Konuyu işletme potansiyeli olarak değerlendiriyorum
Ürün, tarla ya da canlı hayvan bazlı ölçümler yerine işletme bazlı ölçümler yaparak ilgili işletmenin potansiyeli üzerine odaklanmak bizim gibi üretici takımı için daha kolay olacaktır.üretici olarak iddiamız en yüksek verimleri almak değil, nesillerdir aktarılan mesleğimizi sürdürülebilir şekilde alt nesle aktarabilmek olmalı.
Korkarım ki önümüzdeki yıllarda çiftçiler zor dönemler geçirmek zorunda kalacak.
Çünkü iddia edildiği gibi gıda kıtlığı olduğunu sanmıyorum.tarımda mekanizasyonun gelişmesi ve internet sayesinde iletişim bilgi paylaşımı gibi kolaylıkların hayatımıza girmesiyle tarımda verimler hızla yükseliyor.
Örneğin bizim forumumuzda çok kıymetli bilgiler mevcut, forumlar eşsiz kütüphanelere dönmüş durumda.tecrübenin kıymetini yitirip bilginin kıymetlendiği bir çağa geçiyoruz ve bizim sektörde de bu durum kendini hissettiriyor.mesela hayvancılıkla uzaktan yakından alakası olmayıp yurtdışından gelip Türkiye'de süt işletmesi kuran bir yeni yetme Türkiye'nin süt rekorunu kırıyor.bakıyorsun daha 15 yaşında eleman mısır rekorunu kırıyor.
Neyse gereksiz detaylarla konu çok dağılmasın, verimlerin yükseltilmesine dönersek ben bunun mümkün olduğunu düşünüyorum.buğdaydan pay biçersek aynı tarlada kimi sene 200 kimi sene 500 kimi sene 150 kg verim alınıyor.buradan meydana çıkıyor ki bu tarlanın verim potansiyeli EN AZ 500KG.200 kg 150 kg verim alınan sene ne eksikse o eksik tamamlandığında her sene 500 kg verim alınacaktır.
İşletme açısından düşününce, işletmenin kendince gelenekleri, çalışma zamanlaması masraf kabiliyeti vs gibi konular son verime etki edecektir.işletmenin potansiyelini ortaya çıkarmaya çalışmak daha mantıklı görünüyor.
Ne kadar verim alınabileceğine dair referans olarak bölgedeki rekor verimleri ele alabiliriz.bu bilgi bölgenin iklim potansiyelini ortaya koyacaktır.