İhracatçılar, kurdaki rekabetçiliğini kaybetti. Dolar 14-15 olsun istiyorlar.

21.12.2020
1,458
2,218

İhracatçılar, kurdaki rekabetçiliğini kaybetti​

Aralık ayında açıklanan yıllık ÜFE'nin kurda yaşanan artışın üstünde gerçekleşmesi, 2021'i rekorla kapatan ihracat için tehlike çanlarının çalmasına yol açtı. Milyarlarca dolarlık ihracata imza atan sektör temsilcileri, ekonomi politikalarının üretim ve ihracatçıyı destekleyecek şekilde belirlenmesini, aksi halde ihracat, üretim ve yatırımların negatif etkileneceğini dile getirdi.​

Yener Karadenizyener.karadeniz@dunya.com
YAYINLAMA05 Ocak 2022 07:00
GÜNCELLEME05 Ocak 2022 07:04

https://i.dunya.com/storage/files/images/2022/01/05/dolar-ojca_cover.jpg
Yener KARADENİZ
Sepet kur son bir yılda yüzde 68 artarken aynı dönemde yıllık Üretici Fiyatları Endeksi’nin (ÜFE) yüzde 79,9 oranında yükselmesi ve farkın giderek açılacağı yönünde oluşan beklenti, ihracatçının rekabetçi kur avantajını kaybetmesine yol açtı. Ani iniş çıkış kadar çok düşük kurun da rekabetçiliğe zarar verdiğini ve ihracatı negatif etkilediğini dile getiren sektör temsilcileri, bugünkü konjonktürde Dolar/TL kurunun 14’ün altına düşmemesi gerektiğini, aksi halde ihracatta yakalanan ivmenin kaybedileceğini, ayrıca hem üretimin hem de yatırımların tehlikeye gireceğini söyledi. Hafta başı Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan verilere göre yıllık ÜFE 79,9’a yükselirken, yüzde 50 dolar, yüzde 50 de Euro’dan oluşan sepet kurda son 12 ayda meydana gelen artış oranı ise yüzde 68,9 olarak gerçekleşmişti. Yeni yılda gerçekleşen enerji zamları, işçilik maliyetleri, vergilerdeki yeniden değerleme oranları gibi gelişmelerin önümüzdeki aylarda ÜFE’yi çok daha yüksek seviyelere çıkarması ve ÜFE ile sepet kur arasındaki farkın daha da açılması bekleniyor.

“MB enflasyona göre ayarlamalı”​

İstanbul Hazirgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Mustafa Gültepe, 2021 yılı itibari ile birçok sektörün ihracatta rekor kırdığını anımsattı. Hazır giyim sektörü olarak kendilerinin da 20,2 milyar doları aşarak Cumhuriyet tarihinin en yüksek rakamına ulaştıklarını anlatan Gültepe, “Bu yıl için de 23 milyar dolar hedef belirledik. Ama Türkiye’deki ekonomik hareketler çok hızlı değişiyor. 2022’nin ilk günlerine bakınca artan maliyetler karşısında kurun avantajı kalmadı. Başa baş gibi bir noktada devam ediyor. İhracatçılar tam kurun avantajından faydalanma noktasındayken ÜFE’deki artışlar özellikle rekabetçilik anlamında sıkıntı yaratıyor. Önümüzdeki dönemlerde Merkez Bankası kurda enfl asyon oranında ayarlama yapmalı. Eğer artan maliyetler karşısında kur tekrar ters bir hareket yaparsa kimsenin tutunacak dalı kalmaz. Oluşan maliyetleri hiçbir firmanın karşılama gücü yok. Bu sefer üretim de etkilenir. İhracatta, bu hıza, bu motivasyona ulaşmışken geri vitese takmamamız lazım. Aksi halde koyduğumuz hedefl eri yakalayamayız. Maliye hareketlerinin üretici ve ihracatçıyı destekleyici noktada olması gerekiyor. Aksi halde üretimin sürdürülebilirliği tehlikeye girer, yatırımlar ertelenir ve enerjimiz kaybolur” değerlendirmesinde bulundu.

14-15 TL’nin altı tehlikeli​

2021 yılını 12,9 milyar dolar ihracat ile kapatan ve bu yıl için ise 15 milyar dolarlık hedef koyan tekstil ihracatçısı da rekabetçi kurdan yana. Halihazırda büyük bir motivasyon ile hareket ettiklerini, ancak artan maliyetler karşısında kurun geldiği seviyenin kendilerini zora soktuğunu belirten İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçı Birlikleri (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, “Son olarak enerji maliyetlerimiz çok yüksek oranda arttı. Baktığınız zaman kur başa baş bir noktadaydı ama halihazırda rekabetçiliğini kaybetmiş durumda. Hem genel ihracat hem de sektör ihracatı olarak koyduğumuz hedefl ere ulaşabilmemiz için bugünkü konjonktürde kurun 14-15 lira seviyesinin altına düşmemesi lazım. Aksi halde ihracat için sıkıntılı bir durum olur ve hedefl er tutturulamaz” diye konuştu.

Firmalar duraklamaya geçti​

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Üyesi Murat Akyüz, 2021’i başarılı bir performans göstererek 25 milyar doların üzerinde ihracatla kapatan kimya sektörünün bu yıl için de ihracatta yüzde 20’nin üzerinde bir büyüme hedefl ediğini anlattı. Ancak bunun rekabetçi bir kur ile mümkün olacağının altını çizen Akyüz, şöyle konuştu: “Ani kur oynamaları rahatsız edici. Dolar TL’nin 18’in üstüne çok ani bir şekilde yükselmesi bizleri çok zor durumda bırakmıştı. Şu an bulunan seviye de artan maliyetler düşünüldüğünde istenen bir seviye değil. Dolar/TL için 16 seviyesi hem ihracatçı, hem ara mamul ithalatçısı için ileriye dönük planlamada makul bir seviye gibi duruyor. İhracatçı için de bu seviye rekabetçi kur seviyesidir. Ancak ani oynamalar rahatsız edici. Ani oynamalar hepimizi rahatsız ediyor. Biz sektör olarak geçen seneyi başarılı bir şekilde bitirdik. Bu yıl için de yüzde 20 artış bekliyoruz ancak bunun gerçekleşmesinin şartı rekabetçi kurdan geçiyor. Aksi halde uzun vadeli fiyat sözleşmeleri yapılamıyor. Firmaların ihracata yönelmesi engellenmiş oluyor. Şirketler halihazırda bu nedenle duraklamış durumdalar.”

“Önemli olan öngörülebilirlik”​

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Başkanı Tahsin Öztiryaki ise artış hızını koruyan ihracatı hatırlatarak kurun yeterince rekabetçi bir noktada olduğunu savundu. Öztiryaki, “Diğer taraftan gereksiz ithalatı caydıracak kadar yüksek bir seviyede, bu nedenle kurun rekabetçi olduğunu düşünüyorum. Zaten her zaman ifade ettiğimiz gibi biz ihracatçılar ve iş dünyası kurun seviyesinden daha çok öngörülebilirliğine vurgu yapıyoruz” dedi. Demir ve demir dışı metaller sektörü 2021’in tamamında 12 milyar 357 milyon dolar ihracat gerçekleştirmişti.

“Dengeli ve öngörülebilir kur önemli"​

Rekabetçi kurdan etkilenen bir diğer sektör de otomotiv. En fazla ihracat gerçekleştiren sektör, 2021’i 29,3 milyar dolar ihracat ile kapattı. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Başkanı Baran Çelik, 2021’de İhracatçılar açısından döviz kurları ile ilgili en önemli konunun öngörülebilirlik olduğunu hatırlattı. İstikrarlı ve öngörülebilir bir kur politikasının her zaman öncelikli talepleri arasında yer aldığını ifade eden Çelik, şöyle devam etti: “Tabii ki yüksek döviz kurları rekabetçiliğimize olumlu yansıyor. Ancak sürekli dalgalanan döviz kurları ihracatçılarımızın sağlıklı fiyatlama yapmasını ve geleceği planlamasını engelliyor. Diğer taraftan aşırı yüksek seyreden döviz kurları da bir süre sonra girdi maliyetlerini artırarak ihracatçılarımızı zor durumda bırakıyor. Enerji, vergiler, işçilik gibi üretim maliyetlerinin yükseldiği bir dönemde, girdi maliyetlerinin de çok fazla yükselmesi ihracatçılarımızın rekabetçiliğine negatif yansıyabiliyor. Bizim, sektör olarak belirlenmiş bir kur seviyemiz bulunmuyor. Ancak rekabetçi, istikrarlı ve mümkün olduğunca öngörülebilir bir kur politikası sürdürülebilir ihracat için hayati önem taşıyor. Diğer taraftan döviz kurları otomotiv endüstrisinde iç pazarı doğrudan etkileyen bir faktör olarak da öne çıkıyor. Çok yüksek seyreden döviz kurları araç fiyatlarını yukarıya çekerek, iç pazarda satışları düşürüyor. Enfl asyonun da yüksek seyrettiği bir dönemde bu durum iç satışlar üzerinde ayrı bir baskı unsuru oluşturup, iç pazarın potansiyelinin altında seyretmesine neden olabiliyor.”
Çok Okunanlar
Merkez Bankası'nın bilanço zararı nasıl kâra döndü?
Çalışanların zam oranları şekillendi
Erdoğan'dan enflasyon mesajı
İhracatçılar Kavcıoğlu ile buluşuyor
18 maddelik yasa teklifi Meclis'te




İhracatçıyı ‘kur garantisi olmayacak’ endişesi sardı​

Türkiye İhracatçılar Meclisi, TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu ile yapacağı toplantıda ihracatçılara kur garantisinin verilip verilmeyeceği sorusuna yanıt arayacak.​

İmam Güneşimam.gunes@dunya.com
YAYINLAMA05 Ocak 2022 07:04
GÜNCELLEME05 Ocak 2022 07:04

https://i.dunya.com/storage/files/images/2022/01/05/tim-TePj_cover.jpg
İmam GÜNEŞ
İhracatçılar, döviz gelirlerinin yüzde 25’inin Merkez Bankası’na satılması yönünde alınan karar üzerine harekete geçti. Türkiye İhracatçılar Meclisi de (TİM), ihracatçılardan gelen talebi değerlendirerek, konuya açıklık kazandırmak ve uygulama esaslarını görüşmek için Ticaret Bakanı Mehmet Muş ve Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu ile temasa geçti. Bir grup ihracatçı yarın Bakan Muş'u makamında ziyaret edecek. Ayrıca TİM’in talebi üzerine, bugün saat 14:00’te, TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu, TİM Başkanı İsmail Gülle, birlik ve konsey başkanlarının katılacağı bir webiner toplantı yapılacak. İhracatçılar bu toplantıda, kararla ilgili uygulama esasları, ihracatçılara kur garantisinin verilip verilmeyeceği konuları başta olmak üzere merak edilen tüm soruların yanıtlarını arayacak.

Uygulamayı bankalar da bilmiyor​

Konuya ilişkin görüştüğümüz ihracatçılardan bazıları, başta hammadde olmak üzere yardımcı mamullerinin büyük çoğunluğunu ithal eden sektörlerin dövize ihtiyacı olduğunun altını çizerek, “İhracatçılarımız, ihracattan elde ettiği dövizin büyük çoğunluğuna yine ihracat yapabilmek için ihtiyaç duyuyor. Genelge yeni olduğu ve uygulamanın bankalar tarafından nasıl yapılacağı netlik kazanmadığı için ihracatçının en çok merak ettiği konu sattığı kurdan dövizi alıp alamayacağı. Bu uygulama ihracatın bozulmasına yol açmaz, ama ihracatçının sattığı kurdan dövizi alamaması kar kaybına sebep olacak gibi gözüküyor” görüşünde bulundular.

Kabul belgelerinin kapatılamaması panik yarattı​

Merkez Bankası tarafından yayımlanan İhracat Genelgesi’nin Ek 1’inci maddesi kapsamında Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’na Yapılacak Döviz Satışına İlişkin Uygulama Talimatı’na göre ihracat bedeli kabul belgesine veya döviz alım satım belgesine bağlanan ihracat bedelinin yüzde 25’i düzenlendiği tarihteki işlem kuru üzerinden TCMB’ye satılmak üzere belgeyi düzenleyen bankaya satılacak. Dün yayımlanan haberimizde, ihracatçıların bankalarından “yönetmeliği bekliyoruz” cevabını aldıklarını ve ihtiyaçları olduğu takdirde kur garantisinin verilip verilmeyeceği hususunda tereddüt yaşadıklarını dile getirmiştik. Öte yandan, bazı ihracatçılar ihracat kabul belgelerinin kapatılmaması nedeniyle endişeye kapıldı. Kasım ayında yapılan bir ihracatın ödemesinin dün yapıldığı ancak ihracat kabul belgesinin kapatılamadığı öne sürüldü. İhracatçılardan bazıları böylece tahsilatlarını çekemediler.
 
  • Beğen
Tepkiler: Mustafaşahin
Dünyanın ihracatta ileri gelen ülkeleri hiç paralarının değeri düşsün dolar döviz değerli olsun diye bi saçma talepte bulunmadan ihracatını yapıyor.

Bakıyorsun hiç devalüasyona ihtiyaç duymuyorlar, onlar ihracatta çok ileri ülkeler daha fazla ihracat yapıyorlar, ihracat yapınca onlarda döviz kazanıyorlar, kalkıpda kazandıkları dövizin birde değerlenmesini talep etmiyorlar.

Bizdeki ihracatçıların gözümü doymuyor nedir, hem ihracattan kazanacak hemde kazandığı dövizin dahada değerlenmesi gibi extra kazanacaklar, bu çifte kazanç hangi ülkede var peki göstersinler?
 
Dünyanın ihracatta ileri gelen ülkeleri hiç paralarının değeri düşsün dolar döviz değerli olsun diye bi saçma talepte bulunmadan ihracatını yapıyor.

Bakıyorsun hiç devalüasyona ihtiyaç duymuyorlar, onlar ihracatta çok ileri ülkeler daha fazla ihracat yapıyorlar, ihracat yapınca onlarda döviz kazanıyorlar, kalkıpda kazandıkları dövizin birde değerlenmesini talep etmiyorlar.

Bizdeki ihracatçıların gözümü doymuyor nedir, hem ihracattan kazanacak hemde kazandığı dövizin dahada değerlenmesi gibi extra kazanacaklar, bu çifte kazanç hangi ülkede var peki göstersinler?
kurun artması (doların, avronun değerlenmesi, tl nin değersizleşmesi)....
bu ne demek, halkın yoksullaşması, fakirleşmesi...muhtaç halde yaşaması demek...
zenginlerin ise, milyonların, milyarların içinde yüzmesi demek...

ne demek, kur 14-15 olsun...
niye 2-3 olmasın ya da 4-5 olmasın....
(1 dolara ihracatı yapılan bir ürün, kur yükselirse, 2 dolara mı ihraç edilecek...)
(ya da 1 dolara ithal edilen, içeride işlenip 2 dolara satılan bir ürün, kur 14-15 olursa, 3 dolara mı satılacak...)
yoksa, işçilik mi ucuz olacak... belkide, mesele burda...kimbilir...
işçinin, çiftçinin daha fakir yaşaması, ithalatçıyı-ihracatcıyı daha mı zengin yapacak...
millet, bundan bir fayda görmez...aksine zarar görür...
bir yerde, istikrar olmazsa, herşey birbirine karışabilir...dikkat
 
  • Beğen
Tepkiler: ziyaretci87
Güne Başlarken​
Günaydın,
Döviz kurları yeni yılın ilk haftasında yukarı yönlü seyrine devam ederken, bu hafta yüzde 4 civarında yükselişler yaşandı. Dolar 13,90 ve Euro 15,80 seviyelerini gördü. Haftanın son işlem gününe dolar 13,80 ve Euro 15,60 seviyelerinde başlıyor.
Kur korumalı TL mevduatı ürününün ikinci haftasında gerçek kişilerin döviz mevduatı artışa döndü. TCMB'nin dün açıkladığı haftalık verilere göre; 21 Aralık’ta devreye giren kur korumalı TL mevduatı ile 24 Aralık haftasında gerçek kişilerin döviz mevduatlarında parite etkisinden arındırılmış olarak 136 milyon dolarlık azalma yaşanmışken 31 Aralık haftasında 351 milyon dolarlık artış yaşandı. Toplam döviz mevduatında ise 31 Aralık haftasında parite etkisinden arındırılmış olarak 2 milyar 574 milyon dolarlık gerileme var. Bu gerilemenin tamamı ise tüzel kişilerin döviz mevduatında yaşanan çözülmeden kaynaklandı.

İhracat gelirlerinin yüzde 25'inin Merkez Bankası’na satılmasını zorunlu kılan düzenlemenin ardından, uygulama ile ilgili olarak ihracatçı birlikleri dün TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu ile bir araya geldi. İhracatçıların söz konusu yüzde 25'lik kısım ile ilgili kur garantisi beklentisi karşılık bulmadı. İhracatçıların Reuters'a verdiği bilgiye göre, TCMB Başkanı Kavcıoğlu, bundan sonra kurda büyük volatiliteler beklemediklerini ve TL'nin istikrarlı seyredeceğini belirterek, ihracatçıların endişe etmelerine gerek olmadığı vurgusu yaptı.


Tarım ve Orman Bakanlığı, Genetiği Değiştirilmiş (GDO) 1 mısır ve 1 soya geninin hayvan yemi amaçlı kullanılmasına 10 yıl süreyle izin verdi. Ayrıca, 10 yıllık kullanım süresi dolan genetiği değiştirilmiş (GDO) iki mısır geninin hayvan yemi amaçlı kullanım izni iptal edildi. Bakanlık, 1 çeşit enzimin de 10 yıl süreyle üretimine izni verdi.

Bugün yurtiçinde TÜİK yatırım araçları reel getiri oranları, Sanayi Bakanlığı ihracat ve ithalat beklenti endekslerini açıklanacak. Fed’in para politikasını daha hızlı sıkılaştıracağına dair beklentiler artarken, piyasaların yakından izleyeceği asıl önemli veri ise ABD'den gelecek. Ülkede aralık ayına ilişkin işgücü verileri açıklanacak. ABD'de kasım ayında tarım dışı istihdam 210 bin artarken, işsizlik oranı yüzde 4,2 seviyesine gelmişti. Analistler yılın son ayında 422 bin istihdam yaratıldığını, işsizlik oranının yüzde 4,1'e gerilediğini bekliyor.
ABD'nin gösterge 10 yıllık Hazine tahvillerinin getirisi, dün yüzde 1.7530 ile Nisan 2021'den bu yana görülen en yüksek seviyeyi kaydetmesinin ardından bugün yüzde 1.72 seviyesinde.​
 
  • Beğen
Tepkiler: behcet arı

Benzer Konular