Günün İşinden Bir Fotoğraf ve Yorum

Soba yanıyor su kaynıyor güneş enerjisi var ancak her sene borusu kırılıyor bu cam borular sizce neden kırılır sizlerin kide kırılıyor mu
Sudaki kireçten dolayı boruların dibinde biriken kireç cam boruyu strese sokuyor iki yılda bir çıkarıp dibine kadar hortum indirip yıkayın
Birde enerjinin terazisi bozulunca tek tek kırılır özellikle kışın 10 yıldır çatıda var tek bir cam bile kırılmadı
 
Yusuf güzel görünsün diye boşuna takmışlar herhalde , ama kış fena
Evet abi,bu sene fena bir kış var.
Soba yanıyor su kaynıyor güneş enerjisi var ancak her sene borusu kırılıyor bu cam borular sizce neden kırılır sizlerin kide kırılıyor mu
Suyu eksik veya cam fanusların girdiği depo boş olursa,cam aşırı ısıdan kırılır.
Bu en çok hava soğuktan sıcağa ani geçişlerde olur.
Suyun eksik kalması ise şamandra ayarından olabilir.
Veya siz suyunu kapatmışsınız.
 
Kayseri tarım fuarından birkaç kare ,

Dönüşte arkadaşın elektro bağlamasının ton devresini yanlış eksik bağlantıları düzelterek yeniledim.
 

Resimler ve ekler

  • IMG-20220327-WA0007.jpeg
    IMG-20220327-WA0007.jpeg
    121.3 KB · Görüntüleme: 40
  • Screenshot_20220328-012517_Instagram.jpg
    Screenshot_20220328-012517_Instagram.jpg
    59.3 KB · Görüntüleme: 42
  • Screenshot_20220328-012528_Instagram.jpg
    Screenshot_20220328-012528_Instagram.jpg
    55.9 KB · Görüntüleme: 38
  • IMG-20220327-WA0032.jpeg
    IMG-20220327-WA0032.jpeg
    83.2 KB · Görüntüleme: 32
  • IMG-20220327-WA0030.jpeg
    IMG-20220327-WA0030.jpeg
    417.9 KB · Görüntüleme: 31
  • IMG-20220327-WA0028.jpeg
    IMG-20220327-WA0028.jpeg
    132.1 KB · Görüntüleme: 31
  • IMG-20220327-WA0026.jpeg
    IMG-20220327-WA0026.jpeg
    404.7 KB · Görüntüleme: 34
  • IMG-20220327-WA0024.jpeg
    IMG-20220327-WA0024.jpeg
    105.4 KB · Görüntüleme: 34
  • IMG-20220327-WA0020.jpeg
    IMG-20220327-WA0020.jpeg
    407.5 KB · Görüntüleme: 31
  • IMG-20220327-WA0018.jpeg
    IMG-20220327-WA0018.jpeg
    101.4 KB · Görüntüleme: 28
  • IMG-20220327-WA0015.jpeg
    IMG-20220327-WA0015.jpeg
    129.1 KB · Görüntüleme: 29
  • IMG-20220327-WA0013.jpeg
    IMG-20220327-WA0013.jpeg
    131.1 KB · Görüntüleme: 31
  • IMG-20220327-WA0011.jpeg
    IMG-20220327-WA0011.jpeg
    220.6 KB · Görüntüleme: 31
  • IMG-20220327-WA0009.jpeg
    IMG-20220327-WA0009.jpeg
    148.1 KB · Görüntüleme: 32
  • IMG-20220327-WA0002.jpeg
    IMG-20220327-WA0002.jpeg
    108.9 KB · Görüntüleme: 37
  • IMG-20220327-WA0022.jpeg
    IMG-20220327-WA0022.jpeg
    267.4 KB · Görüntüleme: 36
A L I N T I

Ayakkabıcı, yeni getirdiği malları vitrine yerleştirirken, sokaktaki bir çocuk onu seyretmekteydi. Okullar kapanmak üzere olduğundan, spor ayakkabılara rağbet fazlaydı. Gerçi mallar lüks sayılmazdı ama, küçük bir dükkân için yeterliydi. Onların en güzelini ön tarafa koyunca, çocuk vitrine doğru biraz daha yaklaştı. Fakat bir koltuk değneği kullanmaktaydı. Hem de güçlükle... Adam ona bir kez daha göz attı. Üstündeki pantolonun sol kısmı, dizinin alt kısmından sonra boştu. Bu yüzden de sağa sola uçuşuyordu. Çocuğun baktığı ayakkabılar, sanki onu kendinden geçirmişti. Bir müddet öyle durdu. Daldığı hülyadan çıkıp yola koyulduğunda, adam dükkândan dışarı fırlayıp: - "Küçüüük!" diye seslendi. “Ayakkabı almayı düşündün mü? Bu seneki modeller bir harika!" Çocuk, ona dönerek: - "Gerçekten çok güzeller!" diye tebessüm etti, "Ama benim bir bacağım doğuştan eksik". - "Bence önemli değil!" diye atıldı adam. "Bu dünyada her şeyiyle tam insan yok ki! Kiminin eli eksik, kiminin de bacağı. Kiminin de aklı veya vicdanı." Küçük çocuk, bir şey söylemiyordu. Adam ise konuşmayı sürdürdü: - "Keşke vicdanımız eksik olacağına, ayaklarımız eksik olsa idi." Çocuğun kafası iyice karışmıştı. Bu sefer adama doğru yaklaşıp: - "Anlayamadım!. dedi. “Neden öyle olsun ki?" - "Çok basit!" dedi, adam. "Eğer vicdan yoksa, cennete giremeyiz. Ama ayaklar yoksa, problem değil. Zaten orda tüm eksikler tamamlanacak. Hatta sakat insanlar, sağlamlara oranla, daha fazla mükâfat görecekler..." Küçük çocuk, bir kez daha tebessüm etti. O güne kadar çektiği acılar, hafiflemiş gibiydi. Adam, vitrine işaret ederek: - "Baktığın ayakkabı, sana yakışır!" dedi. "Denemek ister misin?" Çocuk, başını yanlara sallayıp: - "Üzerinde 30 lira yazıyor" dedi, "Almam mümkün değil ki!" - "İndirim sezonunu senin için biraz öne alırım!" dedi adam, "Bu durumda 20 liraya düşer. Zaten sen bir tekini alacaksın, o da 10 lira eder." Çocuk biraz düşünüp: - "Ayakkabının diğer teki işe yaramaz! Onu kim alacak ki?" - "Amma yaptın ha!" diye güldü adam. "Onu da sağ ayağı eksik olan bir çocuğa satarım." Küçük çocuğun aklı, bu sözlere yatmıştı. Adam, devam ederek: - "Üstelik de öğrencisin değil mi?" diye sordu. - "İkiye gidiyorum!" diye atıldı çocuk, "Üçe geçtim sayılır." - "Tamam işte!" dedi adam. "5 Lira da öğrenci indirimi yapsak, geri kalır 5 lira. O da zaten pazarlık payı olur. Bu durumda ayakkabı senindir, sattım gitti!" Ayakkabıcı, çocuğun şaşkın bakışları arasında dükkâna girdi. İçerdeki raflar, onun beğendiği modelin aynıyla doluydu. Ama adam, vitrinde olanı çıkarttı. Bir tabure alıp döndükten sonra, çocuğu oturtup yeni ayakkabısını giydirdi. Ve çıkarttığı eskiyi göstererek - "Benim satış işlemim bitti!" dedi, "Sen de bana, bunu satsan memnun olurum." - "Şaka mı yapıyorsunuz?" diye kekeledi çocuk, "Onun tabanı delinmek üzere. Eski bir ayakkabı, para eder mi?" - "Sen çok cahil kalmışsın be arkadaş..." dedi adam, "Antika eşyalardan haberin yok herhâlde. Bir antika ne kadar eski ise, o kadar para tutar. Bu yüzden ayakkabın, bence en az 30-40 lira eder." Küçük çocuk, art arda yaşadığı şokları üzerinden atabilmiş değildi. Mutlaka bir rüyada olmalıydı. Hem de hayatındaki en güzel rüya. Adamın, heyecandan terleyen avuçlarına sıkıştırdığı kâğıt paralara göz gezdirdikten sonra, 10 liralık banknotu geri vererek: - "Bana göre 20 lira yeterli." dedi. "İndirim mevsimini başlattınız ya!" Adam onu kıramayıp parayı aldı. Ve bu arada yanağına bir öpücük kondurdu. Her nedense içi içine sığmıyordu. Eğer bütün mallarını bir günde satsa, böyle bir mutluluğu bulamazdı. Çocuk, yavaşça yerinden doğruldu. Sanki koltuk değneğine ihtiyaç duymuyordu. Sımsıcak bir tebessümle teşekkür edip: - "Babam haklıymış!" dedi. "Sakat olduğum için üzülmeme hiç gerek yok! demişti."

Kaynak Linki = https://www.konyapostasi.com.tr/makale/tek-ayagi-olmayan-cocuk-98728
 
A L I N T I

Ayakkabıcı, yeni getirdiği malları vitrine yerleştirirken, sokaktaki bir çocuk onu seyretmekteydi. Okullar kapanmak üzere olduğundan, spor ayakkabılara rağbet fazlaydı. Gerçi mallar lüks sayılmazdı ama, küçük bir dükkân için yeterliydi. Onların en güzelini ön tarafa koyunca, çocuk vitrine doğru biraz daha yaklaştı. Fakat bir koltuk değneği kullanmaktaydı. Hem de güçlükle... Adam ona bir kez daha göz attı. Üstündeki pantolonun sol kısmı, dizinin alt kısmından sonra boştu. Bu yüzden de sağa sola uçuşuyordu. Çocuğun baktığı ayakkabılar, sanki onu kendinden geçirmişti. Bir müddet öyle durdu. Daldığı hülyadan çıkıp yola koyulduğunda, adam dükkândan dışarı fırlayıp: - "Küçüüük!" diye seslendi. “Ayakkabı almayı düşündün mü? Bu seneki modeller bir harika!" Çocuk, ona dönerek: - "Gerçekten çok güzeller!" diye tebessüm etti, "Ama benim bir bacağım doğuştan eksik". - "Bence önemli değil!" diye atıldı adam. "Bu dünyada her şeyiyle tam insan yok ki! Kiminin eli eksik, kiminin de bacağı. Kiminin de aklı veya vicdanı." Küçük çocuk, bir şey söylemiyordu. Adam ise konuşmayı sürdürdü: - "Keşke vicdanımız eksik olacağına, ayaklarımız eksik olsa idi." Çocuğun kafası iyice karışmıştı. Bu sefer adama doğru yaklaşıp: - "Anlayamadım!. dedi. “Neden öyle olsun ki?" - "Çok basit!" dedi, adam. "Eğer vicdan yoksa, cennete giremeyiz. Ama ayaklar yoksa, problem değil. Zaten orda tüm eksikler tamamlanacak. Hatta sakat insanlar, sağlamlara oranla, daha fazla mükâfat görecekler..." Küçük çocuk, bir kez daha tebessüm etti. O güne kadar çektiği acılar, hafiflemiş gibiydi. Adam, vitrine işaret ederek: - "Baktığın ayakkabı, sana yakışır!" dedi. "Denemek ister misin?" Çocuk, başını yanlara sallayıp: - "Üzerinde 30 lira yazıyor" dedi, "Almam mümkün değil ki!" - "İndirim sezonunu senin için biraz öne alırım!" dedi adam, "Bu durumda 20 liraya düşer. Zaten sen bir tekini alacaksın, o da 10 lira eder." Çocuk biraz düşünüp: - "Ayakkabının diğer teki işe yaramaz! Onu kim alacak ki?" - "Amma yaptın ha!" diye güldü adam. "Onu da sağ ayağı eksik olan bir çocuğa satarım." Küçük çocuğun aklı, bu sözlere yatmıştı. Adam, devam ederek: - "Üstelik de öğrencisin değil mi?" diye sordu. - "İkiye gidiyorum!" diye atıldı çocuk, "Üçe geçtim sayılır." - "Tamam işte!" dedi adam. "5 Lira da öğrenci indirimi yapsak, geri kalır 5 lira. O da zaten pazarlık payı olur. Bu durumda ayakkabı senindir, sattım gitti!" Ayakkabıcı, çocuğun şaşkın bakışları arasında dükkâna girdi. İçerdeki raflar, onun beğendiği modelin aynıyla doluydu. Ama adam, vitrinde olanı çıkarttı. Bir tabure alıp döndükten sonra, çocuğu oturtup yeni ayakkabısını giydirdi. Ve çıkarttığı eskiyi göstererek - "Benim satış işlemim bitti!" dedi, "Sen de bana, bunu satsan memnun olurum." - "Şaka mı yapıyorsunuz?" diye kekeledi çocuk, "Onun tabanı delinmek üzere. Eski bir ayakkabı, para eder mi?" - "Sen çok cahil kalmışsın be arkadaş..." dedi adam, "Antika eşyalardan haberin yok herhâlde. Bir antika ne kadar eski ise, o kadar para tutar. Bu yüzden ayakkabın, bence en az 30-40 lira eder." Küçük çocuk, art arda yaşadığı şokları üzerinden atabilmiş değildi. Mutlaka bir rüyada olmalıydı. Hem de hayatındaki en güzel rüya. Adamın, heyecandan terleyen avuçlarına sıkıştırdığı kâğıt paralara göz gezdirdikten sonra, 10 liralık banknotu geri vererek: - "Bana göre 20 lira yeterli." dedi. "İndirim mevsimini başlattınız ya!" Adam onu kıramayıp parayı aldı. Ve bu arada yanağına bir öpücük kondurdu. Her nedense içi içine sığmıyordu. Eğer bütün mallarını bir günde satsa, böyle bir mutluluğu bulamazdı. Çocuk, yavaşça yerinden doğruldu. Sanki koltuk değneğine ihtiyaç duymuyordu. Sımsıcak bir tebessümle teşekkür edip: - "Babam haklıymış!" dedi. "Sakat olduğum için üzülmeme hiç gerek yok! demişti."

Kaynak Linki = https://www.konyapostasi.com.tr/makale/tek-ayagi-olmayan-cocuk-98728
Çocuklara,yaşlılara,kadınlara,ve mazlum olan herkese merhamet eden,büyük yürekli kişidir.
Allah merhameti her kuluna nasip etsin.
Ve yine yüce Allah lanetini,zalimlerin zulmedenlerin üzerine yağdırsın.🙏
 

Benzer Konular

Hakkımızda

TrakKulüp, içinde 100.000'den fazla konuyu, 1.300.000'den fazla mesajı barındıran Türkiye'nin ilk ve en büyük traktör, tarım ekipmanları ve çiftçilik paylaşım sitesidir. 86.000 üyemiz gibi sizi de aramızda görmek isteriz.
Üst Alt