Lanetlenmiş bir coğrafyada mı yaşıyoruz bilemiyorum.
Oysa ne kadar da bereketli topraklarımız var.
Ne kadar güler yüzlü ve güzel yürekli insanlarımız var.
Ne kadar güzel bir ülkede yaşıyoruz….
Tüm güzellikleri yerle yeksan edecek, gözyaşlarımızı akıtacak,
Yaramızı kanatacak bir şeylerimiz mutlaka oluyor!
Bu ülke ' nin üzerinden kara bulutlar eksik olmuyor.
Deprem acısı her daim yaşanıyor bu ülkede.
Sel felaketini her kış her şehirde görmek mümkün!
Trafik canavarı her daim aramızda!
Her yaz ormanlarımız yanıyor.
Sürekli terör belası ile yaşıyoruz.
Olmadık bir zamanda molotofla yakılıyor insanımız, polisler, askerler hain bir pusuda şehit düşüyor!
En olmadık zamanlarda düğmeye basıyor bir el, faili meçhul oluyor yere düşenin!
Acısız gülümsemelerimiz olmuyor nedense!
Acıyı bal eyledik derler ya, öyle işte.
Hepimiz biliyoruz, insanlarımızı deprem değil vurdumduymaz yönetici sınıfı öldürüyor.
Yıkılan binaların faturası yapan müteahhide çıkarılmıyor,
Kesilen cezalar sahte bir irsaliye fişi kadar değersiz kalıyor.
Olan hep zavallı insanımıza oluyor!
Ne umutlarla alınmıştır o evler, ne hayaller kurulmuştur o evin içinde.
Ne güzel umutlar yeşertilmiştir, düşünsenize…
Gülümsemeler, bayram kutlamaları, doğumlar...
Başınız sokacak bir ev sahibi olabilmek adına nelerden vazgeçmişlerdir bir düşünsenize!
Ölüm ilanları evinde sakladıkları mülk tapuları aslında, bilmiyorlar.
Hatta biz bile bilmiyoruz.
Kim bilebilir ki?
Bir hırsızın bitmek tükenmek bilmeyen hırsına yenik düşüyor bedenler.
Çocuklar ölüyor, bu ülkenin çocukları.
Yarınlarımız...
Katil müteahhidin suç ortakları da cinayet ortağıdır.
Denetim yapmayan mimar, kaçak yapıyı görmezden gelen belediye...
Gecekonduya elektrik çeken, su bağlayan kurumlar...
Deprem vergisi toplayan, fon hazırlayan ama binaları depreme hazırlamayanlar suçludur.
Müteahhidin “malzeme çal” dediği, eksik malzemenin eline tutuşturulduğu inşaat ustası bile cinayet ortağıdır, suçludur.
Öyle bir ülkeyiz ki suçlu suçlanmıyor üstüne üstlük üzülmüş numarası yapıyor.
Rol kesiyor, yardım çağrıları yapıyor.
Oysa hepiniz cinayetin ortağısınız.
Bize deprem ' de yardım gerekli gerekli olmasına ya...
Önce ahlak gerekli…
Önce denetim gerekli.
Önce 'insan diyebilen' insana değer veren bir anlayış gerekli.
Bu yüzden Van depremi ve bunu gibi trajedilerde insanların acıyı rol kesmelerinden bıktım.
Bu gibi acı üzerinden prim elde etme çabalarından bıktım.
Herkes görevini yapmalı ve sorumluluğunu bilmeli.
O zaman insanların yardıma ihtiyacı kalmaz ve güven içinde yaşarlar zaten.
İnsan yaşatmak için 'insan' olun yeter!
Ölüm Fakirin Gölgesidir
Oysa ne kadar da bereketli topraklarımız var.
Ne kadar güler yüzlü ve güzel yürekli insanlarımız var.
Ne kadar güzel bir ülkede yaşıyoruz….
Tüm güzellikleri yerle yeksan edecek, gözyaşlarımızı akıtacak,
Yaramızı kanatacak bir şeylerimiz mutlaka oluyor!
Bu ülke ' nin üzerinden kara bulutlar eksik olmuyor.
Deprem acısı her daim yaşanıyor bu ülkede.
Sel felaketini her kış her şehirde görmek mümkün!
Trafik canavarı her daim aramızda!
Her yaz ormanlarımız yanıyor.
Sürekli terör belası ile yaşıyoruz.
Olmadık bir zamanda molotofla yakılıyor insanımız, polisler, askerler hain bir pusuda şehit düşüyor!
En olmadık zamanlarda düğmeye basıyor bir el, faili meçhul oluyor yere düşenin!
Acısız gülümsemelerimiz olmuyor nedense!
Acıyı bal eyledik derler ya, öyle işte.
Hepimiz biliyoruz, insanlarımızı deprem değil vurdumduymaz yönetici sınıfı öldürüyor.
Yıkılan binaların faturası yapan müteahhide çıkarılmıyor,
Kesilen cezalar sahte bir irsaliye fişi kadar değersiz kalıyor.
Olan hep zavallı insanımıza oluyor!
Ne umutlarla alınmıştır o evler, ne hayaller kurulmuştur o evin içinde.
Ne güzel umutlar yeşertilmiştir, düşünsenize…
Gülümsemeler, bayram kutlamaları, doğumlar...
Başınız sokacak bir ev sahibi olabilmek adına nelerden vazgeçmişlerdir bir düşünsenize!
Ölüm ilanları evinde sakladıkları mülk tapuları aslında, bilmiyorlar.
Hatta biz bile bilmiyoruz.
Kim bilebilir ki?
Bir hırsızın bitmek tükenmek bilmeyen hırsına yenik düşüyor bedenler.
Çocuklar ölüyor, bu ülkenin çocukları.
Yarınlarımız...
Katil müteahhidin suç ortakları da cinayet ortağıdır.
Denetim yapmayan mimar, kaçak yapıyı görmezden gelen belediye...
Gecekonduya elektrik çeken, su bağlayan kurumlar...
Deprem vergisi toplayan, fon hazırlayan ama binaları depreme hazırlamayanlar suçludur.
Müteahhidin “malzeme çal” dediği, eksik malzemenin eline tutuşturulduğu inşaat ustası bile cinayet ortağıdır, suçludur.
Öyle bir ülkeyiz ki suçlu suçlanmıyor üstüne üstlük üzülmüş numarası yapıyor.
Rol kesiyor, yardım çağrıları yapıyor.
Oysa hepiniz cinayetin ortağısınız.
Bize deprem ' de yardım gerekli gerekli olmasına ya...
Önce ahlak gerekli…
Önce denetim gerekli.
Önce 'insan diyebilen' insana değer veren bir anlayış gerekli.
Bu yüzden Van depremi ve bunu gibi trajedilerde insanların acıyı rol kesmelerinden bıktım.
Bu gibi acı üzerinden prim elde etme çabalarından bıktım.
Herkes görevini yapmalı ve sorumluluğunu bilmeli.
O zaman insanların yardıma ihtiyacı kalmaz ve güven içinde yaşarlar zaten.
İnsan yaşatmak için 'insan' olun yeter!
Ölüm Fakirin Gölgesidir