Meğer biz çok ama çoook mutluymuşuz!..


[size=12pt]Ardahan’ın bir köyünde, köy muhtarı olan 25 yaşında bir gence eğitim düzeyin nedir diye sordum... Lise mezunu olduğunu söyledi. Neden yüksek öğrenim yapmadın diye sordum[/size][size=18pt]Köy hayatı beni daha çok mutlu ediyor” dedi[/size]



Kazancı yüksek ve fakat işi ağır olan birçok insan, kırdaki çoban hayatına özendiğini söyler.

Söylemek istediğim, mutluluk insan göre değişir. İnsanın genetik yapısı dahi mutluluk üzerinde etkilidir. İnancın, insan mutluluğu üzerinde önemli bir etkisi vardır. “Bir lokma bir hırka” ya inananlar ile paranın mutluluk getireceğine inananları aynı kefeye koymak imkânı yoktur.

Türkiye İstatistik Enstitüsü Kurumu (TÜİK), Yaşam Memnuniyeti araştırması yaptı. 2010 yılında halkın genel mutluluk düzeyi yüzde 61.2 imiş. 2009 kriz yılında bu oran daha düşük, yüzde 54.3 imiş.

Kriz yıllarının insan mutluluğunu olumsuz etkilemesi mümkün... Ancak aslında krizi hayatın her alanında zaten sürekli yaşıyoruz.



Beş kişiden biri işsiz

Beş kişiden birinin işsiz olduğu, çalışanların yüzde 45’inin kayıt dışı yani sosyal haklara sahip olmadığı, yüzde 60’ının borç-harç içinde olduğu, zengin-fakir farkının 9 kata yakın olduğu, ekonomik ve siyasi belirsizliğin olduğu, adaletin siyasî baskı altında tutulduğu bir toplum zaten sürekli kriz içindedir.

TÜİK, mutluluğu “Acı, keder ve ızdırabın yokluğu ve bunların yerine sevinç, neşe ve tatmin duygularının olması” şeklinde tarif ediyor. Bu tarif şu soruyu sormamızı zorunlu kılıyor: İşsiz olanlar, borç harç içindeki kalanlar, şiddet gören kadınlar, suçunu bilmeden Ergenekon’dan yıllarca hapis yatanlar ve bu tabloyu görenler ne kadar neşeli olabilir?

Anlaşılan AKP iktidarı seçim öncesi toplumu mutlu göstermek için elinden gelen gayreti gösteriyor. Aynı gayreti, işsizliğin çözülmesi, fakirliğin önlenmesi, tefeci faizlerinin yasaklanması için gösterse, millet gerçekten mutlu olabilir.

2007 yılında Türkiye fert başına gelir sıralamasında, dünyada 68’inci sırada idi. TÜİK bir düzeltme yaparak 63’üncü sıraya getirdi. 2010 yılı sonunda bir de Bakanlar Kurulu düzeltme yaparak, plan ve programlarda SGP (Satın Alma Gücü Paritesine Göre), fert başına milli geliri dünya sıralamasında 9 sıra birden yükseltti. 54’üncü sıraya yerleştirdi.



Fert başına gelirde gerideyiz

Türkiye Toplam Millî Gelir olarak dünyada 16 -17’nci sıralardadır. Ancak nüfusun fazla olması, bu milli gelirin daha çok insana bölünmesine neden oluyor ve sonuçta fert başına gelir açısından geri sıralarda yer alıyoruz.

Bizde, nüfus artış hızı, ortalama yüzde 1.54’tür. Yaratılan katma değer, artan milli gelir daha çok insana bölünüyor. Bu nedenle büyüme oranının nüfusu az artan gelişmiş ülkelere göre daha yüksek olması gerekiyor.

Örneğin, Almanya’da nüfus artış hızı yüzde eksi 0.15, Yunanistan’da yüzde 0.57 ve Türkiye’de yüzde 1.54’tür. Bu oranlara göre fert başına gelirin her yıl yüzde 5 artması için global büyüme oranının Türkiye’de yüzde 6.6, Yunanistan’da yüzde 5.6 ve Almanya’da yüzde 4.8 olması gerekiyor.

Nüfus kontrolü bir çözüm olabilir... Ne var ki, nüfusu etnik istismar için kullananlar olduğu sürece, Türkiye’de nüfus kontrolü yapılamaz. Bu anlamda Başbakanın her aile için üç çocuk demesi yanlış değildir.



[/b]
 
Ynt: Meğer biz çok ama çoook mutluymuşuz!..

mutluluğumuza bile başkaları karar verir oldu, kendimizi mutlu hissedip hissetmediğimiz önemli değil, TÜİK bize sormadan bizim yerimize mutluluğumuza karar verebiliyor, ne garip değil mi?

Allah ' ım sen bu milleti koru hem maddi, hem manevi, hem de ruh sağlığını, amin...
 
Ynt: Meğer biz çok ama çoook mutluymuşuz!..

DqN 58 link=topic=40355.msg355668#msg355668 date=1299669636' Alıntı:
Çok doğru köy hayatı kolay olduğu için okumuyorlar bizim köydekiler gibi :(
Bence düşündüğünüz gibi değil tarım arazileri düz,kaliteli ve getirisi yüksek tarım yapılan yerlerde okuma oranı düşük ama tarıma uygun olmayan (mesela karadeniz bölgesi gibi) engebeli bölgelerde okuma oranı yüksek.
 
Ynt: Meğer biz çok ama çoook mutluymuşuz!..

hacimmet link=topic=40355.msg356293#msg356293 date=1299704163' Alıntı:
Bence düşündüğünüz gibi değil tarım arazileri düz,kaliteli ve getirisi yüksek tarım yapılan yerlerde okuma oranı düşük ama tarıma uygun olmayan (mesela karadeniz bölgesi gibi) engebeli bölgelerde okuma oranı yüksek.
Yerinde bir tespit Hacım, özellikle bizim bölgemizde daha çok orman köylerinde yaşayan, sadece keçi yetiştiriciliği ve orman da kesim yapan köylerde okuma oranı dahada yükseldi. Ve bu köylerde yaşayan vatandaşlarımız; ' çileyi biz çekelim de, çocuklarımız rahat etsin ' düşüncesi ile gayrimenkul yatırımlarını bile büyük şehirlere yapmışlar.
Dolayısıyla geçmiş kuşaklar ezilirken, genç kuşak beklediğinden daha rahat bir hayata kavuştu. Şimdilerde gelişen teknoloji, kolaylaşan haberleşme ve ulaşımla beraber o köylerde yılda 1 kez olsun geçmişi hatırlamak için şenlikler düzenliyolar..
 
Ynt: Meğer biz çok ama çoook mutluymuşuz!..

dengesiz link=topic=40355.msg356245#msg356245 date=1299701547' Alıntı:
mutluluğumuza bile başkaları karar verir oldu, kendimizi mutlu hissedip hissetmediğimiz önemli değil, TÜİK bize sormadan bizim yerimize mutluluğumuza karar verebiliyor, ne garip değil mi?

Allah ' ım sen bu milleti koru hem maddi, hem manevi, hem de ruh sağlığını, amin...
tabi canım neden mutlu olmayalım ki demi ama TUİKci beyler bilmem kaç para maaş alıyo kimbilir kendini mutlu görüyor eeee dolayısıyla bizde mutlu oluyoruz uyy-*s uyy-*s sop-*-sa sop-*-sa
 
Ynt: Meğer biz çok ama çoook mutluymuşuz!..

bi araştırmaya göre dünyadaki en mutlu insanlar afrika da kilermiş
eyer çok büyük beklentileriniz varsa ve elde edemiyorsanız mutsuz olursunuz .
 
Ynt: Meğer biz çok ama çoook mutluymuşuz!..

dolcevita link=topic=40355.msg356368#msg356368 date=1299707691' Alıntı:
dünyanın en zengin adamı olsan bile mutlaka kurufasulye şeker pancarı vs tarla bazında bi ürün ekerim mazot belası olmasa mutluyuzda ömügümüze cöktü
İnsanlar ne kadar para kazanırlarsa kazansınlar; sevdiği işi yapamadıkça mutlu olamazlarmış. Sosyologların tespiti, ben kendimi bu kriterde sayıyordum, Seyit te aynı görüşteymiş.. :)
 

Ynt: Meğer biz çok ama çoook mutluymuşuz!..

Mutlu olmak demek sırf parayla alakalı değil ki ha kimi parası çok olunca mutlu olur,kimi yetecek kadar olunca mutlu olur,en azından mutlu olmaya çalışmak lazım.Eğer bir iş lanet olsun diyerek yapılıyorsa ne kadar kazansan da hikaye,kaldı ki çiftçilikte zaten kazanç kısıtlı,eğer sevmeden yapan varsa asla mutlu olma şansı yok tabi ki
 

Benzer Konular