Bu görüşlerimi aslında [MENTION=48547]ELPRESACANARİO[/MENTION] kardeşimin açtığı mucize buğday konusunda paylaşacaktım.
GDO ya karşıyım. Bazı hibritlere de karşıyım. Ama hibritlerin tamamına karşı değilim.
Pozitivist kardeşlerim kızmasın. Elhamdülillah dogmatiğim Bu bana bazı ölçüler getiriyor. Kur'an ve Sünnet. Bakara 205. ve Nisa 119. gibi ayetler, (ben din alimi değilim ama) bana göre GDOya karşı olmamı gerektiriyor. Ayrıca Katırla ilgili Hz. Ali efendimizin (Ehli beyte kurban olam) Peygamberimize sorduğu bir soru var. Bu cevap da katır gibi, kısır melezlemelere karşı olmamı gerektiriyor.
Hibrite gelince, bu melezlemeler doğada zaten Rüzgar, Arı, börtü böcekle oluyor. Hayvanlar da birbirine aşıyor. Gönül ferman dinlemez Hibrite karşı değilim. ama Katır gibi kısır hibrit tohumlar var. o tohumlara karşıyım. Katır gibi olan tohumlar, diğer tohumların yerini tamamen alırsa, bu stratejik bir silaha dönüşür. Gıda zaten stratejik üründür. Gıdada dışa bağımlı olunmamalıdır. Et, dana, buğday vb. ithalatının iyi olduğunu savunan arkadaşları anlayamıyorum. Kardeşlerim, bir şeyi sizin sevdiğiniz insanlar, veya yöneticiler yapıyorsa bu doğrudur diye bir kural yok. Ben de sizin gibi Anadoluyum. Kimi severseniz sevin ama, Allah rızası için bu konuda bari bana mistır muhalif diye karşı çıkmayın.
Dünyadaki biyolojik çeşitlilik kabaca 2 temel yolla oluşmuş; bunlar,
1.Genetik mutasyonlar sonucunda oluşmuş, (bugün yeni meyve türü elde etmede bugün labaratuar ortamında çalışılıyor.)2.Doğal yolla birbirleriyle gen transferi yapabilen türlerin birbirlerine gen aktarmaları sonucunda ortaya çıkan yeni melezlerle oluşmuş. (Cevizin her döllenişte, meyvenin genetik yapısı değişir mesela, Kirazın çekirdeğinde ise değişmiyor) Bu tür fıtratta da olabileceklere karşı olamam.
Fakat;
Genetik mühendisliği ürünü olan Canavar tohum elde etme veya Terminatör tohum üretme gibi melezlemelerin ise, bu teknolojide dünya lideri olan bir firma tarafından yapılabilirliği kanıtlanmıştır.
Bugün dünyada GDO en çok, Soya, Mısır, Kanola gibi ürünlerde vardır. bunlar da en çok hayvan yemlerinde kullanılıyor.
Konumuza dönelim. GDOlu bir ürünü tavuk yerse ne olur, İnek yerse ne olur.
İslami usulde necis yiyen Tavuğu üç gün hapsetmek gerekiyor.
Ben bilemem ama GDOlu yem yiyen bir ineğin sindiriminden geçince çözülüyor mu? onu bilenler aydınlatsın. Ben mümkünse sığırlara da yedirilmesine karşıyım.
Tavuğun sindirim sistemi ise inekten çok farklı.
Benim bildiğim şu an ülkemizde, 32 GDOlu ürüne izin verildiği. ve bunların tamamının da son yıllara denk geldiği. Avrupa da GDOya izin veriyor diye savunma yapabilirsiniz.
Avrupa ile bizim aramızda "Ahlak" "Etik" açısından uçurum var. Avrupada yem bitkisi olan mısıra izin verilmişse, bu mısırı semt pazarında bir koçan bile bulamazsınız.
Bizde ise o mısıra, sadece yağ çıkarmak veya yem yapmak için izin verilmişse, semt pazarlarında o mısıra kebaplık olarak rastlamayız diyenlere afiyet olsun. Onlar gönül rahatlığı ile yiyebilir.
Köyde büyüdüğümüz halde eskiden bu kadar tavuk yemezdik biz. Forumun ihtiyar heyeti üyeleri daha çok kırmızı et yemiştir çocukluğunda. İnsanların yediği içtiği şeyler, karakterini de etkiliyor diye düşünüyorum. Milletin tavuk gibi olması biraz ondan bence
Peygamberimiz(SAV) Zenginlere koyun keçi beslemeyi tavsiye etmiş. Deve ve at edinmeyi. tavuk edinmeyi değil.
"Zenginlerin tavuk edinmeleri halinde, Allah, köylerin helak olmasına izin verir." Hadisi şerifi, köylerimizin durumunu anlatmıyor mu bize sizce. Demek ki tavukları biraz daha fakir köylüler beslemeli. Onlar da fenni yem satın almaz zaten. sıfır GDO olur o zaman tavuklarda.
Bakın zengin bir beyaz et yöneticisi ise GDOnun zararsız olduğunu savunuyor basından alıntıladığım 35. mesajda. havuz şeysilerini ise, okumuyorum. http://www.trakkulup.net/showthread.php?t=80099&page=2&highlight=Mucize+bu%F0day
GDO ya karşıyım. Bazı hibritlere de karşıyım. Ama hibritlerin tamamına karşı değilim.
Pozitivist kardeşlerim kızmasın. Elhamdülillah dogmatiğim Bu bana bazı ölçüler getiriyor. Kur'an ve Sünnet. Bakara 205. ve Nisa 119. gibi ayetler, (ben din alimi değilim ama) bana göre GDOya karşı olmamı gerektiriyor. Ayrıca Katırla ilgili Hz. Ali efendimizin (Ehli beyte kurban olam) Peygamberimize sorduğu bir soru var. Bu cevap da katır gibi, kısır melezlemelere karşı olmamı gerektiriyor.
Hibrite gelince, bu melezlemeler doğada zaten Rüzgar, Arı, börtü böcekle oluyor. Hayvanlar da birbirine aşıyor. Gönül ferman dinlemez Hibrite karşı değilim. ama Katır gibi kısır hibrit tohumlar var. o tohumlara karşıyım. Katır gibi olan tohumlar, diğer tohumların yerini tamamen alırsa, bu stratejik bir silaha dönüşür. Gıda zaten stratejik üründür. Gıdada dışa bağımlı olunmamalıdır. Et, dana, buğday vb. ithalatının iyi olduğunu savunan arkadaşları anlayamıyorum. Kardeşlerim, bir şeyi sizin sevdiğiniz insanlar, veya yöneticiler yapıyorsa bu doğrudur diye bir kural yok. Ben de sizin gibi Anadoluyum. Kimi severseniz sevin ama, Allah rızası için bu konuda bari bana mistır muhalif diye karşı çıkmayın.
Dünyadaki biyolojik çeşitlilik kabaca 2 temel yolla oluşmuş; bunlar,
1.Genetik mutasyonlar sonucunda oluşmuş, (bugün yeni meyve türü elde etmede bugün labaratuar ortamında çalışılıyor.)2.Doğal yolla birbirleriyle gen transferi yapabilen türlerin birbirlerine gen aktarmaları sonucunda ortaya çıkan yeni melezlerle oluşmuş. (Cevizin her döllenişte, meyvenin genetik yapısı değişir mesela, Kirazın çekirdeğinde ise değişmiyor) Bu tür fıtratta da olabileceklere karşı olamam.
Fakat;
Genetik mühendisliği ürünü olan Canavar tohum elde etme veya Terminatör tohum üretme gibi melezlemelerin ise, bu teknolojide dünya lideri olan bir firma tarafından yapılabilirliği kanıtlanmıştır.
Bugün dünyada GDO en çok, Soya, Mısır, Kanola gibi ürünlerde vardır. bunlar da en çok hayvan yemlerinde kullanılıyor.
Konumuza dönelim. GDOlu bir ürünü tavuk yerse ne olur, İnek yerse ne olur.
İslami usulde necis yiyen Tavuğu üç gün hapsetmek gerekiyor.
Ben bilemem ama GDOlu yem yiyen bir ineğin sindiriminden geçince çözülüyor mu? onu bilenler aydınlatsın. Ben mümkünse sığırlara da yedirilmesine karşıyım.
Tavuğun sindirim sistemi ise inekten çok farklı.
Benim bildiğim şu an ülkemizde, 32 GDOlu ürüne izin verildiği. ve bunların tamamının da son yıllara denk geldiği. Avrupa da GDOya izin veriyor diye savunma yapabilirsiniz.
Avrupa ile bizim aramızda "Ahlak" "Etik" açısından uçurum var. Avrupada yem bitkisi olan mısıra izin verilmişse, bu mısırı semt pazarında bir koçan bile bulamazsınız.
Bizde ise o mısıra, sadece yağ çıkarmak veya yem yapmak için izin verilmişse, semt pazarlarında o mısıra kebaplık olarak rastlamayız diyenlere afiyet olsun. Onlar gönül rahatlığı ile yiyebilir.
Köyde büyüdüğümüz halde eskiden bu kadar tavuk yemezdik biz. Forumun ihtiyar heyeti üyeleri daha çok kırmızı et yemiştir çocukluğunda. İnsanların yediği içtiği şeyler, karakterini de etkiliyor diye düşünüyorum. Milletin tavuk gibi olması biraz ondan bence
Peygamberimiz(SAV) Zenginlere koyun keçi beslemeyi tavsiye etmiş. Deve ve at edinmeyi. tavuk edinmeyi değil.
"Zenginlerin tavuk edinmeleri halinde, Allah, köylerin helak olmasına izin verir." Hadisi şerifi, köylerimizin durumunu anlatmıyor mu bize sizce. Demek ki tavukları biraz daha fakir köylüler beslemeli. Onlar da fenni yem satın almaz zaten. sıfır GDO olur o zaman tavuklarda.
Bakın zengin bir beyaz et yöneticisi ise GDOnun zararsız olduğunu savunuyor basından alıntıladığım 35. mesajda. havuz şeysilerini ise, okumuyorum. http://www.trakkulup.net/showthread.php?t=80099&page=2&highlight=Mucize+bu%F0day