Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar; et fiyatlarındaki artışın nedenlerini, damızlık hayvanların kesilmesini ve Ramazan ayında üretici ile market fiyatları arasındaki değişimleri yaptığı görüntülü basın açıklamasıyla değerlendirdi.
✔ “Sektörde önemli bir tehlikeye işaret etmek istiyorum. Bugün gelinen noktada et fiyatlarında yaşanan artışlar nedeniyle damızlık hayvanlar yine kesime gitme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Sahadan bu yönde olumsuz bilgiler geliyor. Süt üreticisinin ‘hayvanı beslemek yerine kestirdiğinde daha fazla para kazanırım’ düşüncesiyle hareket etmesinin önüne geçilmelidir. Dolayısıyla sahada belirlenen çiğ süt fiyatının herhangi bir baskıyla düşürülmesine izin verilmemeli, süt üreticilerimizin desteklenmesine odaklanılmadır. Aksi takdirde damızlık hayvan sayısının azalmasıyla eti ve süt ürünlerini daha pahalı tüketmek zorunda kalırız.”
✔ "Yem ve diğer girdi fiyatları ciddi oranda arttı. Üreticilerimiz artan maliyetler karşısında yeterli gelir elde edemedi ve ahırlarını boşalttı. İthalat, döviz kurlarının yüksekliği nedeniyle eskisi kadar kolay olmayacaktır. İthal maliyetler çok yükselmiştir. İthalatın orta ve uzun vadede hayvancılığa hiçbir katkısının olmayacağı da açıktır. İthalat çare olsaydı, son 12 yılda et ve canlı hayvan ithalatına 9,4 milyar dolar ödememize rağmen, bugün halen ithalatı konuşuyor olmazdık."
✔ "Hayvancılıkla ilgili en temel yaklaşım ithalat değil iç üretimi artırmak olmalıdır. Dünyanın hiç bir ülkesi ithalatla hayvancılıkta büyüme sağlayamamıştır. Ülkemizin hedefi de bu eksende belirlenmeli iç üretimi artırıcı politikalara ağırlık verilmelidir. Et sektöründe dönemden döneme değişen politikalar yerine kalıcı politikalar uygulanmalı, kısa vadeli ve geçici politikalara artık bir son verilmelidir” dedi.
✔ “Sektörde önemli bir tehlikeye işaret etmek istiyorum. Bugün gelinen noktada et fiyatlarında yaşanan artışlar nedeniyle damızlık hayvanlar yine kesime gitme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Sahadan bu yönde olumsuz bilgiler geliyor. Süt üreticisinin ‘hayvanı beslemek yerine kestirdiğinde daha fazla para kazanırım’ düşüncesiyle hareket etmesinin önüne geçilmelidir. Dolayısıyla sahada belirlenen çiğ süt fiyatının herhangi bir baskıyla düşürülmesine izin verilmemeli, süt üreticilerimizin desteklenmesine odaklanılmadır. Aksi takdirde damızlık hayvan sayısının azalmasıyla eti ve süt ürünlerini daha pahalı tüketmek zorunda kalırız.”
✔ "Yem ve diğer girdi fiyatları ciddi oranda arttı. Üreticilerimiz artan maliyetler karşısında yeterli gelir elde edemedi ve ahırlarını boşalttı. İthalat, döviz kurlarının yüksekliği nedeniyle eskisi kadar kolay olmayacaktır. İthal maliyetler çok yükselmiştir. İthalatın orta ve uzun vadede hayvancılığa hiçbir katkısının olmayacağı da açıktır. İthalat çare olsaydı, son 12 yılda et ve canlı hayvan ithalatına 9,4 milyar dolar ödememize rağmen, bugün halen ithalatı konuşuyor olmazdık."
✔ "Hayvancılıkla ilgili en temel yaklaşım ithalat değil iç üretimi artırmak olmalıdır. Dünyanın hiç bir ülkesi ithalatla hayvancılıkta büyüme sağlayamamıştır. Ülkemizin hedefi de bu eksende belirlenmeli iç üretimi artırıcı politikalara ağırlık verilmelidir. Et sektöründe dönemden döneme değişen politikalar yerine kalıcı politikalar uygulanmalı, kısa vadeli ve geçici politikalara artık bir son verilmelidir” dedi.