[size=12pt]Kırmızı et fiyatının düşmesi için yapılan canlı hayvan ve et ithalatına rağmen yine başa dönüldü. Karkas etin kilosu tekrar 15 liraya çıktı.İyi giden turizm ve yaklaşan Ramazan ayı nedeniyle aylık talebin 3 katına çıkması ve fiyatların daha da yükselmesi bekleniyor.
Et fiyatı ithalat öncesindeki seviyesine döndü
Karkas et fiyatının 15 liraya ulaşması ile geçen yıl ithalat kapıları açıldı. Fiyatın düşmesi için yapılan canlı kasaplık hayvan, besi hayvanı, kurbanlık hayvan ve karkas et ithalatına rağmen gelinen noktada başa dönüldü. Karkas et fiyatı yeniden 15 lira oldu.
Turizm sezonunun canlı olması ve ülkeye giren turist sayısındaki artış ve Ağustos’ta başlayacak Ramazan ayında et tüketiminin üç kat artış göstermesi bekleniyor. Halen ayda 50 bin ton olan tüketimin Ramazan’da 150 bin tona yükselmesi bekleniyor. Geçen yıl olduğu gibi Kurban Bayramı’nda kurbanlıkların ithal edilmesi kaçınılmaz olacak.
Karkas et fiyatındaki artışı durdurmak gerekçesi ile yapılan canlı hayvan ve karkas et ithalatı et fiyatını düşürmeye yetmedi. Karkas et fiyatı ithalat öncesinde olduğu gibi 15 liraya yükseldi.Ramazan ayında ve yaklaşan Kurban Bayramı öncesindeki talep artışı ve turizm sektöründeki canlılığın et fiyatını daha da artırması bekleniyor.
Yapılan ithalat, et fiyatında ciddi bir düşüş sağlamazken, besi sektörüne büyük bir darbe vurdu. İthalat baskısı ile birçok besi işletmesi kapanırken, bu işi sürdürenler hayvanlarını kesemedi ve çok büyük zarara uğradı. Banvit, Koç, Saray Halı gibi büyük işletmeler ithalatın etkisi ile uzun süre iç piyasadan hayvan alımını durdurdu. Birçok büyük market ve et firması, büyük restoranlar, yerli besi hayvanı yerine ithalata yöneldi.
Et fiyatındaki dalgalanma ve istikrarsızlık besicilik yatırımlarını da olumsuz etkiledi. Sınırsız ithalat ve çok sık değişen gümrük vergi oranları nedeniyle önünü göremeyen yatırımcı besiciliğe yatırım yapmadı.
İthalatın faturası 5 milyar lira
Dış Ticaret Müsteşarlığı verilerine göre, Türkiye’nin son bir yılda canlı hayvan ve ithal ete ödediği döviz miktarı 1.5 milyar dolar sınırına dayandı. 2010 yılında 584.5 milyon dolarlık ithalat yapılırken bu yılın ilk 5 aylık döneminde et ve canlı hayvan ithalatına 685 milyon dolar ödendi. Henüz açıklanmayan Haziran ayı rakamları da eklendiğinde ithalata ödenen dövizin 1.5 milyar liraya ulaştığı tahmin ediliyor.
İthalat başlamadan önce karkas etin kilosu 15 lira iken alınan ithalat kararı ile fiyat 11-12 liraya düştü. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın o dönemde yaptığı sayıma göre 2 milyon baş civarındaki besi hayvanı değer yitirdi. İthalatın etkisi ile hayvanını kestiremeyen besici aylarca hayvanını beslemek zorunda kaldı. Yem fiyatındaki artış dikkate alındığında besicinin zararı katlanarak büyüdü. Hayvan kesimi olmadığından deri sektörü deri bulamadığı için ithalat yapmak zorunda kaldı. İthalat nedeniyle yerli besicilerin elindeki hayvanların değerinin düşmesi, hayvan kesimi olmaması nedeniyle fazladan besleme sonucu doğan zararın 3 milyar lirayı aştığı tahmin ediliyor.
Hayvan kesiminin azalması nedeniyle deri sektörü başta olmak üzere pek çok sektörde yaşanan dolaylı zararlar da hesaba katılınca ithalatın bir yıllık faturasının 5 milyar liraya ulaştığı tahmin ediliyor. Ayrıca birçok besi işletmesinin kapanması, çok sayıda kişinin işsiz kalması ve ülkeye kaçak et girişinin artması da ithalatın doğurduğu zararın bir başka boyutu.
Besicinin maliyeti 15 liranın üzerinde
Türkiye, karkas eti 3 Avro ile 5 dolardan ithal ederken yerli besicinin 1 kilo karkas et maliyeti 15 liranın üzerinde. Besiciler, karkas et maliyetinin 15 liranın üzerinde olduğunu belirterek DÜNYA’ya şu bilgileri verdi: “Et ve Balık Kurumu geçen yıl karkas etin kilosunu 16 liradan alıyordu. Şimdi 13 liraya alıyor. Geçen yıldan bu yana arpanın tonu 380 bin liradan 480 bin liraya çıktı. Mısırın tonu 480 bin liradan 700 bin liraya yükseldi. Kepek 250 liraydı 420 liraya çıktı Sadece yem fiyatı yüzde 50-60 oranında arttı. Yem maliyeti bu kadar yükselirken besicinin karkas et maliyeti düşer mi? Devlet yemdeki artışı bilmiyor mu? Devletin kuruluşu olan Et ve Balık Kurumu 16 liradan aldığı karkas eti şimdi nasıl oluyor da 13 liradan alıyor. Hem maliyetler bu kadar yükselecek hem karkas etin fiyatı düşecek. Bunu bize izah edecek biri var mı? Besicinin bu şartlarda yaşaması, ucuz ithal etle rekabet etmesi mümkün mü? Bu şartlarda ‘karkas eti 14 liraya mal edecek ve rekabet edebilecek birileri varsa çiftliklerimizin anahtarını vermeye hazırız.”
İthal et haksız kazanç kapısı oldu
Besiciler, en kaliteli ithal etin 3 Avro’dan satın alındığını hatırlatarak: “Bunun Türk lirası karşılığı 7 liradır. Yüzde 75 gümrük vergisi eklendiğinde bu etin ülkeye girişi 13 lira. Vergi daha yeni yüzde 75’e çıkarıldı. Daha önce yüzde 30’du. Ülkeye binlerce ton et 8-9 liradan girdi. Varsayalım ki, 13 liradan et getirildi. Yüzde 17 kemik oranı düşürüldüğünde bu etin kemiksiz fiyatı 15 lira olur. Markette etin fiyatı 30-40 lira. Üç beş büyük market ve et satıcıları bu işten yüzde 100’ün üzerinde kar sağlıyorlar. Tüketici eti pahalıya tüketiyor. Birileri bundan ciddi paralar kazanıyor. Bizler kan ağlıyoruz. Marketler yüzde 100 karla et satarken bizden zararına satmamız isteniyor. Biz yüzde 15 kara hazırız. Et satan marketlerde yüzde 15’e razı olsun. Bu sorun çözülür. Ayrıca biz hükümetten parasal destek istemiyoruz. Üreticiye yem desteği verilsin yeter”diye konuştu.
EBK ithalatla büyüdü
İthalatın büyüttüğü kurumlardan biri Et ve Balık Kurumu(EBK) oldu. Canlı hayvan ve et ithalatı öncesinde piyasadaki payı ve etkinliği ciddi oranda azalan EBK, ithalatla yeniden büyüdü. Kesilen hayvan sayısı, et üretimi ve satış bakımından büyük bir sıçrama kaydeden EBK, sıfır gümrükle hem et hem de canlı hayvan ithalat yetkisine sahip. Yerli üreticiden aldığından çok daha fazlasını ithal eden EBK, bir yıldır et fiyatını değiştirmedi. Ayrıca, et satışı için franchising ile yaklaşık 50 et satış marketi açtı. Bu marketlerde ağırlıklı olarak ithal et satılıyor.
Et ve Balık Kurumu’nun 2010 yılı faaliyet raporuna göre,2010’da kesilen 160 bin 552 baş sığırın sadece 31 bin 444’ü yerli geri kalanı ithal. EBK, ayrıca 5 bin 118 besilik sığır ithalatı ve 5 bin ton karkas et ithalatı yaptı. Et ve Balık Kurumu 2009’da 62 bin 383 baş hayvan kesimi yaparken 2010’da büyük çoğunluğu ithal olmak üzere 160 bin 552 baş hayvan kesti. Artış yüzde 157 oldu. EBK’nın 2009’da 16 bin ton olan kırmızı et üretimi yüzde 162’lik artışla 43 bin tona ulaştı. Kurumun ete ödediği para ise aynı dönemde yüzde 192’lik artışla 161.9 milyon liradan 474 milyon liraya çıktı.
Et fiyatını artırmadı
Piyasadaki dalgalanmalara rağmen Et ve Balık Kurumu bir yıldan fazla bir süredir et fiyatlarını hiç değiştirmedi. Dana kıyma 16 liradan, dana kuşbaşı 19 liradan, dana biftek rosto 23 liradan satılıyor. Fiyatı en yüksek et ise 35 lira ile dana bonfile.
İthalatın başlattığı “spekülatör” tartışması
İthalat, “spekülatör” tartışmasını da gündeme getirdi.Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ve bakanlık yetkilileri artan et fiyatlarının sorumlusu olarak Banvit, Koç ve Saray Halı gibi büyük işletmeler olduğunu iddia etmiş ve bu grupları “spekülatör” olarak suçlamıştı.
Banvit, o dönemde gazete ilanları ile spekülatör olmadıklarını, ucuza et ithal edenlerin tüketiciye yüksek fiyatla sattığını duyurmuştu. Banvit Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Görener, ithalatın bir yıllık dönemini DÜNYA’ya değerlendirirken şunları söyledi: “Kimlerin spekülatör olduğu ortaya çıktı. Bizler bir yıl önce haksız yere itham edildik. Bugün hala bazıları ithalatın nedeni olarak bizi gösteriyor. Geçen bir yıllık süreçte spekülatör olmadığımız anlaşıldı. Asıl spekülatörlerin kim olduğu da görüldü. Bugün et fiyatı neredeyse bir yıl öncesi ile aynı. Ama birileri ithalatla zengin oldu. Kimler en fazla et ithalatı yaptıysa spekülatör onlardır. Banvit olarak ithal et ve kasaplık canlı hayvan ithal etmedik. Bundan sonrada et ve kasaplık canlı hayvan almayacağız. Biz dışarıdan buzağı ve besi materyali almaya başladık. Çünkü, yurt içinde buzağı ve besi materyali bulmak zor. Fiyatı da yüksek. İç piyasada buzağı fiyatı 1000-1200 lira arasında. Bizim ithal ettiklerimiz ortalama 700 lira. Bu anlamda biz tamamen ithalata döndük. İçeride koşullar uygun olursa tekrar iç piyasaya döneriz. Bizim başından beri söylediğimiz de buydu. Türkiye’de hayvancılığı sürdürülebilir kılmak gerekir. Karkas et ve canlı kasaplık hayvan ithal ederek sürdüremezsiniz. Yerli besicinin yaşamasını sağlayacak ve Türkiye kendi üretimini kendisi sağlayıncaya kadar ithalatla dengeli bir politika izlemek gerekir.”
Süt fiyatı artmadan olmaz
TÜSEDAD Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Yıldız, et krizinin düşen çiğ süt fiyatından kaynaklandığını fakat hala bunu görmek istemeyenlerin olduğunu söyledi. Çiğ sütün litresinin 64 kuruş olduğunu hatırlatan Yıldız, “Karkas ette gümrük vergisi oranının önce yüzde 60’a sonra yüzde 75’e çıkarılması üretici açısından herhangi bir değişiklik yaratmadı. Süt hayvancılığı yapanların çoğu erkek buzağıları beslemekten vazgeçti. Besiye alanlar hayvanını kilosu 14 liraya ancak kestirebiliyor. Kimse hayvan almak istemiyor. Depolar ucuz ithal etlerle dolduruldu. Şimdi o etler vergi artışı bahane edilerek pahalı fiyattan tüketiciye satılacak. Hiç kimse de müdahale edemiyor. Deniliyor ki serbest piyasa var. Biz de diyoruz ki, et ve süt serbest piyasaya bırakılmayacak kadar önemlidir. Devletin bu marketlere, satıcılara yüzde 5’in üzerinde kar koyamazsın demesi lazım. Yoksa bu işin sürdürülebilirliği olmaz. Üreticiniz zarar eder, tüketiciniz çok pahallıya et ve süt tüketir. Birileri de haksız kazanç elde eder.”
500 bin baş besi materyali ithal edilmeliİzmir Tarım Grubu Üyesi ve hayvancılık uzmanı Hüseyin Özşenoğulları, bir yıllık ithalat döneminde et krizini çözecek somut adımların atılamadığını belirterek, sorunun çözümü için en az 500 bin baş besi materyalinin Türkiye’ye girmesi gerektiğini ifade etti. DÜNYA’ ya et sektörünün son bir yılını değerlendiren Hüseyin Özşenoğulları şunları söyledi: “ Geçen yıl Ocak’ta dana karkas etin kilosu 13.8 lira ile 14.5 lira aralığındaydı. Daha sonra 15.5 – 16 liraya ulaşınca ithalat gündeme geldi. Bir yılı aşkın bir süre geçti. Şimdi karkas et 14 lira seviyesinde ve 15 liraya doğru gidiyor. Temmuz en hareketli ay olacak. Turizm sezonunun hareketliliği, Ramazanın gelişi ve yaklaşan kurban bayramı öncesinde karkas etin fiyatı 15 lirayı zorlar. Yani ithalat öncesine geri döndük. Türkiye’de ayda ortalama 50 bin ton et tüketiliyor. Bu Ramazanda 150 bin tona çıkar. Türkiye’ye ithal edilen canlı hayvanın 160 bin baş olduğu söyleniyor. Bu Türkiye’nin iki aylık ihtiyacını karşılar. Önemli olan uzun vadeye yayarak ülkeye en azından 500 bin baş besi materyalinin girmesini sağlamaktır. Çünkü iç piyasada hayvan yok. Ege’deki hayvan pazarlarını dolaşsanız 30-40 hayvan ancak bulursunuz. Et veya kasaplık hayvan ithalatı sorunu çözmez.Bu nedenle 500 bin baş besi materyalinin girmesi lazım diyorum. Bu kadar hayvan Avrupa’da yok. Bu nedenle Brezilya ve Amerika’nın devreye girecektir. Şu dönemde yüzde 50 ithalat yüzde 50 yerli dengesinin kurulması gerekir. Günübirlik, kısa vadeli politikalarla et krizinin çözülmesi mümkün değil.”
Hayvan başına destek sürmeli
Hükümetin besiciler için hayvan başına ödediği 300 liralık desteğin 1 Temmuz itibariyle sona erdiğini hatırlatan Hüseyin Özşenoğulları: “Bu desteğin kaldırılması psikolojik olarak besiciyi olumsuz etkiler. Bu nedenle 300 lira olarak devam etmeli. Eğer bu mümkün değilse en az 150 lira olarak üreticiye verilmesi gerekir.Çünkü yem ve enerji maliyeti çok yüksek.Geçen yıl kilosu 10 kuruş olan saman bile 25 kuruşa çıktı.Mısır silajının kilosu 80-90 kuruş iken bugün 150-170 kuruş. Yonca 25 kuruştan 40 kuruşa çıktı. Yem maliyeti yüzde 50-60 artarken bu desteği kesmek olmaz.” dedi.
Kurban ithalatı kaçınılmaz
Geçen yıl ilk kez kurbanlık hayvanların ithal edildiğini ve bunun büyük yankı uyandırdığını vurgulayan Özşenoğulları, bu yıl da kurbanlık ithalatının kaçınılmaz olduğunu söyledi. Özşenoğulları sözlerini şöyle sürdürdü: “ Tam bir yıl geçti kurbanlık için hiçbir adım atılmadı. Bu sene kurbanda yine sorun yaşanacak. Önlem alınmada geç kalındı. Besi materyalinde bir rahatlama sağlanmazsa kurban ithalatı kaçınılmaz olacak”.
Referans fiyat uygulanmalıKırmızı Et Konseyi Başkanı Faruk Kayar, ette fiyat istikrarı sağlamak üzere referans fiyat uygulamasına geçilmesi gerektiğini söyledi. Konsey olarak bu konuda bir çalışma yaptıklarını ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na bildireceklerini söyledi. Belirlenen referans fiyata göre, fiyat artışında veya düşüşünde vergi oranlarının daha sağlıklı tespit edileceğini vurgulayan Kayar’a göre yapılan ithalatla dengeler yerine oturdu. Önemli olan bu dengeyi koruyarak sürdürmek. Kayar’a göre, bugünkü şartlarda dana karkas etin referans fiyatı 14 ile 14.5 lira olması gerekiyor.
Canlı Hayvan ve Et ithalatı (bin dolar)
2006 2007 2008 2009 2010 2011*
Canlı Hayvanlar 15.546 23.921 41.448 33.664 333.080 338.413
Et ve sakatatlar 86 97 906 1.600 250.174 346.664
*2011 Ocak-Mayıs
Hayvancılık destekleri
Yıl Destek(bin TL)
2002 83.200
2003 106.083
2004 161.893
2005 293.506
2006 650.081
2007 701.518
2008 1.308.257
2009 867.947
2010 1.192.617
2011* 1.400.000
* tahmini
[/size]
Et fiyatı ithalat öncesindeki seviyesine döndü
Karkas et fiyatının 15 liraya ulaşması ile geçen yıl ithalat kapıları açıldı. Fiyatın düşmesi için yapılan canlı kasaplık hayvan, besi hayvanı, kurbanlık hayvan ve karkas et ithalatına rağmen gelinen noktada başa dönüldü. Karkas et fiyatı yeniden 15 lira oldu.
Turizm sezonunun canlı olması ve ülkeye giren turist sayısındaki artış ve Ağustos’ta başlayacak Ramazan ayında et tüketiminin üç kat artış göstermesi bekleniyor. Halen ayda 50 bin ton olan tüketimin Ramazan’da 150 bin tona yükselmesi bekleniyor. Geçen yıl olduğu gibi Kurban Bayramı’nda kurbanlıkların ithal edilmesi kaçınılmaz olacak.
Karkas et fiyatındaki artışı durdurmak gerekçesi ile yapılan canlı hayvan ve karkas et ithalatı et fiyatını düşürmeye yetmedi. Karkas et fiyatı ithalat öncesinde olduğu gibi 15 liraya yükseldi.Ramazan ayında ve yaklaşan Kurban Bayramı öncesindeki talep artışı ve turizm sektöründeki canlılığın et fiyatını daha da artırması bekleniyor.
Yapılan ithalat, et fiyatında ciddi bir düşüş sağlamazken, besi sektörüne büyük bir darbe vurdu. İthalat baskısı ile birçok besi işletmesi kapanırken, bu işi sürdürenler hayvanlarını kesemedi ve çok büyük zarara uğradı. Banvit, Koç, Saray Halı gibi büyük işletmeler ithalatın etkisi ile uzun süre iç piyasadan hayvan alımını durdurdu. Birçok büyük market ve et firması, büyük restoranlar, yerli besi hayvanı yerine ithalata yöneldi.
Et fiyatındaki dalgalanma ve istikrarsızlık besicilik yatırımlarını da olumsuz etkiledi. Sınırsız ithalat ve çok sık değişen gümrük vergi oranları nedeniyle önünü göremeyen yatırımcı besiciliğe yatırım yapmadı.
İthalatın faturası 5 milyar lira
Dış Ticaret Müsteşarlığı verilerine göre, Türkiye’nin son bir yılda canlı hayvan ve ithal ete ödediği döviz miktarı 1.5 milyar dolar sınırına dayandı. 2010 yılında 584.5 milyon dolarlık ithalat yapılırken bu yılın ilk 5 aylık döneminde et ve canlı hayvan ithalatına 685 milyon dolar ödendi. Henüz açıklanmayan Haziran ayı rakamları da eklendiğinde ithalata ödenen dövizin 1.5 milyar liraya ulaştığı tahmin ediliyor.
İthalat başlamadan önce karkas etin kilosu 15 lira iken alınan ithalat kararı ile fiyat 11-12 liraya düştü. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın o dönemde yaptığı sayıma göre 2 milyon baş civarındaki besi hayvanı değer yitirdi. İthalatın etkisi ile hayvanını kestiremeyen besici aylarca hayvanını beslemek zorunda kaldı. Yem fiyatındaki artış dikkate alındığında besicinin zararı katlanarak büyüdü. Hayvan kesimi olmadığından deri sektörü deri bulamadığı için ithalat yapmak zorunda kaldı. İthalat nedeniyle yerli besicilerin elindeki hayvanların değerinin düşmesi, hayvan kesimi olmaması nedeniyle fazladan besleme sonucu doğan zararın 3 milyar lirayı aştığı tahmin ediliyor.
Hayvan kesiminin azalması nedeniyle deri sektörü başta olmak üzere pek çok sektörde yaşanan dolaylı zararlar da hesaba katılınca ithalatın bir yıllık faturasının 5 milyar liraya ulaştığı tahmin ediliyor. Ayrıca birçok besi işletmesinin kapanması, çok sayıda kişinin işsiz kalması ve ülkeye kaçak et girişinin artması da ithalatın doğurduğu zararın bir başka boyutu.
Besicinin maliyeti 15 liranın üzerinde
Türkiye, karkas eti 3 Avro ile 5 dolardan ithal ederken yerli besicinin 1 kilo karkas et maliyeti 15 liranın üzerinde. Besiciler, karkas et maliyetinin 15 liranın üzerinde olduğunu belirterek DÜNYA’ya şu bilgileri verdi: “Et ve Balık Kurumu geçen yıl karkas etin kilosunu 16 liradan alıyordu. Şimdi 13 liraya alıyor. Geçen yıldan bu yana arpanın tonu 380 bin liradan 480 bin liraya çıktı. Mısırın tonu 480 bin liradan 700 bin liraya yükseldi. Kepek 250 liraydı 420 liraya çıktı Sadece yem fiyatı yüzde 50-60 oranında arttı. Yem maliyeti bu kadar yükselirken besicinin karkas et maliyeti düşer mi? Devlet yemdeki artışı bilmiyor mu? Devletin kuruluşu olan Et ve Balık Kurumu 16 liradan aldığı karkas eti şimdi nasıl oluyor da 13 liradan alıyor. Hem maliyetler bu kadar yükselecek hem karkas etin fiyatı düşecek. Bunu bize izah edecek biri var mı? Besicinin bu şartlarda yaşaması, ucuz ithal etle rekabet etmesi mümkün mü? Bu şartlarda ‘karkas eti 14 liraya mal edecek ve rekabet edebilecek birileri varsa çiftliklerimizin anahtarını vermeye hazırız.”
İthal et haksız kazanç kapısı oldu
Besiciler, en kaliteli ithal etin 3 Avro’dan satın alındığını hatırlatarak: “Bunun Türk lirası karşılığı 7 liradır. Yüzde 75 gümrük vergisi eklendiğinde bu etin ülkeye girişi 13 lira. Vergi daha yeni yüzde 75’e çıkarıldı. Daha önce yüzde 30’du. Ülkeye binlerce ton et 8-9 liradan girdi. Varsayalım ki, 13 liradan et getirildi. Yüzde 17 kemik oranı düşürüldüğünde bu etin kemiksiz fiyatı 15 lira olur. Markette etin fiyatı 30-40 lira. Üç beş büyük market ve et satıcıları bu işten yüzde 100’ün üzerinde kar sağlıyorlar. Tüketici eti pahalıya tüketiyor. Birileri bundan ciddi paralar kazanıyor. Bizler kan ağlıyoruz. Marketler yüzde 100 karla et satarken bizden zararına satmamız isteniyor. Biz yüzde 15 kara hazırız. Et satan marketlerde yüzde 15’e razı olsun. Bu sorun çözülür. Ayrıca biz hükümetten parasal destek istemiyoruz. Üreticiye yem desteği verilsin yeter”diye konuştu.
EBK ithalatla büyüdü
İthalatın büyüttüğü kurumlardan biri Et ve Balık Kurumu(EBK) oldu. Canlı hayvan ve et ithalatı öncesinde piyasadaki payı ve etkinliği ciddi oranda azalan EBK, ithalatla yeniden büyüdü. Kesilen hayvan sayısı, et üretimi ve satış bakımından büyük bir sıçrama kaydeden EBK, sıfır gümrükle hem et hem de canlı hayvan ithalat yetkisine sahip. Yerli üreticiden aldığından çok daha fazlasını ithal eden EBK, bir yıldır et fiyatını değiştirmedi. Ayrıca, et satışı için franchising ile yaklaşık 50 et satış marketi açtı. Bu marketlerde ağırlıklı olarak ithal et satılıyor.
Et ve Balık Kurumu’nun 2010 yılı faaliyet raporuna göre,2010’da kesilen 160 bin 552 baş sığırın sadece 31 bin 444’ü yerli geri kalanı ithal. EBK, ayrıca 5 bin 118 besilik sığır ithalatı ve 5 bin ton karkas et ithalatı yaptı. Et ve Balık Kurumu 2009’da 62 bin 383 baş hayvan kesimi yaparken 2010’da büyük çoğunluğu ithal olmak üzere 160 bin 552 baş hayvan kesti. Artış yüzde 157 oldu. EBK’nın 2009’da 16 bin ton olan kırmızı et üretimi yüzde 162’lik artışla 43 bin tona ulaştı. Kurumun ete ödediği para ise aynı dönemde yüzde 192’lik artışla 161.9 milyon liradan 474 milyon liraya çıktı.
Et fiyatını artırmadı
Piyasadaki dalgalanmalara rağmen Et ve Balık Kurumu bir yıldan fazla bir süredir et fiyatlarını hiç değiştirmedi. Dana kıyma 16 liradan, dana kuşbaşı 19 liradan, dana biftek rosto 23 liradan satılıyor. Fiyatı en yüksek et ise 35 lira ile dana bonfile.
İthalatın başlattığı “spekülatör” tartışması
İthalat, “spekülatör” tartışmasını da gündeme getirdi.Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ve bakanlık yetkilileri artan et fiyatlarının sorumlusu olarak Banvit, Koç ve Saray Halı gibi büyük işletmeler olduğunu iddia etmiş ve bu grupları “spekülatör” olarak suçlamıştı.
Banvit, o dönemde gazete ilanları ile spekülatör olmadıklarını, ucuza et ithal edenlerin tüketiciye yüksek fiyatla sattığını duyurmuştu. Banvit Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Görener, ithalatın bir yıllık dönemini DÜNYA’ya değerlendirirken şunları söyledi: “Kimlerin spekülatör olduğu ortaya çıktı. Bizler bir yıl önce haksız yere itham edildik. Bugün hala bazıları ithalatın nedeni olarak bizi gösteriyor. Geçen bir yıllık süreçte spekülatör olmadığımız anlaşıldı. Asıl spekülatörlerin kim olduğu da görüldü. Bugün et fiyatı neredeyse bir yıl öncesi ile aynı. Ama birileri ithalatla zengin oldu. Kimler en fazla et ithalatı yaptıysa spekülatör onlardır. Banvit olarak ithal et ve kasaplık canlı hayvan ithal etmedik. Bundan sonrada et ve kasaplık canlı hayvan almayacağız. Biz dışarıdan buzağı ve besi materyali almaya başladık. Çünkü, yurt içinde buzağı ve besi materyali bulmak zor. Fiyatı da yüksek. İç piyasada buzağı fiyatı 1000-1200 lira arasında. Bizim ithal ettiklerimiz ortalama 700 lira. Bu anlamda biz tamamen ithalata döndük. İçeride koşullar uygun olursa tekrar iç piyasaya döneriz. Bizim başından beri söylediğimiz de buydu. Türkiye’de hayvancılığı sürdürülebilir kılmak gerekir. Karkas et ve canlı kasaplık hayvan ithal ederek sürdüremezsiniz. Yerli besicinin yaşamasını sağlayacak ve Türkiye kendi üretimini kendisi sağlayıncaya kadar ithalatla dengeli bir politika izlemek gerekir.”
Süt fiyatı artmadan olmaz
TÜSEDAD Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Yıldız, et krizinin düşen çiğ süt fiyatından kaynaklandığını fakat hala bunu görmek istemeyenlerin olduğunu söyledi. Çiğ sütün litresinin 64 kuruş olduğunu hatırlatan Yıldız, “Karkas ette gümrük vergisi oranının önce yüzde 60’a sonra yüzde 75’e çıkarılması üretici açısından herhangi bir değişiklik yaratmadı. Süt hayvancılığı yapanların çoğu erkek buzağıları beslemekten vazgeçti. Besiye alanlar hayvanını kilosu 14 liraya ancak kestirebiliyor. Kimse hayvan almak istemiyor. Depolar ucuz ithal etlerle dolduruldu. Şimdi o etler vergi artışı bahane edilerek pahalı fiyattan tüketiciye satılacak. Hiç kimse de müdahale edemiyor. Deniliyor ki serbest piyasa var. Biz de diyoruz ki, et ve süt serbest piyasaya bırakılmayacak kadar önemlidir. Devletin bu marketlere, satıcılara yüzde 5’in üzerinde kar koyamazsın demesi lazım. Yoksa bu işin sürdürülebilirliği olmaz. Üreticiniz zarar eder, tüketiciniz çok pahallıya et ve süt tüketir. Birileri de haksız kazanç elde eder.”
500 bin baş besi materyali ithal edilmeliİzmir Tarım Grubu Üyesi ve hayvancılık uzmanı Hüseyin Özşenoğulları, bir yıllık ithalat döneminde et krizini çözecek somut adımların atılamadığını belirterek, sorunun çözümü için en az 500 bin baş besi materyalinin Türkiye’ye girmesi gerektiğini ifade etti. DÜNYA’ ya et sektörünün son bir yılını değerlendiren Hüseyin Özşenoğulları şunları söyledi: “ Geçen yıl Ocak’ta dana karkas etin kilosu 13.8 lira ile 14.5 lira aralığındaydı. Daha sonra 15.5 – 16 liraya ulaşınca ithalat gündeme geldi. Bir yılı aşkın bir süre geçti. Şimdi karkas et 14 lira seviyesinde ve 15 liraya doğru gidiyor. Temmuz en hareketli ay olacak. Turizm sezonunun hareketliliği, Ramazanın gelişi ve yaklaşan kurban bayramı öncesinde karkas etin fiyatı 15 lirayı zorlar. Yani ithalat öncesine geri döndük. Türkiye’de ayda ortalama 50 bin ton et tüketiliyor. Bu Ramazanda 150 bin tona çıkar. Türkiye’ye ithal edilen canlı hayvanın 160 bin baş olduğu söyleniyor. Bu Türkiye’nin iki aylık ihtiyacını karşılar. Önemli olan uzun vadeye yayarak ülkeye en azından 500 bin baş besi materyalinin girmesini sağlamaktır. Çünkü iç piyasada hayvan yok. Ege’deki hayvan pazarlarını dolaşsanız 30-40 hayvan ancak bulursunuz. Et veya kasaplık hayvan ithalatı sorunu çözmez.Bu nedenle 500 bin baş besi materyalinin girmesi lazım diyorum. Bu kadar hayvan Avrupa’da yok. Bu nedenle Brezilya ve Amerika’nın devreye girecektir. Şu dönemde yüzde 50 ithalat yüzde 50 yerli dengesinin kurulması gerekir. Günübirlik, kısa vadeli politikalarla et krizinin çözülmesi mümkün değil.”
Hayvan başına destek sürmeli
Hükümetin besiciler için hayvan başına ödediği 300 liralık desteğin 1 Temmuz itibariyle sona erdiğini hatırlatan Hüseyin Özşenoğulları: “Bu desteğin kaldırılması psikolojik olarak besiciyi olumsuz etkiler. Bu nedenle 300 lira olarak devam etmeli. Eğer bu mümkün değilse en az 150 lira olarak üreticiye verilmesi gerekir.Çünkü yem ve enerji maliyeti çok yüksek.Geçen yıl kilosu 10 kuruş olan saman bile 25 kuruşa çıktı.Mısır silajının kilosu 80-90 kuruş iken bugün 150-170 kuruş. Yonca 25 kuruştan 40 kuruşa çıktı. Yem maliyeti yüzde 50-60 artarken bu desteği kesmek olmaz.” dedi.
Kurban ithalatı kaçınılmaz
Geçen yıl ilk kez kurbanlık hayvanların ithal edildiğini ve bunun büyük yankı uyandırdığını vurgulayan Özşenoğulları, bu yıl da kurbanlık ithalatının kaçınılmaz olduğunu söyledi. Özşenoğulları sözlerini şöyle sürdürdü: “ Tam bir yıl geçti kurbanlık için hiçbir adım atılmadı. Bu sene kurbanda yine sorun yaşanacak. Önlem alınmada geç kalındı. Besi materyalinde bir rahatlama sağlanmazsa kurban ithalatı kaçınılmaz olacak”.
Referans fiyat uygulanmalıKırmızı Et Konseyi Başkanı Faruk Kayar, ette fiyat istikrarı sağlamak üzere referans fiyat uygulamasına geçilmesi gerektiğini söyledi. Konsey olarak bu konuda bir çalışma yaptıklarını ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na bildireceklerini söyledi. Belirlenen referans fiyata göre, fiyat artışında veya düşüşünde vergi oranlarının daha sağlıklı tespit edileceğini vurgulayan Kayar’a göre yapılan ithalatla dengeler yerine oturdu. Önemli olan bu dengeyi koruyarak sürdürmek. Kayar’a göre, bugünkü şartlarda dana karkas etin referans fiyatı 14 ile 14.5 lira olması gerekiyor.
Canlı Hayvan ve Et ithalatı (bin dolar)
2006 2007 2008 2009 2010 2011*
Canlı Hayvanlar 15.546 23.921 41.448 33.664 333.080 338.413
Et ve sakatatlar 86 97 906 1.600 250.174 346.664
*2011 Ocak-Mayıs
Hayvancılık destekleri
Yıl Destek(bin TL)
2002 83.200
2003 106.083
2004 161.893
2005 293.506
2006 650.081
2007 701.518
2008 1.308.257
2009 867.947
2010 1.192.617
2011* 1.400.000
* tahmini
[/size]