Türk Tarım Alet ve Makinaları İmalatçıları Birliği (TARMAKBİR) verilerinden derlenen bilgiye göre, 2010 yılında 40 bin 178 adet olan traktör üretimi 2011 yılını 62 bin 750 adet ile tamamladı.
En son 1998 yılında 61 bin 868 adet olan üretim, daha sonraki süreçte azalma eğilimine girmiş, krizin de etkisiyle 2002 yılında 10 bin 840 seviyesine gerilemişti.
Traktör üretimi 2003'te 29 bin 761 adet, 2004 yılında 42 bin 511 adet, 2005 yılında 41 bin 502 adet, 2006 yılında 44 bin 386 adet, 2007 yılında 37 bin 623 adet, 2008 yılında 28 bin 751 adet düzeyinde gerçekleşmiş, 2009 yılında da 17 bin 762 adet seviyesine düşmüştü.
Traktör ihracatı ise 2011 yılında 9 bin 790 adetten 10 bin 413 adete çıktı. Traktör ihracatından sağlanan gelir de yüzde 11,4 artışla 191,1 milyon dolardan 212,8 milyon dolara yükseldi.
İhraç edilen traktörlerin yüzde 81'ini 59-75 Kw gücündeki traktörler oluştururken, ortalama traktör ihracat birim fiyatı da 20 bin 426 dolar olarak gerçekleşti. Traktör ihracatında ilk sırayı yüzde 33'lük payla ABD alırken, bunu yüzde 9 ile Irak, yüzde 7 ile İtalya yüzde 6 ile Fas ve yüzde 4'lük pay ile de Avustralya izledi.
İthalattaki artış
2011 yılında iç pazardaki canlanmaya paralel olarak, traktör ithalatındaki yüksek artış dikkati çekti. Buna göre 2008'de 5 bin 409 adet, 2009'da 3 bin 797 adet, 2010 yılında da 8 bin 883 adet olan traktör ithalatı, 2011 yılında 14 bin 937 adete ulaştı.
Bunun karşılığında da geçen yıl traktör ithalatı için ödenen döviz de yüzde 72,5'lik bir artışla 197,8 milyon dolardan 341,3 milyon dolara çıkarken, ortalama traktör ithalat birim fiyatı 22 bin 829 dolar oldu. Traktör ithalatında ilk sırayı yüzde 26'lık pay ile Hindistan alırken, bunu yüzde 19'luk pay ile İtalya, yüzde 13 ile Fransa, yüzde 12'lik pay ile de Almanya takip etti.
''Bu kadar talep beklenmiyordu, üretim kapasiteleri doldu'
TARMAKBİR Genel Sekreteri Selami İleri, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, traktör üretiminde 1998 yılının ardından uzun yılların rekorununu kırıldığını belirtirken, üretim artışının iç pazardaki canlılıktan kaynaklandığını söyledi.
Traktöre olan talebin artacağını öngördüklerini ama bu kadar talep beklenmediğini, üretim kapasitelerin dolduğunu anlatan İleri, şunları kaydetti:
''Daha fazla traktör üretilseydi iç pazarda hatta dış pazarda daha çok satış imkanı olurdu. Fabrikaların üretim kapasite kullanım oranları yüzde 100'e ulaştı. Traktör imalat sanayi, otomotiv ve makina sanayi sektörleri gibi yan sanayiye bağlı, yurt içinden tedarik edilenlerin yanı sıra bazı kritik parçalar yurt dışından temin ediliyor.
Geçen sene iklimsel faktörlerin de etkisiyle tarım ürünlerinde yüksek bir rekolte sağlandı. Ayrıca yüzde 50 sübvansiyonlu tarımsal mekanizasyon kredileri ve yüzde 50 oranında hibe verilen devlet destekleri söz konusu oldu. Özellikle kırsal kalkınma makina ekipman desteği, tarım sektöründe büyük bir ilgi gördü.
Bu şekilde verilen yaklaşık 300 milyon lira hibe desteği sayesinde, çiftçilerimiz hem teknolojik tarımsal mekanizasyon araçlarına sahip oldu hem de traktörünü yenilemek için harcayacağı paradan tasarruf sağlamış oldu.
Ayrıca hayvancılık sektörüne verilen ilave destekler ve basınçlı sulama sistemlerinde faizsiz zirai krediler büyük ilgi gördü. Yüksek rekolte ve devlet destekleri bir araya gelince, tarım ve tarımsal mekanizasyon sektöründe 2011 yılı oldukça iyi geçmiş oldu.''
Traktör aynı zamanda prestij simgesi
Bu yılın ocak ayında da üretim rakamlarının beklenenden yüksek olduğuna dikkati çeken İleri, bununla birlikte 2012 yılı üretimi ve iç pazar için bir tahminde bulunmanın zor olduğunu söyledi.
Genel olarak yüksek seviyede geçen bir sezondan sonra düşüş beklendiğine işaret eden İleri, tarım sektöründe dolayısıyla tarımsal mekanizasyon sektöründe uzun vadeli bir planlamanın yapılamadığını kaydetti.
İleri, Türk çiftçisi için traktörün sadece tarımda kullanılan bir araç olmadığını, aynı zamanda bir prestij simgesi ve çok fonksiyonlu bir ulaşım ve taşıma aracı olduğunu ifade etti.
''İthalat artışını frenleyecek mekanizmalar çok önemli''
Tarımsal mekanizasyon araçlarında desteklerin iyi gittiğini ancak desteklenecek makinanın belirlenmesinde daha fazla kurumlar arası işbirliğine gitmenin önemini vurgulayan İleri, son teknoloji makinaların daha fazla desteklenmesi gerektiğini ifade etti.
Sektördeki ithalat artışına da dikkati çeken İleri, ''Bunu frenleyecek ve dengeleyecek mekanizmaların oluşturulması çok önemli, dış ticaret açığımız geçtiğimiz sene rekor kırdı'' dedi.
Ekipman ithalatı içinde biçerdöver başta olmak üzere hasat makinaları ithalatının yaklaşık yüzde 60'lık pay oluşturduğunu belirten İleri, uluslararası markaların Türkiye'de imalatını, bölgesel manada üretim üssü olmasını teşvik edecek modellerin öngörülmesi gerektiğini, ayrıca yerli malını teşvik edici düzenlemeler yapılabileceğini sözlerine ekledi.
Sayfa : 1
En son 1998 yılında 61 bin 868 adet olan üretim, daha sonraki süreçte azalma eğilimine girmiş, krizin de etkisiyle 2002 yılında 10 bin 840 seviyesine gerilemişti.
Traktör üretimi 2003'te 29 bin 761 adet, 2004 yılında 42 bin 511 adet, 2005 yılında 41 bin 502 adet, 2006 yılında 44 bin 386 adet, 2007 yılında 37 bin 623 adet, 2008 yılında 28 bin 751 adet düzeyinde gerçekleşmiş, 2009 yılında da 17 bin 762 adet seviyesine düşmüştü.
Traktör ihracatı ise 2011 yılında 9 bin 790 adetten 10 bin 413 adete çıktı. Traktör ihracatından sağlanan gelir de yüzde 11,4 artışla 191,1 milyon dolardan 212,8 milyon dolara yükseldi.
İhraç edilen traktörlerin yüzde 81'ini 59-75 Kw gücündeki traktörler oluştururken, ortalama traktör ihracat birim fiyatı da 20 bin 426 dolar olarak gerçekleşti. Traktör ihracatında ilk sırayı yüzde 33'lük payla ABD alırken, bunu yüzde 9 ile Irak, yüzde 7 ile İtalya yüzde 6 ile Fas ve yüzde 4'lük pay ile de Avustralya izledi.
İthalattaki artış
2011 yılında iç pazardaki canlanmaya paralel olarak, traktör ithalatındaki yüksek artış dikkati çekti. Buna göre 2008'de 5 bin 409 adet, 2009'da 3 bin 797 adet, 2010 yılında da 8 bin 883 adet olan traktör ithalatı, 2011 yılında 14 bin 937 adete ulaştı.
Bunun karşılığında da geçen yıl traktör ithalatı için ödenen döviz de yüzde 72,5'lik bir artışla 197,8 milyon dolardan 341,3 milyon dolara çıkarken, ortalama traktör ithalat birim fiyatı 22 bin 829 dolar oldu. Traktör ithalatında ilk sırayı yüzde 26'lık pay ile Hindistan alırken, bunu yüzde 19'luk pay ile İtalya, yüzde 13 ile Fransa, yüzde 12'lik pay ile de Almanya takip etti.
''Bu kadar talep beklenmiyordu, üretim kapasiteleri doldu'
TARMAKBİR Genel Sekreteri Selami İleri, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, traktör üretiminde 1998 yılının ardından uzun yılların rekorununu kırıldığını belirtirken, üretim artışının iç pazardaki canlılıktan kaynaklandığını söyledi.
Traktöre olan talebin artacağını öngördüklerini ama bu kadar talep beklenmediğini, üretim kapasitelerin dolduğunu anlatan İleri, şunları kaydetti:
''Daha fazla traktör üretilseydi iç pazarda hatta dış pazarda daha çok satış imkanı olurdu. Fabrikaların üretim kapasite kullanım oranları yüzde 100'e ulaştı. Traktör imalat sanayi, otomotiv ve makina sanayi sektörleri gibi yan sanayiye bağlı, yurt içinden tedarik edilenlerin yanı sıra bazı kritik parçalar yurt dışından temin ediliyor.
Geçen sene iklimsel faktörlerin de etkisiyle tarım ürünlerinde yüksek bir rekolte sağlandı. Ayrıca yüzde 50 sübvansiyonlu tarımsal mekanizasyon kredileri ve yüzde 50 oranında hibe verilen devlet destekleri söz konusu oldu. Özellikle kırsal kalkınma makina ekipman desteği, tarım sektöründe büyük bir ilgi gördü.
Bu şekilde verilen yaklaşık 300 milyon lira hibe desteği sayesinde, çiftçilerimiz hem teknolojik tarımsal mekanizasyon araçlarına sahip oldu hem de traktörünü yenilemek için harcayacağı paradan tasarruf sağlamış oldu.
Ayrıca hayvancılık sektörüne verilen ilave destekler ve basınçlı sulama sistemlerinde faizsiz zirai krediler büyük ilgi gördü. Yüksek rekolte ve devlet destekleri bir araya gelince, tarım ve tarımsal mekanizasyon sektöründe 2011 yılı oldukça iyi geçmiş oldu.''
Traktör aynı zamanda prestij simgesi
Bu yılın ocak ayında da üretim rakamlarının beklenenden yüksek olduğuna dikkati çeken İleri, bununla birlikte 2012 yılı üretimi ve iç pazar için bir tahminde bulunmanın zor olduğunu söyledi.
Genel olarak yüksek seviyede geçen bir sezondan sonra düşüş beklendiğine işaret eden İleri, tarım sektöründe dolayısıyla tarımsal mekanizasyon sektöründe uzun vadeli bir planlamanın yapılamadığını kaydetti.
İleri, Türk çiftçisi için traktörün sadece tarımda kullanılan bir araç olmadığını, aynı zamanda bir prestij simgesi ve çok fonksiyonlu bir ulaşım ve taşıma aracı olduğunu ifade etti.
''İthalat artışını frenleyecek mekanizmalar çok önemli''
Tarımsal mekanizasyon araçlarında desteklerin iyi gittiğini ancak desteklenecek makinanın belirlenmesinde daha fazla kurumlar arası işbirliğine gitmenin önemini vurgulayan İleri, son teknoloji makinaların daha fazla desteklenmesi gerektiğini ifade etti.
Sektördeki ithalat artışına da dikkati çeken İleri, ''Bunu frenleyecek ve dengeleyecek mekanizmaların oluşturulması çok önemli, dış ticaret açığımız geçtiğimiz sene rekor kırdı'' dedi.
Ekipman ithalatı içinde biçerdöver başta olmak üzere hasat makinaları ithalatının yaklaşık yüzde 60'lık pay oluşturduğunu belirten İleri, uluslararası markaların Türkiye'de imalatını, bölgesel manada üretim üssü olmasını teşvik edecek modellerin öngörülmesi gerektiğini, ayrıca yerli malını teşvik edici düzenlemeler yapılabileceğini sözlerine ekledi.
Sayfa : 1