Ayşe Özgün ayse.ozgun@gazeteport.com
CNN Türk ' teki Cem Seymen ' e Televizyon Oscar ' ı Olsa da Versem!
CNN Türk kanalında “Para Detektifi” programını hazırlayıp sunan CEM SEYMEN’i can-ı gönülden KUTLUYORUM!
İddiası şu Seymen’in!
Türkiye bir tarım ülkesidir! Ülkemiz dünyanın en verimli iklim, toprak örtüsü ve su kaynaklarına sahiptir.
Katılıyorum! Yıllardır bu konuyu hem ekrandaki programlarımda hem de köşe yazılarımda işlemiş bir insan olarak, diyorum ki.. “Eyyy AKP! Neden çiftçimizi mağdur etme yolunu seçtiniz?”
Şimdi soranlar olacaktır: “Türk çiftçisi mağdur mu ki?”
Hem de “tescilli” mağdur Türk çiftçisi. Tescili de dün Trabzon’da konuşan Başbakan bastı. Nasıl?
Dilindeki konu “dershanelerdi”! Eskiden kullandığı terim neydi hatırlayınız! “Fakir/fukara/garip/gureba”! Epeydir bu ifadeyi kullanmıyor ama geçen Pazar “dershaneleri olumsuz” göstermek bakımından şöyle dedi:
“Bu dershanelere parası olanlar evlatlarını gönderebiliyorlar. Pekibenim ÇİFTÇİM nolcak?” (Hani eskiden derdi ya..
‘Yahu Hans.. Gretel buna layik de.. benim Ayşem/Fatmam/Ahmet’im neden layik değil?’ O minvalde bir söylem ama ters orantılı.
Bu ifadeden ne çıkıyor?
Çiftçilerimiz = Fakirlerimiz! Bu doğru!
Evlatlarını dershanelere gönderebilenler zengin!! Fesüphanallah! Bu ifade gerçeğin tam tersidir çünkü aileler yemeden, içmeden, gezmeden keserek evlatlarını o dershanelere gönderiyorlar!
Neden fakirleşti çiftçilerimiz? Kim onları bu duruma düşürdü?
Buyrun işte Cem Seymen’in susam üreticisi Mersin li çiftçi Sayın KARAKÖSE açıklıyor.
“Ürettiğimiz susamı piyasaya sürmemizden bir ay evvel gemiler Etiyopya’dan, Pakistan’dan, Hindistan’dan tonlarca susamı limanlarımıza boşaltıyor. Normalde 5TL den satarak maliyetimizi karşılayabileceğimiz ürünümüzü 2,5 TL ye elden çıkartmak zorunda kalıyoruz. Bu durumda kim susam eker? Kim mısır eker? Kim buğday eker? Mazot pahalı. Gübre pahalı. O vakit biz de çiftçiliği bıraktık. Bak şuradaki kahvede oturanların hepsi çiftçi. Perişan hallere düştük!”
Ben ve sanırım Cem Seymen de iddia ediyoruz ki ülkemizin en büyük koz’u tarıma elverişliliğidir. Koca dünyanın ekmek ve yemek sepeti olabilecekken.. Bulgar, Pakistan, Çin, Amerikan, Etiyopya çiftçilerinin maaşlarını ödüyor, bizim çiftçilerimiz çaresizce kıvranırken.. YABANCILARIN sofralarına ekmek sağlıyoruz!
Başbakan-üslubu ile haykırayım: “Ulan günahtır be!”
Dünyanın en büyük 20 ekonomisine dalmadan ÖNCE, sen çiftçimizin mazot ve gübre gibi YÜKSEK maliyetlerini SUBVANSE etsene!!! Dünyanın en pahalı benzinini kullandırmasana vatandaşına! Etiyopya çiftçisini beslemektense.. kendi çiftçimi beslemek beni dünyanın 25. Ekonomisi yapacaksa.. YAPSIN be kardeşim!
Sen Hans/Gretel’i değil ama bu defa Etiyopya’lı, Hint’li çiftçileri subvanse ediyorsun ve bizim Ahmet/Mehmet/Vahide Hm çırılçıplak açıkta!
Cem Seymen açıklıyor: “Ziraat mühendisleri evlerde işsizlikten kıvranıyor! Onlar çiftçinin yanına gidip, toprağı analiz edip, hangi ürünü ekmelerini söylemekten ACİZ! Neden? Efendim para yokmuş! Öğretmenlere de aynı özür ileri sürülüyor.
Bütçe yok!”
Dün öğreniyoruz ki Oregon’lu Kızılderili halka, “Vah mağdurlar.. bir su depoları bile yok!” diye hibe ettiğin 200 bin American Dollars.. onların işlettikleri kumarhanelere yatırım olmuş! OH OLMUŞ SANA DA OHHH! “Efendim eskiden IMF den borç alırdık değil mi? Şimdi artık biz IMF’e 1 milyon Dolar borç veriyoruz BOOOORRRÇÇÇ!” deyip duruyor Başbakan!
“Hata yapıyorsunuzdan!” başka ne diyelim biz size yahu? IMF e “borç” la böbürlenmektense.. o parayı kendi vatandaşının menfaati için kullan da biz de sana hem bravo diyelim hem de dünyanın ekmek ve yemek sepeti olalım!
Televizyon Oscar’ı olsa.. Cem Seymen’e derhal veririm!
CNN Türk ' teki Cem Seymen ' e Televizyon Oscar ' ı Olsa da Versem!
CNN Türk kanalında “Para Detektifi” programını hazırlayıp sunan CEM SEYMEN’i can-ı gönülden KUTLUYORUM!
İddiası şu Seymen’in!
Türkiye bir tarım ülkesidir! Ülkemiz dünyanın en verimli iklim, toprak örtüsü ve su kaynaklarına sahiptir.
Katılıyorum! Yıllardır bu konuyu hem ekrandaki programlarımda hem de köşe yazılarımda işlemiş bir insan olarak, diyorum ki.. “Eyyy AKP! Neden çiftçimizi mağdur etme yolunu seçtiniz?”
Şimdi soranlar olacaktır: “Türk çiftçisi mağdur mu ki?”
Hem de “tescilli” mağdur Türk çiftçisi. Tescili de dün Trabzon’da konuşan Başbakan bastı. Nasıl?
Dilindeki konu “dershanelerdi”! Eskiden kullandığı terim neydi hatırlayınız! “Fakir/fukara/garip/gureba”! Epeydir bu ifadeyi kullanmıyor ama geçen Pazar “dershaneleri olumsuz” göstermek bakımından şöyle dedi:
“Bu dershanelere parası olanlar evlatlarını gönderebiliyorlar. Pekibenim ÇİFTÇİM nolcak?” (Hani eskiden derdi ya..
‘Yahu Hans.. Gretel buna layik de.. benim Ayşem/Fatmam/Ahmet’im neden layik değil?’ O minvalde bir söylem ama ters orantılı.
Bu ifadeden ne çıkıyor?
Çiftçilerimiz = Fakirlerimiz! Bu doğru!
Evlatlarını dershanelere gönderebilenler zengin!! Fesüphanallah! Bu ifade gerçeğin tam tersidir çünkü aileler yemeden, içmeden, gezmeden keserek evlatlarını o dershanelere gönderiyorlar!
Neden fakirleşti çiftçilerimiz? Kim onları bu duruma düşürdü?
Buyrun işte Cem Seymen’in susam üreticisi Mersin li çiftçi Sayın KARAKÖSE açıklıyor.
“Ürettiğimiz susamı piyasaya sürmemizden bir ay evvel gemiler Etiyopya’dan, Pakistan’dan, Hindistan’dan tonlarca susamı limanlarımıza boşaltıyor. Normalde 5TL den satarak maliyetimizi karşılayabileceğimiz ürünümüzü 2,5 TL ye elden çıkartmak zorunda kalıyoruz. Bu durumda kim susam eker? Kim mısır eker? Kim buğday eker? Mazot pahalı. Gübre pahalı. O vakit biz de çiftçiliği bıraktık. Bak şuradaki kahvede oturanların hepsi çiftçi. Perişan hallere düştük!”
Ben ve sanırım Cem Seymen de iddia ediyoruz ki ülkemizin en büyük koz’u tarıma elverişliliğidir. Koca dünyanın ekmek ve yemek sepeti olabilecekken.. Bulgar, Pakistan, Çin, Amerikan, Etiyopya çiftçilerinin maaşlarını ödüyor, bizim çiftçilerimiz çaresizce kıvranırken.. YABANCILARIN sofralarına ekmek sağlıyoruz!
Başbakan-üslubu ile haykırayım: “Ulan günahtır be!”
Dünyanın en büyük 20 ekonomisine dalmadan ÖNCE, sen çiftçimizin mazot ve gübre gibi YÜKSEK maliyetlerini SUBVANSE etsene!!! Dünyanın en pahalı benzinini kullandırmasana vatandaşına! Etiyopya çiftçisini beslemektense.. kendi çiftçimi beslemek beni dünyanın 25. Ekonomisi yapacaksa.. YAPSIN be kardeşim!
Sen Hans/Gretel’i değil ama bu defa Etiyopya’lı, Hint’li çiftçileri subvanse ediyorsun ve bizim Ahmet/Mehmet/Vahide Hm çırılçıplak açıkta!
Cem Seymen açıklıyor: “Ziraat mühendisleri evlerde işsizlikten kıvranıyor! Onlar çiftçinin yanına gidip, toprağı analiz edip, hangi ürünü ekmelerini söylemekten ACİZ! Neden? Efendim para yokmuş! Öğretmenlere de aynı özür ileri sürülüyor.
Bütçe yok!”
Dün öğreniyoruz ki Oregon’lu Kızılderili halka, “Vah mağdurlar.. bir su depoları bile yok!” diye hibe ettiğin 200 bin American Dollars.. onların işlettikleri kumarhanelere yatırım olmuş! OH OLMUŞ SANA DA OHHH! “Efendim eskiden IMF den borç alırdık değil mi? Şimdi artık biz IMF’e 1 milyon Dolar borç veriyoruz BOOOORRRÇÇÇ!” deyip duruyor Başbakan!
“Hata yapıyorsunuzdan!” başka ne diyelim biz size yahu? IMF e “borç” la böbürlenmektense.. o parayı kendi vatandaşının menfaati için kullan da biz de sana hem bravo diyelim hem de dünyanın ekmek ve yemek sepeti olalım!
Televizyon Oscar’ı olsa.. Cem Seymen’e derhal veririm!