Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Özden Güngör
Daha önce yağışların az olmasından dolayı yağmur duasına çıkan çiftçilerin gelişini bereket olarak nitelendirdikleri yağışların, bu kez aşırı ve zamansız yağmasından muzdarip. Buğday başta olmak üzere birçok ürünün zarar gördüğü tarlalarda, yağmurdan kaynaklı çeşitli hastalıklarda görülmeye başlandı. Çiftçilerin kayıtlı olduğu Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM), yağmurdan kaynaklı zararları karşılamazken, Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Özden Güngör, 'Hem sigortadan para alamıyorsunuz hem de maliyet daha fazla artıyor. Çiftçi mağdur, çok zor bir sene geçiriyor' dedi.
Mazot, gübre, ilaç ve sulama gibi girdilerin yüksek maliyeti yüzünden zaten üretim yapamaz hale gelen çiftçiyi bu yılda Haziran ayı içinde beklenmeyen sağanak yağışlar vurdu. Yağmurlarla birlikte küllenme, septoria (leke hastalığı) ve pas gibi tarımsal hastalıklar tarlalarda baş göstermeye başladı. Ayrıca, yağmurun arkasından gelen şiddetli rüzgâr da İç Anadolu Bölgesi ' nde hasat zamanı gelmemiş olan buğdayı tarlaya yatırdı. Yağmurdan kaynaklı büyük zarar eden çiftçiler ise, kayıtlı oldukları devlet destekli TARSİM (Tarım Sigortaları Havuzu) sisteminden yararlanamıyor. Çünkü TARSİM ' in 'hortum', 'fırtına', 'sel taşkını', 'yangın', 'heyelan' gibi çok nadir görülen doğal olaylarından oluşacak zararı sigorta ederken, Türkiye ' de çiftinin en çok zarara uğradığı kuraklık ve yağmurdan kaynaklı zararları karşılamıyor.
Asıl karşılanması gereken zararı karşılamayan TARSİM ' in bu yaklaşımından dolayı, şu sıralar birinci sınıf kirazın toplandığı Afyon ' da yağmur nedeniyle çatlayan, pazara çıkamayacak duruma gelen mahsulden oluşacak zararı TARSİM değil, çiftçi kendisi karşılamak zorunda. Primlerin yüksekliği ve kapsamının az ve mantıksız olması nedeniyle TARSİM ' e kayıtlı olan çiftçilerin oranı sadece yüzde 10-15 civarında kalıyor.
Konuya ilişkin DİHA ' ya değerlendirmelerde bulunan Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Özden Güngör, başta en hassas döneminde olan şeker pancarı ile ayçiçeği, mısır, sebzeler ve iç bölgelerdeki hububat tarlalarında çeşitli hastalıklardan kaynaklı zararların oluştuğunu ifade etti.
Sigorta kapsamı genişletilmeli
Çiftçilerin TARSİM tarafından kapsamlı bir şekilde korunmadığını söyleyen Güngör, 'TARSİM sigorta paketi belli. ' Dolu paketi ' diye bir şey var. Yağmur, mevzi yağışlar yok. Eğer buğday üreticisi mevzi olarak bu yağışı alırsa buğdayı ölmüşse TARSİM ' den bir kuruş para alamaz. Veya kuraklıktan dolayı bir zarar bile olsa TARSİM ' de para alamaz' diye konuştu.
TARSİM ' e verilen primlerin düşürülmesi ve sigorta kapsamının yağmur ve kuraklığı da içine alarak değişkenlik gösteren iklim koşullarına göre düzenlenmesi gerektiğini belirten Güngör, 'Yine de kötünün iyisi bir seçenek olarak çiftçilerin TARSİM ' e üye olması gerektiğine inanıyorum' dedi.
Tohum, gübre, elektrik gibi girdi maliyetlerinden dolayı zaten kar edemeyen çiftçinin yağmurdan da mağdur olduğunu söyleyen Güngör, 'Hükümet bunları planlamalı. Türkiye ' de bir tarım politikası yok, çiftçiye destek yok. Çiftçi tarlasını bırakıp şehirlere gidiyor' şeklinde konuştu.
Zarar gören çiftçiyi ek maliyetler bekliyor
Zararı karşılanmayan çiftçinin yağmurdan oluşan hastalıkları kurtarmak için de yine başka bir ek maliyet yükü alacağını dile getiren Güngör, şöyle devam etti: 'Hala devam edecek olan yağmurların sonuçları kötü olacak. Şimdi buğdaylar olgunlaşma döneminde. Bundan sonra yağan yağmur hem kalite hem verimi düşürür. Kirazlar hasat döneminde, mevzi yağışları kiraz üreticilerini zor döneme sokuyor. Yine pamuk daha hasada başlanmadı ancak aşırı yağmur ve fırtına yapraklara zarar verir bu da verimi düşürür. Üreticilerin tüm bu zararları bertaraf etmesi için de mutlaka gübre atması ve ilaçlama yapması lazım. Bu da ek maliyet demek. Hem sigortadan para alamıyorsunuz hem de maliyet daha fazla artıyor. Çifti mağdur, çok zor bir sene geçiriyor.'
Ziraat oda ve derneklere eleştiri
Ziraat Odaları Birliği ' ne 3.5 milyon çiftçinin üye olduğunu kaydeden Güngör, 'Ancak bunlar çiftçinin sorunları için ne açıklama yapıyorlar ne tepki gösteriyor. Yağmur yağıyor, dolu olur, taban fiyatları açıklanıyor ancak hiçbir açıklama yok. Üreticilerin aleyhine gelişiyor ancak odalar ve bazı dernekler her şeyi gülük gülistanlık olarak göstermeye çalışıyor' dedi.
Daha önce yağışların az olmasından dolayı yağmur duasına çıkan çiftçilerin gelişini bereket olarak nitelendirdikleri yağışların, bu kez aşırı ve zamansız yağmasından muzdarip. Buğday başta olmak üzere birçok ürünün zarar gördüğü tarlalarda, yağmurdan kaynaklı çeşitli hastalıklarda görülmeye başlandı. Çiftçilerin kayıtlı olduğu Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM), yağmurdan kaynaklı zararları karşılamazken, Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Özden Güngör, 'Hem sigortadan para alamıyorsunuz hem de maliyet daha fazla artıyor. Çiftçi mağdur, çok zor bir sene geçiriyor' dedi.
Mazot, gübre, ilaç ve sulama gibi girdilerin yüksek maliyeti yüzünden zaten üretim yapamaz hale gelen çiftçiyi bu yılda Haziran ayı içinde beklenmeyen sağanak yağışlar vurdu. Yağmurlarla birlikte küllenme, septoria (leke hastalığı) ve pas gibi tarımsal hastalıklar tarlalarda baş göstermeye başladı. Ayrıca, yağmurun arkasından gelen şiddetli rüzgâr da İç Anadolu Bölgesi ' nde hasat zamanı gelmemiş olan buğdayı tarlaya yatırdı. Yağmurdan kaynaklı büyük zarar eden çiftçiler ise, kayıtlı oldukları devlet destekli TARSİM (Tarım Sigortaları Havuzu) sisteminden yararlanamıyor. Çünkü TARSİM ' in 'hortum', 'fırtına', 'sel taşkını', 'yangın', 'heyelan' gibi çok nadir görülen doğal olaylarından oluşacak zararı sigorta ederken, Türkiye ' de çiftinin en çok zarara uğradığı kuraklık ve yağmurdan kaynaklı zararları karşılamıyor.
Asıl karşılanması gereken zararı karşılamayan TARSİM ' in bu yaklaşımından dolayı, şu sıralar birinci sınıf kirazın toplandığı Afyon ' da yağmur nedeniyle çatlayan, pazara çıkamayacak duruma gelen mahsulden oluşacak zararı TARSİM değil, çiftçi kendisi karşılamak zorunda. Primlerin yüksekliği ve kapsamının az ve mantıksız olması nedeniyle TARSİM ' e kayıtlı olan çiftçilerin oranı sadece yüzde 10-15 civarında kalıyor.
Konuya ilişkin DİHA ' ya değerlendirmelerde bulunan Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Özden Güngör, başta en hassas döneminde olan şeker pancarı ile ayçiçeği, mısır, sebzeler ve iç bölgelerdeki hububat tarlalarında çeşitli hastalıklardan kaynaklı zararların oluştuğunu ifade etti.
Sigorta kapsamı genişletilmeli
Çiftçilerin TARSİM tarafından kapsamlı bir şekilde korunmadığını söyleyen Güngör, 'TARSİM sigorta paketi belli. ' Dolu paketi ' diye bir şey var. Yağmur, mevzi yağışlar yok. Eğer buğday üreticisi mevzi olarak bu yağışı alırsa buğdayı ölmüşse TARSİM ' den bir kuruş para alamaz. Veya kuraklıktan dolayı bir zarar bile olsa TARSİM ' de para alamaz' diye konuştu.
TARSİM ' e verilen primlerin düşürülmesi ve sigorta kapsamının yağmur ve kuraklığı da içine alarak değişkenlik gösteren iklim koşullarına göre düzenlenmesi gerektiğini belirten Güngör, 'Yine de kötünün iyisi bir seçenek olarak çiftçilerin TARSİM ' e üye olması gerektiğine inanıyorum' dedi.
Tohum, gübre, elektrik gibi girdi maliyetlerinden dolayı zaten kar edemeyen çiftçinin yağmurdan da mağdur olduğunu söyleyen Güngör, 'Hükümet bunları planlamalı. Türkiye ' de bir tarım politikası yok, çiftçiye destek yok. Çiftçi tarlasını bırakıp şehirlere gidiyor' şeklinde konuştu.
Zarar gören çiftçiyi ek maliyetler bekliyor
Zararı karşılanmayan çiftçinin yağmurdan oluşan hastalıkları kurtarmak için de yine başka bir ek maliyet yükü alacağını dile getiren Güngör, şöyle devam etti: 'Hala devam edecek olan yağmurların sonuçları kötü olacak. Şimdi buğdaylar olgunlaşma döneminde. Bundan sonra yağan yağmur hem kalite hem verimi düşürür. Kirazlar hasat döneminde, mevzi yağışları kiraz üreticilerini zor döneme sokuyor. Yine pamuk daha hasada başlanmadı ancak aşırı yağmur ve fırtına yapraklara zarar verir bu da verimi düşürür. Üreticilerin tüm bu zararları bertaraf etmesi için de mutlaka gübre atması ve ilaçlama yapması lazım. Bu da ek maliyet demek. Hem sigortadan para alamıyorsunuz hem de maliyet daha fazla artıyor. Çifti mağdur, çok zor bir sene geçiriyor.'
Ziraat oda ve derneklere eleştiri
Ziraat Odaları Birliği ' ne 3.5 milyon çiftçinin üye olduğunu kaydeden Güngör, 'Ancak bunlar çiftçinin sorunları için ne açıklama yapıyorlar ne tepki gösteriyor. Yağmur yağıyor, dolu olur, taban fiyatları açıklanıyor ancak hiçbir açıklama yok. Üreticilerin aleyhine gelişiyor ancak odalar ve bazı dernekler her şeyi gülük gülistanlık olarak göstermeye çalışıyor' dedi.