hassas ölçümlere dayanan derin astronomi bilgisiyle günümüz bilim dünyasını şaşırtan antik maya uygarlığının geliştirdiği mükemmel takvim; kısa dönemde günlük kullanımı içeren bileşenlerinin yanı sıra, uzun süreçleri ele alan “dünya çağları” kavramıyla dikkat çeker. maya “uzun hesap” (long count) sistemine göre dünyamız, “beşinci güneş” olarak adlandırılan çağı yaşamaktadır ve i.ö 3113’te başlayan bu çağ, önümüzdeki 2012 yılında büyük doğal afetler ve kaos eşliğinde sona erecek, ardından yeni bir çağ başlayacaktır. bir başka astronomi uzmanı eski toplumun, babil’in kozmolojisine göreyse, güneş sistemimizde henüz bizim farkına varamadığımız bir “onuncu gezegen” vardır; son derece yoğun ve büyük kütleye sahip bu gezegene sümerler “nibiru” (geçiş gezegeni) demiş;babil astronomlarıysa en büyük tanrıları marduk’un adını vermişlerdir. söz konusu gezegen, kuyrukluyıldızlara benzeyen eliptik yörüngesini 3600 yıl dolayında tamamlamaktadır ki bu rakam, mezopotamya altmışlı matematiğinin de temelini oluşturmuştur. babil destanı enuma eliş’te “yaratılışın kahramanı” olarak karşımıza çıkan marduk, dünyaya her yakın geçişinde, iri kütlesinin yarattığı çekim etkisi yüzünden büyük doğal afetlere ve bunları izleyen dönemde siyasal/sosyal karmaşaya neden olmaktadır. i.ö 5310 tarihindeki yakın geçişinde venüs’ün yörüngesinden çıkmasına yol açarak güneş sistemimizde uzun süreli bir kaos yaratmış ve william ryan ve walter pitman gibi araştırmacıların bugün izini bulduğu, “karadeniz çukurunun suyla dolması” başta olmak üzere, tufan efsanelerine esin oluşturan bir dizi doğal afeti tetiklemiştir. bir sonraki yakın geçişi olan i.ö 1649’daysa, thera yanardağının patlamasını da içeren büyük jeolojik etkinlikleri harekete geçirmiş; küresel düzeyde felaketlere neden olmuş; minos, mısır, babil, harappa ve çin başta olmak üzere çoğu eski uygarlığı temelinden sarsarken, aralarında “mısır’dan çıkış”ın da (exodus) bulunduğu mitlere esin kaynağı yaratmıştır. “2012: marduk’la randevu” adlı kitabında burak eldem, dünyada ilk kez, maya “bitiş tarihi” olan 2012 ile, babil efsanelerinde sözü edilen “onuncu gezegen”in, aynı astronomik olguya işaret ettiğini ortaya koyar ve gezegenin gerçek yörünge süresinin 3661 yıl olduğunu vurgular. eldem’e göre, bu rakamın babil altmışlı sistemi içinde basamaklı çivi yazısıyla ifadesi olan “üç dikey çizgi”, incil’in en eski metni olan “yuhanna’nın vahyi”nde yanlış deşifre edilmiş ve “düşman babil’in kötü tanrısı marduk”u simgeleyen sayı, “şeytanın numarası 666” olarak yorumlanmıştır. kitap, eski mısır, maya, aztek, inka, babil, hint ve çin metinlerinden ve eski ahit’ten deşifre ettiği bulgularla, uygarlık tarihindeki inanç kültlerinin tümüyle gökyüzünde gerçekleşen ve dünyayı da şiddetle etkileyen katastroflar üzerine kurulu olduğunun altını çizer. eldem çalışmasında ayrıca, zecharia sitchin, immanuel velikovsky ve alan alford gibi son yılların ilgi çeken araştırmacılarının tezlerinin de analitik birer eleştirilerini sunar. “2012: marduk’la randevu”, çok yakın gelecekte dünyamızın karşı karşıya kalacağı bir katastrofa dikkat çekerken, “yeni dünya düzeni” egemenlerince uygulanan son askeri ve siyasi manevraların, bu döneme hazırlık olduğunu vurgular.
[size=18pt]
kitabın kıyamet ve gelecekle ilgili tezlerinden daha cok hristiyanlıga yaptıgı suclamalar ve onlarla ilgili komplo teorileri daha cok ilgimi cekti.mayaların takvimiyle ilgili bilgilerin,hristiyanlık geldikten sonra kesildigi su anki merkezlerinde bu bilgilerin bulundugu,gizli tutulup sadece kendi cıkarları icin kullandıkları ve orada bahsedilen cogu felaketi onceden bildikleri gibi suclamalar varmıs bu kitapta.falanda filan.
yahudiler ve misirlilarin buyuk afet oncesi durumlarinin cok detayli (tamam ispat ve saglam kanitlara dayanmak amac olabilir ama nereye kadar) anlatan, ara sira kafada bir isik yakan kitap. fakat kitabin basinda bu kadar detayin ve incelemenin sunulmasi kitabin okunabilirligini azaltiyor ve kitabi bitirmek icin inat etmenizi gerektiriyor. biraz daha akici olsa cok daha ilgi cekeceginden eminim.
biraz araştırdıktan sonra olacağına kendimi içten içe inandırdığım olay, ayrıca bunun nostradamus*unkiler gibi kehanet değil bilimsel verilere de dayanan bi görüş olması, nasanın dahi marduku gezegen x olarak kabul etmesi de cabası
marduk gezegeninden çok , dinler tarihinin ne mal olduğunu berlirtmesi açısından çok önemli bir kitap.. eski ahit ' le ilgili yazılanlar gerçekse eğer -pek hata varmış gibi durmuyor ,en azından temelde doğru olmalı- , insanların binyıllardır nasıl uyuduğunun resmidir.. buna ilaveten ; en azından eski dinlerin kimi olgularını kalıp olarak kabul eden islam dinine hiç değinmemesi , ufacık bile bi olumsuz gönderme yapmaması açıkçası kafamı karıştırdı , altında başka anlamlar aradım (islamiyet ' te de semavi veya eski batıni dinlerden geçen -kısmen az da olsa- olgular olduğu muhakkak)..
[size=18pt]
bunlarda kitap hakkında degişik insanlardan bir kaç yorum
[/size]kitabın kıyamet ve gelecekle ilgili tezlerinden daha cok hristiyanlıga yaptıgı suclamalar ve onlarla ilgili komplo teorileri daha cok ilgimi cekti.mayaların takvimiyle ilgili bilgilerin,hristiyanlık geldikten sonra kesildigi su anki merkezlerinde bu bilgilerin bulundugu,gizli tutulup sadece kendi cıkarları icin kullandıkları ve orada bahsedilen cogu felaketi onceden bildikleri gibi suclamalar varmıs bu kitapta.falanda filan.
yahudiler ve misirlilarin buyuk afet oncesi durumlarinin cok detayli (tamam ispat ve saglam kanitlara dayanmak amac olabilir ama nereye kadar) anlatan, ara sira kafada bir isik yakan kitap. fakat kitabin basinda bu kadar detayin ve incelemenin sunulmasi kitabin okunabilirligini azaltiyor ve kitabi bitirmek icin inat etmenizi gerektiriyor. biraz daha akici olsa cok daha ilgi cekeceginden eminim.
biraz araştırdıktan sonra olacağına kendimi içten içe inandırdığım olay, ayrıca bunun nostradamus*unkiler gibi kehanet değil bilimsel verilere de dayanan bi görüş olması, nasanın dahi marduku gezegen x olarak kabul etmesi de cabası
marduk gezegeninden çok , dinler tarihinin ne mal olduğunu berlirtmesi açısından çok önemli bir kitap.. eski ahit ' le ilgili yazılanlar gerçekse eğer -pek hata varmış gibi durmuyor ,en azından temelde doğru olmalı- , insanların binyıllardır nasıl uyuduğunun resmidir.. buna ilaveten ; en azından eski dinlerin kimi olgularını kalıp olarak kabul eden islam dinine hiç değinmemesi , ufacık bile bi olumsuz gönderme yapmaması açıkçası kafamı karıştırdı , altında başka anlamlar aradım (islamiyet ' te de semavi veya eski batıni dinlerden geçen -kısmen az da olsa- olgular olduğu muhakkak)..