Türkiyede Özel Tarımsal Danışmanlık-10 Yılın Özeti
Zir.Yük.Müh. Umut ÖZKAN
(Uzman Tarım Danışmanı)
HARMAN TIME Dergisi-Agustos-2016 Sayısı.
Bakanlık 2006 yılında kamu dışı özel/serbest tarımsal yayım ve danışmanlığın temelini attı. Aradan geçen 10 yıl (2006-2010) içinde 15 bine yakın tekniker-teknisyen-veteriner ve mühendis danışmanlık belgesi aldı. Bunlardan 3 bine yakını bakanlığın izin ve denetiminde fiilen bu işi yapmakta ve üretici ile bilgi arasında köprü vazifesi görmektedir. Özel/Serbest Danışmanlığın zaman zaman Köy-Mer/Tar-Gel projesi ile karıştırıldığı da oldu. Oysa bu sistemde devletten maaş almak yoktu hatta vergi mükellefliği söz konusuydu. Danışmanlar devlet memuru değil serbest girişimcilerde ya da oda/birliğin çalışanıydı. Çiftçiyi sisteme katılmaya ikna edebilmesi için çabalaması, hizmet vermesi gerekiyordu. Açıkçası oturduğun yerde yapılabilecek iş değildi. Mecburi köy/işletme ziyaretleri ve bakanlığın denetimi vardı.
2009 yılında desteklenmeye başlanan sitemde ilk yıl; 225 TL/İşletme olan destek, 2010-2011 yıllarında 500 TL/İşletme oldu. 2012den buyana da 600 TL/işletme olarak hizmeti verene ödeme yapıldı, danışmanlar tahsilât sorunundan kurtuldu.
Bugüne kadar mevzuatta epey değişiklikler oldu ama danışmanlık sistemi sürekli büyüdü ve rakamlar arttı. Gelinen noktada hemen hemen 81 ilin tamamına yakınında şirket/oda/birlik yada serbest olarak özel danışmanlık sürmektedir. Özellikle 2012 yılından buyana desteğin hizmeti verene yatması sistemi daha cazip hale getirmiş ve aktif danışman sayısı artmıştır. Hiçbir zaman tam ideal halini almasa da konu hakkında sürekli toplantı, çalışma ve yazışmalar devam etmiştir.
Danışman sayısının artması sistemin yaygınlaşmasına paralel olarak dernekleşme çabaları da 2014 yılında resmiyet kazanmış ve Tar-Der ( Tarımsal Yayım ve Danışmanlık Hizmetleri Derneği) Ankara merkezli olmak üzere kurulmuştur. Lakin hiçbir zaman yeterli üye sayısına ulaşamayan dernek henüz istenen çalışmaları gerçekleştirememiştir. Danışmanların bu eksikliği zamanla aleyhlerine dönmüş ve sistemin gereksizliği, suiistimal edildiği yaygın bir inanışa dönmüştür. Sistemin reklam tanıtım ayağı çok eksik kalmıştır. Açıkçası danışmanlar birleşip tek ses olamayınca Bakanlığın sesine uymak zorunda kalmıştır. Son birkaç aydır gerek sanal ortamda gerekse Ankarada Bakanlık önünde çeşitli ciddi çabalar olmuştur ama iş işten geçmemiştir inşallah.. (sonuçta son haliyle tebliğ çıkmadı).
Gelinen noktada 2016 yılı itibariyle serbest danışmanlar ve danışmanlık şirketleri tam anlamıyla kapatılırken, oda/birliklerin de 8 olan danışman hakkı 2ye düşürülmüştür. Sadece bununla kalınmamış son 4 yıldır 1 kuruş artmamış olan 600 TL/İşletme olarak ödenen destek danışman başı senelik 20 bin TLye düşürülmüştür. 1 danışmanın ortalama 50 işletmeye baktığını hesaplarsak daha önce 30 bin TLlik bir destek vardı.
Şimdi büro kurup bu iş için araç alan vergi mükellefi olan serbest danışmanlar kapılarına kilit vurma noktasındadır. Aynı durum 8 danışmana kadar istihdam sağlayan, vergi veren şirketler için de geçerlidir. Sadece bu hiçte cazip olmayan koşullarda yapabilirlerse ziraat odaları ve üretici birlikleri danışmanlık hizmeti verebileceklerdir.
Netice; sistemin suiistimal edildiği ve diplomaların kiralandığı söylentileri-dedikoduları arasında toprağa-sahaya inmeye başlamış teknik elemanların önü böylece kesilmiş oldu. Burada Bakanlığın hangi desteğinin suiistimal edilmediğini sormak isteriz. Dünyada içinde insan olup istismar edilmeyen bişey varmı? Yada Cumhuriyet tarihi boyunca (hatta öncesi Osmanlıda var) bütün bir tarım teşkilatının/kamunun başaramadığı işleri bir avuç tarım danışmanından beklemek hangi insafa/akla sığar? Sormak isteriz.
Bizim bildiğimiz devlet haklıyı ödüllendirir (varsa) suçluyu cezalandırır. Yoksa bilmem nerde kim diplomasını kiralamış diyip topyekûn kurunun yanında yaşı yakmaz! Kabile devleti ile gerçek devlet arasındaki asıl fark bu olsa gerek.
Ziraat masa başında yapılması imkânsız bir uğraştır. Özel danışmanlıkla devasa işler yapılmadı yapılamazdı da zaten mevcut durumda. Tarımsal yapımız düğümün kördüğüm olduğu sürece kimse sihirli değnek beklemesin. Lakin köylü-çiftçi kamu dışında daha samimi daha güler yüzlü daha içten teknik elemanlar gördü hayatında ilk defa. Çok rahat iletişime geçebildiği mesai dışında 7/24 alo diyebildiği aynı dilden konuşan teknik elemanlar gördü. Aslında tek başına bu bile büyük bir değişim ve başarıdır. Kimse bardağın dolu tarafını görmedi, görmek istemedi ama yerel küçük ama etkili birçok proje hayata geçti. Yavaş yavaş danışmanlık diye bir sektör-sistem oturmaya başladı ki kelimenin tam anlamıyla kapıya kilit vuruldu!
Konuşacak-yazacak çok şey var ama uzatmayalım can sıkmayalım.. 3 bine yakın insanın emeğine, diplomasına, danışmanlık sertifikasına, hizmet verdiği çiftçilere yazık oldu. Sisteme girmeyi düşünenlere, yeni diploma-belge almışlara yazık oldu. Burası bir yana asıl ülke tarımına yazık oldu. Toprak/Saha değil masa başı kazandı yine.. Cümleten geçmiş olsun. Ne diyelim vatan sağolsun
Zir.Yük.Müh. Umut ÖZKAN
(Uzman Tarım Danışmanı)
HARMAN TIME Dergisi-Agustos-2016 Sayısı.
Bakanlık 2006 yılında kamu dışı özel/serbest tarımsal yayım ve danışmanlığın temelini attı. Aradan geçen 10 yıl (2006-2010) içinde 15 bine yakın tekniker-teknisyen-veteriner ve mühendis danışmanlık belgesi aldı. Bunlardan 3 bine yakını bakanlığın izin ve denetiminde fiilen bu işi yapmakta ve üretici ile bilgi arasında köprü vazifesi görmektedir. Özel/Serbest Danışmanlığın zaman zaman Köy-Mer/Tar-Gel projesi ile karıştırıldığı da oldu. Oysa bu sistemde devletten maaş almak yoktu hatta vergi mükellefliği söz konusuydu. Danışmanlar devlet memuru değil serbest girişimcilerde ya da oda/birliğin çalışanıydı. Çiftçiyi sisteme katılmaya ikna edebilmesi için çabalaması, hizmet vermesi gerekiyordu. Açıkçası oturduğun yerde yapılabilecek iş değildi. Mecburi köy/işletme ziyaretleri ve bakanlığın denetimi vardı.
2009 yılında desteklenmeye başlanan sitemde ilk yıl; 225 TL/İşletme olan destek, 2010-2011 yıllarında 500 TL/İşletme oldu. 2012den buyana da 600 TL/işletme olarak hizmeti verene ödeme yapıldı, danışmanlar tahsilât sorunundan kurtuldu.
Bugüne kadar mevzuatta epey değişiklikler oldu ama danışmanlık sistemi sürekli büyüdü ve rakamlar arttı. Gelinen noktada hemen hemen 81 ilin tamamına yakınında şirket/oda/birlik yada serbest olarak özel danışmanlık sürmektedir. Özellikle 2012 yılından buyana desteğin hizmeti verene yatması sistemi daha cazip hale getirmiş ve aktif danışman sayısı artmıştır. Hiçbir zaman tam ideal halini almasa da konu hakkında sürekli toplantı, çalışma ve yazışmalar devam etmiştir.
Danışman sayısının artması sistemin yaygınlaşmasına paralel olarak dernekleşme çabaları da 2014 yılında resmiyet kazanmış ve Tar-Der ( Tarımsal Yayım ve Danışmanlık Hizmetleri Derneği) Ankara merkezli olmak üzere kurulmuştur. Lakin hiçbir zaman yeterli üye sayısına ulaşamayan dernek henüz istenen çalışmaları gerçekleştirememiştir. Danışmanların bu eksikliği zamanla aleyhlerine dönmüş ve sistemin gereksizliği, suiistimal edildiği yaygın bir inanışa dönmüştür. Sistemin reklam tanıtım ayağı çok eksik kalmıştır. Açıkçası danışmanlar birleşip tek ses olamayınca Bakanlığın sesine uymak zorunda kalmıştır. Son birkaç aydır gerek sanal ortamda gerekse Ankarada Bakanlık önünde çeşitli ciddi çabalar olmuştur ama iş işten geçmemiştir inşallah.. (sonuçta son haliyle tebliğ çıkmadı).
Gelinen noktada 2016 yılı itibariyle serbest danışmanlar ve danışmanlık şirketleri tam anlamıyla kapatılırken, oda/birliklerin de 8 olan danışman hakkı 2ye düşürülmüştür. Sadece bununla kalınmamış son 4 yıldır 1 kuruş artmamış olan 600 TL/İşletme olarak ödenen destek danışman başı senelik 20 bin TLye düşürülmüştür. 1 danışmanın ortalama 50 işletmeye baktığını hesaplarsak daha önce 30 bin TLlik bir destek vardı.
Şimdi büro kurup bu iş için araç alan vergi mükellefi olan serbest danışmanlar kapılarına kilit vurma noktasındadır. Aynı durum 8 danışmana kadar istihdam sağlayan, vergi veren şirketler için de geçerlidir. Sadece bu hiçte cazip olmayan koşullarda yapabilirlerse ziraat odaları ve üretici birlikleri danışmanlık hizmeti verebileceklerdir.
Netice; sistemin suiistimal edildiği ve diplomaların kiralandığı söylentileri-dedikoduları arasında toprağa-sahaya inmeye başlamış teknik elemanların önü böylece kesilmiş oldu. Burada Bakanlığın hangi desteğinin suiistimal edilmediğini sormak isteriz. Dünyada içinde insan olup istismar edilmeyen bişey varmı? Yada Cumhuriyet tarihi boyunca (hatta öncesi Osmanlıda var) bütün bir tarım teşkilatının/kamunun başaramadığı işleri bir avuç tarım danışmanından beklemek hangi insafa/akla sığar? Sormak isteriz.
Bizim bildiğimiz devlet haklıyı ödüllendirir (varsa) suçluyu cezalandırır. Yoksa bilmem nerde kim diplomasını kiralamış diyip topyekûn kurunun yanında yaşı yakmaz! Kabile devleti ile gerçek devlet arasındaki asıl fark bu olsa gerek.
Ziraat masa başında yapılması imkânsız bir uğraştır. Özel danışmanlıkla devasa işler yapılmadı yapılamazdı da zaten mevcut durumda. Tarımsal yapımız düğümün kördüğüm olduğu sürece kimse sihirli değnek beklemesin. Lakin köylü-çiftçi kamu dışında daha samimi daha güler yüzlü daha içten teknik elemanlar gördü hayatında ilk defa. Çok rahat iletişime geçebildiği mesai dışında 7/24 alo diyebildiği aynı dilden konuşan teknik elemanlar gördü. Aslında tek başına bu bile büyük bir değişim ve başarıdır. Kimse bardağın dolu tarafını görmedi, görmek istemedi ama yerel küçük ama etkili birçok proje hayata geçti. Yavaş yavaş danışmanlık diye bir sektör-sistem oturmaya başladı ki kelimenin tam anlamıyla kapıya kilit vuruldu!
Konuşacak-yazacak çok şey var ama uzatmayalım can sıkmayalım.. 3 bine yakın insanın emeğine, diplomasına, danışmanlık sertifikasına, hizmet verdiği çiftçilere yazık oldu. Sisteme girmeyi düşünenlere, yeni diploma-belge almışlara yazık oldu. Burası bir yana asıl ülke tarımına yazık oldu. Toprak/Saha değil masa başı kazandı yine.. Cümleten geçmiş olsun. Ne diyelim vatan sağolsun