Hayvancılık malum. Ne kadar ucuza üretersek, o kadar çok kazanırız. Bunun için de özellikle bölgemizdeki sanayi atıklarından faydalanıyoruz.
Bölgeye göre değişmekle birlikte yem olarak kullanılan en yaygın sanayi artıkları şeker pancarı postası, üzüm cibresi, arpa posası, ayçiçeği küspesi, soya küspesi, pamuk tohumu küspesi, melas sayılabilir. Ha bu kadar mı? Elbette değil. Yukarıdakilerin dışında onlarca var ama yem maddesi olarak kullanımları o kadar yaygın değil.
Bizim bölge malum. Şaraplık üzüm üretiminin en yoğun olduğu bölgelerden biri. Dolayısı ile yaş üzüm cibresi, özellikle sezonunda kaliteli ve bol miktarda bulunabiliyor.
Peki alıp yedirecem de, bu üzüm cibresi denen şeyin içeriği nasıldır? Derseniz:
Üzüm cibresi, şaraplık üzümün 'sapı' alındıktan sonra geriye kalan sadece 'tane ve çekirdek' kısmından elde ediliyor. Hepimizin sofrasında görülebilen 'kuru üzümden' farkı ise üzümün suyunun büyük ölçüde (şaraba, üzüm türüne ve prese göre değişmekle birlikte) alınmış olması. Diğer bir fark da çekirdekli üzümden yapılması.
Besin değerleri:
Kuru Madde: % 30-80
Organik Madde: % 85-97
Ham Protein: % 4-14
Ham kül: % 3-6
Karbonhidrat: %22-40
Bürüt Enerji: 15-24 Mj/kg kuru Madde
Ham Yağ: % 6-12
Ham selüloz: %10-22
Değerlerin bu kadar oynak olmasının en büyük nedeni, bu değerlerin, posanın üretilme şekli, üzüm cinsi, preslenme oranı ve bekletilme zamanı gibi etkenlerden ciddi şekilde etkilenmesidir.
Yalnız yukarıdaki rakamlar ne kadar göze hoş görünse de, herşey rakamlardan ibaret değil.
Mesela üzüm cibresinin sindirilebilir protein oranı düşüktür. Ayrıca metabolizma tarafından kullanılabilir enerji oranı sadece %35-38 civarındadır. Bu durumlarda malum ürünün yem değerlerinin düşmesine neden olur.
Kısaca, kim ne derse desin, mucizeler yaratacak, yada tek başına kullanılacak bir ürün değildir. Sadece kesif yemler ile karıştırıldığında (özellikle saman ve benzeri) düşük kaliteli kaba yemlere oldukça iyi bir alternatiftir.
Daha önce yapılmış onlarca analiz inceledim. Değerler oldukça değişkenlik gösteriyor. Aşağıdaki tablo akademik bir çalışmaya ait. Incelemek isteyenler olabilir:
Gelelim bu üzüm posası yada cibresi denen ürünün yeme nasıl dönüştürüldüğüne..
Başlıca yöntemler:
1-) Kurutma. Bu yöntem çok basit. Düz ve güneş gören bir yere serin. Tamamen kuruyana kadar bekleyin. Kurulunca çuvallayın. İstediğiniz an verebilirsiniz. Hayatında herhangi bir mahsülü kurutmuş olan her insan yapabilir.
Örnek:
Not: Üzüm posası kurutma ile ilgili bir görsel bulamadığımdan, kuru üzüm yapımı ile ilgili biri haberden çaldım fotoğrafı. Yakalanmadan itiraf edeyim (Ama yöntem aynı. Bunu gör, onu görme)
2-) Silaj yapma: Üzüm cibresi, özellikle karbonhidrat oranın iyi olmasından dolayı tek başına ve karışım yapmaya çok müsaittir. İçerisine hiçbir madde yada inokulant katmadan, rahatlıkla silajı yapılabilir. Üstelik 2 yıl gibi bir süre (belki de daha uzun bir süre) bozulmadan formunu korur. Hatta yonca silahının bozulmasını engellemek için kullanılabilir mi diye yapılmış araştırmalar var. Konumuz değil, girmiyorum.
Geldik kilit soruya. Silajı nasıl yapılır?
Her silaj gibi
Mantık olarak mısır silahından hiçbir farkı yok. Açıklayıcı olması açısından görsellerle anlatalım:
A-) Tedarik: Ilk işimiz, fabrikadan ihtiyacımız olacak miktarda üzüm cibresini almak. Yükleme işlemi şarap mağazası yada fabrikasının imkanları dahilinde değişiyor. Elle de yüklenen yer var, otomatik bant ile de. Şansınıza kalmış.
Fiyatını merak edenler için en başta söyleyim. Bu yıl (2014) tonu 80 ile 140 arasında piyasaya, müşterisine, yükleme olanaklarına göre değişiyor.
Silolarda bekletilip suyu alınan cibre el arabalar ile taşınıyor:
B-) Cibremizi yükledik. Geldik gömme işlemine. Önce altına, cibresi dökeceğimiz alana naylonumuzun seriyoruz. Naylonun, düşünülen yığından 50-60 cm geniş olması iyi olur. Nedenini biraz sonra anlatacağım.
Döktüğümüz cibreyi oldukça iyi sıkıştırmamız lazım. Bunun için traktör ile çiğneyeceği. Lakin unutulmaması gereken nokta, yığını sağa sola genişletmeden, dağıtmadan yapmalısınız. Bunun en kolay yolu, sadece ön tekerlekler ile ve enlemesine yapılan bir çiğnemedir. Diklemesine girerseniz yığın hayvan ve dağınık bir hal alır.
Çiğnemenin çok iyi yapılması da ikinci püf noktasıdır. Yığın çiğnendikçe alçalır. Ne zaman ki daha fazla alçalmaz hale gelir, işte o zaman işlem tamamdır. Bunun için ne kadar ağır bir traktör kullanırsanız o kadar avantajlı olursunuz.
Peki neden bu kadar çok çiğnediğimiz merak edenler olabilir. Cevap, cibreyi sıkıştıracak içerisinde hava kalmasını engellemek, olantüm havayı çıkarmak. Çünkü silahın olabilmesi/bozulmamalı için için, laktik asit üreten bakterilere ihtiyacımız var ve bu bakteriler 'oksijensiz ortamda' üretebilirler. Yani hava olmamalı.
İyi çiğnenmiş bir silo:
Bir de çiğneme videosu ekleyelim. ME9000 ' in shuttle performansını merak edenler için de bilgilendirme niteliğinde olur. (Debriyaj kullanılmamıştır)
http://youtu.be/XzyXC2DH0pY
C-) Düzleme: çiğneme bittikten sonra il yapılacak iş kürek yardımı ile siloyu düzeltmek. YüEy ne kadar düzgün olursa, örtünün altında da o kadar az hava kalır. Bunun için ilk iş kenarları düz bir şerit halinde üste atmak.
Silonun kenarlarını düzledikten sonra, küreğin tersi ile üst kısmını da düzlüyoruz. Burada önemli olan kısım, üste örteceğimi naylonun yüzeye tam olarak oturmasını sağlamak. Naylon zaten baskı oluşturacağından sizin ekstradan bastırmanıza gerek yok. Düzelmeniz yeterli.
D-) Inokulant - katkı maddesi: daha en başında dediğimiz gibi üzüm cibresi hiçbir katkıya gerek olmadan rahatlıkla silolananilecek bir yem maddesi ama siz hem daha hızlı fermante olsun, hem de oluşabilecek nir delik nedeniyle gerçekleşecek bozulma atmasın, lokal kalsın derseniz (benim gibi) inokulant kullanabilirsiniz.
Aslında inokulant ' ın en doğru kullanımı, tüm silaja homojen şekilde dağıtıp karıştırmaktır lakin ben buna gerek görmüyorum. Bu nedenle bozulma ihtimalinin en yüksek olduğu taban üst kısımlara serpme olarak uyguluyorum. Uygulama şeklinin bir özelliği yok. Aynı yemeğe tuz katar gibi. Tüm üste saçın.
Resimdeki inokulant Pioneer 11A44 modeli. Fiyatı şu an nerelerde bilmiyorum. 25 kilogramlar torba ile 40-50 ton silaj yapabiliyorsunuz. Özellikle laktik asit üretimi bakımından zayıf olan ot silahlarında çok faydası olan bir ürün. Mısır ve cibre silajlarında kullanılmasa da olur. Ha kullanılırsa ne faydası olur. Yukarıda da dediğim gibi bozulmaya karşı tedbir (meraklı bir köpek yüzünden tüm siloyu kaybetmezsiniz) olgunlaşma hızında artış (14-15 günde kullanılır hale geliyor) ve kalitede artış.
Aşağıdaki beyaz tozun içeriğinde ne var diye merak edenler olabilir.
Söyleyelim: o tozun her 1 gramında (silaj oluşumu için zaruri) laktik asiti
üreten 1.000.000.000 (bir milyar) canlı bakteri var. Silajı korusun diye tuttuğumuz paralı askerler diyebiliriz
Inanması güç ama orda bir 'alem' var.
Merak edenlere arka yüz yazısı: (Türkçe değil)
a
E-) Kenarları Katlama - Su tedbiri: Silonun bozulmasına neden olan etkenlerin başında taban suları geliyor. Özellikle şiddetli yağmur esnasında görülen bu durumun en pratik çözümü kenarları katlamadık.
Bunun için alta serdiğimiz ve yığının kenarlarında bıraktığımız 50 cm ' lik fazla naylonu silonun üzerine katlıyoruz:
Bu katlama işleminde sorun yaşamak istemiyorsak en pratik yol, ceviz büyüklüğündeki bir taşı naylonun kenarına balya ipi yardımı ile bağlamak. Böylece kenarları karşılıklı olarak katlayabilir, kenarların açılmasını da engelleyebiliri:
Ipleri karşılıklı bağlayanilnek için silajın üzerinden yada içinden geçirebiliriz, hiç bir sıkıntısı yok.
Ve nihayetinde, tüm silajı, 15 tonluk dev bir 'POŞETİN' içerisine, 'üstelik sıkıştırarak' koymuş olduk. Şimdi altından seller geçse korkumuz yok. Ama siz yine de yer seçimimde su yolları ve kanallardan uzak durun
F-) Streç sarma: Paket silajlardaki stresi sadece makinalar satabilir diye düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Insan eli ile de bu iş yapılabilir. Amaç maliyeti düşürmek olduğu için, her seferinde yeni naylon almaktan kaçınmalıyız. Eğer temiz kullanırsak, bir naylonu 3 hatta 4 yıl kullanabilirsiniz. Lakin ne kadar temiz kullanırsanız kullanınister köpek, ister güneş, yada farklı faktörler nedeniyle naylonda delinmeler olabilir. İşte bu delik naylonları da faydalı hale getirmenin yolu ve çözümü var:
Yukarıdaki hışır denen ince naylonun fiyatı, boyutuna göre değişmekle birlikte 15 ton silajı örtecek kadarı 5-6 lira civarında. Tek başına bir anlam ifade etmese de , üzerine serilecek naylonların niteliğini düşünebildiler için kesinlikle tavsiye ederim. Ayrıca hava almama konusunda garantiniz olur.
Çok ince olduğu için örtmesi biraz uğraşırıyor. Çok kolay delinebiliyor yada yırtılıyor. Özellikle rüzgarsız bir havada yapılması lazım fakat bir kez düzgün serildikten sonra kafanız rahat:
Biz yekpare bulamadık. 3 parçadan yaptık:
Silaj yüzeyini düzelmenin faydalarını şimdi görüyoruz. Bu hışır örtüsü, aynı buz dolabı poşetlerinin yaptığı işi yapıyor. Tatmamı ile sarıp hava almasını engelleme:
Örttükten sonra uçmamalı için hışır örtüsünün kenarlarını silonun altına sıkıştırdık ve işlemimiz bitti:
G-) Örtme: Ağır işimiz bitti. Geriye örtme kaldı. Silajı streç ile sardığımız için üstüne atacağımız örtülerin deliklin olma gibi bir zorunluluğu yok. 'Bulabildiğiniz tüm eski naylonları üstüne atabilirsiniz.
Unutmayın, amaç stresi korumak.
Ne kadar kalın olursa o kadar iyi:
Burda da en üste atacağınız renkli, kalın bir branda, halı yada kilim, hem güneş ışığına karşı koruma sağlar, hem de baskı yaparak rüzgarın açma yapmasını engeller.
Örtme işleminin son aşaması da brandanın kenarlarını 1 karış mesafeden içe doğru katlayıp üstünü toprakla örtmektir. Bunun amacı, brandanın kenarlarından hava ve rüzgar girmesini engellemek. Not: en çok bozulma kenarlarda olur)
Artık yem ' imiz kullanıma hazır. Lakin çevresel tehlikelere önlem almak için silajın üstüne bulabildiğiniz kadar eski çıkma lastik koymanızı tavsiye ederim.
Bazı arkadaşlar silajın üzerine baskı yapması ve hava alması için toprak atıyorlar. Kesinlikle tavsiye etmiyorum.
Bunun nedenleri:
- lastiğin işçiliği toprağa göre daha az. 15 dakikada tamamını kaplayanilirsiniz.
- lastik toprağagöre daha iyi basınç yapıyor.
- siloyu açarken de çok daha kolay. Unutmayın bu silonun bir de açılması var. Ayrıca toprağı sıyrılmak için kullanacağınız çapa, kürek gibi aletler üst naylonlara hasar veriyor. Lastikte bu der yok.
- üstte açılacak bir delikte, yağmur suyu ile toprağın içeri girmesine neden oluyor. Nü da bozulmayı hızlandırıyor.
- lastik bedava (herhangi bir lastikçiden istediğiniz kadar hurda lastiği ücretsiz alabilirsiniz)hatta lastikçiden kendisi yükler.
- açım esnasında ufak bir dikkatsizlik silaja toprak karışmasına neden olabiliyor. Koyunlar topra yemez. .
- lastiği bir kez alırsınız, 30-40 yıl kullanırsınız.
Kısaca lastik iyidir.
15 ton orta kalite kaba yemimiz hazır:
Not-1: Bizim lastikleri balyaların altına kullanmışlar o gün başka yoktu, örnek babında 4 tane koyabildik. Şimdi tamamladık ama.
Not-2: Konu mankenimiz, sitenin sessiz takipçisi ağabeyim Ferdi AKGÜN ' e yardım ve sabırından dolayı teşekkürler.
Not-3: Silaj 2 ay önce yapıldı, yakında açılır. Açıldıktan sonra kış şartlarında 2 ay yavaş yavaş verilebiliyor. Açılış ve hayvanlara veriliş şeklini de buradan paylaşırım.
Not-4: Silajı yapılabilen 'tüm yem bitkileri'ni, yukarıdaki yöntemi ile silolayabilolayabilirsiniz. Üzüm cibresi yerine koyacağınız tüm materyallerin silaj yapımı (ufak nüanslar haricinde aynıdır)
Not-5: Ufak silo, hem risk, hem de kullanım açısından her zaman iyidir. 1 tane 30 tonluk yerine 3 tane 10 tonluk yapın. istediğiniz siloyu istediğiniz zaman açın.
Not-6: maliyet raporu:
- 15 ton cibre: 1500 lira.
- 3 tane hışır örtüsü: 6 lira.
- 3 kilo inokulant: 30 lira (tahmini, güncel fiyatını bilmiyorum)
- nakliye/çiğneme: 50 lira (akaryakıt parası)
- alt naylon: bedava (eski çıkma)
- üst naylon: bedava (eski çıkma)
- çıkma lastik: bedava (valla lastikçi kendi yükledi)
- balya ipi-taş: bedava
Ton ' u 105.73, Toplam 1586 lira.
Kapıya teslim 15 ton orta kalite kaba yem brüt maliyetidir.
Ton başına paketleme maliyeti net: 5.73 lira.
Bölgeye göre değişmekle birlikte yem olarak kullanılan en yaygın sanayi artıkları şeker pancarı postası, üzüm cibresi, arpa posası, ayçiçeği küspesi, soya küspesi, pamuk tohumu küspesi, melas sayılabilir. Ha bu kadar mı? Elbette değil. Yukarıdakilerin dışında onlarca var ama yem maddesi olarak kullanımları o kadar yaygın değil.
Bizim bölge malum. Şaraplık üzüm üretiminin en yoğun olduğu bölgelerden biri. Dolayısı ile yaş üzüm cibresi, özellikle sezonunda kaliteli ve bol miktarda bulunabiliyor.
Peki alıp yedirecem de, bu üzüm cibresi denen şeyin içeriği nasıldır? Derseniz:
Üzüm cibresi, şaraplık üzümün 'sapı' alındıktan sonra geriye kalan sadece 'tane ve çekirdek' kısmından elde ediliyor. Hepimizin sofrasında görülebilen 'kuru üzümden' farkı ise üzümün suyunun büyük ölçüde (şaraba, üzüm türüne ve prese göre değişmekle birlikte) alınmış olması. Diğer bir fark da çekirdekli üzümden yapılması.
Besin değerleri:
Kuru Madde: % 30-80
Organik Madde: % 85-97
Ham Protein: % 4-14
Ham kül: % 3-6
Karbonhidrat: %22-40
Bürüt Enerji: 15-24 Mj/kg kuru Madde
Ham Yağ: % 6-12
Ham selüloz: %10-22
Değerlerin bu kadar oynak olmasının en büyük nedeni, bu değerlerin, posanın üretilme şekli, üzüm cinsi, preslenme oranı ve bekletilme zamanı gibi etkenlerden ciddi şekilde etkilenmesidir.
Yalnız yukarıdaki rakamlar ne kadar göze hoş görünse de, herşey rakamlardan ibaret değil.
Mesela üzüm cibresinin sindirilebilir protein oranı düşüktür. Ayrıca metabolizma tarafından kullanılabilir enerji oranı sadece %35-38 civarındadır. Bu durumlarda malum ürünün yem değerlerinin düşmesine neden olur.
Kısaca, kim ne derse desin, mucizeler yaratacak, yada tek başına kullanılacak bir ürün değildir. Sadece kesif yemler ile karıştırıldığında (özellikle saman ve benzeri) düşük kaliteli kaba yemlere oldukça iyi bir alternatiftir.
Daha önce yapılmış onlarca analiz inceledim. Değerler oldukça değişkenlik gösteriyor. Aşağıdaki tablo akademik bir çalışmaya ait. Incelemek isteyenler olabilir:
Gelelim bu üzüm posası yada cibresi denen ürünün yeme nasıl dönüştürüldüğüne..
Başlıca yöntemler:
1-) Kurutma. Bu yöntem çok basit. Düz ve güneş gören bir yere serin. Tamamen kuruyana kadar bekleyin. Kurulunca çuvallayın. İstediğiniz an verebilirsiniz. Hayatında herhangi bir mahsülü kurutmuş olan her insan yapabilir.
Örnek:
Not: Üzüm posası kurutma ile ilgili bir görsel bulamadığımdan, kuru üzüm yapımı ile ilgili biri haberden çaldım fotoğrafı. Yakalanmadan itiraf edeyim (Ama yöntem aynı. Bunu gör, onu görme)
2-) Silaj yapma: Üzüm cibresi, özellikle karbonhidrat oranın iyi olmasından dolayı tek başına ve karışım yapmaya çok müsaittir. İçerisine hiçbir madde yada inokulant katmadan, rahatlıkla silajı yapılabilir. Üstelik 2 yıl gibi bir süre (belki de daha uzun bir süre) bozulmadan formunu korur. Hatta yonca silahının bozulmasını engellemek için kullanılabilir mi diye yapılmış araştırmalar var. Konumuz değil, girmiyorum.
Geldik kilit soruya. Silajı nasıl yapılır?
Her silaj gibi
Mantık olarak mısır silahından hiçbir farkı yok. Açıklayıcı olması açısından görsellerle anlatalım:
A-) Tedarik: Ilk işimiz, fabrikadan ihtiyacımız olacak miktarda üzüm cibresini almak. Yükleme işlemi şarap mağazası yada fabrikasının imkanları dahilinde değişiyor. Elle de yüklenen yer var, otomatik bant ile de. Şansınıza kalmış.
Fiyatını merak edenler için en başta söyleyim. Bu yıl (2014) tonu 80 ile 140 arasında piyasaya, müşterisine, yükleme olanaklarına göre değişiyor.
Silolarda bekletilip suyu alınan cibre el arabalar ile taşınıyor:
B-) Cibremizi yükledik. Geldik gömme işlemine. Önce altına, cibresi dökeceğimiz alana naylonumuzun seriyoruz. Naylonun, düşünülen yığından 50-60 cm geniş olması iyi olur. Nedenini biraz sonra anlatacağım.
Döktüğümüz cibreyi oldukça iyi sıkıştırmamız lazım. Bunun için traktör ile çiğneyeceği. Lakin unutulmaması gereken nokta, yığını sağa sola genişletmeden, dağıtmadan yapmalısınız. Bunun en kolay yolu, sadece ön tekerlekler ile ve enlemesine yapılan bir çiğnemedir. Diklemesine girerseniz yığın hayvan ve dağınık bir hal alır.
Çiğnemenin çok iyi yapılması da ikinci püf noktasıdır. Yığın çiğnendikçe alçalır. Ne zaman ki daha fazla alçalmaz hale gelir, işte o zaman işlem tamamdır. Bunun için ne kadar ağır bir traktör kullanırsanız o kadar avantajlı olursunuz.
Peki neden bu kadar çok çiğnediğimiz merak edenler olabilir. Cevap, cibreyi sıkıştıracak içerisinde hava kalmasını engellemek, olantüm havayı çıkarmak. Çünkü silahın olabilmesi/bozulmamalı için için, laktik asit üreten bakterilere ihtiyacımız var ve bu bakteriler 'oksijensiz ortamda' üretebilirler. Yani hava olmamalı.
İyi çiğnenmiş bir silo:
Bir de çiğneme videosu ekleyelim. ME9000 ' in shuttle performansını merak edenler için de bilgilendirme niteliğinde olur. (Debriyaj kullanılmamıştır)
http://youtu.be/XzyXC2DH0pY
C-) Düzleme: çiğneme bittikten sonra il yapılacak iş kürek yardımı ile siloyu düzeltmek. YüEy ne kadar düzgün olursa, örtünün altında da o kadar az hava kalır. Bunun için ilk iş kenarları düz bir şerit halinde üste atmak.
Silonun kenarlarını düzledikten sonra, küreğin tersi ile üst kısmını da düzlüyoruz. Burada önemli olan kısım, üste örteceğimi naylonun yüzeye tam olarak oturmasını sağlamak. Naylon zaten baskı oluşturacağından sizin ekstradan bastırmanıza gerek yok. Düzelmeniz yeterli.
D-) Inokulant - katkı maddesi: daha en başında dediğimiz gibi üzüm cibresi hiçbir katkıya gerek olmadan rahatlıkla silolananilecek bir yem maddesi ama siz hem daha hızlı fermante olsun, hem de oluşabilecek nir delik nedeniyle gerçekleşecek bozulma atmasın, lokal kalsın derseniz (benim gibi) inokulant kullanabilirsiniz.
Aslında inokulant ' ın en doğru kullanımı, tüm silaja homojen şekilde dağıtıp karıştırmaktır lakin ben buna gerek görmüyorum. Bu nedenle bozulma ihtimalinin en yüksek olduğu taban üst kısımlara serpme olarak uyguluyorum. Uygulama şeklinin bir özelliği yok. Aynı yemeğe tuz katar gibi. Tüm üste saçın.
Resimdeki inokulant Pioneer 11A44 modeli. Fiyatı şu an nerelerde bilmiyorum. 25 kilogramlar torba ile 40-50 ton silaj yapabiliyorsunuz. Özellikle laktik asit üretimi bakımından zayıf olan ot silahlarında çok faydası olan bir ürün. Mısır ve cibre silajlarında kullanılmasa da olur. Ha kullanılırsa ne faydası olur. Yukarıda da dediğim gibi bozulmaya karşı tedbir (meraklı bir köpek yüzünden tüm siloyu kaybetmezsiniz) olgunlaşma hızında artış (14-15 günde kullanılır hale geliyor) ve kalitede artış.
Aşağıdaki beyaz tozun içeriğinde ne var diye merak edenler olabilir.
Söyleyelim: o tozun her 1 gramında (silaj oluşumu için zaruri) laktik asiti
üreten 1.000.000.000 (bir milyar) canlı bakteri var. Silajı korusun diye tuttuğumuz paralı askerler diyebiliriz
Inanması güç ama orda bir 'alem' var.
Merak edenlere arka yüz yazısı: (Türkçe değil)
E-) Kenarları Katlama - Su tedbiri: Silonun bozulmasına neden olan etkenlerin başında taban suları geliyor. Özellikle şiddetli yağmur esnasında görülen bu durumun en pratik çözümü kenarları katlamadık.
Bunun için alta serdiğimiz ve yığının kenarlarında bıraktığımız 50 cm ' lik fazla naylonu silonun üzerine katlıyoruz:
Bu katlama işleminde sorun yaşamak istemiyorsak en pratik yol, ceviz büyüklüğündeki bir taşı naylonun kenarına balya ipi yardımı ile bağlamak. Böylece kenarları karşılıklı olarak katlayabilir, kenarların açılmasını da engelleyebiliri:
Ipleri karşılıklı bağlayanilnek için silajın üzerinden yada içinden geçirebiliriz, hiç bir sıkıntısı yok.
Ve nihayetinde, tüm silajı, 15 tonluk dev bir 'POŞETİN' içerisine, 'üstelik sıkıştırarak' koymuş olduk. Şimdi altından seller geçse korkumuz yok. Ama siz yine de yer seçimimde su yolları ve kanallardan uzak durun
F-) Streç sarma: Paket silajlardaki stresi sadece makinalar satabilir diye düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Insan eli ile de bu iş yapılabilir. Amaç maliyeti düşürmek olduğu için, her seferinde yeni naylon almaktan kaçınmalıyız. Eğer temiz kullanırsak, bir naylonu 3 hatta 4 yıl kullanabilirsiniz. Lakin ne kadar temiz kullanırsanız kullanınister köpek, ister güneş, yada farklı faktörler nedeniyle naylonda delinmeler olabilir. İşte bu delik naylonları da faydalı hale getirmenin yolu ve çözümü var:
Yukarıdaki hışır denen ince naylonun fiyatı, boyutuna göre değişmekle birlikte 15 ton silajı örtecek kadarı 5-6 lira civarında. Tek başına bir anlam ifade etmese de , üzerine serilecek naylonların niteliğini düşünebildiler için kesinlikle tavsiye ederim. Ayrıca hava almama konusunda garantiniz olur.
Çok ince olduğu için örtmesi biraz uğraşırıyor. Çok kolay delinebiliyor yada yırtılıyor. Özellikle rüzgarsız bir havada yapılması lazım fakat bir kez düzgün serildikten sonra kafanız rahat:
Biz yekpare bulamadık. 3 parçadan yaptık:
Silaj yüzeyini düzelmenin faydalarını şimdi görüyoruz. Bu hışır örtüsü, aynı buz dolabı poşetlerinin yaptığı işi yapıyor. Tatmamı ile sarıp hava almasını engelleme:
Örttükten sonra uçmamalı için hışır örtüsünün kenarlarını silonun altına sıkıştırdık ve işlemimiz bitti:
G-) Örtme: Ağır işimiz bitti. Geriye örtme kaldı. Silajı streç ile sardığımız için üstüne atacağımız örtülerin deliklin olma gibi bir zorunluluğu yok. 'Bulabildiğiniz tüm eski naylonları üstüne atabilirsiniz.
Unutmayın, amaç stresi korumak.
Ne kadar kalın olursa o kadar iyi:
Burda da en üste atacağınız renkli, kalın bir branda, halı yada kilim, hem güneş ışığına karşı koruma sağlar, hem de baskı yaparak rüzgarın açma yapmasını engeller.
Örtme işleminin son aşaması da brandanın kenarlarını 1 karış mesafeden içe doğru katlayıp üstünü toprakla örtmektir. Bunun amacı, brandanın kenarlarından hava ve rüzgar girmesini engellemek. Not: en çok bozulma kenarlarda olur)
Artık yem ' imiz kullanıma hazır. Lakin çevresel tehlikelere önlem almak için silajın üstüne bulabildiğiniz kadar eski çıkma lastik koymanızı tavsiye ederim.
Bazı arkadaşlar silajın üzerine baskı yapması ve hava alması için toprak atıyorlar. Kesinlikle tavsiye etmiyorum.
Bunun nedenleri:
- lastiğin işçiliği toprağa göre daha az. 15 dakikada tamamını kaplayanilirsiniz.
- lastik toprağagöre daha iyi basınç yapıyor.
- siloyu açarken de çok daha kolay. Unutmayın bu silonun bir de açılması var. Ayrıca toprağı sıyrılmak için kullanacağınız çapa, kürek gibi aletler üst naylonlara hasar veriyor. Lastikte bu der yok.
- üstte açılacak bir delikte, yağmur suyu ile toprağın içeri girmesine neden oluyor. Nü da bozulmayı hızlandırıyor.
- lastik bedava (herhangi bir lastikçiden istediğiniz kadar hurda lastiği ücretsiz alabilirsiniz)hatta lastikçiden kendisi yükler.
- açım esnasında ufak bir dikkatsizlik silaja toprak karışmasına neden olabiliyor. Koyunlar topra yemez. .
- lastiği bir kez alırsınız, 30-40 yıl kullanırsınız.
Kısaca lastik iyidir.
15 ton orta kalite kaba yemimiz hazır:
Not-1: Bizim lastikleri balyaların altına kullanmışlar o gün başka yoktu, örnek babında 4 tane koyabildik. Şimdi tamamladık ama.
Not-2: Konu mankenimiz, sitenin sessiz takipçisi ağabeyim Ferdi AKGÜN ' e yardım ve sabırından dolayı teşekkürler.
Not-3: Silaj 2 ay önce yapıldı, yakında açılır. Açıldıktan sonra kış şartlarında 2 ay yavaş yavaş verilebiliyor. Açılış ve hayvanlara veriliş şeklini de buradan paylaşırım.
Not-4: Silajı yapılabilen 'tüm yem bitkileri'ni, yukarıdaki yöntemi ile silolayabilolayabilirsiniz. Üzüm cibresi yerine koyacağınız tüm materyallerin silaj yapımı (ufak nüanslar haricinde aynıdır)
Not-5: Ufak silo, hem risk, hem de kullanım açısından her zaman iyidir. 1 tane 30 tonluk yerine 3 tane 10 tonluk yapın. istediğiniz siloyu istediğiniz zaman açın.
Not-6: maliyet raporu:
- 15 ton cibre: 1500 lira.
- 3 tane hışır örtüsü: 6 lira.
- 3 kilo inokulant: 30 lira (tahmini, güncel fiyatını bilmiyorum)
- nakliye/çiğneme: 50 lira (akaryakıt parası)
- alt naylon: bedava (eski çıkma)
- üst naylon: bedava (eski çıkma)
- çıkma lastik: bedava (valla lastikçi kendi yükledi)
- balya ipi-taş: bedava
Ton ' u 105.73, Toplam 1586 lira.
Kapıya teslim 15 ton orta kalite kaba yem brüt maliyetidir.
Ton başına paketleme maliyeti net: 5.73 lira.