Tohumlar hasat edildikten sonra üreticiler tarafından cansız olarak görülür. Ancak hasattan sonra da canlılıklarını solunum yaparak sürdürmektedirler. Ürünü depoya koyduktan aylar sonra satmak için kantara çıkardığımızda bu yüzden ağırlık kayıpları gerçekleşir.
Tohum 3 önemli kısımdan oluşur; kabuktan (1) , endosperm-besi doku (2) ve çiçekte bulunan dişi organın döllenmesi sonrası oluşan embriyo'dan (3) oluşan generatif ( üreme) organıdır. Bu üçünün dağılımı farklı oranlarda olabilir.
1) KABUK: Bitki tohumları genellikle sert bir kabuk ile çevrelenmiştir. Bu kısım yağ ve mum tabakalarından, koruyucu hücre tabakalarından ve su geçirmeyi azaltan "kütiküla" tabakasından oluşmaktadır. Böylece tohum kabuğunun su ve oksijen geçirgenliği azaltılır, uzun süre depolanabilir, dormansi (çimlenme durgunluğu) oluşur. Dormansi konusunu bu serisinin 3.'sünde anlatacağız.
Kimi bitki tohumlar yapıları gereği rüzgarla taşınarak kilometrelerce uzaklara yerleşebilirler. Kimilerinin tohum kabukları; kuş ve memeli hayvanların sindiremeyeceği yapıdadır. Böylece hayvanların dışkıları vasıtasıyla yine kilometrelerce uzaklara taşınabilmektedirler.
*Biyolojik ve latince bilginiz yoksa bundan sonra parantez içlerini okumayabilirsiniz.
Bir tahıl danesindeki meyve kabuğu (perikarp); su kaybetmeyi önleyen, gaz değişimini düzenleyen üst "epidermis" (ekzokarp) , orta epidermis (mezokarp) ve iç epidermis (endokarp) olarak 3 bölümden oluşur. Üstteki ve en içteki hücreler basık ve renksizdir. Orta sıradaki hücreler tohuma rengini verir. Bazı bitki tohumlarında kabuk (testa) tüy ve çeşitli şekillere sahip olabilir.
2) ENDOSPERM: Bazı bitkilerde depo maddeleri burada depo edilir. Tohumun hem ağırlık bakımından hem de hacim bakımından en büyük kısmını oluşturur. Endosperm bulunan tohumlarda çenek ( kotiledonlar) küçük halde olur. Endosperm bulundurmayan tohumlarda ise çenek (kotiledon) daha fazla büyümekte ve besin maddeleri orada depo edilebilmektedir. Tahıl tanelerinde %80 civarında endosperm vardır. Dişi organda döllenmeden sonra bu hücreler hızlıca büyür ve karbonhidrat, protein, mineralleri depolar.
Kimi tohumlar yoğunlukla depoladıkları maddeye göre yağlı, nişastalı tohumlar olarak isimlendirilmektedir.
3) EMBRİYO: Yeni bitki oluşturan kısımdır. Bunun görünüşü ve büyüklüğü bitkiden bitkiye hatta tohumdan tohuma değişebilmektedir. Tamamen olgunlaştıktan sonra hasat edilen tüm tohumlardaki embriyolarda 1-2 çenek yaprağı, tomurcuk (plumul) ve sapçık (hipokotil) vardır.
Bitkiler tek çenekli(monokotiledon) ve çift çenekli (dikotiledon) olarak ikiye ayrılmaktadır. Tek çenekli olanlar ekimden sonra toprak yüzeyine tek yaprakla çıkar. Mısır, buğday örnek verilebilir. Çift çenekliler ise çimlenme evresinde 2 yaprak ile çıkar ve çoğu 2'nin katları şeklinde yaprak vermeye devam eder. Örneğin ayçiçeği, kabak, pancar, yonca.
Kaynak: Burhan Kaçar ve ark., GENEL BİTKİ FİZYOLOJİSİ KİTABI. 2015. Ankara Üniversitesi
Tohum 3 önemli kısımdan oluşur; kabuktan (1) , endosperm-besi doku (2) ve çiçekte bulunan dişi organın döllenmesi sonrası oluşan embriyo'dan (3) oluşan generatif ( üreme) organıdır. Bu üçünün dağılımı farklı oranlarda olabilir.
1) KABUK: Bitki tohumları genellikle sert bir kabuk ile çevrelenmiştir. Bu kısım yağ ve mum tabakalarından, koruyucu hücre tabakalarından ve su geçirmeyi azaltan "kütiküla" tabakasından oluşmaktadır. Böylece tohum kabuğunun su ve oksijen geçirgenliği azaltılır, uzun süre depolanabilir, dormansi (çimlenme durgunluğu) oluşur. Dormansi konusunu bu serisinin 3.'sünde anlatacağız.
Kimi bitki tohumlar yapıları gereği rüzgarla taşınarak kilometrelerce uzaklara yerleşebilirler. Kimilerinin tohum kabukları; kuş ve memeli hayvanların sindiremeyeceği yapıdadır. Böylece hayvanların dışkıları vasıtasıyla yine kilometrelerce uzaklara taşınabilmektedirler.
*Biyolojik ve latince bilginiz yoksa bundan sonra parantez içlerini okumayabilirsiniz.
Bir tahıl danesindeki meyve kabuğu (perikarp); su kaybetmeyi önleyen, gaz değişimini düzenleyen üst "epidermis" (ekzokarp) , orta epidermis (mezokarp) ve iç epidermis (endokarp) olarak 3 bölümden oluşur. Üstteki ve en içteki hücreler basık ve renksizdir. Orta sıradaki hücreler tohuma rengini verir. Bazı bitki tohumlarında kabuk (testa) tüy ve çeşitli şekillere sahip olabilir.
2) ENDOSPERM: Bazı bitkilerde depo maddeleri burada depo edilir. Tohumun hem ağırlık bakımından hem de hacim bakımından en büyük kısmını oluşturur. Endosperm bulunan tohumlarda çenek ( kotiledonlar) küçük halde olur. Endosperm bulundurmayan tohumlarda ise çenek (kotiledon) daha fazla büyümekte ve besin maddeleri orada depo edilebilmektedir. Tahıl tanelerinde %80 civarında endosperm vardır. Dişi organda döllenmeden sonra bu hücreler hızlıca büyür ve karbonhidrat, protein, mineralleri depolar.
Kimi tohumlar yoğunlukla depoladıkları maddeye göre yağlı, nişastalı tohumlar olarak isimlendirilmektedir.
3) EMBRİYO: Yeni bitki oluşturan kısımdır. Bunun görünüşü ve büyüklüğü bitkiden bitkiye hatta tohumdan tohuma değişebilmektedir. Tamamen olgunlaştıktan sonra hasat edilen tüm tohumlardaki embriyolarda 1-2 çenek yaprağı, tomurcuk (plumul) ve sapçık (hipokotil) vardır.
Bitkiler tek çenekli(monokotiledon) ve çift çenekli (dikotiledon) olarak ikiye ayrılmaktadır. Tek çenekli olanlar ekimden sonra toprak yüzeyine tek yaprakla çıkar. Mısır, buğday örnek verilebilir. Çift çenekliler ise çimlenme evresinde 2 yaprak ile çıkar ve çoğu 2'nin katları şeklinde yaprak vermeye devam eder. Örneğin ayçiçeği, kabak, pancar, yonca.
Kaynak: Burhan Kaçar ve ark., GENEL BİTKİ FİZYOLOJİSİ KİTABI. 2015. Ankara Üniversitesi