70 li yılların başinda buğdayın kilosu 1 dolar yani tonu bin dolar, petrolün varili 2,5 dolar, gübre ise henüz kullanımi için tesvik edilen tonu 50 dolar seviyelerinde olan tarımsal girdi.
Şimdi bakıyoruz buğdayın üçte bir fiyatına, bin doların üçte biri 250=350 dolar seviyelerinde, petrolün varili dolar bazında 40 kat artmış 2,5 doların kırk katı 100 dolar seviyelerinde, gübre 50 dolarlardan bin dolara çıkmış dolar bazında 20 kat artmış .
Bu durumda buğdayın fiyatı dolar bazında düşerken 3 de bir fiyata gerilerken,aynı zamanda dünya genelinde 20 kat 40 kat artan girdilere ulaşılmış.
Açıkçası üretim için her şey yapılirken üretim devam ederken dünya nüfusü artmış,tarımsal girdiler artmış,buna karşılık ürün fiyatları gerilemiş.
Tüm bu durum bir krizi gösterir fakat üreticler açısından bir krizi gösterirken, abuk subuk yok hammadeye ulaşiĺmıyor yok enerji artıyor ürün fiyatı artıyor gibi saçmalıklar gündem oluyor.
Ürün fiyatları son 50 yıldır üretici tarafında hep düşmüş, girdiler afaki artmış, insanlıķ ne bekliyor enerji ve hammadde fiyatları artmasın ve ürün fiyatları sürekli düşsün ve böylece aratan dünya nüfusu her yıl ucuzlayan gıda ile beslensin şeklinde bir beklentimi var.
Öncelikle beklenti ne, modern kölelerin beslenmesi ucuz olsun gayesimi var, tamam bu istek bile biryere kadar mümķün olabilir, sermaye sadece ticarete konu hammadde petrol enerji fiyatıniñ artamsıni ister hale gelmiş zaten, daha ucuz gıda nasıl olacak bunun tarifini yapan bir insan varmı,öyle birisi yaşıyormu? Yaşıyorsa anlatsında bilelim ucuz gıda nasıl olacak, 8 milyar insan ucuz gıdayı nasıl temin edecek?
Gelişmiş.ekonimiler üretebildiği tarımsal ürünü cok büyük miktarlarda sübvanse ederek bu durumdan üretiminin etkilenmesini engelliyor, fakat fakir ülkele, dünyanın geri kalanı ne üretim nede tüketim için biçare kalacaktır, savaş ve krizler zengini ve ekonomisi iyi olanı vurmaz fakiri vurur, böylece fakir ekonmiler büýük ekonomilerin başının belası olmaz ayak bağı olmaz önüne geçemez.
Filler danışıklı döğüşür, tepişir, ezilen gümbürtüye giden hep fareler olur.