Artık malını depolamak suç


2021 de et ithalatı bitecekmiş!

Para bitti ya ondan alamazlar daha yoksa ithalata doymaz bunlar üretim yok ihracat yok habire ithalat habire ithalat ,gördükçe aklıma çubuklu yaşarın cartlayalım abi cartlayalım parçası geliyor habire kredi kartından çekip duruyor olmayan parayı yiyor en son donuna kadar alıyorlardı ülkeninde sonu öyle olmaz inşallah uyanır bu millet uyanmazlarsa da bütün hakkım haram zıkkım olsun ülkede ne bişey alınabiliyor ne satılabiliyor ağalar da devletin makam arabalarıyla cayır cayır geziyor sonra da çıkıp utanmadan sıkılmadan avrupa genelinde en ucuz benzini biz veriyoruz diyor adamın litresini 2-3 euro ya aldığı benzini tl ile hesaplıyor böyle cahil cühela adamları çıkardılar tepemize ne oldum delisi oldu onlarda
 
Bi yerde okudum cin uzaya uydu fırlatcakmış yapay ay görevi yapması icin şayet başarılı olursa 80 bin km lik bir şehirin gece aydınlamasına etki edip bilmem kac bin dolarlık enerji tasarrufu saglıycakmış.
Dünya devletlerinin ugraştı şeye bak bide ülkemizde olan bitene bak
[video=youtube;bQGb69S_fZ4]https://www.youtube.com/watch?v=bQGb69S_fZ4[/video]
 
Oyu kımden alıyor çiftçiden. Bende çiftçiyım. Ama her bı boku hakedıyoruz. Seker satılırken pembe hayal kurup karşı çıkan heekes ulkenın gelışmesını isteöeyem haın ilan edılır çiftçi tarafındn bugun sokga dokulsen ne fayda. Hepsi beter olck.
 
2021 de et ithalatı bitecekmiş!
Et ithalatı şuan için bi hesap çıkarmak istesek bugün doğacak bir dişi buzağının yetişip tohumlanmasi için 24 ay var ve bunun da buzagisinin kesimine kadar 17 ay var gibi düşünürsek önümüzde ithalatı durdurabilmek icin 41 ayımız var tabi buda bu gün ki ineklerimizin kesime gitmemesine bağlı
 
Çoğunluk bu YÖNETİM tarafından güdülmeye devam ettikçe bu gibi durumlar devam edecek... Ancak temel sorun ülkeyi yönetenler ya da onları seçenlerde de değil... Temel sorun bilenle bilmeyenin eşit tutulmasında... Yoksa bugün güden A yönetimi olur yarın da B yönetimi gelir güder... Değişen yalnızca isimler olur...Nitekim ülkemizde yaşanan da aynen budur...

Allah Kuranda belirtmiş... Baştan sona Türkçe okudum... "Bilenle bilmeyen bir olur mu?" diye bir ayet hatırlıyorum Kuranda... Demek istediğim temel sorun seçim sistemimizde...

Örneğin yönetimin her hangi bir konu hakkında aldığı yanlış bir kararın 5 yıl 10 yıl hatta 20 yıl sonraki etkilerini önceden görebilecek kadar donanımlı ve kendini yetiştirmiş birisiyle, hiçbirşeyden haberi olmayan, milliyetçilik ve inanç gibi en hassas ve suistimale açık konular üzerinden aldatılan birisine aynı söz hakkı veriliyor... Her ikisininde bir oy hakkı var... Ayrıca ekonomik açıdan zor durumda olanlara seçim dönemlerinde bir takım rüşvetler verilerek onlardan oy alma konusu içler acısı... Eğitimli, gelir seviyesi yüksek ve bilinçli toplumlarda bu gibi durumlar görülmez... Çünkü toplum yanlış yapana cezayı hemen ilk seçimde keser... Eğitim kandırılmaya karşı en iyi önlemdir... Gelir seviyesinin yüksek olması ise seçim rüşveti almaya mecbur kalmayı önler... Bu yüzden bu gibi toplumlarda bu gibi aşşağılık tipler yönetimde tutunamaz...

En önemli konu liyakattır ülke yönetimlerinde... Düşünün bir savaşta orduyu budala birisine teslim eder misiniz? Ya da arabanızın sürücü koltuğunu kötü bir sürücüye teslim eder misiniz? Ya da hasta olduğunuzda sizi doktorun değil de herhangi birisinin ameliyet etmesine izin verir misiniz? Örnekler çoğaltılabilir... Hep görüldüğü üzere o işin uzmanını istersiniz... Peki kimin ne derecede uzman olduğunu en iyi kimler bilir? Daha bilgili daha eğitimli kişiler tabikide... İşte dananın kuyruğunun koptuğu yer... Bilenle bilmeyenin aynı tutulması herşeyi felç ediyor...

Yanlış anlaşılmasın ben kimseyi küçük görmüyorum... Her bireyin bir bilgi birikimi var elbet ama herkesin ki eşit değil işte... Örneğin ben birçok kişiden fazla bilgiye sahip olabilirim ama biliyorum ki birçok kişide benden daha fazla bilgiye sahip... Benden daha fazla donanımlı olan kişiye benden daha çok söz hakkı verilmeli... Benden az olana da az...

Mevcut yönetimdeki eski bir enerji bakanın itirafı vardı... Ne diyordu... "Eğitim seviyesi yükseldikçe oy oranımız azalıyor" Aslında demek istediği eğitimli kişileri kandıramıyoruzdu...

Benim kişisel düşüncem şu; hiç okuma yazma bilmeyene 1 oy hakkı, ilkokul mezununa 2 oy hakkı, orta okul mezununa 3 oy hakkı, lise mezununa 4 oy hakkı, üniversite mezununa 5 oy hakkı, doçente 6 oy hakkı, profesöre 7 oy hakkı verilebilir...

trakkulup.net
 
Çoğunluk bu YÖNETİM tarafından güdülmeye devam ettikçe bu gibi durumlar devam edecek... Ancak temel sorun ülkeyi yönetenler ya da onları seçenlerde de değil... Temel sorun bilenle bilmeyenin eşit tutulmasında... Yoksa bugün güden A yönetimi olur yarın da B yönetimi gelir güder... Değişen yalnızca isimler olur...Nitekim ülkemizde yaşanan da aynen budur...

Allah Kuranda belirtmiş... Baştan sona Türkçe okudum... "Bilenle bilmeyen bir olur mu?" diye bir ayet hatırlıyorum Kuranda... Demek istediğim temel sorun seçim sistemimizde...

Örneğin yönetimin her hangi bir konu hakkında aldığı yanlış bir kararın 5 yıl 10 yıl hatta 20 yıl sonraki etkilerini önceden görebilecek kadar donanımlı ve kendini yetiştirmiş birisiyle, hiçbirşeyden haberi olmayan, milliyetçilik ve inanç gibi en hassas ve suistimale açık konular üzerinden aldatılan birisine aynı söz hakkı veriliyor... Her ikisininde bir oy hakkı var... Ayrıca ekonomik açıdan zor durumda olanlara seçim dönemlerinde bir takım rüşvetler verilerek onlardan oy alma konusu içler acısı... Eğitimli, gelir seviyesi yüksek ve bilinçli toplumlarda bu gibi durumlar görülmez... Çünkü toplum yanlış yapana cezayı hemen ilk seçimde keser... Eğitim kandırılmaya karşı en iyi önlemdir... Gelir seviyesinin yüksek olması ise seçim rüşveti almaya mecbur kalmayı önler... Bu yüzden bu gibi toplumlarda bu gibi aşşağılık tipler yönetimde tutunamaz...

En önemli konu liyakattır ülke yönetimlerinde... Düşünün bir savaşta orduyu budala birisine teslim eder misiniz? Ya da arabanızın sürücü koltuğunu kötü bir sürücüye teslim eder misiniz? Ya da hasta olduğunuzda sizi doktorun değil de herhangi birisinin ameliyet etmesine izin verir misiniz? Örnekler çoğaltılabilir... Hep görüldüğü üzere o işin uzmanını istersiniz... Peki kimin ne derecede uzman olduğunu en iyi kimler bilir? Daha bilgili daha eğitimli kişiler tabikide... İşte dananın kuyruğunun koptuğu yer... Bilenle bilmeyenin aynı tutulması herşeyi felç ediyor...

Yanlış anlaşılmasın ben kimseyi küçük görmüyorum... Her bireyin bir bilgi birikimi var elbet ama herkesin ki eşit değil işte... Örneğin ben birçok kişiden fazla bilgiye sahip olabilirim ama biliyorum ki birçok kişide benden daha fazla bilgiye sahip... Benden daha fazla donanımlı olan kişiye benden daha çok söz hakkı verilmeli... Benden az olana da az...

Mevcut yönetimdeki eski bir enerji bakanın itirafı vardı... Ne diyordu... "Eğitim seviyesi yükseldikçe oy oranımız azalıyor" Aslında demek istediği eğitimli kişileri kandıramıyoruzdu...

Benim kişisel düşüncem şu; hiç okuma yazma bilmeyene 1 oy hakkı, ilkokul mezununa 2 oy hakkı, orta okul mezununa 3 oy hakkı, lise mezununa 4 oy hakkı, üniversite mezununa 5 oy hakkı, doçente 6 oy hakkı, profesöre 7 oy

Tebrik ederim.durum aynen budur.ya bide suna üzülüyorum.be gardaşım.buvgdayini yer yıl yıl aynı paraya satıyorsun.fiyat değişmiyor.pancarini zor satıyorsun tarlada üzerine kar yağmış.yem çuvalı olmuş 85-90 lira. mazot gübre 2 katına çıkmış.
Markete gidiyorsun.en ufak bir alışveriş.100 lira tutuyor.
Döviz konusuna hiç girmiyorum.DAHA NEYI BEKLIYOR BU INSANLAR.
 
Çoğunluk bu YÖNETİM tarafından güdülmeye devam ettikçe bu gibi durumlar devam edecek... Ancak temel sorun ülkeyi yönetenler ya da onları seçenlerde de değil... Temel sorun bilenle bilmeyenin eşit tutulmasında... Yoksa bugün güden A yönetimi olur yarın da B yönetimi gelir güder... Değişen yalnızca isimler olur...Nitekim ülkemizde yaşanan da aynen budur...

Allah Kuranda belirtmiş... Baştan sona Türkçe okudum... "Bilenle bilmeyen bir olur mu?" diye bir ayet hatırlıyorum Kuranda... Demek istediğim temel sorun seçim sistemimizde...

Örneğin yönetimin her hangi bir konu hakkında aldığı yanlış bir kararın 5 yıl 10 yıl hatta 20 yıl sonraki etkilerini önceden görebilecek kadar donanımlı ve kendini yetiştirmiş birisiyle, hiçbirşeyden haberi olmayan, milliyetçilik ve inanç gibi en hassas ve suistimale açık konular üzerinden aldatılan birisine aynı söz hakkı veriliyor... Her ikisininde bir oy hakkı var... Ayrıca ekonomik açıdan zor durumda olanlara seçim dönemlerinde bir takım rüşvetler verilerek onlardan oy alma konusu içler acısı... Eğitimli, gelir seviyesi yüksek ve bilinçli toplumlarda bu gibi durumlar görülmez... Çünkü toplum yanlış yapana cezayı hemen ilk seçimde keser... Eğitim kandırılmaya karşı en iyi önlemdir... Gelir seviyesinin yüksek olması ise seçim rüşveti almaya mecbur kalmayı önler... Bu yüzden bu gibi toplumlarda bu gibi aşşağılık tipler yönetimde tutunamaz...

En önemli konu liyakattır ülke yönetimlerinde... Düşünün bir savaşta orduyu budala birisine teslim eder misiniz? Ya da arabanızın sürücü koltuğunu kötü bir sürücüye teslim eder misiniz? Ya da hasta olduğunuzda sizi doktorun değil de herhangi birisinin ameliyet etmesine izin verir misiniz? Örnekler çoğaltılabilir... Hep görüldüğü üzere o işin uzmanını istersiniz... Peki kimin ne derecede uzman olduğunu en iyi kimler bilir? Daha bilgili daha eğitimli kişiler tabikide... İşte dananın kuyruğunun koptuğu yer... Bilenle bilmeyenin aynı tutulması herşeyi felç ediyor...

Yanlış anlaşılmasın ben kimseyi küçük görmüyorum... Her bireyin bir bilgi birikimi var elbet ama herkesin ki eşit değil işte... Örneğin ben birçok kişiden fazla bilgiye sahip olabilirim ama biliyorum ki birçok kişide benden daha fazla bilgiye sahip... Benden daha fazla donanımlı olan kişiye benden daha çok söz hakkı verilmeli... Benden az olana da az...

Mevcut yönetimdeki eski bir enerji bakanın itirafı vardı... Ne diyordu... "Eğitim seviyesi yükseldikçe oy oranımız azalıyor" Aslında demek istediği eğitimli kişileri kandıramıyoruzdu...

Benim kişisel düşüncem şu; hiç okuma yazma bilmeyene 1 oy hakkı, ilkokul mezununa 2 oy hakkı, orta okul mezununa 3 oy hakkı, lise mezununa 4 oy hakkı, üniversite mezununa 5 oy hakkı, doçente 6 oy hakkı, profesöre 7 oy hakkı verilebilir...

trakkulup.net
Yani harbiden belli bir idrak ve akıl seviyesini geçemeyenin oy hakkı olmasa mennun olurum.
Herkes yerini bilmeli.
Seni alkışlıyorum.
 

Yani harbiden belli bir idrak ve akıl seviyesini geçemeyenin oy hakkı olmasa mennun olurum.
Herkes yerini bilmeli.
Seni alkışlıyorum.



ercan la beraber bizde seni ihbar edeceğiz. deponda 3 adet traktör gördük yoksa traktörleri de karaborsaya düşürüp rahiç fiyat mı yaratacaksın.
not: konuyu dağıttığım için herkes den özür dilerim.
 
Yüce mevlam bütün çiftçilere malını depolayacak depo nasip etsin
Depolayacak imkan versin
Benimde hayalim büyük ve guzel bir depo
Ama malını deposuna koyamayan borcundan dolayi vakitsiz satan çiftçinin elinden ürünü vakitsiz ucuz alanlari ve bu firsati eline geçirip piyasada sahsi mefaatine göre varlik yokluk yaratmaya çalışanları
Ve bu firsatcilari görmeyen yöneticileri Allah a havale ediyorum.
 
Üretici olup depolayanlara lafım yok.Ancak üretici olmadığı halde 1200-1300 ton soğan elde edip stoklayanlara bir şey demeyelim mi? Sosyal medyada kendileri ve trolleri tarafından 'satmayın,satan ağlar.5 lira olacak,6 lira olacak ' diye propaganda ve sansasyon yapmalarına, fiyatları manüple etmelerini görmeyelim mi? Sanki dünya tücarıymış gibi 'başka ülkelerde soğan yok,ithal etmeye soğan bulamazlar'demelerine inanalım mı?
Ülkede domates,kiraz,patates ağaları olduğu gibi soğan ağaları da var galiba. Yönetim hem üreticileri , hem tüketicileri memnun edecek bir yol BULABİLİRSE, soğan ve diğer ürünlerin fiyatları kumar borsası gibi değil sürdürülebilir üretime izin verecek şekilde oluşursa bundan herkes kazançlı çıkar.
Seyredin şimdi seneye yer gök soğan olur,üretici ağıtlara oturur.Yönetimde 'bana ne,ekerken bana mı sordunuz' deyip işin içinden çıkar.Her ürün için özel bölgeler oluşturulması ve ülke ihtiyacına göre kota konulması taraftarıyım.Aklına esen, estiği yerde,estiği ürünü yetiştirmemeli ama yetiştirdiği üründen hayatını rahatça sürdürebileceği kazancı elde edebilmeli.
 
Üretici olup depolayanlara lafım yok.Ancak üretici olmadığı halde 1200-1300 ton soğan elde edip stoklayanlara bir şey demeyelim mi? Sosyal medyada kendileri ve trolleri tarafından 'satmayın,satan ağlar.5 lira olacak,6 lira olacak ' diye propaganda ve sansasyon yapmalarına, fiyatları manüple etmelerini görmeyelim mi? Sanki dünya tücarıymış gibi 'başka ülkelerde soğan yok,ithal etmeye soğan bulamazlar'demelerine inanalım mı?
Ülkede domates,kiraz,patates ağaları olduğu gibi soğan ağaları da var galiba. Yönetim hem üreticileri , hem tüketicileri memnun edecek bir yol BULABİLİRSE, soğan ve diğer ürünlerin fiyatları kumar borsası gibi değil sürdürülebilir üretime izin verecek şekilde oluşursa bundan herkes kazançlı çıkar.
Seyredin şimdi seneye yer gök soğan olur,üretici ağıtlara oturur.Yönetimde 'bana ne,ekerken bana mı sordunuz' deyip işin içinden çıkar.Her ürün için özel bölgeler oluşturulması ve ülke ihtiyacına göre kota konulması taraftarıyım.Aklına esen, estiği yerde,estiği ürünü yetiştirmemeli ama yetiştirdiği üründen hayatını rahatça sürdürebileceği kazancı elde edebilmeli.
Lisanlı depoculuğu teşvik ettiren kendileri deponun lisansı varsa ordu gelse malını alamaz adamın işi depolamak şu anda yaptıkları sadece bodrumdaki mallara el koymak bizim burda 10 bin ton ayçekirdeği depolayanlar var yazın 4 e alıp kışın 7 ye satıyor hadi alsında görelim kim ne yaptığını bilmiyor depolama ile stokçuluğu karıştıran bir yönetim
Ne yani soğan 3 yerine 6 lira olsa ne olur haftada yiyecekleri bir evin yarım kilo soğan civatanın tanesi 2 lira olmuş sanayiye giremiyoruz bunada bir el atsınlar
 
Üretici olup depolayanlara lafım yok.Ancak üretici olmadığı halde 1200-1300 ton soğan elde edip stoklayanlara bir şey demeyelim mi? Sosyal medyada kendileri ve trolleri tarafından 'satmayın,satan ağlar.5 lira olacak,6 lira olacak ' diye propaganda ve sansasyon yapmalarına, fiyatları manüple etmelerini görmeyelim mi? Sanki dünya tücarıymış gibi 'başka ülkelerde soğan yok,ithal etmeye soğan bulamazlar'demelerine inanalım mı?
Ülkede domates,kiraz,patates ağaları olduğu gibi soğan ağaları da var galiba. Yönetim hem üreticileri , hem tüketicileri memnun edecek bir yol BULABİLİRSE, soğan ve diğer ürünlerin fiyatları kumar borsası gibi değil sürdürülebilir üretime izin verecek şekilde oluşursa bundan herkes kazançlı çıkar.
Seyredin şimdi seneye yer gök soğan olur,üretici ağıtlara oturur.Yönetimde 'bana ne,ekerken bana mı sordunuz' deyip işin içinden çıkar.Her ürün için özel bölgeler oluşturulması ve ülke ihtiyacına göre kota konulması taraftarıyım.Aklına esen, estiği yerde,estiği ürünü yetiştirmemeli ama yetiştirdiği üründen hayatını rahatça sürdürebileceği kazancı elde edebilmeli.
Bencede dengesizlik bundan kaynaklaniyor 5 lira degilde 1.5 lira olsa fiyat dengede dursa iyi ayni sey diger tarim urunleri icinde
Bisey para ettmi seneye yer gok ayni urun ciftci zarar ediyor hersene hem ureticiyi hem tuketiciyi uzmeyecek fiyat belirlenmeli
Uretim havzalari olusturulmali pancar hashas gibi kota koyulmasi lazim
 
Lisanlı depoculuğu teşvik ettiren kendileri deponun lisansı varsa ordu gelse malını alamaz adamın işi depolamak şu anda yaptıkları sadece bodrumdaki mallara el koymak bizim burda 10 bin ton ayçekirdeği depolayanlar var yazın 4 e alıp kışın 7 ye satıyor hadi alsında görelim kim ne yaptığını bilmiyor depolama ile stokçuluğu karıştıran bir yönetim
Ne yani soğan 3 yerine 6 lira olsa ne olur haftada yiyecekleri bir evin yarım kilo soğan civatanın tanesi 2 lira olmuş sanayiye giremiyoruz bunada bir el atsınlar

Lisanslı depoculuk iyi bir düşünce.Devlet bir çok alanda olduğu gibi depolamada da , parayı kapital sahiplerine harcattırıp kendi yatırım ve işletme masrafı yapmıyor.Mısır fiyatları düşünce 'lisanslı depoya koyun kiranızı ben ödeyim' dedi ama depoları aradım ,hiç boş yer kalmamış.İlgisiz bir kişinin , üretmediği bir maldan bin ton satın alıp lisanslı depoya koyarak ,fiyatını etkilemek için her numarayı yapması depoculuk mudur? Polatlı ZO başkanı açıkladı:şu anda ülke ihtiyacının 200000 ton üzerinde soğan var diye.Ama üreticileri etkileyip sattırmayarak bir yandan depolarda çürümesine ve tüketicilerin fazla fiyattan satın almasına neden olunuyor,bir yandan da üretim vatandaşın kursağına değil çöpe gittiği için ulusal stok gerçekten ihtiyacın altına düşüyor.

Bencede dengesizlik bundan kaynaklaniyor 5 lira degilde 1.5 lira olsa fiyat dengede dursa iyi ayni sey diger tarim urunleri icinde
Bisey para ettmi seneye yer gok ayni urun ciftci zarar ediyor hersene hem ureticiyi hem tuketiciyi uzmeyecek fiyat belirlenmeli
Uretim havzalari olusturulmali pancar hashas gibi kota koyulmasi lazim

Fazla üretimde sızlanılıyor, 'devlet derdimize çare bulsun' deniyor, otobüslerle Ankara'ya meclise gidiliyor.Ürün para edince 'devlet dökerken nerdeydi' deniliyor. Üretim planlaması açıklansın; göreceğiz kimlerin ne tepki vereceğini. Bir kısım üretici de alışmış kamikaze gibi kumar tipi üretime, yamaçlarında da stokçuları.Değmeyin keyiflerine.
 
tarım hükümet politikası olmaktan çıkıp ...devlet politikası olması lazım..
her başa gelenin kafasına göre değil...öncekilerin üstüne koyarak..
HİÇ NARENCİYE YETİŞTİRMEYEN..AMA NARENCİYE SATIŞINDAN 1 MİLYAR DOLAR KAZANAN DANİMARKA GİBİ....
 

Bi yerde okudum cin uzaya uydu fırlatcakmış yapay ay görevi yapması icin şayet başarılı olursa 80 bin km lik bir şehirin gece aydınlamasına etki edip bilmem kac bin dolarlık enerji tasarrufu saglıycakmış.
Dünya devletlerinin ugraştı şeye bak bide ülkemizde olan bitene bak

Deme öyle biz dünyada parmakla gösterilen ülkeyiz. Herkes bizi kıskanıyor ve başka alanlarda liderlik için yarışıyor.
 

Benzer Konular


Hakkımızda

TrakKulüp, içinde 100.000'den fazla konuyu, 1.300.000'den fazla mesajı barındıran Türkiye'nin ilk ve en büyük traktör, tarım ekipmanları ve çiftçilik paylaşım sitesidir. 86.000 üyemiz gibi sizi de aramızda görmek isteriz.
Üst Alt