[size=11pt]Değerli Forum Üyeleri,
Bereket TV başlığı altında konuşulan “ üyelerin konuk olacağı söyleşi” tarzı programın yönetim tarafından uygun bulunduğunu bildirmiştik. Bu bağlamda;
Malik KAMBUR’un hazırlayıp sunduğu “Uzman Görüşü” programına Maksimum 3 üyenin katılacağı bir tarz belirlenmiştir. Şartlar uygun olursa, soruları cevaplamak üzre uzman bir konuk bulunacaktır.
Öncelikle bu başlık altında siz forum üyelerinden, tartışılması ve gündeme getirilmesini istediğiniz konuları belirlemenizi rica ediyoruz. Belirlenen tüm konu başlıkları, bu gönderide listelenecektir. Gönderinin sürekli güncellenmesiyle listeye eklemeler yapılacaktır. En çok gündeme getirilmesi istenen konular sırayla ayrı ayrı program konuları olacaklardır.
Çiftçinin sesini duyurma yolunda bizleri desteklediğiniz ve Bereket TV ekranına yapacağınız katkılardan dolayı şimdiden teşekkür ederiz.
Saygılarımızla,
Bereket TV[/size]
-----------------------------------------------------------------------------------------
GENEL SORUNLAR (Düzenleme aşamasında olduğu için üyelerin mesajlarından kopyala-yapıştır yapılmıştır ve sorunlar karışık yazılmıştır. Birbirlerinin aynı ve benzeri sorunlar bulunabilir.)
A. Girdi fiyatlarındaki dengesizlik ve pahalılıkla ilgili sorunlar (Gübre, tohum, mazot, yem, hayvan fiyatları vs.)
1. Temel girdileri oluşturan Mazot ve Gübre fiyatlarındaki ani değişimler,tüketimi arttığındaki fahiş zamlar.Devlet eliyle fiyatlara müdahale edilmesi gerekir.Ayrıca sezona başlamadan önce çiftçiler,temel girdilerin fiyatları belirsiz olduğundan,öngörü ve planlama yapamamaktadır.
2)Çeşitli meslek dallarında olduğu gibi mazot çiftçiye indirimli verilebilir.Aynı zamanda sulama yapan çiftçiler için de Elektrik masrafları aynı önemi taşımakta.Sulama için kullanılan elektrikte de indirim yapılabilir.Bu indirim vergilerin azaltılması vasıtasıyla yapılabilir.Bu tarz indirimlerin yapılması hususunda,çiftçilerin ektiği alan belirlenip,yıl boyunca ihtiyacı olduğu mazot miktarı hesaplanarak indirimli alacağı mazot miktarı belirlenebilir.Bu sayede verilen Mazot desteğine de ihtiyaç kalmadan,zaten çiftçiye verilen destek daha kullanışlı ve etkili bir hale gelebilir.
3)Çiftçi için demirbaş olan Traktör ve Ekipman fiyatlarında indirimler olabilir.Özellikle devlet desteklemelerini fırsat bilip fiyatları arttıran tüccarlar kontrol altına alınmalıdır.
4)Yüksek tohum fiyatları,sertifikalı tohumluk kullanım oranını azaltıyor.Yüksek karla satılan tohumlukların satış fiyatları devlet eliyle kontrol altına alınmalı,taban tavan fiyat uygulaması olmalıdır.
5)Destekler çiftçinin yararlanacağı şekilde olmayıp çok cüzzi miktarlardadır.Örneğin bir buğday yetiştiricisi dekara en az 50 liralık yakıt harcamaktadır, yada 60 kg gübre harcamaktadır. verilen mazot gübre desteği çiftçiye önemli destek olmak yerine çok yetersiz kalmaktadır.
B. Ürünlerin fiyatlarının tahmin edilememesi ve düşük fiyat verilmesiyle ilgili sorunlar (Mahsül fiyatları, et ve süt fiyatları vs.)
1. Her tür ürünün fiyatı önceden tahmin edilemiyor.Özellikle tam yeni mahsülün çıktığı sıralarda yapılan ithalatlar tam olarak çiftçinin ürününün değerini çok düşürüyor.Aynı şey ette de geçerli.Ülkemizdeki girdilerin düşürülmesi yerine ucuz et ithal edilmesi yerli üreticiyi kötü etkiliyor.Belki kısa vadede ülkeye ucuz et girer ama bu uzun vadede besicilik için çok zararlı oluyor.Aynı şekilde sütte de mevsime,fabrikaların keyfine göre sene içerisinde fiyatlarda değişme oluyor.Kalitesine göre süt değer kazanmalı,üretici fazla ve kaliteli üretime teşvik edilmeli.Tarımsal ürünler için bir taban fiyat belirlenip ona göre hareket edilmeli.Aradaki oluşan farkları devlet eliyle sübvanse edilebilir.Desteklerin daha yararlı bir hale dönüştürülmesi de sağlanmış olur.Özellikle fiyat dalgalanmalarına devlet müdahalesi şart olmalıdır.
2)Desteklemeler ürün bazlı olmalıdır.Aynı şekilde destekleri alanlar tarla sahipleri değil,tarlayı işleyenler olmalıdır.Şu an muhtarların insiyatifinde olan bu durum değişmeli,ilçe teşkilatları tarafından değerlendirilmelidir.Ayrıca tarlasından fazla verim alan üretici şu an kota ile cezalandırılmaktadır.Tam tersine ürün bazlı gerçekçi bir değerlendirme yapılıp,üretici kaliteli ve verimli üretime teşvik edilmeli.Bu da dekardan alınabilecek,senenin durumuna göre analiz edilmiş max ve min verimler sayesinde saptanabilir.
3)TMO,trakya birlik vs tarzı kuruluşlar zamanında taban alım fiyatı açıklamıyor,hasadını yapmış ve sıkışık durumdaki çiftçiler tüccarın eline mahkum edilmektedir.Ayrıca bu tarz kurumların belirlediği taban ve tavan fiyatlar piyasa için geçerli olup,ya bu fiyatlardan aşağı ürün satılmaması,ya da eğer ki fiyat düşükse aradaki farkı devletin karşılaması gerekir.Fark ödemesi adı altında şu an verilen destekler bu tarz bir yapılandırmayla gayet yararlı bir hale dönüşecektir.Bu destekler de kurak yıllarda biraz daha arttırırlırsa çiftçiye büyük destek olacaktır.
4)Şu an ekim alanlarında bir planlama yapılmamaktadır.Bundan dolayı bazı ürünler bazı senelerde aşırı değerli olurken,bazı senelerde yok pahasına satılmaktadır.Buna en güzel örnekler soğan,çekirdek vb gibi ürünler olabilir.Bunlar il teşkilatları veya daha geniş bölge olarak planlanıp,ürünlerin homojen ekilmesi sağlanmalıdır.Bunlar yine devlet eliyle yapılıp,gerekirse bazı ürünlerin ekimi cazip hale getirirlmeli,bir ürüne yığılma önlenmelidir.
5)Seracılık yapan çiftçilerimizin toptancı hallerinde yaşadığı sıkıntılar mevcuttur.
C. Genel ve sosyal sorunlarımız (Desteklemeler, toplumun çiftçiliğe ve çiftçilere bakış açısı, miras yoluyla arazi bölünmesi vs.)
1. Destek adı altındaki ödemelerin zamanı,ilden ile seneden seneye değişiyor.Aynı zamanda bu ödemelerdeki banka kesintileri de aynı şekilde iller arası farklılık gösteriyor.
2. İcara ekilen (kiralanan) arazilerin desteğini tarla sahibinin alması bir an önce çözülmesi gereken problemlerden.Bu işlem muhtarın insiyatifinden alınıp ilçe müdürlükleri tarafından denetlenmeli.Aynı şekilde miras ihtilafı olunan durumlarda da araziyi kiralayan(icarlayan) çiftçinin mağdur edilmeyeceği bir şekilde düzenleme yapılmalı.
2. Göç nedeniyle köyler boşalıyor,genç nüfus yok.Bu göçlerin nedenleri,köylerdeki sosyal yaşam araştırılmalı ve çözümler aranmalı.Yine bu göçün sebeplerinden biri olarak eğitim olanaklarındaki sorunlar ele alınmalı.
3. Hayvan hareketlerinde yaşanan aksaklıklar(sağlık raporu, pasaport, nakliyede kullanılacak araçlar v.s.)
4.Çiftçi bir çok oda ve birliğiye üye olup aidat ödemeye mecbur bırakılyor,bunlar bi çatı altında toplanması konusununda ele alınması lazım.Aynı zamanda ziraat odaları bir çiftçi örgütü olarak çalışmıyor.Çiftçinin yanında değil,hizmet yok.
6. Tarımsal mekanizasyon desteklemerine çözüm getirilsin ve her makina için azami fiyat belirlensin. Destekten yararlanamayan çitçi mağdur oluyor. Destekleme tamamen makina üretenle bayinin cebine gidiyor.
7. Tarım kredi ve ziraat bankasının kredilerdeki kefillik ve teminat uygulamaları değişmeli. Örnek olarak, ben memurum, ziraat bankasından, 50 000 lira tüketici, 150 000 lira konut kredisi çekebiliyorum, ama tarımsal krediye işimiz düşünce şartları sağlasak bile ayak oyunu yapılıyor kredi verilmiyor
9. Çiftci, kamu Kurum çalışanları, ziraat fakülteleri, araştırma kurumları, birlikler, dernekler, ögrenciler...Hepsi birbirinden kopuk, bi haber durumda.
10)Toplum gözünde çiftçilik itibarsızlaştırılmış, insanlar üretene saygı göstermemektedir.Çiftçiliğin bir meslek olduğu,en az diğer meslekler kadar itibar görmesi gerektiği özellikle medya aracılığıyla dile getirilmelidir.
11. Sulu tarım alanlarındaki kota getirileceği söylentisi çiftçiyi tedirgin etmektedir.Kota getirilecekse bile gerçekçi bir şekilde su tüketimi hesaplanıp ona göre bir düzenleme yapılmalıdır.
12. Çiftçi sorunlarını dile getirecek bir yapı maalesef bulunmuyor.
13. Miras yasasının biran önce yürürlüğe girmesi ve Arazi Toplulaştırmalarının hızlandırılması gerekli.
14. Sebze-meyve hallerindeki kesintilerin çok yüksek ve aracıların bu sayede üreticiden daha fazla kazanıyor.Komisyon fiyatları düzenlenmeli %13.45 çok yüksek bir rakam.Örtü altında iyi tarım sertifikasının alınması kolaylaştırılmalı seranın yanında tuvalet gibi saçma sapan şartlar kaldırılmalı ve bu sertifika devlet tarafından veya görevlendirilmiş yerler tarafından ücretsiz verilmeli.
15. Gerek TMO gerekse diğer fabrikalardaki mahsüllerin analizinde yanlışlıklar yapılıyor.
16. Çiftçi olabilmek için birkaç hayvan yada 5 dekar arazisi olan bir kimse kolayca ziraat odasına kayıt olabiliyor, bu olay diğer mesleklerde çok zorlaştı, örneğin bir kamyon alsanız K belgesi, ağır vasıta ehliyeti, SRC belgesi, pisko teknik belgesi, şöförler cemiyeti oda kaydı, maliye kaydı gibi birçok zorluk var. Bir devlet kurumuna memur olabilmeniz için sadece ünüversite mezunu olmanız yetmediği gibi çiftçi olmak içinde böyle koşulların şart koşulması gerekli olmalıdır, sadece birkaç m2 arazi yada birkaç hayvan ile ÇKS belgesi verilmemelidir. Devlet yıllardan beri Türkiye genelinde çiftçi sayısını düşürmeye çalışıyor ama çiftçiyi ezmekten başka hiçbir önlem almıyor. Her meslekte oıduğu gibi çiftçi olmanında zorlaşması gerekir.
Bereket TV başlığı altında konuşulan “ üyelerin konuk olacağı söyleşi” tarzı programın yönetim tarafından uygun bulunduğunu bildirmiştik. Bu bağlamda;
Malik KAMBUR’un hazırlayıp sunduğu “Uzman Görüşü” programına Maksimum 3 üyenin katılacağı bir tarz belirlenmiştir. Şartlar uygun olursa, soruları cevaplamak üzre uzman bir konuk bulunacaktır.
Öncelikle bu başlık altında siz forum üyelerinden, tartışılması ve gündeme getirilmesini istediğiniz konuları belirlemenizi rica ediyoruz. Belirlenen tüm konu başlıkları, bu gönderide listelenecektir. Gönderinin sürekli güncellenmesiyle listeye eklemeler yapılacaktır. En çok gündeme getirilmesi istenen konular sırayla ayrı ayrı program konuları olacaklardır.
Çiftçinin sesini duyurma yolunda bizleri desteklediğiniz ve Bereket TV ekranına yapacağınız katkılardan dolayı şimdiden teşekkür ederiz.
Saygılarımızla,
Bereket TV[/size]
-----------------------------------------------------------------------------------------
GENEL SORUNLAR (Düzenleme aşamasında olduğu için üyelerin mesajlarından kopyala-yapıştır yapılmıştır ve sorunlar karışık yazılmıştır. Birbirlerinin aynı ve benzeri sorunlar bulunabilir.)
A. Girdi fiyatlarındaki dengesizlik ve pahalılıkla ilgili sorunlar (Gübre, tohum, mazot, yem, hayvan fiyatları vs.)
1. Temel girdileri oluşturan Mazot ve Gübre fiyatlarındaki ani değişimler,tüketimi arttığındaki fahiş zamlar.Devlet eliyle fiyatlara müdahale edilmesi gerekir.Ayrıca sezona başlamadan önce çiftçiler,temel girdilerin fiyatları belirsiz olduğundan,öngörü ve planlama yapamamaktadır.
2)Çeşitli meslek dallarında olduğu gibi mazot çiftçiye indirimli verilebilir.Aynı zamanda sulama yapan çiftçiler için de Elektrik masrafları aynı önemi taşımakta.Sulama için kullanılan elektrikte de indirim yapılabilir.Bu indirim vergilerin azaltılması vasıtasıyla yapılabilir.Bu tarz indirimlerin yapılması hususunda,çiftçilerin ektiği alan belirlenip,yıl boyunca ihtiyacı olduğu mazot miktarı hesaplanarak indirimli alacağı mazot miktarı belirlenebilir.Bu sayede verilen Mazot desteğine de ihtiyaç kalmadan,zaten çiftçiye verilen destek daha kullanışlı ve etkili bir hale gelebilir.
3)Çiftçi için demirbaş olan Traktör ve Ekipman fiyatlarında indirimler olabilir.Özellikle devlet desteklemelerini fırsat bilip fiyatları arttıran tüccarlar kontrol altına alınmalıdır.
4)Yüksek tohum fiyatları,sertifikalı tohumluk kullanım oranını azaltıyor.Yüksek karla satılan tohumlukların satış fiyatları devlet eliyle kontrol altına alınmalı,taban tavan fiyat uygulaması olmalıdır.
5)Destekler çiftçinin yararlanacağı şekilde olmayıp çok cüzzi miktarlardadır.Örneğin bir buğday yetiştiricisi dekara en az 50 liralık yakıt harcamaktadır, yada 60 kg gübre harcamaktadır. verilen mazot gübre desteği çiftçiye önemli destek olmak yerine çok yetersiz kalmaktadır.
B. Ürünlerin fiyatlarının tahmin edilememesi ve düşük fiyat verilmesiyle ilgili sorunlar (Mahsül fiyatları, et ve süt fiyatları vs.)
1. Her tür ürünün fiyatı önceden tahmin edilemiyor.Özellikle tam yeni mahsülün çıktığı sıralarda yapılan ithalatlar tam olarak çiftçinin ürününün değerini çok düşürüyor.Aynı şey ette de geçerli.Ülkemizdeki girdilerin düşürülmesi yerine ucuz et ithal edilmesi yerli üreticiyi kötü etkiliyor.Belki kısa vadede ülkeye ucuz et girer ama bu uzun vadede besicilik için çok zararlı oluyor.Aynı şekilde sütte de mevsime,fabrikaların keyfine göre sene içerisinde fiyatlarda değişme oluyor.Kalitesine göre süt değer kazanmalı,üretici fazla ve kaliteli üretime teşvik edilmeli.Tarımsal ürünler için bir taban fiyat belirlenip ona göre hareket edilmeli.Aradaki oluşan farkları devlet eliyle sübvanse edilebilir.Desteklerin daha yararlı bir hale dönüştürülmesi de sağlanmış olur.Özellikle fiyat dalgalanmalarına devlet müdahalesi şart olmalıdır.
2)Desteklemeler ürün bazlı olmalıdır.Aynı şekilde destekleri alanlar tarla sahipleri değil,tarlayı işleyenler olmalıdır.Şu an muhtarların insiyatifinde olan bu durum değişmeli,ilçe teşkilatları tarafından değerlendirilmelidir.Ayrıca tarlasından fazla verim alan üretici şu an kota ile cezalandırılmaktadır.Tam tersine ürün bazlı gerçekçi bir değerlendirme yapılıp,üretici kaliteli ve verimli üretime teşvik edilmeli.Bu da dekardan alınabilecek,senenin durumuna göre analiz edilmiş max ve min verimler sayesinde saptanabilir.
3)TMO,trakya birlik vs tarzı kuruluşlar zamanında taban alım fiyatı açıklamıyor,hasadını yapmış ve sıkışık durumdaki çiftçiler tüccarın eline mahkum edilmektedir.Ayrıca bu tarz kurumların belirlediği taban ve tavan fiyatlar piyasa için geçerli olup,ya bu fiyatlardan aşağı ürün satılmaması,ya da eğer ki fiyat düşükse aradaki farkı devletin karşılaması gerekir.Fark ödemesi adı altında şu an verilen destekler bu tarz bir yapılandırmayla gayet yararlı bir hale dönüşecektir.Bu destekler de kurak yıllarda biraz daha arttırırlırsa çiftçiye büyük destek olacaktır.
4)Şu an ekim alanlarında bir planlama yapılmamaktadır.Bundan dolayı bazı ürünler bazı senelerde aşırı değerli olurken,bazı senelerde yok pahasına satılmaktadır.Buna en güzel örnekler soğan,çekirdek vb gibi ürünler olabilir.Bunlar il teşkilatları veya daha geniş bölge olarak planlanıp,ürünlerin homojen ekilmesi sağlanmalıdır.Bunlar yine devlet eliyle yapılıp,gerekirse bazı ürünlerin ekimi cazip hale getirirlmeli,bir ürüne yığılma önlenmelidir.
5)Seracılık yapan çiftçilerimizin toptancı hallerinde yaşadığı sıkıntılar mevcuttur.
C. Genel ve sosyal sorunlarımız (Desteklemeler, toplumun çiftçiliğe ve çiftçilere bakış açısı, miras yoluyla arazi bölünmesi vs.)
1. Destek adı altındaki ödemelerin zamanı,ilden ile seneden seneye değişiyor.Aynı zamanda bu ödemelerdeki banka kesintileri de aynı şekilde iller arası farklılık gösteriyor.
2. İcara ekilen (kiralanan) arazilerin desteğini tarla sahibinin alması bir an önce çözülmesi gereken problemlerden.Bu işlem muhtarın insiyatifinden alınıp ilçe müdürlükleri tarafından denetlenmeli.Aynı şekilde miras ihtilafı olunan durumlarda da araziyi kiralayan(icarlayan) çiftçinin mağdur edilmeyeceği bir şekilde düzenleme yapılmalı.
2. Göç nedeniyle köyler boşalıyor,genç nüfus yok.Bu göçlerin nedenleri,köylerdeki sosyal yaşam araştırılmalı ve çözümler aranmalı.Yine bu göçün sebeplerinden biri olarak eğitim olanaklarındaki sorunlar ele alınmalı.
3. Hayvan hareketlerinde yaşanan aksaklıklar(sağlık raporu, pasaport, nakliyede kullanılacak araçlar v.s.)
4.Çiftçi bir çok oda ve birliğiye üye olup aidat ödemeye mecbur bırakılyor,bunlar bi çatı altında toplanması konusununda ele alınması lazım.Aynı zamanda ziraat odaları bir çiftçi örgütü olarak çalışmıyor.Çiftçinin yanında değil,hizmet yok.
6. Tarımsal mekanizasyon desteklemerine çözüm getirilsin ve her makina için azami fiyat belirlensin. Destekten yararlanamayan çitçi mağdur oluyor. Destekleme tamamen makina üretenle bayinin cebine gidiyor.
7. Tarım kredi ve ziraat bankasının kredilerdeki kefillik ve teminat uygulamaları değişmeli. Örnek olarak, ben memurum, ziraat bankasından, 50 000 lira tüketici, 150 000 lira konut kredisi çekebiliyorum, ama tarımsal krediye işimiz düşünce şartları sağlasak bile ayak oyunu yapılıyor kredi verilmiyor
9. Çiftci, kamu Kurum çalışanları, ziraat fakülteleri, araştırma kurumları, birlikler, dernekler, ögrenciler...Hepsi birbirinden kopuk, bi haber durumda.
10)Toplum gözünde çiftçilik itibarsızlaştırılmış, insanlar üretene saygı göstermemektedir.Çiftçiliğin bir meslek olduğu,en az diğer meslekler kadar itibar görmesi gerektiği özellikle medya aracılığıyla dile getirilmelidir.
11. Sulu tarım alanlarındaki kota getirileceği söylentisi çiftçiyi tedirgin etmektedir.Kota getirilecekse bile gerçekçi bir şekilde su tüketimi hesaplanıp ona göre bir düzenleme yapılmalıdır.
12. Çiftçi sorunlarını dile getirecek bir yapı maalesef bulunmuyor.
13. Miras yasasının biran önce yürürlüğe girmesi ve Arazi Toplulaştırmalarının hızlandırılması gerekli.
14. Sebze-meyve hallerindeki kesintilerin çok yüksek ve aracıların bu sayede üreticiden daha fazla kazanıyor.Komisyon fiyatları düzenlenmeli %13.45 çok yüksek bir rakam.Örtü altında iyi tarım sertifikasının alınması kolaylaştırılmalı seranın yanında tuvalet gibi saçma sapan şartlar kaldırılmalı ve bu sertifika devlet tarafından veya görevlendirilmiş yerler tarafından ücretsiz verilmeli.
15. Gerek TMO gerekse diğer fabrikalardaki mahsüllerin analizinde yanlışlıklar yapılıyor.
16. Çiftçi olabilmek için birkaç hayvan yada 5 dekar arazisi olan bir kimse kolayca ziraat odasına kayıt olabiliyor, bu olay diğer mesleklerde çok zorlaştı, örneğin bir kamyon alsanız K belgesi, ağır vasıta ehliyeti, SRC belgesi, pisko teknik belgesi, şöförler cemiyeti oda kaydı, maliye kaydı gibi birçok zorluk var. Bir devlet kurumuna memur olabilmeniz için sadece ünüversite mezunu olmanız yetmediği gibi çiftçi olmak içinde böyle koşulların şart koşulması gerekli olmalıdır, sadece birkaç m2 arazi yada birkaç hayvan ile ÇKS belgesi verilmemelidir. Devlet yıllardan beri Türkiye genelinde çiftçi sayısını düşürmeye çalışıyor ama çiftçiyi ezmekten başka hiçbir önlem almıyor. Her meslekte oıduğu gibi çiftçi olmanında zorlaşması gerekir.