasta hissettiriyor. Semptomlari görmemizin sebebi yine vücudumuzun bakteri ve virüslerle mücadelesi.
Siz bu toprak canlılığını güneşte yakarsaniz o mantar bakteri hastalıkları enfekte eder. Canlılık yeterliyse Bu bakteri ve mantarlar bitti İle simbiyotik ilişki kurup bitkiye faydalı bile olabilir.
Türkiye topraklarında yeterli toprak canlıligi olmadığı için genellikle bu toprak altı Mikroorganizmalarin her zaman zararını görüyorsunuz. Aslinda yararli olan canlıları öldürüyoruz.