Türk adına çeşitli kaynak ve araştırmalarda türlü manalar verilmiştir. çin kaynakları Tu-küe (Türk) ' ü miğfer olarak , ıslam kaynakları ise ses benzetmesine dayanarak terkedilmiş,olgunlukçağı ve benzeri manalar vererek yeni anlamlar üretmiştir.
XIX. asırda A. Vambery ' nin ilmi izaha yakın olan fikrine göre ise Türk kelimesi 'TÜREMEK'ten gelmektedir. Zira Gökalp bunu 'TÜRELİ' yani kanun ve nizam sahibi olarak açıklamıştır.
Ancak Türk sözünün cins isim olarak 'Güç-KUVVET' manasında olduğu, buradaki Türk kelimesinin milletin adı olan 'Türk' kelimesi ile aynı olduğu A.V. Le Coq tarafından ileri sürülmüştür. Bu iddia Kök-Türk kitabelerinin çözücüsü olan V. Thomsen tarafından kabul edilmiş,aynı iddia G. Nemeth ' in tetkikleri ile de ispat edilmiştir.
Ayrıca Türk kelimesinin cins isim olarak 'ALTAYLI' (Ceyhu ötesi Turanlı) kavimlerini ifade etmek üzere 420 yıllarına ait bir Pers metninde,daha sonradan 515 hadiseleri dolayısıyla 'Türk-Hun'(Kudretli-Hun) tabirleride geçtiği bilinmektedir.
ıran kaynaklarında Türk sözü 'Güzel ınsan' karşılığında kullanılırken, XI. yy ' da Kaşkarlı Mahmut 'Türk adının Türkler ' e Tanrı tarafından verildiğini ' belirterek,'Gençlik,kuvvet,kudret ve olgunluk çağı' demek olduğunu bir kez daha belirtmiştir. Tarihçiler ise Türk kelimesinin 'Güçlü-Kuvvetli' anlamına geldiğini kabul etmektedirler.
Türk Soyu
Tarihte Türk ırkı hakkında çeşitli tasvirler yapılmıştır. çin,Latin ve Grek kaynaklarında Türkler daha çok Moğol tipinde tasvir edilmişlerdir. Bunun sebebi ise Türkler ' in tarih boyunca en çok temasının Mogollar ' la olmasıdır. Moğol kitleleri yıllarca Türkler ' in idaresinde yaşamış,göçlere,savaşlara Türkler ' le beraber katılmışlardır. Bunun sonucunda bu kaynaklar Türk ile Moğol tipini birbirine karıştırmıştır.
Son yarım asır içinde yapılan ilmi çalışmalar ve araştırmalar sonucu Türkler ' in beyaz ırka mensup bulundukları, yeryüzünde mevcut üç büyük ırk grubundan 'Europid' adı verilen grubun 'Turanid' tipine mensup bulundukları anlaşılmıştır. Kafa yapıları Brakisfal (yuvarlak kafalı)dır. Türklerin kendilerini başta 'Mongolid' Moğollar olmak üzere diğer topluluklardan ayıran antropolik çizgilere sahip oldukları tespit edilmiştir. Türkler ' in hakim vasfı beyaz renk,düz burun,değirmi çene,hafif dalgalı saç,orta gürlükte sakal ve bıyıktır.
Turan tipine örnek olan Orta Asya, Maveraünehir ve diğer Yakın Doğu Türkleri beyaz tenli ,koyu parlak gözlü, değirmi yüzlü,endamlı,sağlam yapılı erkek ve kadınları ile Ortaçağ kaynaklarında güzelliğin timsali olarak gösterilmiş hatta ıran edebiyatında Türk sözü 'Güzel ınsan' manasında kullanılmıştır. Tevrat ' ta nakledilen bir rivayette ise Türk soyunun Ham ve Sam ' dan değil, Yafes ' den türemiş olarak beyaz ırktan geldiği gösterilmiştir.
Türk Yurdu
Yeryüzünde 350 milyonu aşan sayıları ile çok geniş bir bölegeye yayılan Türkler ' in ilk anayurdu ' nun tesbiti birçok bilimadmını asırlarca meşkul eden büyük bir konu olmuştur. Bilim adamları ve araştırmacılar yaptıkları çalışmalar sonucu Türkler ' in ilk Anayurdu ile ilgili bir çok iddialar ortaya tmışlardır.
Tarihiçler , çin kaynaklarına dayanarak Altay Dağlarını,
Etnologlar,ıç Asya ' nın kuzey bölgelerini,
Dil araştırmacılar,Altaylar ' ın veya Kingan Dağları ' nın doğu ve batısını,
Kültür Tarihçileri , Altay-Kırgız Bozkırları arasını,
Sanat tarihçileri , Kuzeybatı Asya sahasını,
Antropologlar ise Kırgız Bozkırı-Tanrı Dağları arasını ilk Türk Anayırdu olarak iddia etmişlerdir.
Bütün bu araştırmalara göre ilk türk yurdunun kesin sınırlarını çizmek mümkün olmamaktadır. Zira Türkler ' in ilk zamanlardan itibaren çok geniş bir sahaya yayılmaları bu tesbitte güçlük çıkartmaktadır.
Bununla beraber son yıllarda yapılan dil araşturmaları ve yukarıda yapılan çalışmalar göz önüne alındığında , ilk Türk yurdunun 'Altay Dağları ' ndan, Urallar ' a kadar uzanan , Hazar Denizi Kuzeydoğu Bozkırlarından,Tanrı Dağları ' nı kapsayan çok geniş bir bölge olduğudur.'
Tarihi akış içerisinde meydana gelen göçler sonucu Anayurtları ' ndan çok uzak mesafelere ve geniş bir coğrafialana yayılan Türkler, bugün Balkanlar ' dan doğuya çin Seddi ' ne ,Kuzeyde Sibirya Bozkırları ' ndan Güneyde Horasan, Afganistan,Tibet ' e kadar olan bölgeleri yurt tutmuşlardır.
XIX. asırda A. Vambery ' nin ilmi izaha yakın olan fikrine göre ise Türk kelimesi 'TÜREMEK'ten gelmektedir. Zira Gökalp bunu 'TÜRELİ' yani kanun ve nizam sahibi olarak açıklamıştır.
Ancak Türk sözünün cins isim olarak 'Güç-KUVVET' manasında olduğu, buradaki Türk kelimesinin milletin adı olan 'Türk' kelimesi ile aynı olduğu A.V. Le Coq tarafından ileri sürülmüştür. Bu iddia Kök-Türk kitabelerinin çözücüsü olan V. Thomsen tarafından kabul edilmiş,aynı iddia G. Nemeth ' in tetkikleri ile de ispat edilmiştir.
Ayrıca Türk kelimesinin cins isim olarak 'ALTAYLI' (Ceyhu ötesi Turanlı) kavimlerini ifade etmek üzere 420 yıllarına ait bir Pers metninde,daha sonradan 515 hadiseleri dolayısıyla 'Türk-Hun'(Kudretli-Hun) tabirleride geçtiği bilinmektedir.
ıran kaynaklarında Türk sözü 'Güzel ınsan' karşılığında kullanılırken, XI. yy ' da Kaşkarlı Mahmut 'Türk adının Türkler ' e Tanrı tarafından verildiğini ' belirterek,'Gençlik,kuvvet,kudret ve olgunluk çağı' demek olduğunu bir kez daha belirtmiştir. Tarihçiler ise Türk kelimesinin 'Güçlü-Kuvvetli' anlamına geldiğini kabul etmektedirler.
Türk Soyu
Tarihte Türk ırkı hakkında çeşitli tasvirler yapılmıştır. çin,Latin ve Grek kaynaklarında Türkler daha çok Moğol tipinde tasvir edilmişlerdir. Bunun sebebi ise Türkler ' in tarih boyunca en çok temasının Mogollar ' la olmasıdır. Moğol kitleleri yıllarca Türkler ' in idaresinde yaşamış,göçlere,savaşlara Türkler ' le beraber katılmışlardır. Bunun sonucunda bu kaynaklar Türk ile Moğol tipini birbirine karıştırmıştır.
Son yarım asır içinde yapılan ilmi çalışmalar ve araştırmalar sonucu Türkler ' in beyaz ırka mensup bulundukları, yeryüzünde mevcut üç büyük ırk grubundan 'Europid' adı verilen grubun 'Turanid' tipine mensup bulundukları anlaşılmıştır. Kafa yapıları Brakisfal (yuvarlak kafalı)dır. Türklerin kendilerini başta 'Mongolid' Moğollar olmak üzere diğer topluluklardan ayıran antropolik çizgilere sahip oldukları tespit edilmiştir. Türkler ' in hakim vasfı beyaz renk,düz burun,değirmi çene,hafif dalgalı saç,orta gürlükte sakal ve bıyıktır.
Turan tipine örnek olan Orta Asya, Maveraünehir ve diğer Yakın Doğu Türkleri beyaz tenli ,koyu parlak gözlü, değirmi yüzlü,endamlı,sağlam yapılı erkek ve kadınları ile Ortaçağ kaynaklarında güzelliğin timsali olarak gösterilmiş hatta ıran edebiyatında Türk sözü 'Güzel ınsan' manasında kullanılmıştır. Tevrat ' ta nakledilen bir rivayette ise Türk soyunun Ham ve Sam ' dan değil, Yafes ' den türemiş olarak beyaz ırktan geldiği gösterilmiştir.
Türk Yurdu
Yeryüzünde 350 milyonu aşan sayıları ile çok geniş bir bölegeye yayılan Türkler ' in ilk anayurdu ' nun tesbiti birçok bilimadmını asırlarca meşkul eden büyük bir konu olmuştur. Bilim adamları ve araştırmacılar yaptıkları çalışmalar sonucu Türkler ' in ilk Anayurdu ile ilgili bir çok iddialar ortaya tmışlardır.
Tarihiçler , çin kaynaklarına dayanarak Altay Dağlarını,
Etnologlar,ıç Asya ' nın kuzey bölgelerini,
Dil araştırmacılar,Altaylar ' ın veya Kingan Dağları ' nın doğu ve batısını,
Kültür Tarihçileri , Altay-Kırgız Bozkırları arasını,
Sanat tarihçileri , Kuzeybatı Asya sahasını,
Antropologlar ise Kırgız Bozkırı-Tanrı Dağları arasını ilk Türk Anayırdu olarak iddia etmişlerdir.
Bütün bu araştırmalara göre ilk türk yurdunun kesin sınırlarını çizmek mümkün olmamaktadır. Zira Türkler ' in ilk zamanlardan itibaren çok geniş bir sahaya yayılmaları bu tesbitte güçlük çıkartmaktadır.
Bununla beraber son yıllarda yapılan dil araşturmaları ve yukarıda yapılan çalışmalar göz önüne alındığında , ilk Türk yurdunun 'Altay Dağları ' ndan, Urallar ' a kadar uzanan , Hazar Denizi Kuzeydoğu Bozkırlarından,Tanrı Dağları ' nı kapsayan çok geniş bir bölge olduğudur.'
Tarihi akış içerisinde meydana gelen göçler sonucu Anayurtları ' ndan çok uzak mesafelere ve geniş bir coğrafialana yayılan Türkler, bugün Balkanlar ' dan doğuya çin Seddi ' ne ,Kuzeyde Sibirya Bozkırları ' ndan Güneyde Horasan, Afganistan,Tibet ' e kadar olan bölgeleri yurt tutmuşlardır.