ingilizce-hayvancılık kavramları


İngilizce tarım, hayvancılık kavramlarının
Türkçe anlamı-14

Health management practices (helt menıcımınt pıraktisiz): sağlığı yönetme ile ilgili yapılan tatbikatlar,
(tedavi, aşılama vb)
Herd Health management practices: sürünün sağlığını yönetme ile ilgili yapılan tatbikatlar, sürü sağlığıyla ilgili tatbikatlar
Primary vaccination (praymeri vaksineyşın): ilk aşılama, birinci/temel aşılama
Revaccination (rivaksineyşın): ikinci aşılama, tekrar aşılama (rapel: pekiştirme aşısı)
Bacterin (bakterin): ölü bakteri aşısı, ölü aşı
Toxoid vaccine (toksoid vaksin): inaktif toksin aşısı, inaktive edilmiş toksin aşısı
Precaution(s) (pirekoşınz): ikaz, ikazlar
Respiratory disease (respiratori diziyz): solunumyolu hastalığı, solunum yoluyla ilgili hastalık
Live vaccine (layv vaksin): canlı aşı (tohumlamadan 1 ay önce yapılır, daha önce aşılanmamış gebe ineklere yapılmaz, yapılırsa yavru atmaya sebep olur)
DİKKAT: aşılar ve aşılamalar konusunda veteriner ile birlikte hareket ediniz.
Animal husbandry: hayvan bakımı (beslenme, tohumlama, aşılama/tedavi, kastrasyon, boynuzsuzlaştırma, tırnak kesimi vb
Performance targets (pörformıns targıts): büyüme hedefleri, gelişme hedefleri
Performance targets for feeder cattle (… for fidır katıl): besi danaları için büyüme hedefleri, besicilikte dana büyütme hedefleri
Background rations (bekgraund raşınz): büyütme rasyonları, besi danasını büyütme rasyonları
Target average daily gain (ADG) (targıt eviriç deyli geyn): hedeflenen, ortalama günlük ağırlık artışı
(küçük ırklarda: 0,7 kg/gün, orta büyüklükteki ırklarda 0,7-0,9 kg/gün, büyük ırklarda 0,9-1,1 kg/gün)
The starting weight: besiye başlama ağırlığı
Purchase weight (pörçeys veyt): Satınalma ağırlığı (küçük ırklarda 140-180 kg, orta büyüklükteki ırklarda 180-225 kg, iri ırklarda/büyük ırklarda 225-275 kg)
Slaughter weight (slovtır veyt): kesim ağırlığı, kesime gönderme sırasındaki ağırlık
Danalarda, kastre erkeklerde: kesim ağırlıkları
Küçük ırklarda 500-550 kg, orta büyüklükteki ırklarda 550-600 kg, büyük ırklarda 600-700 kg
Düvelerde:
Küçük ırklarda 410 kg, orta büyüklükteki ırklarda 450-470 kg, büyük ırklarda 500-550 kg
Finishing rations (finişing raşınz): besi bitirme rasyonları
Rations for finishing beef cattle: et sığırlarına, kesimden önce verilen rasyonlar, besi bitirme rasyonları
Finishing rations / full feed rations (finişing raşınz/ful fid raşınz): %85 tahıl, %15 kaba yem
(DİKKAT: full feed rasyona geçmek için 30-40 gün tahıl artırma yemlemesi-kademeli tahıl artırma (0,5 kg/gün artış) ile yapılır. Aksi durumda, bu yapılmadan, bu rasyon hayvanlara verilirse, hayvanlar ölebilir).
High energy rations (hay enerci raşınz): yüksek enerjili rasyonlar, besi bitirme rasyonları
Clostridial diseases (klastridiyıl diziziz): clostridium bakterilerinin sebep olduğu hastalıklar. Ani ölümler. (Cl. Perfiringens tip B, C ve D) (feedlot sığırları aşılanmalı)(veterinere danış)
Bovine pneumonia (bovayn nöymonia): sığır pünomonisi, akciğer iltihabı
Lung demage (lang demiç): akciğer hasarı, akciğer harabiyeti
Mannheimia heamolytica Type A1 (manheymia hemolitika tayp-ey-van): M. hemolitika tipA1
Primary cause of respiratory death (pıraymeri koz ıv respiratori det): solunumla ilgili ölümlerin, başlıca sebebi, en büyük sebebi
Reproductive diseases (riprodaktif dizizız): üreme hastalıkları, üreme ile ilgili hastalıklar
Economic importance in cattle (ikonamik importıns in katıl): sığırda ekonomik önemi
Feedlot sığırları, M. Hemolitika TipA1’e karşı aşılanmalıdır
DİKKAT: besiciler, aşı konusunda veterinere danışmalı

Bilgi amaçlı verildi
Sorumluluk kullananda
 
İngilizce tarım-hayvancılık kavramlarının
Türkçe anlamları-15

Cattle producers: sığır yetiştiricileri, sığır yetiştirenler, sığır sahipleri
Cow-calf producers (kav-kaf produsırz): inek-buzağı yetiştiricileri, buzağı üretenler, etırkı sürü sahipleri
Backgraunders (bakgraundırz): sütten kesilmiş buzağıları büyütenler, besiciler
Feeder calves (fidır kafz)
Finishers (finişırz): büyük sığırları kesime hazırlayanlar, besiciler
Yearling bulls (yirling bulz)
Bulls preiously vaccinated (buls previyısli vaksineytid): önceden aşılanmış boğalar
Mannheimia (pasteurella) heamolytica vaccine (menheymia hemolitika vaksin): menheymia (pastörella) hemolitika aşısı
Vaccination (vaksineyşın): aşılama
Bovine viral diarrhoea (BVD) (bovayn vayrıl dayırı): bovayn viral diyare
Infectious bovin rhinotracheitis (infekşıs bovayn rinotrakeitis): bulaşıcı bovayn rinotrakeit, IBR
Virus spread (vayrus sipred): virüs yayılması, virüs bulaşması
Bovine respiratory disease (BRD) (bovayn respiratori diziiz)
Reproductive diseases (riprodaktif dizizız): ürme hastalıkları
İnfertility (införtiliti): döl tutmama
Embryonic deaths (embiryanic dets): embiryo ölümleri, cenin ölmesi
Abortions (aborşınz): yavru atmalar, buzağının ölü doğması
Unborn calf (anborn kaf): doğmamış buzağı
Weak calf births (vik kaf börts): zayıf buzağı doğumları, küçük buzağı doğması, buzağının küçük doğması
Healthy calves (helti kafz): sağlıklı buzağılar
Causes of reproductive diseases (kozız ıv riprodaktif dizizız): üreme hastalıklarının sebepleri
Persistently infected animals (pörsistıntli infektid enimılz): kalıcı enfekte (bulaşmış) hale gelmiş hayvanlar (BVD PI)
Virus shedding (vayrıs şeding): virüs dökme
Saliva (salayva): tükürük
Nasal secrations (neyzıl sekreyşınz): burn salgıları, burun akıntıları
Faeces (fisıs): dışkı
Urine (yurin): idrar
Milk (milk): süt
Semen (simın): semen, siperma
Feedlot performance (fidlat pörformıns): yemsahasındaki sığırların büyümesi (günlük ya da aylık ağırlık artışları)
Feeding period (fiding periyıd): yemleme süresi, yemleme dönemi
Calf herd vaccines (kaf hörd vaksinz): buzağı sürüsünün aşıları, buzağı sürüsüne yapılan aşılar
Postcalving vaccination (postkalving vaksineyşın): buzağılamadan sonra yapılan aşılama, buzağılamadan sonra yapılan aşılar, 2-3 aylık buzağılara yapılır
Preweaning vaccination (pirevining vaksineyşın): sütten kesmeden önce yapılan aşılama, 6-7 aylık buzağılara yapılır
Bang’s vaccine (bangz vaksin), Brucella vaccine (brusella vaksin): brusella aşısı, 8-12 aylık düvelere yapılır (bu aşıyı uzman bir veteriner hekim yapar)
Prebreeding vaccination of replacement heifers and bulls (prebiriding vaksineyşın ıv ripleysmınt heyfırz end bulz): damızlık düvelerin ve boğaların tohumlamadan önce aşılanması (tohumlamadan 3-6 hafta önce yapılır)
Replacement heifers (ripleysmınt heyfırs): damızlık düveler, inek adayı düveler
Bulls (bulz): boğalar, tohumlada kullanılan boğalar, damızlık boğalar
Precalving vaccination of cows and heifers (pirekalving vaksineyşın ıv kavz end heyfırz): buzağılamadan önce, ineklerin ve düvelerin aşılanması, gebeliğin 7-9 aylarında yapılır, yılda 2 defa
DİKKAT: gerekli aşılar ve aşılamalar konusunda veteriner ile birlikte karar veriniz.

Bilgi amaçlı verildi
 
İngilizce tarım-hayvancılık kavramları
Türkçe anlamı-16

Feed intake (fid inteyk): yem tüketimi (DMI)
Forage quality (foriç kualiti): bitki yemlerin kalitesi, kuru ot kalitesi
Far off cows (far of kavz):kuruya çıkartılan inekler
Cows calving early (kavz kalving örli):
Cow dry matter intake (kav dıray metır inteyk):ineğin kuru yem tüketimi, ineğin yediği kuru yem miktarı
A restricted amount of feed (e restiriktid emaunt ıv fid): kısıtlı bir yem miktarı, sınırlı yem miktarı, yemin daha a verilmesi
Non forage fibre sources (nan foriç faybır sorsıs): kuru ot, saman, silaj dışındaki, lif (selüluz) kaynakları, (soya hulls: soya kabukları)
Feeding dry cows (fiding dıray kavz): sağılmayan ineklerin yemlenmesi
Dry cow diet (dıray kav dayet): kuru inek rasyonu, sağılmayan inek rasyonu, sağılmayan ineklere verilen yem
Transition cow diet (tranzişın kav dayet): buzağılamadan sonra ineklere verilen rasyon, buzağılamadan sonra, ilk 2-3 haftada verilen rasyon
Milking diet (milking dayet): süt rasyonu, sağılan ineklere verilen rasyon
Close-up (kuloz ap): bitiş
Close-up ration (kuloz ap raşın): bitiş rasyonu, gebeliğin son 2-3 haftasında verilen rasyon
Total mixed ration (TMR)(totıl miksid raşın): bütün yemlerin katıldığı rasyon
Straw (sıtrov): saman, sap
Corn silage (korn sayliç): mısır silajı
Forage research centre (foriç risörç sentır): bitki yem araştırma merkezi, yem bitkisi araştırma merkesi
Feed testing services (fid testing sörvisis): yem testi yapma hizmetleri
Bacterial infections (bakteriyıl infekşınz): bakteri enfeksiyonları, bacterilerin sebep olduğu hastalıklar
Viral infections (vayrıl infekşınz): virüs enfeksiyonları, virüslerin sebep olduğu hastalıklar
İnfertility (införtiliti): dölverimsizliği, yavru alamama, buzağı alamama
Leptospirosis (leptosipayroziz): bakteri, yavru atmaya sebep olur, insanlara bulaşır
Brucellosis(burusellosiz): bakteri, yavru atmaya sebep olur,insanlara bulaşır
Vibriosis (vibriyosıs): bakteri, yavru atmaya sebep olur
İnfectious bovine rhinotracheitis (infekşıs bovayn raynotrekiyaytis): IBR, virüs, yavru atmaya sebep olur
Dystocia (distoşia): güç doğum, zor doğum, doğum güçlüğü, doğum zorluğu, buzağının ön ayaklarının görülmemesi, buzağının ters gelmesi, sezeryan gerekebilir
Retained placenta (riteynid pılasenta): buzağı kesesinin atılmaması, buzağılamayı takip eden bir gün içinde atılması beklenir. Atılmazsa veteriner yardımı alınır.
Metritis (metraytis): dölyatağının iltihabı, buzağılama yerine samandan altlık serilmeli, inek temiz bir yerde buzağılamalı, tedavi edilmezse hayvan ölebilir
Thin cows (tin kavz): zayıf inekler
Fat cows (fet kavz): şişman inekler

bilgi amaçlı verildi
 
İngilizce tarım-hayvancılık kavramlarının
Türkçe anlamı-17

Feed (fid): yem
Dairy business (dairy buzinis): mandıracılık, süt işleme işi
Dairy farmers (deyri farmırz): süt ineği yetiştiren çiftçiler, süt ineği sahipleri
Productive life (purodaktif layf): üretme hayatı, üretme ömrü
Newborn calves (nüvborn kafz): yeni doğan buzağılar, yeni doğnuş buzağılar
Calf performance (kaf pörformance) : buzağının büyümesi, buzağının gelişmesi
Heifer (heyfır): düve
Colostrum (kolostrum): ilk ağız sütü, kolosturum (litresinde 50 gram antikor olmalı)
Colostrum management (kolosturum menicımınt): kolosturum ile ilgili yönetme (buzağılamadan sonra, 2 saat içinde 3 litre kolostrum, doğumu izleyen 12 saat içinde, ikinci bir 3 litre kolostrum içirilmeli)
Teat feeding (tit fiding)/bottle feeding (batıl fiding) : biberonla besleme, biberonla içirme, kolostrum, süt
A feeding tube (e fiding tyüb): besleme hortumu
Quality (kualiti): nitelik, kalite
Quantity (kuantiti): miktar
Quickly (kuvikli): kısa zamanda, çabuk
First lactation (först lakteyşın): ilk laktasyon, ilk buzağılayan düvelerin süt verme dönemi
Second lactation (sekınd lakteyşın): ikinci laktasyon, ikinci buzağıdan sonraki süt verme dönemi
Monitoring growth (monitoring gurovt): büyümenin izlenmesi, büyümenin takip edilmesi
Weight (veyt): ağırlık, baskül ağırlığı
Height (heyt): yükseklik, boy, sağrı yüksekliği (sağrı yüksekliği, doğumda, 6 aylık yaşta, tohumlamadan önce ölçülür)
Birth (bört): doğum, buzağılama
Milk replacer (milk ripleysır):süt yerine kullanılan mama, süt ikamesi
Lactose (laktoyz): laktoz, süt şekeri
Calf milk replacers (kaf milk ripleysırs): buzağı süt ikameleri
Rumen development (rumın divolopmınt): işkembe gelişimi, işkembe büyümesi
Feed buckets (fid bakıts): yem kovaları
Starter feed (startır fid): başlatma yemi, buzağıya verilen ilk yem
Scours (skorz): ishaller, buzağı ishalleri
Bedding material (beding materiyıl): altlık malzemesi
Dry bedding (dıray beding): kuru altlık, altlığın kuru olması
Clean and dry (kılin end dıray): temiz ve kuru
Straw (sıtrov): saman
Winter bedding (vintır beding): kış altlığı, kış mevsiminde kullanılan altlık
A weigh scale (e vey sıkeyıl): bir ağırlık sıkalası, kantar
Supplier (sıplayır): tedarikçi
Ample temperature (empıl tempirçır): uygun sıcaklık, 10-15 derece (santigrad)
Critical lower temperature (kritikıl lovır tempirçır): kritik derece, daha soğuk derecelerde müdahale gerekir
Heat stress (hit sitres): sıcaklık sıkıntısı, sıcaklık sitresi, müdahle gerektirir
Panting (panting): ağzı açık soluma, ağzı açık soluk alıp-vermek, kısa-hızlı soluma
Calf weaning (kaf vining): buzağının süttn kesilmesi
Stress at weaning (sitres et vining): sütten kesme sırasında buzağının yaşadığı sitres, sıkıntı

bilgi amaçlı verildi
 
Son düzenleme:
İngilizce tarım-hayvancılık kavramlarının
Türkçe anlamı-18

Morbidity (sickness) (morbiditi/siknıs): hastalık
Mortality (death) (mortaliti/det): ölüm, ölme
Once a week (vans e viik): haftada bir defa
Milk (milk): süt
Milk replacer (milk ripleysır): süt ikame yemi, süt yerine kullanılan mama, süt ikamesi
Heat treared colostrum (hit tiritid kolostrum): ısıtılmış kolosturum, ısı muamelesi görmüş kolosturum
(50 derece santigırattan daha yüksek bir derecede antikorlar bozulur)
Clean (kılin): temiz, mikropsuz
Clean equipment (kılin ekuipmınt): temiz malzeme, temiz kap
Feeding equipment (fiding ekuipmınt): yemleme ekipmanı, yedirme ekipmanı/yedirme malzemesi
Milk feeding equipment (milk fiding ekuipmınt): sütle besleme ekipmanı/malzemesi, süt içirme ekipmanı/süt içirme malzemesi
Bottles (batıl, batılz): şişeler
Nipples (nipıl, nipılz): meme başları
Buckets (bakıt, bakıts): kovalar
Hoses (hovz, hovzız): hortum
Nozzle (nozıl): hortum başı
Storage containers (sıtoriç kınteynır, sıtoriç kınteynırz): depolama kapları, saklama kapları
Mixing instruments (miksing insturumınt, miksing insturumınts): karıştırma aletleri
Clean colostrum (kılin kolostrum): temiz kolosturum, ilk ağız sütünün temiz olması
Feeding newborns (fiding nüvborz): yeni doğanların beslenmesi
First 7 days of life (först sevın deyz ıv layf): hayatın ilk 7 günü
Hutch, Hutches (haç, haçız): buzağı kafesi, buzağı kafesleri
Fence (fens): çit
Pen (pen): kapalı bir alana koymak, çit alanına koymak, ağıla hapsetmek
Hygiene (haycin): temizlik, hijyen
The risk of disease transmision (dı risk ıv diziyiz transmişın): hastalık bulaştırma tehlikesi
Housed individually (havzıd indivicuili): tek tek kapalı alana konmuş, bir kafese bir buzağının konması
Pair housing (peyir havzing): iki buzağının bir kafese konması
Group housed calves (gurup havzıd kafz): gurup olarak kapalı bir yerde tutulan buzağılar, buzağıların guruplar şeklinde tutulması
Healthy calves (helti kafz): sağlıklı buzağılar
Well grown calves (vel gurovın kafz): iyi büyümüş buzağılar, iyi gelişmiş buzağılar
Calf age (kaf eyiç): buzağının yaşı, buzağı yaşı
The dairy farm (dı deyri farm): süt çiftliği, sütırkı inek çiftliği, sütırkı ineklerin bulunduğu çiftlik
Small group housing (three to eight calves): küçük guruplu yerleştirme/kapatma (3-8 buzağı), buzağıları 3-8 buzağılı guruplar halinde tutmak
Group housing problems (gurup havzing pırablımz): grup halinde tutma ile ilgili sıkıntılar, buzağıları gruplar şeklinde tutmanın sıkıntıları
Competition (kampitişın): rekabet, yarış
Calf hood illnesses (kaf hud ilnisıs): buzağıların yaşadığı hastalıklar
Respiratory diseases (respiratori dizizız): solunum yolu hastalıkları
Diarrhea (dayırı): ishal, diyare
Warm weather housing (vorm vedır havzing): ılık havalı yerde tutma
(25 derecenin üstünde, süt tüketimi azalır, büyüme yavaş olur)
Keep calves cool at hot weather (kiip kafz kul at hat vedır): buzağıları sıcak havada serin tut
(15-25 derecede)

bilgi amaçlı verildi
 
İngilizce tarım-hayvancılık kavramlarının
Türkçe anlamı-19

Calf care (kaf keyır): buzağı bakımı
Winter (vintır): kış mevsimi, kış ayları
Winter housing: kış aylarında kapalı yerde tutmak, kış mevsiminde barınakta tutmak, kış barınağı
Winter management woes (vintır menıcımınt voız): kış aylarında yönetme sıkıntıları, kış aylarında yönetmede karşılaşılan sıkıntılar, kış aylarında karşılaşılan dertler
Calves less than 3 weeks of age (kafz les den tiri viiks ıv eyç): 0-3 haftalık buzağılar, 3 haftadan küçük buzağılar
(15 derece santigırat altında, enerjilerini ısınmak için kullanır, yem (buzağı maması) ihtiyacı artar
Calves older than 3 weeks of age (kafz oldır den 3 viiks ıv eyç): 3 haftadan daha büyük buzağılar
(5 derece santigırad altında, enerjilerini ısınmak için kullanır, yem (buzağı maması) ihtiyacı artar)
Feed requirement (fid rikuayırmınt): yem ihtiyacı
Milk replacer (milk ripleysır): süt ikamesi, süt yerine kullanılan yem, buzağı maması
Additional feed requirement (edişınıl fid rikuayırmınt): ek yem ihtiyacı, ilave yem ihtiyacı, ek mama ihtiyacı
Reduced growth (riduysıd gurovt): büyümede yavaşlama, yavaş büyüme, büyümenin azalması
Cold weather (kold vedır): soğuk hava
Loss weight (los veyt): ağırlık azalması, ağırlık kaybetmek, zayıflama
Simple and economical solution (simpıl end ekonomikıl soluşın): basit ve ekonomik çare
Calf health challenges (kaf helt çelicız): buzağı sağlığı ile ilgili zorluklar, buzağının sağlık sıkıntıları
Winter calf care challenges (vintır kaf keyır çelincız): kış mevsiminde buzağı bakımında karşılaşılan zorluklar
Respiratory diseases (respiratori dizizız): solunum yolu hastalıkları
Diarrhea (dayırı): ishaller
Reduced growth (riduyusd gurovt): az büyüme, yavaş büyüme, büyümede yavaşlama, büyümenin yavaşlaması
One simple solution (van simpıl soluşın): basit bir çare
Deep straw bedding (dip sıtrov beding): kalın saman altılığı, altlığın samandan ve derin/kalın olması
(10 cm talaş üstüne 30 cm saman altlık)
Laying down (laying davn): yatmak
(Buzağılar zamanlarının dörtte üçünü yatarak geçirir, buzağıların yatması rahat olduklarını gösterir)
Ventilation (ventileyşın): havalandırma
Natural ventilation (naçırıl ventileyşın): tabii havalandırma
Air quality (eyir kualiti): havanın kalitesi, havanın niteliği
Air free from dust (eyir firi furom dast): tozsuz hava
Hot weather (hat vedır): sıcak hava
The effects of heat stress (dı ifekts ıv hit sitres): sıcak sitresinin etkileri, sıcaklığın sebep olduğu sıkıntının etkileri
Reduced feed intake (redüysıd fid inteyk): az yem tüketme, yem tüketiminin azalması
The high critical temperature (dı hay kıritikıl tempirçır): yüksek kırıtik sıcaklı
(buzağılar için 26 derece santigrad)
Respiration rate (respireyşın reyt): soluk alıp-verme hızı, soluma hızı
Keep calves cool (kip kafz kul): buzağıları serin tut
Shade (şeyid): gölge
Fans (fanz): fan, fanlar, havayı hareket ettirir
Water (vatır): su
Shavings (şeyvings): talaş, ağaç talaşı
(yaz aylarında, saman yerine altlık olarak talaş kullanılabilir)

bilgi amaçlı verildi
 
İngilizce tarım-hayvancılık kavramlarının
Türkçe anlamı-20

Beef (bif): sığıreti
Beef quality (bif kualiti): sığır etinin kalitesi/niteliği
Assurance (ışurıns, aşurıns): garanti, güvence, sigorta, teminat altına alma
Beef quality assurance (bif kualiti aşurıns): sığıretinin kalitesininin garantiye alınması
Assessment (asesmınt): değerlendirme, teftiş
Assessment team (asesmınt tiym): teftiş yapan ekip, müfettişler, müfettiş ekibi
The cow calf assessment (kav-kaf asesmınt): inek-buzağı sürüsünün teftiş edilmesi/değerlendirilmesi
Facilities and equipment (fesilitiiz end ekuipmınt): tesisler (bina, hayvan barınakları, indirme-bindirme rampası, hayvan tutma-tartma düzeneği, aşı yolu vb) ve ekipmanlar (makine-techizat)
Animal handling (enimıl hendling): hayvanların sevk ve idaresi (hayvanların tartılması, hayvanlara aşı yapılması, hasta-sakat hayvanların ayrılması, hasta hayvanların tedavi edilmesi vb)
Assessor (assesır):inceleme yapan kimse, değerlendirme yapan kimse, müfettiş
Assessor’s guide (assesırz gayd):inceleme yapan kimsenin kullandığı kılavuz, rehber (ilkeler-kurallar kitabı)
Acceptable (akseptıbıl): kabul edilebilir (evet)
Need improvement (niid impurıvmınt): yenilik/ilerleme ihtiyacı var
Not applicable (nat eplikıbıl): tatbik edilebilir değil (hayır)
Operations (opereyşınz): işletmeler
Forms (formz): belge sayfaları, önceden hazırlanmış değerlendirme sayfaları, formlar
Record keeping and documentation (rikord kiping end dokumenteyşın): kayıt tutulması ve kayıtların belge haline getirilmesi, kaydetmek ve belge olarak saklamak
Backgraund information (bakgıraund informeyşın): temel bilgi, ana bilgi
Guidelines for the care and handling of cattle (gaydlaynz for dı keyır end hendling ıv katıl): sığırların bakımı ve sevk-idaresi ile ilgili kurallar/ilkeler
Comments (koments): açıklama, yorum
Measure (meşır): ölçü, değerlendirme
Feed (fid): yem
Water (vatır): su
Salt-minerals (solt-minırılz): tuz-mineral maddeler
Withdrawal-residue avoidance (vitdurovıl-rezidu evoydıns): ilaçların vücuttan atılmsı- vücutta ilaç kalmaması, kalıntının önlenmesi
Handling (hendiling): hayvan sevk ve idaresi
Animal care (enımıl keyr): hayvan bakımı
Supplemental feeds (saplımıntıl fids): ilave yemler
Restraint facilities (restireyn fesilitiiz): hayvan tutma tesisleri
Animal therapy (enımıl terapi): hayvanın tedavisi, hayvan tedavisi
İnjections (incekşınz): enjeksiyon, bir şırınga kullanarak, ilaçların, aşıların vb kas içine ya da deri altına verilmesi
İnjection site (incekşın sayt): enjeksiyon bölgesi (bütün enjeksiyonlar boyun bölgesine, omuz önüne yapılır) (bir enjeksiyon noktasına 10 mililitreden fazla enjeksiyon yapılmaz)
Records of antibiotic use: antibiyotik kullanma kayıtları, antibiyotik kullanılmasının kaydedilmesi (verilen antibiyotik, doz, tarih, enjeksiyonu yapan kişi vb)
Record keeping (rekırd kiping): kayıt tutulması
Preventive herd health plan (priventif hörd helt pilan): koruyucu/önleyici sürü sağlık pilanı
Recomended vaccines (rekımendid vaksinz): önerilen aşılar, yapılması tavsiye edilen aşılar
Non-ambulatory animal (downers): ayağa kalkamayan hayvanlar, yemsiz, susuz bırakma
Security (sekuriti): güvenlik, çiftlik güvenliği
Biosecurity (bayosekuriti): biyogüvenlik (yeni gelen hayvanlar, araçlar, insanlar yoluyla, çiftlikte mevcut hayvanlara hastalık mikroplarının (virüs, bakteri vb) bulaşmasının önlenmesi için alınan tedbirler)
Animal (carrcass/mortality) disposal (enimıl -karkıs/mortaliti- dispozıl): ölen hayvanların güvenli şekilde ortadan kaldırılması
Hay (hey): kuru ot
Silage (sayliç): silaj
Straw (sıtrov): saman

bilgi amaçlı verildi
 
Son düzenleme:
İngilizce tarım-hayvancılık kavramlarının
Türkçe anlamı-21

Audit (adit): denetim, denetleme yapmak
Hide (hayd): deri, sığır derisi
Hide defects (hayd difekts): derideki hatalar, derinin bozulması
Hide losses (hayd losıs): deri kayıpları
İnjection site lesions (incekşın sayt leyşınz): zerk bölgesindeki yaralar, yaralanmalar
Dark cutters (dark katır): koyu renkli et, et renginde koyulaşma, kararma
Bruises (buruzız): çürük, morluk, yaralar
Condemnation (kandımneyşın): kınama, suçlama
Carcass condemnation (karkıs kındemneyşın): karkasın kusurlu bulunması
Excess external fat (ikses ekstörnıl fat): aşırı yüzey yağı, aşırı yağlı karkas
Yellow external fat (yelov ikstörnıl fat): karkas yüzeyindeki sarı renkli yağ, sarı yağ
Antibiotic residue (entibayatik rezidiyu): vücuda zerk edilen antibiyotiğin vücuttan atılmayan kısmı, vücutta kalan antibiyotik
Lightweight carcass (laytveyt karkıs): düşük ağırlıklı karkas, karkas ağırlığının az olması, hafif karkas
Broken needles (burokın nidılz): eğilmiş ya da bükülmüş şırınga iğnesi
Shipping cattle (şiping katıl): sığır gönderme
Feed toxins (fid taksinz): yemdeki bakteriler ya da küfler tarafından salınan zehirli maddeler, yem toksinleri, yemdeki zehirli maddeler
Chemical residues (kemikıl residuız): kimyasal madde kalıntıları
Animal health (enımıl helt): hayvanın sağlığı, hayvan sağlığı, hayvanın sağlıklı olması
Receiving breeding cattle (risiving briding katıl): damızlık sığırların teslim alınması
Receiving stocker cattle (risiving sıtakır katıl): besi sığırlarının teslim alınması
Calving (kalving): buzağılama
Alternative watering system (oltırnetif vatıring sistım): başka bir sulama sistemi
Water quality (vatır kualiti): suyun kalitesi, su kalitesi, suyun niteliği
Group identification (gurup aydentifikeyşın): grup numarası, grup kimliği
Lot identification (lat aydentifikeyşın): lot numarası, grup numarası
Meat and milk (miit end milk): et ve süt
Withdrawal time (vitdurovıl taym): arınma süresi, vücuttan atılma süresi, vücuttan çekilme süresi
Gentamycin, neomycin, kanamycin: kullanılması yasak antibiyotikler, yasaklanmış antibiyotikler
Over the counter (OTC) drugs (over dı kauntır dıraks): reçetesiz satılan ilaçlar
Extra label drug use: ilacın etikette belirtilenden farklı şekilde kullanılması
Active ingredient (aktiv ingırediyınt): ilaçta bulunan etkili madde
Animal treatment records (enımıl tiritmınt rekırds): hayvan tedavisi kayıtları, tedavi ile ilgili kayıtlar
Treatment date (tiritmınt deyt): tedavi tarihi, tedavinin yapıldığı tarih
Animal identificatiın (enımıl aydentifikeyşın): hayvanın numarası, kulak numarası, kulak küpesindeki numara
Product used (purodakt yuzıd): kullanılan ürün
Dose given (doz givın): verilen doz
Zoonotic pathogen (zoanatik patıcın): hayvanlardan insanlara geçen bulaşıcı hastalık mikrobu
Food animals (fud enımılz): yiyecek olarak kullanılan hayvanlar
Food producing animals (fud purodusing enımılz): yiyecek üreten hayvanlar


bilgi amaçlı verildi
 
İngilizce tarım-hayvancılık kavramlarının
Türkçe anlamı-22

Dairy farmers (deyri farmırz): süt çiftliği sahipleri, süt sığırcılığı yapan çiftçiler
Milk quality (milk kualiti): sütün kalitesi, sütün niteliği, süt kalitesi
Food safety (fud seyfti): yiyecek güvenliği, yeterli ve kaliteli yiyecek bulunmasının teminat altına alınması, kıtlık olmaması için alınan tedbirler
Biosecurity (bayoseküriti): biyogüvenlik, bulaşıcı hastalık mikroplarının (bakteri, virüs) ya da parazitlerin bulaşmasını önleme ya da engelleme tedbirlerinin alınması
Biosecurity management plan (bayoseküriti menıcımınt pılan): biyogüvenlikle ilgili yönetme pilanı
Assessment: değerlendirme, inceleme-değerlendirme yapmak
Cattle assessment (katıl asesmınt): sığırların değerlendirilmesi
Assessment date (asesmınt deyt): incelemenin- değerlendirmenin yapıldığı tarih, değerlendirme tarihi
Assessor name (asesır neyim): değerlendirme yapanın ismi
Assessor signature (asesmınt signiçır): değerlendirme yapanın imzası
Farm name (farm neyim): çiftliğin adı
Herd size (hörd sayz): sürünün büyüklüğü
Body condition score (badi kındişın sukor): vücut kondüsyonu için verilen puanı
Hock injury (hok incuri/hak incuri): arka ayaklarda, dirsek bölgesinin yaralanması
Neck injuries (nek incuri): boyunda yaraları, boyundaki yaralar
Lameness (leymnıs): topallık, topallayatrak yürüme
Knee injuries (ni incuriyiz): ön ayaklarda, diz yaraları, dizdeki yaralar, zedelenmeler
Mailing address (meyling ıdres): posta adresi
e-mail address (i-meyl ıdres): e-posta adresi, elektronik posta adresi
new-born calves (nüv born kafz): yeni doğmuş buzağılar
Pre-weaned calf (pire-vinid kaf): sütten kesilmemiş buzağı, süt verilen/emen buzağı
Weaned calves (vinid kafz): sütten kesilen buzağılar
Lactating cows (lakteyting kavz): süt veren inekler, süt salgılayan inekler
Dry cows (dıray kavz): sağılmayan inekler, süt vermeyen inekler, kurudaki inekler
Non-saleable milk (nan-seylıbıl milk): satılması uygun olmayan süt, satılamayan süt
Pasteurize (pasçırayz): pastörize etmek, ısıtılarak hastalık yapan mikropların kırılması, öldürülmesi
Pasteurized milk (pasçırayzıd milk): pastörize edilmiş süt, mikropları kırılmış süt
Demand for dairy products (dimand for deyri purodakts): süt ürünlerine olan talep, süt ürünleri talebi
İnfectious diseases (infekşıs dizizız): bulaşıcı hastalıklar
Necropsy (nekropsi): ölen hayvanda, ölme sebebinin araştırılması, otopsi
Parasite control program (perisayt kıntrol purogram): parazitle mücadele programı
Cattle additions (katıl edişınz): sürüye dışarıdan sığır katılması, başka kişiden ya da çiftlikten sığır satın alınması
Health records (helt rekırds): sağlıkla ilgili kayıtlar
Herdmates (hördmeyts): sürüdeki öteki sığırlar
Manure contamination (menyur kıntamineyşın): gübre ile kirlenme, gübre bulaşması
Feet and legs (fit end legz): ayaklar ve bacaklar
Manure contamination of udders (menyur kıntamineyşın ıv adırz): memenin gübreyle kirlenmesi, memeye gübre bulaşması
Taking blood samples (teyking bılad sampılz): kan örnekleri alınması, kan numunesi alınması
A new needle for each animal (ı nüv nidıl for iiç enimıl): her bir hayvan için ayrı iğne kullanılması
Fence line contact (fens layn kıntakt): çit hattındaki temas, çit hattında sürü dışındaki hayvanlarla olan temas
Feed contamination by cattle, rodents, cats, birds (fid kıntamineyşın bay katıl, rodınts, katz, bördz): sığırlar, kemirgenler, kediler ve kuşlar tarafından yemin kirlenmesi/kirletilmesi
Direct payment program (direkt peymınt purogram): doğrudan ödeme programı
Payment policy (peymınt palisi): ödeme politikası, ödemede izlenen yol
Farms for sale (farmz for seyil): stılık çiftlikler

bilgi amaçlı verildi
 
Son düzenleme:

İngilizce tarım-hayvancılık kavramlarının
Türkçe anlamı-23

Quota (kota, koda): kota, kontenjan
Quota-free (kota firi): kotasız
Monthly (mantli): aylık, her ay olan, her ay yapılan
Quota prices (kota pıraysız): kota fiyatları
Amount wanted (emaunt vantıd): istenen miktar, aranan miktar
Amount for sale (emaunt for seyil): satılacak miktar, satıştaki miktar
Amount purchased (emaunt pörçeysıd): satın alınan miktar
The past year (dı past yiir); geçen sene, geçen yıl
Trade agreement (tireyd egrimınt): ticaret antlaşması, ticaret uzlaşması
To donate (tu doneyt): bağış yapmak
Donation (doneyşın): bağış, yapılan bağış
Children’s hospitals (çıldırınz haspitılz): çocuk hastaneleri
Childrens of heaven (çıldırınz ıv hevın): cennetin çocukları
Dairy farmers of Konya (dairy farmırz ıv konya): Konya da sütçülük yapan çiftçiler, süt-çiftliği sahibi çiftçiler
Additional supplies (edişınıl saplayz): ek arzlar, ilave yapılan arz, ilave arz
Livestock transportation vehicles: (layvsutok tıransporteyşın veyıkılz): çiftlik-hayvanlarını taşıma araçları, hayvan nakliye araçları
Dairy industry (deyri indastri): süt endüstrisi
Farmer’s versatile tools (farmırz vörsitayl tulz): çiftçilerin kullandığı çeşitli aletler
Soil management (soyıl menıcımınt): toprakla ilgili işleri yönetme
Harvest (harvıst): hasat, ürünlerin toplanması, mahsulün toplanması
The previous harvest (dı piriviyıs harvıst): önceki hasat, bir önceki hasat
Fertilizer (förtilayzır): gübre (potasyum, azot, fosfor gübreleri)
Enterprises (entırpırayzız): işletmeler
Stressful time (sitresful taym): sıkıntılı zaman
Weaning (vining): sütten kesme
Target solid feed intake (targıt salid fid inteyk): hedeflenen katı yem tüketimi, hedeflenen yem tüketimi
Dairy farm workers (deyri farm vorkırz): süt çiftliğinde çalışanlar, süt çiftliği işçileri
Experienced workers (eksperiyensıd vorkırz): tecrübeli çalışanlar, tecrübeli işçiler
Silage dry matter digestibility (sayliç dıray metır daycestibiliti): silaj kuru maddesinin sindirilme derecesi, silajın sindirilme derecesi
Milk yield (milk yiild): süt verimi
Gain (geyn): ağırlık artışı, ağırlık kazanma
Average Daily Gain (ADG, eviriç deyli geyin): ortalama günlük ağırlık artışı, günlük ağırlık artışı ortalaması
Fibre in ration (faybır in raşın): rasyonda lif, rasyondaki lif miktarı, rasyonda kaba yem (saman, kuru ot, silaj) miktarı
Grass silage (gıras sayliç): çayır silajı
The future of farming (dı fiyuçır ıv farming): ziraatin geleceği, gelecek zamanlarda tarım
Holstein cows (holsteyin kavz): holştayn inekler, siyah alaca inekler
Friesian cows (firijın kavz):frijın inekler, siyah alaca, uzun ömürlü (%25-75 holştayn)
Jersey cows (cörziy kavz): jersey inekler
Sector (sektır): kısım, alan, belli bir faaliyet alanı (tarım, sanayi, havacılık vb)
Agriculture sector (egrikalçır sektır): tarım sektörü, ziraat sektörü, tarım alanı, tarım alanında faaliyet yapanlar

bilgi amaçlı verildi
 
İngilizce tarım-hayvancılık kavramlarının
Türkçe anlamı-31

Industry initiative (indastiri inişitiv): sanayi alanında girişim yapmak, ilk adım
Research (risörç): araştırma
Promotion (pıromoşın) terfi, ilerleme, puromosyon
Supplier (sıplayır): tedarikçi, bayi, satıcı
Consumer’s trust (kınsumır tırast): tüketicinin güveni, inancı
Standards (sıtendırts): düzenli, normal, standartlar
Herd’s reproduction (hörds riprodakşın): sürünün çoğalması, sürüde üreme, dölverimi
Programming reproduction (programing riprodakşın): tohumlamanın ayarlanması, tohumlamanın belli bir zaman aralığında yapılması, üremenin programlanması
Planning future growth (pılaning fiyuçır gurovt): gelecekteki büyümenin planlanması
Consult your veterinarian (kınsalt yur veterineriyın): veterinerine danış
The past few decades (dı past füyuv dikeyts): geçen birkaç on yıl, geçen 20-30 sene
Electricity consumption (elektirisiti kınsampşın): elektirik tüketimi, tüketilen elektirik
Solar panels (solır penılz): güneş panelleri
Windmills (vindmilz): yel-değirmenleri, rüzğar gülü
Population (papyıleyşın): nüfus
Milk production per capita (milk purodakşın pör kapita): kişi başına düşen süt üretimi
Milk cooling systems (milk kuling sistımz): süt soğutma sistemleri
Cheese (çiyiz): peynir
Probability (probabiliti): ihtimal
Johne’s disease (yohnez diziyiz): paratüberküloz hastalığı
Management plan (menicımınt pılan): yönetme planı
Regulations (regıleyşınz): düzenlemeler
Test results (test rizaltz): test sonuçları
Available (eveylıbıl): mevcut, kullanılabilir
The most important meal (dı most importınt miyıl): en önemli öğün
Colostrum: ilk ağız sütü
Udder health (adır helt): memenin sağlığı
Awareness (ıveyırnıs): bir şeyin farkında olmak, uyanık olmak
The right direction (dı rayt direkşın): doğru yön, doğru istikamet
Responsible (rispansıbıl): sorumlu, mesul
Calendar (kelındır): takvim
Stress reduction (sitres ridakşın): sıkıntının azalması, sitresin azalması
Essential (ısenşıl): gerekli, elzem
Automated feeder (otomeytid fidır):kendi kendine çalışan yemleme /besleme makinası
Sand bags (sand bags): kum torbaları, içi kum dolu torbalar
Butterfat (badırfet): süt yağı, tereyağı
A reportable disease (ı riportıbıl diziyiz): bildirilmesi mecburi olan bir hastalık
Johne’s free cattle (yohnez firi katıl): paratüberküloz bulaşmamış sığırlar
Fly problem (fılay pırablım): sinek sıkıntısı, sinek problemi
Fly parasites (fılay perisaytz): sinek parazitleri, sineklere musallat olan parazitler
Raw milk sales (rov milk seyilz): çiğ süt satışları
Representative (reprezentetiv): temsilci, temsil eden kişi
Marketing manager (markıting menicır): pazarlama yöneticisi, satışlardan sorumlu yönetici, satışları yöneten kişi, satış müdürü

bilgi amaçlı verildi
 
İngilizce tarım-hayvancılık ifadelerinin
Türkçe anlamı-25

Vaccine (vaksin): aşı
Vaccination (vaksineyşın): aşılama, aşı yapılması, hayvanın aşılanması
Vaccination of healthy cattle (vaksineyşın ıv helti katıl): sağlıklı sığırların aşılanması
Pregnant cows (pregnınt kavz): gebe inekler
Pregnant heifers (piregnınt heyfırz): gebe düveler
Vaccination of pregnant cows (vaksineyşın ıv piregnınt katıl): gebe ineklerin aşılanması
Abortion (ıborşın): yavru atma, ölü doğum, buzağının ölü doğması
İnfectious bovine rhinotracheitis (infekşıs bovayn (rinotrakiatis, raynotrakiatis): bulaşıcı sığır rinotrakeit, (bovine herpes virüs Tip 1)
Persistently infected calves (pörsistıntli infektid kafz):her zaman enfecte buzağılar, her zaman virüslü buzağılar, BVD virüsünü her zaman bulaştıran buzağılar
Bovine virüs diarrhea (Type 1 and Type 2) (bovayn vayrıs dayırı): bovayn virüs diyare (Tip 1 ve Tip 2)
Chemically altered strains (kemikılli oltırıd sitreynz): kimyasal madde ile yapısı değiştirilmiş suşlar
IBR and PI3: ınfectious bovine rhinotracheitis ve para-influenza3
İnactivated BVD (Type1 and Type 2) (inaktiveytid BVD, Tayp 1 and Tayp 2): ölü BVD (Tip 1 ve Tip 2)
Bovine respiratory syncytial virüs (BRSV) (bovyn respiratori sinsişiyıl vayrıs): bovayn respiratori sinsişıl virüsü
Freeze-dried (firiz dırayıd): dondurularak kurutulmuş
Primary vaccination (pıraymeri vaksineyşın): ilk aşılama
Revaccination (rivaksineyşın): tekrar aşılama (rapel, pekiştirme aşılaması)
İnactivated (inektiveytid): inaktif hale getirilmiş, öldürülmüş
Pasteurella spp (pastörela spp): pastörella türleri
Listeriosis (listirioziz): listerioz hastalığı, kötü kaliteli silajlardan bulaşır
Bacterin (bektırin): ölü bakteri aşısı
Liquid bacterin (likuvid): sıvı bakterin
Toxin (taksin): zehirli madde, zehir, toksin
Toxoid (taksoyid): inaktive edilmiş toksin aşısı, zararsız hale getirilen toksin aşısı
Two doses (tuv dozız): 2 doz
Fifty doses (fifti dozız): 50 doz
Heifers (heyfırz): düveler
Modified live virus (modifayd layv vayrıs):modifiye canlı virüs
Do not freeze (du nat firiiz): dondurma, dondurulmaz, dondurucuya koyma
Store at 2-7 centigrade (sutor et 2-7 digriiz centigıreyd): 2-7 derecede sakla, 2-7 derecede tut, buzdolabında tut
Transient local reactions (tırenşiınt lokıl riakşınz): geçici yerel tepkiler, aşılama yerinde meydana gelen geçici reaksiyonlar, kısa zamanda geçen reaksiyonlar, kısa zamanda kaybolan reaksiyonlar
İnjection site (incekşın sayt): enjeksiyon bölgesi, boyunda omuzun ön kısmı
İnjection site reactions (incekşın sayt riakşınz): enjeksiyon bölgesinde meydana gelen reaksiyonlar
Transient reduction of milk production (tirenşiınt ridakşın ıv milk purodakşın): süt üretmenin geçici olarak azalması, süt üretiminde kısa süreli azalma
Consult your veterinarian (kınsalt yur veterineriyın): aşılar konusunda veterinerinizle birlikte hareket edin, veterinerinize danışın
Consideration (kınsidıreyşın). Düşünce, fikir, dikkate alma, göz önünde tutma
Fetal protection (fitıl protekşın): fetüsün korunması, inekte ceninin korunması
Fetal protection against BVD and IBR: BVD ve IBR’ye karşı fetal koruma
Respiratory protection (respiratori purotekşın): solunum yolları hastalıklarına karşı koruma
Reproduvtive protection (riprodaktiv purotekşın): üreme hastalıklarına karşı koruma, üreme ile ilgili koruma
Internal parasite control (intörnıl perisayt kıntrol): iç parazitlerle mücadele
External parasite control (ikstörnıl perisayt kıntrol): dış parazitlerle mücadele
Available (ıveylıbıl): mevcut
Bacterial pneumonia (bakteriyıl nöymoniya): bacteriyel pünomoni
Mannheimia hemolitica
Clostridial vaccines (kulostridiyıl vaksinz): kulostridia aşıları, toksoid aşılar, inaktive edilmiş kulostridia toksinlerinden yapılmış aşılar, kulostridia toksinlerine karşı yapılmış aşılar
Clostridium perfiringens Types C and D (feedlot cattle) : feedlot sığırları aşılanır, yüksek tahıllı rasyon verilen besideki sığırlar aşılanır (Cl.perfiringens tip C ve D aşısı)
Leptospirosis vaccine (leptosipiroziz vaksin): leptosipiroz aşısı
Vibriosis (Campylobacter fetus) (vibriyoziz): vibrioz hastalığı, boğa tarafından ineklere bulaştırılır,
Foot and mouth disease (fut end maut diziiz): şap hastalığı, ayak ve ağız hastalığı
Johne’s disease (yohnez diziiz): paratüberküloz hastalığı, ishal yapar, hayvan zayıflar ölür, aşısı yok, tedavisi yok
Tuberculosis (TB): tüberküloz hastalığı, sürü kapatılır, bildirilmesi mecburi hastalık
Disease free herd (diziiz firi hörd): hastalıktan ari sürü, hastalık görülmeyen sürü, kapalı sürü
 
İngilizce tarım-hayvancılık ifadelerinin
Türkçe anlamı-26

Herd health (hörd helt): sürü sağlığı, sürünün sağlıklı olması
Vaccines (vaksinz): aşılar
İmmune system (imyun sistım): bağşıklık sistemi
The intestine (dı intestin): ince bağırsak
Upper respiratory tract (apır respiratori trakt): üst solunum yolu, soluk borusu, geniz, burun
Lower respiratory tract (lovır respiratori trakt): alt solunum yolu (akciğer)
Lungs (langz): akciğerler
İnfectious disease (infekşıs diziyiz): bulaşıcı hastalık
Herd (hörd): sürü
Biosecurity (bayoseküriti): biyogüvenlik
Bovine respiratory disease (=BRD) (bovayn respiratori diziyiz): sığırların solunum yolu hastalığı
Antibodies (=immunoglobulins)(antibadiyiz, immunogulobulinz)
Cells in the blood (selz in dı bılad): kandaki hücreler (beyaz hücreler antikor yapar)
Cells in the lymphoid tissue (selz in dı limfoid tişu): lenf dokusundaki hücreler (antikor yapar)
Pathogens (patıcınz):hastalıklara sebep olan, bakteriler, virüsler, parazitler
Bacteria (baktiriya): bakteriler
Viruses (vayrısız): virüsler
Parasites (perisayts): parazitler
Lungworm (langvorm):akciğer kurdu, akciğer solucanı
Age (eyç): yaş
Prior exposure (pırayır ikspojır): önceden maruz kalma, önceden karşılaşma
Transport (tıransport, tirensport): taşıma, nakliye
Shipping fever (=BRD) (şiping fivır): sığırlarda nakilden (taşıma) sonra görülen ateş
Shipped by train (şipıd bay tireyn):tirenle nakil, tirenle taşıma, sığırların tirenle taşınması
Shipped by truck (şipıd bay tırak): kamyonla nakil, kamyonla taşıma, sığırların kamyonla taşınması
Mycoplasma spp (maykoplazma): mikopılazma türleri (en küçük bakteriler)(tüberküloz, paratüberkülüz bakterileri)
Mannheimia haemolytica (manheymia hemolitika):bakteri, solunum yolu hastalığına sebep olur, aşısı var
Pasteurella multocida (pastörela multosida): bakteri, solunum yolu hastalığına sebep olur, aşısı var
Histophilus somni (histofilus somni): bakteri, solunum yolu hastalığına sebep olur, aşısı var
Bovine herpes virus (IBR) (bovayn herpes vayrıs): virüs, solunum yolu hastalığına sebep olur (yavru atmaya sebep olur) (aşısı var)
Bovine parainfluenza (PI-3): virüs, solunum yolu hastalığına sebep olur (aşısı var)
Bovine respiratory syncytial virus (BRSV) (bovayn respiratori sinsişıyıl vayrıs): virüs, solunum yolu hastalığına sebep olur (aşısı var
Bovine viral diarrhea virus (BVD, BVDV) (bovayn vayrıl dayırı vayrıs): virüs, solunum yolu hastalığına sebep olur (ayrıca, embiryonik ölümlere sebep olur, yavru atmaya sebep olur,kalıcı enfekte buzağı doğnasına sebep olur)
Persistently infected calves (pörsistıntli infektid kafz): kalıcı olarak enfekte buzağılar, sürüde BVD virüsünü bulaştırır, yayar (test edilip, sürüden uzaklaştırılmalı, zayıf küçük doğan buzağılar)
Auction markets (okşın markits): hayvan pazarı, hayvanların alınıp-satıldığı Pazar yeri
Poor ventilation (pur ventileyşın): zayıf havalandırma, havalandırmanın yetersiz (kötü) olması
İmmunity (imyuniti): bağışıklık
İmmun status (imyun steytıs, imyun sıtatıs): bağışıklık durumu
İmmunity system (imyuniti sistım): bağışıklık sistemi, bağışıklık parçaları
Commingling (kamingling): biraraya getirmek, karıştırmak, sürüye başka sığır katılması
Reproductive failure (riprodaktif feylyır): üremede başarısızlık, sürüden az buzağı elde etmek
Causes of reproductive failure (kazıs ıv riprodaktif feylyır): üremede (çoğalmada) başarısızlığın sebepleri
Nutrition (nütrişın): beslenme
Types of vaccines (tayps ıv vaksinz): aşıların tipleri, aşıların türleri
Modified live vaccines (modifayd layv vaksinz): modifiye canlı aşılar (sağlıklı hayvanda hastalık yapmaz)
Killed vaccines (kilid vaksinz): ölü aşılar
Rout of administration (rut ıv administireyşın): aşıyı verme şekli, aşıyı tatbik etme şekli
Injectable vaccines (incektıbıl vaksinz): enjeksiyonla verilen aşılar, şırınga ve iğne kullanılarak verilen aşılar (boyun bölgesinde, deri altına ya da kas içine zerk edilen aşılar)
İntranasal vaccines (intrıneyzıl vaksinz): burun içine verilen aşılar, burun içine püskürtülen aşılar (şırınga ve şırıngaya takılan kanül ile verilir, iğne kullanılmaz)

bilgi amaçlı verildi
 
Son düzenleme:
İngilizce tarım-hayvancılık ifadelerinin
Türkçe anlamı-27

İnfectious organisms (infekşıs organizimz): bulaşıcı, hastalığa sebep olan mikroplar (bakteriler, virüsler, parazitler)
Antibodies (entibadiyiz): antikorlar, mikropları tahrip eden, kandaki özel proteinler (immonoglobulinler)
Cattle naturally exposed to infectious organisms (katıl neçırıli ikspozıd tu infekşıs organizimz): tabiattan (çevreden, meradan, gübreden, hayvandan, hayvan salgılarından) hastalık yapan mikropların bulaştığı sığırlar
Herd health programs (herd helt purogramz): sürünün sağlığı ile ilgili programlar, sürü için sağlık programları
Vaccination protocols (vaksineyşın purotokolz): aşılama ile ilgili protokollar (yazılı talimatlar)
Protection (purotekşın): koruma, hastalıklardan koruma, hastalıklardan korunma
Vaccines provide protection (vaksinz pırıvayd purotekşın): aşılar korur, aşılar koruma sağlar
Vaccines (vaksinz): aşılar
Primary component of herd health programs (pıraymöri kampınınt): sürü sağlık programlarının önemli parçası (aşılar, aşılama)
Other components (adır kampınınts): öteki kısımlar, öteki parçalar
Biosecurity (bayoseküriti): biyogüvenlik
Nutrition (nütrişın): beslenme
Environmental management (envayrınmıntıl menicımınt): çevre ile ilgili yönetme
Protecting the herd from infectious diseases (purotekting dı hörd fıram infekşıs dizizız) : bulaşıcı hastalıklardan sürünün korunması, sürüyü bulaşıcı hastalıklardan koruma
Infectious pathogens (infekşıs patıcınz): bulaşıcı, hastalık yapan mikroplar (bakteriler, virüsler, parazitler)
Antigen(anticın): vücuda verildiğinde, vücutta bağışıklık (antikor) oluşmasına sebep olan maddeler, vücuda yabancı maddeler
Altered antigen (oltırıd anticın): hastalığa sebep olmayan, yapısı değiştirilmiş antijen, modifiye canlı virüs gibi
Antibody (entibadi): antikor, immünoglobülinler, özel yapıda küçük proteinler, vücutta hastalık yapan mikropları (bakteri, virüs, parazit) etkisiz hale getirir
Passive immunity (pesiv imyuniti): pasif bağışıklık, kolostrum ile kazanılan bağışıklık
Colostrum (kolostrum): antikor bakımından zengin, buzağılamadan sonraki ilk süt
Active immunity (ektiv imyuniti): tabii enfeksiyon ya da aşı ile kazanılan bağışıklık, aktif bağışıklık
Mucosal immunity (mukozıl imyuniti): bağırsaktaki, bademciklerdeki, üst solunum yolundaki, lenf dokusu bölgeleri ile bağlantılı bağışıklık. Mukozalardaki tutunma noktalarında mikropları etkisiz hale getirir. İntranasal aşılar, iyi bir mukoza bağışıklığına sebep olur
Inranasal vaccines (intraneyzıl vaksinz): burun içine püskürtülen aşılar
Primary immune response (pıraymöri imyun rispans): ilk bağışıklık (immün) cevabı, birinci aşılama ile elde edilen bağışıklık cevabı
Secondary immune response (sekonderi imyun rispans): ikinci aşılama ile elde edilen bağışıklık cevabı
Vaccinating for bovine respiratory disease (vaksineyting for bovayn respiratori diziyiz): sığırlarda solunum yolu hastalığına karşı aşılama yapılması
Nursing calves (nörsing kafz): emzirilen buzağılar, sütten kesilmemiş buzağılar
The most common cause of death (dı most kamın koz ıv det): en yaygın ölme sebebi, en yaygın ölüm sebebi
The annual disease incidence (dı ennuıl diziyiz insidıns): yıllık, hastalık görülme sıklığı
Eradicating mycoplasma bovis (eradikeyting maykoplazma bovis): Mycoplasma (mikoplazma) bovis’in kökünün kazınması, bir daha görülmemesi
Mycoplasma bovis (maykopılazma bovis): tüberküloz hastalığına sebep olan bakteri, mikrop
BRD (bovine respiratory disease): sığırlarda solunum yolu hastalığı
The BRD mortality rate (dı BİY-AR-Dİ mortaliti reyt): BRD’den ölme oranı, sığırlarda solunum-yolu hastalığından ölme oranı (BRD: bovine respiratory disease)
Cattle vaccinated for BRD (katıl vaksineytid for BİY-AR-Dİ): BRD’ye karşı aşılanmış sığırlar
Unvaccinated cattle (anvaksineytıd katıl) : aşılanmamış sığırlar
8-way injectable clostridial vaccine: enjeksiyonla verilen, 8’li klostridia aşısı
3-way intranasal vaccine: intranasal 3’lü aşı, burun içine püskürtülen 3’lü aşı
İntramuscular: kas içine zerk etmek, kas içine vermek
Subcutaneous: deri altına zerk etmek, deri altına vermek
İnjectable (intramuscular, subcutaneous) calf vaccines: enjeksiyonla verilen buzağı aşıları
The calf’s immune system in the nose (dı kafz imyun sistım in dı noz): burnundaki, buzağının bağışıklık sistemi
Viral vaccines (killed or alive) (vayrıl vaksinz) (kilid or elayv): Viral aşılar, virüs aşıları (ölü ya da canlı)
Bacterial vaccines (killed or alive) bakteriyıl vaksinz)(kilıd or elayv): bakteri aşıları (ölü ya da canlı)
Modified live vaccine (modifayd layv vaksin): modifiye canlı aşılar, yapısı değişmiş aşılar, hastalık yapma gücünü kaybetmiş bakteri ya da virüs aşıları
A vaccination program in cow herd (e vaksineyşın program in kav hörd): inek sürüsünde aşılama programı
Crop(kırop): ürün, mahsül
A vaccination program in new calf crop (e vaksineyşın program in nüv kaf kırop): yeni doğmuş buzağılarda aşılama programı, buzağıları aşılama programı
Maternal antibodies (meternıl entibadiyiz): anadan gelen antikorlar, kolostrumdan buzağıya geçen antikorlar
The nasal vaccines (dı neyzıl vaksinz): burun içine püskürtülerek yapılan aşılar
Freeze-dried vaccine (firiz dırayd vaksin): dondurulup-kurutulmuş aşı, kuru aşı
Diluent (dilyuınt): sulandırıcı
Consult to your veterinarian: veterinerinize danışın, aşılar ve aşılama konusunda veterinerinizle birlikte hareket edin
Johne’s disease: paratüberküloz hastalığı
Gradual thickening of intestines (gıracıl tikining ıv intestinz): ince barsakların zaman içinde (derece derece, zamanla) kalınlaşması
Reduced nutrient absorption (ridüyusd nütriyınt absorpşın) : az besin emilimi, besin emiliminde azalma
Weight loss (veyt los) : ağırlık kaybı, ağırlıkta azalma, zayıflama
Diarrhea (dayırı): ishal, sulu dışkı çıkarma
Death (det): ölme, ölüm
Difficult to eradicate (difikılt tu eradikeyt): eradike edilmesi zor, hastalığın kökünün kazınması zor
Don’t buy disease (dont bay diziyiz): hastalık satın alma, hastalıklı hayvan satın alma…
No effective treatment (no ifektiv tiritmınt): etkili tedavi yok
No effective vaccine (no ifektiv vaksin): etkili aşı yok
Reduced weaning weight (ridüysıd vining veyt): sütten kesilen buzağıların az ağırlıkta olması, sütten kesmede yaşıtlarına göre hafif buzağılar
Culling cows (kaling kavz): ineklerin sürüden çıkarılması

bilgi amaçlı verildi
 
Son düzenleme:

Hakkımızda

TrakKulüp, içinde 100.000'den fazla konuyu, 1.300.000'den fazla mesajı barındıran Türkiye'nin ilk ve en büyük traktör, tarım ekipmanları ve çiftçilik paylaşım sitesidir. 86.000 üyemiz gibi sizi de aramızda görmek isteriz.
Üst Alt