Selam Beyler.
Kulağımı çınlattınız.Bir selam vereyim dedim.
Öncelikle a, b ya da c markası olması fark etmeksizin, sahip olduğumuz gübre serpme makinelerinin neredeyse tamamı, "
akışkanlık" değeri üzerinden norm ayarı yaparlar. Birim zamandaki akış miktarı.
Ancak akışkanlık, kg ya da yuğunluk gibi basitçe ölçülebilen bir şey değil. Birim zaman kavramı devreye girdiği için akışkanlık üzerinde etkili olan partikül biçimi, kütle ve yoğunluk gibi bir çok faktör var.
Fakat bunların içinde oldukça etkili, fakat hepimin gözünden kaçan bir faktör var:
nem
Gübre üreticileri bu nem oranını stabil halde tutabilmek için standart çuval içerisine hava ile teması kesen ikinci bir naylon torba koyarlar. Sırf nemi stabil tutabilmek için. Aksi halde nemlenen gübrenin akışkanlığında büyük değişimler ortaya çıkar.
Nemden arındırılmış kum tanelerinn akışkanlığını referans alarak zamanı ölçmek (kum saati) mümkün iken, aynı kum taneleri nemlendiğinde tüm akışkanlığını kaybediyor. Bulunduğu kaptan dışarı ancak kazıyarakçıkar hale geliyolar.
Ve maalesef ülkemizde gübrelerin başta nem olmak üzere bir çok standart mevcut değil.
Dolayısı ile her parti, hem nem, hem de partikül form ve boyutu bakımından referans değerlerden farklı gübreler sık sık önümüze geliyor. Buna karşılık biz makineden hepsini aynı miktrada, aynı menzile atmasını bekliyoruz.
Bu, 9 mm bir silahtan hem 12,7mm, hem de 7,62 mermiyi aynı hızda, üstüne aynı menzile menzile atmasını beklemek gibi. Üstelik barut hakları da kendi içlerinde sürekli değişiyor.
Yukarıda paylaşmış olduğum gübreleri bizzat kendim çektim. Gübretaş'ın Can gübresi. Aynı parti içinde, iki farklı çuvalından çıkan gübreler bunlar. Boyut ve yoğunluk farkı kabul edilebilir düzeyin çok üzerinde.
Ve ülkede en çok satış yapan markada durum bu.
Bu iki gübrenin aynı akışkanlığa, ve menzile sahip olması mümkün olabilir mi?
Özetle referans değerden daha kuru, daha yuvarlak ve daha ağır bir gübre size denk gelince makineniniz çok atacaktır, daha nemli, tozlu, ve hafif bir gübre denk gelirse atım miktarınız azalacak.
Ve bu fark tahmininizden çok daha fazla olabilir.
Bu durumun genel nedeni, kullandığımız gsm'ler değil, attığımız gübreler. Gaspardo ve İrtem marka iki makineye sahip yakın bir arkadaşım, çok yakın bir zamanda "akmama" nedeni ile atamadığı 2 tır Amonyum Sülfat gübresini mahkeme kararı ile bayiye iade etti. Gübre bildiğiniz kar topu gibi. Yapıştırdığınız yerde kalan bir ürün. Ve bu senaryoda makinelerin yapabileceği bir şey maalesef yok.
Peki ne yapmalı.
Öncelikle bunun kesin çözümü, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi biz çiftçilerin bir kamu oyu oluşturarak gübre üreticilerine baskı yapması. Bu sayede standart gübreler üretmelerini sağlamak. Bu sadece üretmekle de kalmıyor. Depolama şartlarının da iyileştirilmesi gerekiyor. Bu işin tüm dünyada kabul görmüş kati çözümü budur. Ve bu çözüm uygulanmadığı sürece sorun devam eder. İyi bir parti gübreye denk gelirsek güzel atım olur,tersi olunca hezeyan.
Bugün IPF ya da Yara gibi ithal gübre üreticilerinin gübreleri arasında değil parti içinde, 5 yıl gibi süreler içinde dahi akışkanlık, kütle ve biçim farklılıkları yaşamıyorsunuz. Gübre stabildir. Bu sayede öngörülen değerler yüksek oranda tutuyor.
Bunun dışında uygulayabileceğiniz bir diğer yol ise makinenize kalibrasyon sistemi taktırdmak. Arkadaşlar yukarıda görselini paylaşmış. Sistem, uydu üzerinden anlık ilerleme hızınızı ölçerek sağlıklı gübreleme yapmanıza olanak tanıyor.
Bu sistemin sağlıklı çalışabilmesinin nedeni ise aynı bir hububat ekim makinesinde olduğu gibi kullananıcıta kalibrasyon imkanı tanımıası.
Çalışma mantığı da oldukça basit.
Cihaza atmak istediğiniz kg değerini girip "kalibrasyon yap" dediğinizde, 1 dekara atılacak gübreyi otomatik olarak döküyor ve duruyor. Tartıyorsunuz. Eksik ya da fazla kısmını kalibre ettikten sonra tek yapmanız gereken tek şey tarlaya giripgübreyi atmak. Kalanını makine hallediyor.
Global firmalarda da üç aşağı beş yukarı benzer çözümler mevcut.
Özetle, kullandığınız gübre serpme makinesi gerçkten başarılı bir makine. Dünya genelinde binlercesi aktif olarak çalışıyor.
Aynı makine batı avrupa gibi gübre formu ve yapısı konusunda standartlara sahip ülkelerde atım miktarı konusunda yüksek memnuniyet bildirilirken, ülkemiz gibi bu konuda standart yakalayamamış coğrafyalardan şikayetllerin gelmesi gerçekten üzücü. Ancak biz adım atıp birşeyleri düzeltmediğimiz sürece bu şikeyler hiç bitmeyecek. bunu da bilmemiz gerekiyor.
Herkese saygılar.