Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümünden Prof. Dr. Mehmet Zengin hocamızın muz bahçelerinde gübreleme hakkında verdiği bilgileri aşağıya bırakıyoruz.
"Bir tropik iklim meyvesi olan muz; derin, gevşek, geçirgen, koyu renkli, sıcak, hafif asidik-nötr pH'lı, tuzsuz, az kireçli, organik maddece çok zengin ve tın tekstürlü toprakları sever. Bunun yanında muzlar bol güneş ışığı, rutubetli hava ve rutubetli toprağı arzularlar. Tropik iklim esas olarak ekvator bölgesinin sıcak, bol güneş ışıklı ve yağışlı, rutubetli iklimdir. Muzlar için çiçeklenmeden hasada kadarki dönemde sıcaklık 26 oC'nin üzerinde olmalıdır. Hasat sonrasında da sıcaklık 15 oC'nin altına düşmemelidir. 0 oC sıcaklıkta toprak üstü yeşil aksam, -4 oC'de de toprak altı aksamlar donarak zarar görürler.
Doğru, ekonomik, kârlı ve çevreci bir gübreleme programı için, Martta, budama zamanından önce, taban gübrelemesi yapmadan 2 hafta önce bahçeyi/serayı iyi temsilen, izdüşümlerden 0-30 cm ve 30-60 cm'lik katmanlardan alınan toprak örneklerinin tam teşekküllü bir laboratuvardan bor besin elementi dahil tam toprak analiz sonuçları gereklidir.
Toprakta organik madde, azot, fosfor, potasyum, demir, çinko, mangan ve bor noksan ise; damla sulamalı ve yılda 5.5-6.0 ton/da meyve veren bahçelerde bir ocak başına, tabana ve üste toplamda;
50-60 kg iyi yanmış ahır gübresi, tercihen davar gübresi (veya onlar yoksa 10-20 kg kaliteli leonardit),
250 g azot (N)
200 g fosfor (P2O5),
300 g potasyum (K2O),
25 g demir (Fe),
15 g çinko (Zn),
20 g mangan (Mn) ve
10 g bor (B) uygulanmalıdır.
NPK ihtiyacının dörtte biri kompoze gubre ile birlikte Martta izdüşüme, tavlı bir anda toprağa organik gübre ile verilip hafifçe çapalanarak toprak altına karıştırılır.
Taban gübresi için devletin teşvik kapsamında da olan 6.16.6+(10SO3)+20 OM+ME organomineral kompoze gübre uygun bir gübredir. Fosforun dörtte biri tabana kompoze gübre ile verileceğine göre, ocak başına, izdüşüme, Martta organik gübre ile birlikte bu organomineral gübreden yaklaşık 300 g serpilip çapalanmalıdır.
Kalan NPK ile mikro besin elementleri ise Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarındaki haftalık (veya 4 günlük) damla sulamalarla verilir. Ön sulamalarda;
✔ fosfor (MAP),
✔ hümik asit,
✔ demir (demir şelat veya demir sülfat),
✔ çinko (çinko şelat veya çinko sülfat),
✔ mangan (mangan şelat veya mangan sülfat) ve
✔ bor (Etidot-67),
✔ sonra da azot (UAN-32) ve
✔ potasyum (potasyum sülfat) sıralanır.
Ayda bir ocak başına 30 mL de nitrik asit verilir. Nitrik asit sulama sistemlerindeki tıkanıklıkları açtığı gibi 100 gramı ile 12 g nitrat azotu da sağlar ve toprakta, değinim yüzeylerinde pH'yı biraz düşürür.
Azot ağaç gelişimi ve her yıl düzenli meyve verimi, tarak sayısı ve tarakdaki parmak sayısı için, fosfor kök gelişimi, çiceklenme, meyve tutumu ve gelişimi için, potasyum ise sudan yararlanma, meyve iriliği, rengi, aroması ve kalitesi ile ağaçların hastalık ve zararlılara karşı dayanıklılıkları için çok gereklidir.
Demir, çinko, mangan ve bor ise bitkinin enzim aktiviteleri, fizyolojik faaliyetleri, klorofil üretimi, meyvelerde şekil düzgünlüğü, verim ile kalitesi ve kök gelişimi için çok lazımdır.
Demir noksanlığında genç yapraklarda kloroz görülür. Bu durumda fotosentez kapasitesi azalacağı için meyve verimi ile kalitesi de düşer.
Çinko eksikliğinde ağaçlar bodur gelişim gösterir, yapraklar küçülür ve meyveler küçük kalır.
Mangan noksanlığında orta genç yapraklarda lekeler görülür ve enzim aktiviteleri bozulur.
Bor eksikliğinde ise sürgünler kısa kalır, büyüme noktaları dumura uğrar, genç yapraklar sararır, çiçeklenme durur, meyve verimi ile kalitesi çok düşer ve şekilleri bozulur.
Toprakta organik madde, azot ve su azlığında meyveler tam irileşemez ve verim ile kalite düşer. Bu yüzden sulamalara dikkat edilmeli, geniş yapraklarıyla çok su kaybeden, bir sezonda 1 dekardan 1.200-1.500 ton su tüketen muz bitkisine sık sık su verilmeli ve su toprakta en az 70 cm derinliğe inmelidir. Her yıl düzenli meyve alınması, yeşil aksamın yıllık olarak yeterli gelişmesi, meyvelerin iri, dolgun, kaliteli, aromalı ve albenili olması için de organik gübreler her Martta, azotlu gubreler ise damla sulamalarla Ağustos sonuna kadar partiler halinde yeterli ve diğerleri ile dengeli oranlarda sunulmalıdır. Sulama suları da etkili güz yağışları başlayıncaya kadar veya seralarda hasada (Kasım) kadar verilmelidir.
Pülverizatör ile böcek ilaçlamalarında da 100 L suya 500 g Üre ile 150 g Combi mikro besinler karıştırmak çok faydalıdır. Genel olarak yaprak gübrelemeleri Nisan, Mayıs ve Haziranda duruma göre ayda birer, ikişer kez yapılmalıdır. Böcek ilaçları ve/veya yaprak gübreleri akşamüstü serin ve rüzgarsız havalarda, yayıcı-yapıştırıcılı olarak atılmalıdır.
Ayrıca hasadın hemen ardından pülverizatörle 100 L suda 2 kg Üre ve 200 g Combi mikro besinler karışımı akşamüstü serin ve rüzgarsız bir havada yayıcı-yapıştırıcılı olarak tüm ağaca püskürtülmelidir.
Böyle verimdeki büyük ağaçlar değil de verim öncesi çağdaki küçük ağaçlara, toprağa uygulanan gübrelerin dörtte biri uygulanır, yaprak gübresi dozları ise büyük ağaçların ki ile aynıdır."
Sağlıklı-bereketli yıllar.
Ziraat varsa yaşam var.
Prof. Dr. Mehmet ZENGİN
"Bir tropik iklim meyvesi olan muz; derin, gevşek, geçirgen, koyu renkli, sıcak, hafif asidik-nötr pH'lı, tuzsuz, az kireçli, organik maddece çok zengin ve tın tekstürlü toprakları sever. Bunun yanında muzlar bol güneş ışığı, rutubetli hava ve rutubetli toprağı arzularlar. Tropik iklim esas olarak ekvator bölgesinin sıcak, bol güneş ışıklı ve yağışlı, rutubetli iklimdir. Muzlar için çiçeklenmeden hasada kadarki dönemde sıcaklık 26 oC'nin üzerinde olmalıdır. Hasat sonrasında da sıcaklık 15 oC'nin altına düşmemelidir. 0 oC sıcaklıkta toprak üstü yeşil aksam, -4 oC'de de toprak altı aksamlar donarak zarar görürler.
Doğru, ekonomik, kârlı ve çevreci bir gübreleme programı için, Martta, budama zamanından önce, taban gübrelemesi yapmadan 2 hafta önce bahçeyi/serayı iyi temsilen, izdüşümlerden 0-30 cm ve 30-60 cm'lik katmanlardan alınan toprak örneklerinin tam teşekküllü bir laboratuvardan bor besin elementi dahil tam toprak analiz sonuçları gereklidir.
Toprakta organik madde, azot, fosfor, potasyum, demir, çinko, mangan ve bor noksan ise; damla sulamalı ve yılda 5.5-6.0 ton/da meyve veren bahçelerde bir ocak başına, tabana ve üste toplamda;
50-60 kg iyi yanmış ahır gübresi, tercihen davar gübresi (veya onlar yoksa 10-20 kg kaliteli leonardit),
250 g azot (N)
200 g fosfor (P2O5),
300 g potasyum (K2O),
25 g demir (Fe),
15 g çinko (Zn),
20 g mangan (Mn) ve
10 g bor (B) uygulanmalıdır.
NPK ihtiyacının dörtte biri kompoze gubre ile birlikte Martta izdüşüme, tavlı bir anda toprağa organik gübre ile verilip hafifçe çapalanarak toprak altına karıştırılır.
Taban gübresi için devletin teşvik kapsamında da olan 6.16.6+(10SO3)+20 OM+ME organomineral kompoze gübre uygun bir gübredir. Fosforun dörtte biri tabana kompoze gübre ile verileceğine göre, ocak başına, izdüşüme, Martta organik gübre ile birlikte bu organomineral gübreden yaklaşık 300 g serpilip çapalanmalıdır.
Kalan NPK ile mikro besin elementleri ise Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarındaki haftalık (veya 4 günlük) damla sulamalarla verilir. Ön sulamalarda;
✔ fosfor (MAP),
✔ hümik asit,
✔ demir (demir şelat veya demir sülfat),
✔ çinko (çinko şelat veya çinko sülfat),
✔ mangan (mangan şelat veya mangan sülfat) ve
✔ bor (Etidot-67),
✔ sonra da azot (UAN-32) ve
✔ potasyum (potasyum sülfat) sıralanır.
Ayda bir ocak başına 30 mL de nitrik asit verilir. Nitrik asit sulama sistemlerindeki tıkanıklıkları açtığı gibi 100 gramı ile 12 g nitrat azotu da sağlar ve toprakta, değinim yüzeylerinde pH'yı biraz düşürür.
Azot ağaç gelişimi ve her yıl düzenli meyve verimi, tarak sayısı ve tarakdaki parmak sayısı için, fosfor kök gelişimi, çiceklenme, meyve tutumu ve gelişimi için, potasyum ise sudan yararlanma, meyve iriliği, rengi, aroması ve kalitesi ile ağaçların hastalık ve zararlılara karşı dayanıklılıkları için çok gereklidir.
Demir, çinko, mangan ve bor ise bitkinin enzim aktiviteleri, fizyolojik faaliyetleri, klorofil üretimi, meyvelerde şekil düzgünlüğü, verim ile kalitesi ve kök gelişimi için çok lazımdır.
Demir noksanlığında genç yapraklarda kloroz görülür. Bu durumda fotosentez kapasitesi azalacağı için meyve verimi ile kalitesi de düşer.
Çinko eksikliğinde ağaçlar bodur gelişim gösterir, yapraklar küçülür ve meyveler küçük kalır.
Mangan noksanlığında orta genç yapraklarda lekeler görülür ve enzim aktiviteleri bozulur.
Bor eksikliğinde ise sürgünler kısa kalır, büyüme noktaları dumura uğrar, genç yapraklar sararır, çiçeklenme durur, meyve verimi ile kalitesi çok düşer ve şekilleri bozulur.
Toprakta organik madde, azot ve su azlığında meyveler tam irileşemez ve verim ile kalite düşer. Bu yüzden sulamalara dikkat edilmeli, geniş yapraklarıyla çok su kaybeden, bir sezonda 1 dekardan 1.200-1.500 ton su tüketen muz bitkisine sık sık su verilmeli ve su toprakta en az 70 cm derinliğe inmelidir. Her yıl düzenli meyve alınması, yeşil aksamın yıllık olarak yeterli gelişmesi, meyvelerin iri, dolgun, kaliteli, aromalı ve albenili olması için de organik gübreler her Martta, azotlu gubreler ise damla sulamalarla Ağustos sonuna kadar partiler halinde yeterli ve diğerleri ile dengeli oranlarda sunulmalıdır. Sulama suları da etkili güz yağışları başlayıncaya kadar veya seralarda hasada (Kasım) kadar verilmelidir.
Pülverizatör ile böcek ilaçlamalarında da 100 L suya 500 g Üre ile 150 g Combi mikro besinler karıştırmak çok faydalıdır. Genel olarak yaprak gübrelemeleri Nisan, Mayıs ve Haziranda duruma göre ayda birer, ikişer kez yapılmalıdır. Böcek ilaçları ve/veya yaprak gübreleri akşamüstü serin ve rüzgarsız havalarda, yayıcı-yapıştırıcılı olarak atılmalıdır.
Ayrıca hasadın hemen ardından pülverizatörle 100 L suda 2 kg Üre ve 200 g Combi mikro besinler karışımı akşamüstü serin ve rüzgarsız bir havada yayıcı-yapıştırıcılı olarak tüm ağaca püskürtülmelidir.
Böyle verimdeki büyük ağaçlar değil de verim öncesi çağdaki küçük ağaçlara, toprağa uygulanan gübrelerin dörtte biri uygulanır, yaprak gübresi dozları ise büyük ağaçların ki ile aynıdır."
Sağlıklı-bereketli yıllar.
Ziraat varsa yaşam var.
Prof. Dr. Mehmet ZENGİN