TRAKKULÜP'de tohum kaplama ile ilgili daha önceki konularda paylaşım yapılan bilgilerden aşağıda alıntı yaptım. Ne kadar fayda görüldüğü hakkında fazla bilgi yok. Daha önce paylaşım yapan arkadaşlar görürlerde faydalı artış miktarını yazarlar.
Yazı biraz uzun İnşaAllah faydalı olur.
Aşağıdaki kısım alıntıdır.
Humik asitin yüksek phlı olanları tohum kaplamada bakterilere zarar verir. Düşük ph'lı içerisinde potasyum hidroksit içermeyen blackjak gibi humik asitleri kullanabilirsiniz. 1 ltsi 1,5 ton buğdaya yeter.
Blackjak ve muadili asitik phsı 7 den düşük humik asitler bildiğim kadarıyla bitkisel kökenli. Prof.dr Sait gezgin hoca yaptığı tarla denemelerinde leonardit kaynaklı humik asit kullanarak kurak koşullarda buğdayda kontrol parseline göre %30 verim artışı olduğunu gözlemlemiş. Dedigin gibi leonardit kaynaklı humik asitlerin phsının yüksek olması mikrobiyal kaplama için dezavantaj olabilir.
Daha önce fungisit kaplı tohuma mikrobiyal kaplama yaptım ama sonuçlar pek beklediğim gibi olmadı. Bir çok tohum kaplamayı ve ürünü demedim. Humik asittinden çinkosuna, mikrobiyal kaplamadan deniz yosununa , hormonlardan özel kaplama prepatlarina. Bunca deneyim sonucu bana dersenki en çok hangisinin faydasını gördün. Ben leonardit kaynaklı humik asit derim. Anladığım kadarıyla sende tohum kaplama yapıyorsun. Hangi kaplama ile hangi sonuçları elde ettin? Bu konuda her bilgi altın değerinde. Tohum kaplama yaparak çok düşük maliyet ile verimde inanılmaz sonuçlar elde ediliyor. Tecrübelerini paylaşır mısın
Leonardit kökenli ama potasyum hidroksit ile değil yüksek basınç altında humini de muhafaza ederek birlikte parçalanıyor. Huminin eksi yüklü besin elementlerini kendine bağlamaya faydası var. Potasyum hidroksit ile çözülende bu etki birkaç hafta ile sınırlı.Mikrobiyal kaplama yapılacaksa yurtdışındaki uzmanlar kesinlikle potasyum hidroksitli humik asiti tavsiye etmiyorlar.
Konusu geldikçe ilgili konularda paylaşıyorum. Kesinlikle kaplamasız ekim yapmam artık. Ne kadar farklı bakteri guruplarını içeriyorsa kaplamada kullanılacak ürün o kadar iyi. Ayrıca özellikle mikoriza içeren ürünleri tercih etmek önemli. Bu yüzden gerekirse 3-4 farklı ürünü birlikte kullanıyorum.
Mikoriza kaplama için Bioglobalin ers ürününü tafsiye ederim çok ciddi köklenme yaptırıyor verim artışıda
nohut için
Uluhan hocama katılıyorum. Megaflunun içinde iki tane fosfor ve çinko çözücü bakteri ve kök patojenlerini engelleyen bir bakteri var. Tohumunuz bilindik ve hasatta temiz bir tarladansa bence tohuma fungisite gerek yok. Ben fungisitsiz ektim hasanbey cinsini, megaflu ve stimaxla ektim. İki defa aminoasitli yaprak gübresi ve fungisitle 290 kg/dekar verim aldım.
Hocam ben merkez anadolu kimyanin mak cover isimli Yeni çıkardıkları bir tohum kaplama ürününü kullanicam. Buğdayda kullandım memnun kaldım. Ayçiçeğinde de olur. meristemin Stimax core veya Stimax seeds isimli bir ürünü var onunla bm Megaflu karisimi gibi birşey. Beyan edilenin yanında firma bakteri ve mikoriza mantar içerdiğini söylüyor. Denemelerini falan gördüm gayet başarılı. Fiyatı da oldukça uygun.
Buğdayda fungisit kaplamadim. 1 ton tohuma 10 litre wormy 2kg mak cover ve bm Megaflu kullanmıştım. Çimlenme ve çıkışta cok başarılı oldu. Nohutta da aynı uygulamayi yapmayı düşünüyorum. Kaplarken yağmur suyu kullanıyorum içersine biraz da çay şekeri ilave ediyorum bakteriler için tohum Cimlenip bitki fotosenteze başlayana kadar mama olması için.
Wormyde de üreticisinin söylediği 8-9cesit bakteri ve bir çeşit mantar içerdigi.
İlaçlı tohumlarda bakteriler zarar görmez sadece mikoriza mantar vs mantar çeşitlerinin faydasını göremezsiniz. Onun dışında diğerleri çalı şır.
Candem
stimax core mi daha etkili oldu demnem mi hangisi daha iyi sizce
Stimax daha etkili
Ben geçen yıl kaplama yaptım sıvı bir ilaç var şimdi aklıma gelmedi L harfi ile başlıyordu hümik asit ve çinko sülfat ile yoğun bir karışım yaptım bence işe yaradı önceki yıldan kalan sıfır tohum vardı baştan mibzere onları koydum ektim daha sonra kaplamalı tohumları kullandım tâbi kaplamasız tohumu ektiğim yeri işaretledim kaplama yapıp ta ektiğim yerler büyük fark attı tavsiye ederim bu yıl yine yapacağım
Sıvı ilaç dediğim mantar ilcı Bayer lamardor
sadece humıt verim ve kok gelısımı ıcın yeterlı aslında ama mantar ıcın lamardor bır de cınko da katsaydınız etkısını o zaman daha ıyı gorurudunuz ben 4,5 ton arpa 8 tona yakın bugday kapladım kaplama varılı ıl.kullandıgım malzemeler
10 tona 5 lt bayer lamardor
1 tona 5 lt humıkcan
1 tona 2 kg raxol dasıdol
1 tona 3 kg cınko sulfat
bunların hepsını karıstırma varılınde 50 kg olarak ayarlayıp oyle yaptım
gecen sene sadece bır deneme tarlamda 125 kg farkı gorunce bu sene hepsıne yapmaya karar verdım zahmetlı ama zevklı bır ıs
Toz formuna gerek yok. Dogru uretilmedigi zaman uygulamanin manasida yok. Her türlü bitkilerin ekiminden oncede sonrada uygulanir. Tavsiyem ekim oncesi ve sonrasi uygulamaktir.
Icerik;
Humik asit
Fulvik asit
Potasyum
Cinko
Bakir
Organik azot
Organik karbon
Ve tarafimca gelistirilen bir madde vardir icinde. Icerik degerleri ile segmentinde en yuksek icerige sahip urundur. Cep numaram 0531 858 44 02. Numaranizi verirseniz ararim sizi Detaylari konusabiliriz.
Arkadaslar bugdayda fungusid mucadele tohumdan basliyor hangi tur ilaclari kullaniyorsunuz tohum kaplamak icin
Galmano
Lamardor
Kinto duo
İnsure perform
Raxil
Deneme yaptiginiz ilaclar arti ve eksi yonleri nelerdir tecrubelerinizi paylasirsaniz forum uyeleri adina aydinlatici olacak kanaatindeyim
raxil 20-25 senedir kullanıyoruz
Hazırlayan:
Dr. Ayhan AYDIN,
Mikoriza Nedir?
Yakın zamana kadar toprakta alınabilirliği yavaş olan besin elementlerinin alımının yalnızca bitki kökleri tarafından sağlandığı sanılıyordu. Fakat son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalar, bitki besin elementlerinin bitki köklerinin yanı sıra çoğunlukla mikorizal mantar diye adlandırılan ve teşhisi mikroskop altında yapılan, çok miktarda hif üreten mantar türleri tarafından alındığını ortaya koymuştur.
Mikoriza botanik olarak, toprak kökenli mantarlarla yüksek bitkilerin kökleri arasında karşılıklı yararlanmaya dayanan bir ilişkidir. Mikoriza bitki kökleri ile belirli mantar türleri arasındaki karşılıklı bir yaşam biçimi olarak da tanımlanmaktadır. Mikoriza kelimesi kök mantarı anlamındadır ve iki farklı oluşumun birleşerek bitkinin mantarı, mantarın da bitkiyi beslediği tek bir morfolojik organ oluşumunu tanımlamaktadır.
Mikorizal mantar bitki kökünün korteksine yerleştikten sonra korteks içine hiflerini salarak iç ortamın bir parçası olmaktadır. İçerde ve dışarıda gelişen hifler dışarıdan içeriye su ve besin maddesi, içerden dışarıya da karbon sağlamaktadırlar. Karşılıklı bu ortak yaşam doğası gereği çok aktif olup ekosistemde besin döngüsü ve bitki canlılığının devamını sağlamaktadır.
Mikorizanın Bitki Beslenmesindeki Önemi
Mikorizal mantar, toprakta var olan sporları aracılığıyla ekosistemdeki bitkilerin yaklaşık %95’inin köklerine infekte olmaktadır. Mikorizal mantar çok miktarda hif üreterek bitki kök yüzey alanını arttırmakta ve kökten çok uzak bölgelerdeki besin elementlerini söz konusu hifleri aracılığı ile alabilmektedir.
Mikorizanın beslenme yönünden önemi, kökün etki alanı dışında olup ulaşılamayan besin maddelerinin, kökten gelişen mikoriza hiflerinin kökün uzantısı gibi işlev görerek toprağı sömürmesinden kaynaklanmaktadır.
Bitkilerin büyümesi ve ortamdaki besin elementlerinden yararlanmaları mikorizal mantarın bitki kökleri ile infeksiyonuna bağlıdır ve bazı bitkiler için ise mikorizal mantar 'olmazsa olmaz' sınıfına girip yaşamları tamamen mikorizanın var oluşuna bağlıdır. Mikoriza oluşumu bitki büyümesi ve gelişmesi için son derece önemli olup, özellikle de kaba ve zayıf kök yapısına sahip bitki toplulukları daha çok mikoriza ile infekte olan bitkilerdir.
Orman ağaçları, narenciye, çayır-mera bitkileri ve tarımı yapılan bazı tarla ve bahçe bitkileri için mikoriza olmazsa olmaz sınıfına girmekte olup büyümeleri mutlak surette mikorizal mantarın varlığına bağlı olmaktadır.
Mikorizal mantar ile infekte olmamış bitkiler kök bölgesinin 1 cm uzağındaki fosfordan yararlanabildiği halde, mikoriza ile infekte olmuş bitki kökleri hifleri aracılığı ile kökten 11 cm uzaktaki fosforu alabilmektedir. Yapılan araştırmalar infekte olmuş ve olmamış bitkilerin aynı fosfor kaynağından beslendiğini ancak mikorizal infeksiyonun büyüklüğü veya etkinliği kendisini çözünürlüğü son derece az olan fosfor kaynaklarının kullanılmasında göstermektedir. Mikorizanın konukçu bitkiye sağladığı en önemli avantaj fosforun kristalize demir fosfat ve RNA gibi az çözünen ve az kullanılan kaynaklardan sağlamasıdır. Kalkerli topraklarda mikorizalı köklerin yüksek karbondioksit üretim oranları çözünürlüğü az olan kalsiyum fosfatların çözünürlüğünü arttırır ve böylece fosfor kazanım etkinliği artar.
Kaba kök yapısına sahip olan bazı bitki türleri, örneğin meyve ağaçlarından şeftali, turunçgiller, elma, kavun, patlıcan ve biber mikoriza ile çok iyi infekte olmakta ve mikorizal infeksiyon eksikliğinde fosfor, çinko, bakır, potasyum, kalsiyum ve azot noksanlığı göstermektedirler. Narenciye türleri yüksek fosfor uygulamasına rağmen özellikle de ilk kök gelişimi döneminde şiddetli derecede mikorizaya bağımlılık göstermektedir.
Mikoriza ve Fosfor Alımı
Mikorizanın bitki gelişimi üzerindeki önemli etkisi ürettiği birim kuru madde ve birim kök uzunluğu başına alınan fosfor miktarı tarafından belirlenmektedir.
Rizosfer teknikleri kullanılarak yapılan ölçümlerde mikorizal mantar ile infekte olmuş bitkilerin kaldırmış oldukları fosforun %80’ninin; azotun%25’inin, potasyumun %10’unun, çinkonun %25’inin ve bakırın %60’ının mikoriza hifleri aracılığı ile alındığı belirtilmektedir. Ayrıca mikorizal infeksiyonunun kalsiyum, demir, mangan, alüminyum ve bor alımındaki etkisi olduğu bilinmektedir.
Mikorizal mantarın toprakta bulunuşu, bitki kökleri içindeki oluşumu ve aktivitesi toprak verimliliğine, özellikle de ortamın fosfor konsantrasyonuna bağlı olarak değişmektedir Toprakta düşük fosfor içeriği durumunda bazı bitkiler fosfordan daha iyi yararlanmak için mikorizal mantar ile adaptasyon mekanizmaları geliştirmişlerdir. Toprakların fosfor düzeyi yüksek olduğu zaman mikorizal mantar aktivitesi azalmakta, kökler infekte edilememekte veya infeksiyon sağlansa bile besin elementi alımı gerçekleşmemektedir.
Mikoriza ile infekte edilmiş bitkilerin fosfor alım mekanizması üç kritere bağlıdır. Bunlar toprak, bitki ve mikoriza mantarının kendisidir. Bu üç kriter arasında ciddi bir ilişki mevcuttur. Mikorizanın fosfor alımını arttırması;
Bitki türünün kendisine,
Toprağın P içeriğine ve
Mikoriza infeksiyon etkinliğine bağlıdır. Bu da çoğunlukla bitki besin elementlerinin topraktaki düzeyine, mikorizanın toprak ve iklim ortamlarına adaptasyonuna ve aynı zamanda mikoriza türünün etkinlik kabiliyetine bağlı olarak değişmektedir.
Mikorizanın Diğer İşlevleri
Mikoriza mantarları farklı koşullarda konukçu bitki için değişik işlevler yapabilmektedirler. Bazı mikoriza mantarları bitki besin maddesi alımına yardımcı olurken, bazıları ekstrem sıcaklık ve kuraklık dönemlerinde, bitki gelişmesinin belirli dönemlerinde veya izleyen durumlarda yararlı olabilmektedir. Mikoriza diğer organizmalara, ağır metal toksitesi ve toprak tuzluluğu gibi çevre streslerine karşı bitki kökünün korunmasına yardım etmektedir.
Mikoriza mantarları toprak strüktürü ve nem depolanması gibi ekosistem özelliklerini dolaylı olarak etkilemektedir. Mikorizanın dış miselyumları sadece toprağın mikrobiyel aktivitesinin değiştirmez aynı zamanda toprak faunası için substrat temin eder. Hiflerin birbirine bağlanması veya hücre dışı polisakkaritlerin üretilmesi suretiyle mikroagregatları daha stabil agregatlar haline dönüştüren mikoriza toprak strüktürünüde değiştirmektedir.
Mikorizal kolonizasyon rizosfer mikroorganizmalarının hem sayısını arttırmakta hemde kompozisyonunu değiştirmektedir.
Mikorizal mantar bitki hastalık ve zararlılarına karşı da bitkiyi hem iyi besleyerek korur ve hem de direkt rizosferde diğer mikroorganizmalarla mücadele ederek etkin duruma gelir. Mikorizal mantar ile inoküle edilen domates bitkisinin Fusarium oxysporum ve Pseudomanas syringae’ye karşı direnci artmaktadır.
Mikorizal infeksiyon bitkinin kuraklığa karşı dayanıklılığını da artırabilir. Bu artış ya direkt hifler aracılığı ile veya mikorizanın bitki fizyolojisi ve morfolojisi üzerinde yaptığı değişikliklerden kaynaklanan kök büyümesi veya kılcal kök oluşumu ile ilgilidir.
Etkin bir mikorizal inokülasyonun bitki gelişimi üzerine olan etkileri aşağıda sıralandığı gibidir:
Bitki büyümesini artırır,
Bitki besin elementleri ve su alımını artırır,
Kimyasal gübre kullanımına olan talebi azaltır,
Fumigasyon veya solarizasyon sonrası ekilen bitkilerin bodur kalmasını önler,
Bitki ekim performansını arttırır ve erken çıkışı sağlar,
Şaşırtma esnasındaki fide şokunu ve fide ölümlerini minimize eder,
Meyve ve ürünlerin üniform olmasını sağlar,
Patojenlere karşı bitkiyi korur,
Hastalıklı ve zayıf fide sayısını en aza indirir,
Bitkinin hastalık ve zararlılara karşı direncini artırır,
Kuraklık ve streslere karşı bitkiyi korur ve direncini artırır,
Kirletilmiş ve dezenfekte edilmiş toprakların olumsuz etkilerini azaltabilir.
onu çalıştırmak kolay değilmiş benimki acemi şansı oldu biraz ama sulandırmamak lazım tohumu nemlendirip toz olarak atıp karıştırmak lazımmış
b-) çimlendiriciler / toprak düzenleyiciler.
Bu konuda en bilinen madde, malumunuz Hümik asit. Birden çok kaynağı olsada en kalitelisi, Leonerdit menşeili olanlar diyebiliriz.
Nasıl kullanılıyor?
İşte bu kısım biraz karmaşık ve riskli olan noktamız. Geçen yıl bu konuda bir çok deneme yapma şansım oldu. Eğer ki Hümik asiti belli bir miktardan fazla kullandığınızda, üstüne tamamen kurutmadan çuvalladığınızda, tohum toprağa girmeden bozulabiliyor. Bu dedenle çok dikkatli kullanmak lazım.
Hümik asit ile kaplama yaparken, benim ulaştığım en ideal rakam, tohumun ağırlığının %0.5 civarında Hümik asiti, kendi ağırlığında su ile kullanmak.
Fazla sulandırdığınızda kuruma çok gecikiyor. Az sulandırdığınızda ise yeterli kalitede bir kaplama olmuyor. Hümik asit koyu bir madde olduğundan bazı tohumlara ulaşamayabiliyor.
İşin en önemli noktası da burada. Benim gördüğüm, Hümik asit miktarında %5 ' i geçmemek gerekiyor. Aksi halde tohum hem çok nemleniyor, hem de kurumak bilmiyor. Tam bu esnada bir de üstüne kurumadan çuvallarsanız, geçmiş olsun. Tohum çuvallarda şişebiliyor, çimlenebiliyor. Bekletmeden atmaya kalktığınızda ise, tam kurumamış olan tohum mibzerde tıkanma yapıyor. Tohum çarklarına sıvama, hortumlara yapışma, düzgün akmama gibi bir sürü sorun çıkarıyor.
Kurutma konusuna gelince, güneş altında kuruttuklarım hiç bir sorun yaşamadı. Gölgede ise geç kurulduğu, üstüne nemli kaldıkları için bazı tohumlarda yumuşama/şişme oldu.
Özetle Hümik asit biraz riskli. Lakin kullanacaksanız:
- miktar olarak tohum ağırlığının %0,5 ' i kadar (1 ton tohuma 5 litre)
- uygun kıvamda seyrelterek,
- işlem sonrası güneş altında kurutarak
Özellikle buğdayda gayet güzel sonuçlar alınabiliyor. Bu yıl kısmet olursa, çıkış konusunda çok nazlı bir bitki olan kanolada da bu yöntem ile denemeye niyetliyim.
Fungusit olarak 'Lamardor' iyi bir tercih. Bildiğim kadarı ile şu an için en fazla sayıda hastalığa (kökboğazı, sürme, rastık) karşı koruma sağlayan ilaç bu. Fiyat/performans açısından iyi.
3-) zengin içerikli kaplama:
insektisit + fungusit + kapsamlı gübre (Hümik asit (%0,5) + çinko (%3) + mangan (%5) + amonyum azotu (%3) + demir (%1) + fosfor (%10) + bir de bulabilirsek şelat. Of diyorum)
Bu arada 3. seçenekteki gübrenin hazır olanını, tohum gübresi olarak bir firma yapmış. Sadece şelatsız. Denemedim ama, şu ana kadar gördüğüm en iyi tohum gübrelerinden biri.
Firma pek bilindik bir firma değil ama denemeye değer bir ürün:
Link:
http://www.verdatarim.com/tohum-kaplama-gubresi-7h.htm
Fiyatını bilmiyorum. Eğer uygunsa, tek tek hammadde kovalayıp kimyagerlik yapmak istemeyenler için en iyi seçenek bu herhalde.