Cifcinin Malı Neden Para Etmiyor


Bursa karacabey mkp de domates ve karpuz zarar fiyatlarda.
Haricinde de gördüğümüz duyduğumuz her yörenin çoğunlukta ektiği mahsulleri fiyatları yerlerde.
Bence 1. sebebi mısır fiyatlarından dolayı mısır ekilişlerinin azalması. Mısır ekilişini azaltıp daha fazla domates kavun karpuz vb ekim yapıldı ve ülkenin tüketiminden fazla üretim oldu.
Sizlerin fikri nedir ?
 
Hadi bol olan bir mahsulün fiyatının düşük olmasını anlarım, peki verimleri son derece düşük olan mercimek-nohut fiyatlarının düşük olmasını nasıl izah edeceğiz?
 
Ekonomi patladı
Devletin tarımı stratejik sektör diye değerlendirip, sektörü sübvanse edecek hali yok
Devletin başına yandaş çeteler çöreklendi.o gördüğünüz vekillerin tamamı kartellere dönüştü, ithalat çeteleri, ihale çeteleri, haraç çeteleri, rüşvet çeteleri, kredi çeteleri, kaçakçılık çeteleri vs vs vs envai çeşit hukuk tanımaz çete devletin başına çöreklenmiş durumda
Cumhuriyet dönemi 'köylü milletin efendisidir' zihniyeti 'dindar milletin efendisidir', 'ümmet milletin efendisidir'e dönüştü.sonuç olarak Afgan paki suri din kardeşlerimiz kızlarımızın gizli videolarını mastürbasyon malzemesi yapıyor.
Ekonomi patlak olduğu için ve yüksek verimli üretim yapamadığımız için üretim maliyetlerimiz yüksek, hal böyleyken ithalat çeteleri için fırsat doğuyor dışardan daha ucuza getirip ülkeye sokuyorlar.

Ben size kitabın sonundan konuşayım
Çiftçi sayısı azalacak, marketçilikte yaşananan benzer şeyler yaşanacak.en nihayetinde modernize olup çalışma kapasitesini ve likit sermayesini güçlü tutabilen işletmeler büyüyecek.a101e bim'e karşı direnemeyen bütün marketler ve mahalle bakkalları gibi çoğu çiftçi yok olup gidecek.

Ufak tefekler şansını fazla zorlamadan gemiyi terketsinler.peki terkedebilecekler mi?tabiki hayır.çiftçi kesimi ülkenin eğitim seviyesi en kıt, vizyonu en dar kesimidir.ben bu işi bırakıyım da başka bir işe girişiyim diyebilecek bir çiftçi var mı?sektörümüzde çetin hayat mücadelesi verilecek.
Bu arada bir sonraki seçimde şeytanın oğluna oy vermeyi aman deyim unutmayın.mazallah Allah'ın gazabına falan uğrarız demokratik bir karakter ortaya koyarsanız.

Hadi eyvallah
 
Son düzenleme:
Mısır ekilişinin azalması dane mısır fiyatlarının düşmesinden kaynaklandı.
Mısır üretimi 8 milyon tonla iç piyasanın ihtiyacını tam karşılıyordu. Hasat zamanı gene limanda gemiler bekliyor. Mısır yerine yazlık siyah çekirdek ve şeker pancarına yönelim oldu.
Büyükbaş hayvan sayısının azlığı da piyasayı etkiliyor.
Köy yerinde yaşıyoruz.
Ev ihtiyacı kuru bakliyat, sebze ve meyveyi bahçemizde yetiştiriyoruz.
Yedi liradan mısır satıp yüz liradan fasulye almayız.
 
2-3 sene önce yazmıştım, karasaban diye bir arkadaş vardı, onunla baya atismistik. Dünya piyasalarina bakarsaniz, son 5 yıllık süreçte(pandemi+rus-ukrayna savaşı dahil) yaşanan artış, sadece dolar enflasyonu kadar. Çoğu üründe %10-15 bandında değişiyor. 2-3 yıl önce şunu anlattım. Girdi maliyetleri yükselirse, kazanç yükselir. 2-3 yıllık süreçte girdi maliyetleri gerçek enflasyondan daha az artış gösterdi. Çünkü dünya piyasalarinda 4-5 sene öncesindeki girdi maliyetlerine geri dönüş oldu. Bu da bizdeki artışın sadece dolar bazlı olduğunu gosterdi. Doğal olarak satış fiyatlarimiz da Dünya piyasalarina göre oldu. En basitinden buğday da bu durumu yaşadık. 250 dolara 1 ton buğday sattık. Burada temel sorun, kazanç - girdi maliyeti dengesinin sabit kalması. Yani dekardan 1000 lira yerine 5000 lira kazanmamış olmak. Kısaca maliyet 1000 kazanç 2000 olacağına maliyet 5000 kazanç 10000 olsaydı sorun olmayacakti. Maliyet 1000 olunca hem mal ucuz kaldı, hemde kazanç eskiye kıyasla komik oldu.

Peki dünyada niye ucuz ? Üreten verim bakımından bizden en az 2-3 kat fazla ürün alıyor. Üstüne kazandığı birim bakımından aldığı diğer ürünler bizim ülkeye kıyasla daha uygun. Onun 25 cente satıp kazandığı parayı biz 225 cent e satarsak ancak kazanabiliyoruz. Böyle bir ürüne karşı ithalat yapıldığında ayakta kalabilir miyiz ? İşte hem yikilmadik hem de ayakta da değiliz gibi.

2. Olay ise hepimizin bildiği aracılar. 1 liraya alıp herkesin kazanç eklemesi sonucu ürün müşteriye 10 liraya geldi. Asıl satici günah keçisi oldu.

3. Olay ise 11 lira maliyet hesabıni yapan ziraat odasina karşı, TMO olarak, 9 liraya alırız dersen, senden cesareti alan alıcılar, seneye ekmene, aç kalmamana yetecek kadar fiyat verir, vermezsen de verme der, sende zararın neresinden dönülurse kârdır dediğin vakit sistem seni sömürmeye devam eder. Bunu da tüm ürünlere uygular.

4. Kooperatif durumu. Sosyal medyada kooperatif kurulmazsa çiftçi kazanamaz tarzında çok yorum var. Sanırsın, tuccarla kooperatif arasında uçurum var. Tüccar 10 liraya alıyorsa kooperatifte 11-12 liraya alıyor, esas tüketici ise 50 liraya alıyor. Kooperatifler depo,işçilik,vergi, elektrik vs temel maliyetini ekleyip (diyelim 10 lira) senden mali 40 liraya alır, direk tüketiciye değerinde 50 liraya satar, o zaman kooperatif konuşulur. Ha kooperatif çıkar, bu malın maliyeti bu, çiftçinin hakkı için bu ürün 100 lira olmalı demek yerine, bizim başımıza bir iş gelmesin, üyemizden en ucuza alalım, piyasaya ucuza sürelim dediği sürece anlamı yok. Tüccarın adı kooperatif olmuş, isim farklı cisim aynı zaten.

5. Siyaset kısmı. Hükümetten,muhalefetten birşey bekleyeceginize, açın 30 günlük hava durumunu, hiç yağmur göstermeyen zamanda yağmur duasına çıkın, mahsulunuze daha fazla faydası olur.

6. Bu saatten sonra ne olur ? Seneye daha iyi olacak demeye devam.

En çok ne koyuyor biliyor musunuz ? Gidin bir restorana, sanayi dükkanına ya da ne bileyim ustaya. Yaptığı yemeğe, işçiliğe o fiyat söylemeden siz kafanıza göre çıkarıp para verin ve fiyat budur deyin. Olmaz di mi ? Benim alın terime, emeğime, masrafıma 1 yıllık beklentime başkası değer bicince koyuyor. Ha derseniz ki, maaşlı calismakta böyle değil mi ? Orada işin basinda para bu deniyor sen kabul et ya da etme. Burada işin sonunda ederi bu deniyor.
 
2-3 sene önce yazmıştım, karasaban diye bir arkadaş vardı, onunla baya atismistik. Dünya piyasalarina bakarsaniz, son 5 yıllık süreçte(pandemi+rus-ukrayna savaşı dahil) yaşanan artış, sadece dolar enflasyonu kadar. Çoğu üründe %10-15 bandında değişiyor. 2-3 yıl önce şunu anlattım. Girdi maliyetleri yükselirse, kazanç yükselir. 2-3 yıllık süreçte girdi maliyetleri gerçek enflasyondan daha az artış gösterdi. Çünkü dünya piyasalarinda 4-5 sene öncesindeki girdi maliyetlerine geri dönüş oldu. Bu da bizdeki artışın sadece dolar bazlı olduğunu gosterdi. Doğal olarak satış fiyatlarimiz da Dünya piyasalarina göre oldu. En basitinden buğday da bu durumu yaşadık. 250 dolara 1 ton buğday sattık. Burada temel sorun, kazanç - girdi maliyeti dengesinin sabit kalması. Yani dekardan 1000 lira yerine 5000 lira kazanmamış olmak. Kısaca maliyet 1000 kazanç 2000 olacağına maliyet 5000 kazanç 10000 olsaydı sorun olmayacakti. Maliyet 1000 olunca hem mal ucuz kaldı, hemde kazanç eskiye kıyasla komik oldu.

Peki dünyada niye ucuz ? Üreten verim bakımından bizden en az 2-3 kat fazla ürün alıyor. Üstüne kazandığı birim bakımından aldığı diğer ürünler bizim ülkeye kıyasla daha uygun. Onun 25 cente satıp kazandığı parayı biz 225 cent e satarsak ancak kazanabiliyoruz. Böyle bir ürüne karşı ithalat yapıldığında ayakta kalabilir miyiz ? İşte hem yikilmadik hem de ayakta da değiliz gibi.

2. Olay ise hepimizin bildiği aracılar. 1 liraya alıp herkesin kazanç eklemesi sonucu ürün müşteriye 10 liraya geldi. Asıl satici günah keçisi oldu.

3. Olay ise 11 lira maliyet hesabıni yapan ziraat odasina karşı, TMO olarak, 9 liraya alırız dersen, senden cesareti alan alıcılar, seneye ekmene, aç kalmamana yetecek kadar fiyat verir, vermezsen de verme der, sende zararın neresinden dönülurse kârdır dediğin vakit sistem seni sömürmeye devam eder. Bunu da tüm ürünlere uygular.

4. Kooperatif durumu. Sosyal medyada kooperatif kurulmazsa çiftçi kazanamaz tarzında çok yorum var. Sanırsın, tuccarla kooperatif arasında uçurum var. Tüccar 10 liraya alıyorsa kooperatifte 11-12 liraya alıyor, esas tüketici ise 50 liraya alıyor. Kooperatifler depo,işçilik,vergi, elektrik vs temel maliyetini ekleyip (diyelim 10 lira) senden mali 40 liraya alır, direk tüketiciye değerinde 50 liraya satar, o zaman kooperatif konuşulur. Ha kooperatif çıkar, bu malın maliyeti bu, çiftçinin hakkı için bu ürün 100 lira olmalı demek yerine, bizim başımıza bir iş gelmesin, üyemizden en ucuza alalım, piyasaya ucuza sürelim dediği sürece anlamı yok. Tüccarın adı kooperatif olmuş, isim farklı cisim aynı zaten.

5. Siyaset kısmı. Hükümetten,muhalefetten birşey bekleyeceginize, açın 30 günlük hava durumunu, hiç yağmur göstermeyen zamanda yağmur duasına çıkın, mahsulunuze daha fazla faydası olur.

6. Bu saatten sonra ne olur ? Seneye daha iyi olacak demeye devam.

En çok ne koyuyor biliyor musunuz ? Gidin bir restorana, sanayi dükkanına ya da ne bileyim ustaya. Yaptığı yemeğe, işçiliğe o fiyat söylemeden siz kafanıza göre çıkarıp para verin ve fiyat budur deyin. Olmaz di mi ? Benim alın terime, emeğime, masrafıma 1 yıllık beklentime başkası değer bicince koyuyor. Ha derseniz ki, maaşlı calismakta böyle değil mi ? Orada işin basinda para bu deniyor sen kabul et ya da etme. Burada işin sonunda ederi bu deniyor.
Ustam diline sağlık, 5.madde harika olmuş...
 
Çünkü çiftçi bunu istedi...

" Nasıl yani? Çiftçi nasıl emeği boşa gitsin, ürünüm para etmesin dedi? Ne zaman dedi? Aklı başında olan biri bunu söyler mi?... "

Hele bi hafızanı yokla, 2023 genel seçimleri öncesi Tmo alım fiyatını açıklamayan, iki yüzlü, çıkarcı siyasiler, sence (o düşük) fiyatı niye seçim sonrasına bıraktılar... Sence iyi bir fiyat açıklayacak olsalardı, seçim öncesi açıklayıp, bunu seçim malzemesi olarak kullanmazlar mıydı?

Eee biraz uslan be gönül... Biraz düşün, biraz aklını kullan... Gerçi iş işten geçti, bu düzen kolay kolay düzelmez.

Fiyatlara gelecek olursak, ürünlerin yurt dışı fiyatlarına bakmak lazım. Çünkü sen ülke olarak (bunlar canınızı acıtabilir) Allah'ın bunca ihsanına rağmen (iklim, toprak vb), maalesef ki birçok sektörde HİÇ sin... Dünya piyasalarında, ancak yedek kulübesinde oturan bir futbolcu gibisin. Onların belirlediği fiyata göre, senin ürünün değeri hesaplanıyor...

Dünya piyasasında ürünlerin değeri, çok fazla artmadığı halde, senin girdilerin (çoğu) dolar bazlı olduğundan (mazot, gübre vb) doların değer kazanması / tl nin değer kaybetmesi ile beraber maliyetlerin yükselmesi sonucu, sanki senin ürünün para etmiyormuş gibi oluyor... Halbuki maliyetler artmasa, ürün fiyatının yerinde sayması bu kadar canımı sıkmayacak...

Sorun belli olduğuna göre, çözüm ne olmalı? Biz binmemiz gereken treni kaçırdık, o kaçırdığın trene yetişmen için yeni bir yol açman lazım... Sorgulama olmadan, istişare olmadan, BİRLİK olmadan başarı şansı sıfıra yakın ve çiftçide de bu olmadığı için bu düzen böyle devam eder, bu işin sonunda tarla sahiplerinin çoğu büyükşehirlerde işçi olmaya mahkumdur...

Herşeyin en iyisini Allah bilir, Allah sonumuzu hayır etsin İnşaAllah... Konu dışı olarak: Filistin'de 40.000 (yazıyla kırk bin) insan katledildi, bakın insanlara, çoğu hiçbir şey olmamış gibi yaşıyor... Bu toplumdan bi halt olmaz...
 
Son düzenleme:
Bursa karacabey mkp de domates ve karpuz zarar fiyatlarda.
Haricinde de gördüğümüz duyduğumuz her yörenin çoğunlukta ektiği mahsulleri fiyatları yerlerde.
Bence 1. sebebi mısır fiyatlarından dolayı mısır ekilişlerinin azalması. Mısır ekilişini azaltıp daha fazla domates kavun karpuz vb ekim yapıldı ve ülkenin tüketiminden fazla üretim oldu.
Sizlerin fikri nedir ?
Çiftciler birlik olacak, birleşecek. Gerekirse istanbul un göbeğine kocaman çiftci manavı kuracak. Aracıyı, son satıcıyı ortadan kaldıracak
 
Çiftciler birlik olacak, birleşecek. Gerekirse istanbul un göbeğine kocaman çiftci manavı kuracak. Aracıyı, son satıcıyı ortadan kaldıracak
Çevremde küçük bahcecilik yapıp sebze satan,ürettiği sütü perakende satan,topladığı inciri taze ve kurutulmuş olarak satan ve bununla çarkı döndüren aileler var.Ama üretim miktarları fazla olunca bu nasıl pazar bulur? Sistemi buna çevirmek zor olabilir.Su anki tüccar,halci ve son satici sistemi buna razı olur mu ?
 

Mısır ekilişinin azalması dane mısır fiyatlarının düşmesinden kaynaklandı.
Mısır üretimi 8 milyon tonla iç piyasanın ihtiyacını tam karşılıyordu. Hasat zamanı gene limanda gemiler bekliyor. Mısır yerine yazlık siyah çekirdek ve şeker pancarına yönelim oldu.
Büyükbaş hayvan sayısının azlığı da piyasayı etkiliyor.
Köy yerinde yaşıyoruz.
Ev ihtiyacı kuru bakliyat, sebze ve meyveyi bahçemizde yetiştiriyoruz.
Yedi liradan mısır satıp yüz liradan fasulye almayız.
Dane mısır fiyatlarına zam yapmadıkları için azaldığı aşikar. Mısır yerine her yörede başka ürünlere ağırlık verildi, senin oralarda siyah çekirdek le pancar a olmuş, karacabey Kemalpaşa da domatese karpuza ağırlık kaydı.
Vesselam mısır yine para etmezse ekilmeyen yer kalmayan ovada boş kalan tarla olur.
 
Dane mısır fiyatlarına zam yapmadıkları için azaldığı aşikar. Mısır yerine her yörede başka ürünlere ağırlık verildi, senin oralarda siyah çekirdek le pancar a olmuş, karacabey Kemalpaşa da domatese karpuza ağırlık kaydı.
Vesselam mısır yine para etmezse ekilmeyen yer kalmayan ovada boş kalan tarla olur.
Mısır ekilen tarlada her türlü süpürge bitkisi yetiştirilebilir.
Süpürge fiyatları 90 - 100 TL/kg .
Domates 170 krş/kg ile tarlada kalıyor.
 
Son düzenleme:

Benzer Konular

Hakkımızda

TrakKulüp, içinde 100.000'den fazla konuyu, 1.300.000'den fazla mesajı barındıran Türkiye'nin ilk ve en büyük traktör, tarım ekipmanları ve çiftçilik paylaşım sitesidir. 86.000 üyemiz gibi sizi de aramızda görmek isteriz.
Üst Alt