ersanakyai link=topic=22527.msg205087#msg205087 date=1250451256' Alıntı:
Daha dün Ankara Fuarında şahit olduğum bir konuşmayı anlatmak istiyorum:
Erkunt standını gezip ayrılan 4 kişi kendi aralarında şöyle konuşuyorlardı:
'Erkunt hiç iyi yapmamış. Daha çıkalı 1 sene oldu, hemen model değiştirmiş. Çiftçinin elindekiler ne olacak, böyle iş olmaz.'
Şimdi bu adama ne dersiniz? Erkunt ' un 5. yılını doldurduğunu gayet iyi biliyordur ama abartacak ya. Erkunt, eski haliyle de gayet iyi satış rakamlarına sahipti, tamamen çiftçiden (ki burda çiftçiden kastım halen Erkunt kullanıcısı olan kesimdir) gelen istek üzerine sil baştan yeni bir kabin yaptı, kabine uyumlu olsun diye kaportasını değiştirdi. Kimse durup dururken 'hadi yeni bir kabin yapalım' demedi. Bir traktörü bu hale getirmek nekadar yatırım ister kimse biliyor mu, hayır. Bunun için ne kadar emek sarfediliyor kimse farkında mı, hayır. Sonra kalkıp birileri bu başak kopyası, bu hindistan massey kopyası diye yorum yapıyor.
Şu sitede bile yukardaki mantıkta düşünen birsürü insan var. Yenisi çıktı diye kendi kullandığı markayı kötülemeye başlayanlar var. Sırf elindekinin değeri düşecek diye.
Biz, bu mantıkla gidecek olursak bir arpa boyu yol katedemeyiz. Seyretmeyenler için 'DEVRİM ARABALARI' adlı filmi izlemelerini öneririm. Ne demek istediğimi o zaman daha iyi anlayacaksınız.
Forumdaki yorumlarda görüyorsunuz, yerli traktör üreticilerinin kriz sebebiyle zarar etmesinden zevk duyduklarını açık açık söyleyen arkadaşlar var. Neymiş efendim, bunca yıl çiftçinin sırtından haksız kazanç sağlanmış. Peki bu fabrikaların doyurduğu binlerde insan ne oluyor? Bu ülke sadece çiftçilerden oluşmuyor. Sana hizmet sunan bir kesimin zarar etmesi seni mutlu ediyorsa, sırf biriktirdiğin parayı onlara verdin diye kötü duruma düşmelerinden haz duyuyorsan yazık sana. Neyin kaça maledilip kaça satıldığını bilmeden böyle yorumlar yapmak kolay tabi.
Bu yazdıklarımı hem bir çiftçi, hem de işçi olarak yazıyorum, kimse taraflı olduğumu düşünmesin.
