Mustafa sıradan başlayalım.
1-) Yenilikçilik:
- Pnömatik tek tane ekim makinası (havalı) prototip üretimi yapan ilk yerli firma
- Pnömatik tek tane ekim makinası seri üretimi yapan ilk yerli firma.
- Üniversal tahıl ekim makinalarında kademesiz şanzıman kullanan ilk yerli firma.
- Pnömatik tek tane
anıza ekim makinası prototip ve seri üretimimi yapan ilk yerli firma
- Sera tertibatlı pnömatik tek tane ekim makinası geliştiren tek firma
- Traktörün üç nokta askı düzeni ile bağlantıyı kolaylaştıran kilitli krank sistemi.
- Ülke çapında, üniversal hububat mibzerlerinde 3 kamlı kademesiz şanzıman kullanımına geçen ilk firma.
- Çift diskli
- makinalarının ayar ve kullanımını detaylı olarak anlatan video kılavuz hizmeti sunan ilk ve tek yerli firma
- Çift pistonlu markör sistemine geçen ilk firma
- Ünitelerin yol konumuna geçmesini kolaylaştıran ünite kaldırma kolunu geliştiren firma
....
Yukarıdaki bilgiler hiçbir yerde yazmaz. Şu an aklıma gelenler bunlar. Buna rağmen, ülkedeki en yenilikçi firmaya "son yıllarda pek yenilik yapmıyor gibi geliyor" dersen söyleyebileceğim bir şey yok. Ha, şu an birikmiş olan yenilikler var. Arka arkaya gelmeye başlayacak. Konya tarım fuarına gelirsen bir tanesini görme şansın olur.
2-) Dişliler:
22 yıllık bir irtem mibzerim var. O makinayla ektiğim kanolaları paylaştım. 465 gr/dekar tohum ayıarında sadece 5 gr şaştı. Hassasiyet konusunda yerlilerde rakip yoktur. Ha bu şu an söylediğim de bir şey değil. 2 yıl önce bu konuda konuştuğum bir çok üyeye söylediklerimle şu an söylediklerim aynı.
Özet: Üniversite kapsamında yapılmış laboratuvar testlerinde, tohum atım değil, "filiz çıkış oranı" %95 olan bir ekim makinasının dişli sistemine, "sırf tırnağı geçirmek zor diye" sıkıntılı dersen haksızlık edersin. Çünkü bir ekim makinasının amacı doğru ve hassas ekim yapmaktır. Tırnağın kolay ya da zor geçmesi, önem bakımından bu konuyla kıyas dahi edilemez.
Kısaca, "tırnak zor geçiyor" denirse bunu anlarım ama "dişli sistemi sıkıntılı" dersen, ifade edilen şey ile anlatılmaya çalışılan şeylerler birbirinden kopar. Hele kanola ekiminde başarısı kanıtlanmış, bu konuda ün yapmış bir ürün için ısrarla bu cümleyi kullanmak doğru değil.
3-) Şimdi gelelim tırnak kısmına. Gerçekten çok mu zor geçiyor?
22 yaşındaki yadigardan bahsetmiştim. Bu yıl tüm tırnakları buğday ayarından kanolaya, kanola ayarından buğdaya ben geçirdim. Bu bilgi cepte.
Aşağıdaki resimleri çeken, anlatımları yapan, hepsinden önemlisi söz konusu 2016 model aletteki tırnakları açıp kapatan da benim. Bahsettiğim resimler:
Ekli dosyayı görüntüle 9083
Ekli dosyayı görüntüle 9084
Peki tırnaklar çok mu zor geçiyor?
Dürüstçe olayım. Ne çok zor, ne de çok kolay. Herhangi bir gevşeme olmaması için yuvalarına iyi oturuyorlar. Ama sıkışma ya da çıkmama gibi bir durum da yok. İşi bilen birinin tüm tırnakları açıp dişlileri kanola pozisyonuna alması en çok 5 dakikasını alır. 6 dakika olmaz. Video kılavuzu hazırlarken özellikle çekeceğim. Videoyu da bu başlıkta paylaşırım ve durumu tarafsızca değerlendiririz.
4-) Revizyon:
Dişliler 2-3 yıl önce ufak bir değişim geçirdi. Fotoğraflara baktığında aradaki farkları görebilirsin. Ancak sizin makina 2000 model. Bunun anlamı 19mm mil kullanılıyor. Yeni kursak gruplarında elektronik iz bırakma sistemi nedeni ile 17mm mil kullanılıyor. Yani sizin makinanın revizyonu sırasında değişen tek şey, takılanların parçaların sıfır olması. Mil değişmeden yeni dişli sistemine geçiş yapılamaz. Yani revizyonda tırnak konusunda değişen bir şeyin olmaması gerekiyor zaten
Olursa sıkıntı
Son not: Sonuç olarak bu bir şikayet. Benim gibi çifçi kardeşimden, arkadaşımdan gelmiş bir şikayet. Haklı olma ya da olmama, yahut sorunu benim yaşayıp yaşamamış olmam önemli değil. Önemli olan şey problemin giderilmesi. Mustafa bu tırnağı geçirmekte zorlanıyorsa, tırnakta sorun olsun - olmasın nedenini bulmak gerekli. Belki servis yeterli açıklamayı yapmadı, belki o o tırnaklarda bir sorun vardı, belki de gerçekten tasarımdan kaynaklanan bir problem vardı. Hiç fark etmez. Bir sorunun üzerine gidilmedikçe o sorunun aşılma ihtimali yoktur.
Ben şu an notumu aldım. Sonucu bildiririm.
Tüm üyelerimizden de bir ricam olacak: Yaşadıkları tüm sorun ve sıkıntıları bana iletmeleri. Ancak sorun iletilirken biraz özen göstermek önemli. Lastiğin sibop kapağı yalama olduysa "sibop kapaklarınız yalama oluyor arkadaşım" deyin. Bunun yerine tüm lastiğe "sıkıntılı" derseniz amaca ulaşamayız arkadaşlar.
Hepimizin amacı bu ülkeye bir şeyler kazandırmak. En azından benimki bu.