Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, meraların özelleştirileceğini duyurdu.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, meraların özelleştirileceğini duyurdu, kış aylarında domates, biber ve patlıcan gibi ürünlerin enflasyon şampiyonu olarak gösterilmesine ise tepki gösterdi.Türkiye Süt, Et ve Gıda Sanayicileri Birliği Derneği (SET-BİR) tarafından İzmir ' de gerçekleştirilen sektör buluşmaları Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ' in katılımıyla gerçekleştirildi.
Toplantıda tüm Türkiye ' den gelen sektör temsilcilerine hitap eden Bakan Eker, tarım ve hayvancılık hakkında pek çok yanlış değerlendirmenin dolaşıma sokulduğuna işaret ederek, 'Bu konuyla ilgili memlekette herkes konuşuyor. Ama daha çok bilmeyenler konuşuyor.' dedi.
ENFLASYON PARAMETRESİNE TEPKİ
Bu konuşmaların sektöre zarar verdiğini kaydeden Eker, 'Konuşulurken bazen alakalı alakasız domates, bazen salatalık gösterilir. Mesela enflasyon rakamları verilir. Kışın ortasında ' domateste, patlıcanda fiyat şöyle oldu ' diyor. Halbuki onun içindeki oran nedir, kışın çok ucuz patlıcan olması gerekir mi, bunlar bilinmez. Hayvancılık için de bu böyledir.' yorumunu yaptı.
SANKİ HOLSTEIN YERLİYDİ
Kendisini angus getirdiği için eleştirenlerin olduğuna da değinen Eker, 'Sanki Holstein, Montofon yerliydi, onlar dışardan gelmedi. Anadolu ' nun varlığı koyun. 350-400 metreküplük yağışla ancak koyun beslenebilir. Esprisi, gereği, mucibi bu. Sığır diliyle otu koparır, koyun dişiyle. Diliyle koparabilmesi için yüksek boylu ot dolayısıyla yağış olması lazım. O ot, yağış olmadan, 30-35 litre süt veren, 400-500 kilo ağırlığa ulaşan et hayvanı yetiştiremezsiniz.' dedi. Eker, yağış yeterli değilse sulama olanakları sağlayarak yem üretimini artırmak için çaba göstermek gerektiğini vurguladı.
'DOMUZ ETİNİ SÖYLEMEK İŞİMİZE GELMİYOR'
Göreve geldiğinde önemli bir strateji değişikliği yaptığını, 2011 yılında ise hayvancılığa 1 milyar 700 milyon lira destek verdiklerini anlatan Eker, desteklerle birlikte yem üretimi, yem bitkisi ekim alanı ve hayvan sayısında ciddi artışlar yaşandığına işaret etti. Özellikle küçükbaş hayvancılık konusunda teşviklere büyük önem verdiklerinin altını çizen Eker, saf kültür ırkını da yüzde 19 ' dan yüzde 40 ' a çıkardıklarını söyledi. Türkiye ' nin kırmızı et tüketiminde Avrupa Birliği ile karşılaştırıldığına işaret eden Eker, 'Bir şeyi söylemiyoruz ya da işimize gelmiyor. Avrupalının yediği her iki kilodan bir kilosu domuz etidir.' dedi. Eker, Avrupa ortalamasını yakalamak için Türkiye ' nin de küçük baş hayvancılığı geliştirmesi gerektiğini dile getirdi.
MERALAR ÖZELLEŞİYOR
Bakan Eker, hayvan varlığını artırmak için meraların özelleştirileceğini ifade etti. Eker, 'Bunu profesyonelleştirmek olarak adlandırırken Meralarla ilgili değişiklik yapıyoruz. Meraların mutlaka özel sektörün kullanımına açılması gerekiyor. Hali hazırda ortak kullanımda. Herkes sahibi ama kimse sahiplenmiyor. Onun için bizim meralarımızda ortalama dekar başına ot üretimi 70-80 kilogram civarında. Bununla biz bu işi bir yere götüremeyiz. Aldığımız tedbirler var. Islah çalışmalarımız var.' dedi.
Meralarda bir kulübe yapılmasına bile izin verilmediğini, bu konuda da düzenlemeye gidildiğini kaydeden Eker, 'Şu anda mesela kiraya veriyorsun adam alet edevatını koyacağı kulübe bile yapamıyor. Elbette villa yapmasın ama alet edevat koyacağı bir yapıya da kavuşması lazım.' diye konuştu.
Konuşmasında Aralık sonu itibariyle tarım sektörüne 7 milyar liralık nakit desteği yaptıklarını da açıklayan Eker, Et ve Balık Kurumu ' nu da aynı Toprak Mahsulleri Ofisi gibi bir müdahale kurumuna dönüştüreceklerini hatırlatarak, Amacımız perakendecilik yapmak falan değil. Esnafımıza ve bu işle uğraşanlara rakip olma düşüncemiz yok dedi.
İLGİNÇ İSTEK ÇEVRE BAKANLIĞI ' NDAN KURTARIN
Toplantıda konuşma yapan SET-BİR Kurucusu Selçuk Yaşar ise gıda sektöründe süt ve et kadar balıkçılığın da büyük önem taşıdığını vurgulayarak Sütte iyiyiz ama ette değiliz. Biz çiftliğimizde manda yetiştirmek istediğimizde bir araştırma yaptık. Eskiden 500 bin manda vardı ancak şimdi 60 bin adede düşmüş. Hayvancılığı geliştirmek için tedbir almalıyız dedi. Bakanlık bünyesinde Su Ürünleri Genel Müdürlüğü kurulmasına öncelik veren Mehdi Eker ' e teşekkür eden Yaşar, Gıda sektörü olarak balıkçılık da et ve sütten sonra önemli bir uğraş. Japonlar burada orkinos yetiştiriyorlar ve Japonya ' ya gönderiyorlar. Balıkçılık konusunda müphem durumlar var. Çevre Bakanlığı kilometre ötelere iterek ayrı karar veriyor, Tarım Bakanlığı Su Ürünleri Genel Müdürlüğü balıkçılığı geliştirmek için bizimle işbirliği yapamıyor. Diyorum ki keşke o gün SET-BİR ' i kurarken süt ve etin yanında balık da deseymişim. Biz gıda maddesi olarak balıkta da teşvik ve yardım istiyoruz. Su Ürünleri Genel Müdürlüğü ' nü kurdu ama uygulamayı başlamasını rica ediyorum. Bizi Çevre Bakanlığı ' ndan kurtarsın dedi.
ÇİĞ SÜT FİYATI DÜZENLEMESİNE TEPKİ
SET-BİR Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yörük, sektörün en büyük sorunlarının yüksek maliyet, düşük tüketim ve kayıtdışından kaynaklanan kalitesiz üretim olduğuna dikkat çekti. Özellikle besicilik maliyetlerinin çok yüksek olduğuna değinen Yörük, süt ve kırmızı et sektörünün birbirinin rakibi değil bütünleyicisi olduğunu savundu. Sorunların sadece çiğ süt fiyatlarına indirgendiğini de iddia eden Yörük, çiğ süt fiyatlarının bir kamu kurumu tarafından düzenlenmesi yönündeki yasal düzenlemelere de destek verdiklerini, her türlü katkıyı koyacaklarını dile getirdi.
İzmir Valisi Cahit Kıraç ise özellikle üretimin kalitesi açısından önemli başarılar elde eden İzmir ' de üretilen tüm sütün soğuk zincire girmesi hedefinde ilerlediklerini kaydetti.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, meraların özelleştirileceğini duyurdu, kış aylarında domates, biber ve patlıcan gibi ürünlerin enflasyon şampiyonu olarak gösterilmesine ise tepki gösterdi.Türkiye Süt, Et ve Gıda Sanayicileri Birliği Derneği (SET-BİR) tarafından İzmir ' de gerçekleştirilen sektör buluşmaları Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ' in katılımıyla gerçekleştirildi.
Toplantıda tüm Türkiye ' den gelen sektör temsilcilerine hitap eden Bakan Eker, tarım ve hayvancılık hakkında pek çok yanlış değerlendirmenin dolaşıma sokulduğuna işaret ederek, 'Bu konuyla ilgili memlekette herkes konuşuyor. Ama daha çok bilmeyenler konuşuyor.' dedi.
ENFLASYON PARAMETRESİNE TEPKİ
Bu konuşmaların sektöre zarar verdiğini kaydeden Eker, 'Konuşulurken bazen alakalı alakasız domates, bazen salatalık gösterilir. Mesela enflasyon rakamları verilir. Kışın ortasında ' domateste, patlıcanda fiyat şöyle oldu ' diyor. Halbuki onun içindeki oran nedir, kışın çok ucuz patlıcan olması gerekir mi, bunlar bilinmez. Hayvancılık için de bu böyledir.' yorumunu yaptı.
SANKİ HOLSTEIN YERLİYDİ
Kendisini angus getirdiği için eleştirenlerin olduğuna da değinen Eker, 'Sanki Holstein, Montofon yerliydi, onlar dışardan gelmedi. Anadolu ' nun varlığı koyun. 350-400 metreküplük yağışla ancak koyun beslenebilir. Esprisi, gereği, mucibi bu. Sığır diliyle otu koparır, koyun dişiyle. Diliyle koparabilmesi için yüksek boylu ot dolayısıyla yağış olması lazım. O ot, yağış olmadan, 30-35 litre süt veren, 400-500 kilo ağırlığa ulaşan et hayvanı yetiştiremezsiniz.' dedi. Eker, yağış yeterli değilse sulama olanakları sağlayarak yem üretimini artırmak için çaba göstermek gerektiğini vurguladı.
'DOMUZ ETİNİ SÖYLEMEK İŞİMİZE GELMİYOR'
Göreve geldiğinde önemli bir strateji değişikliği yaptığını, 2011 yılında ise hayvancılığa 1 milyar 700 milyon lira destek verdiklerini anlatan Eker, desteklerle birlikte yem üretimi, yem bitkisi ekim alanı ve hayvan sayısında ciddi artışlar yaşandığına işaret etti. Özellikle küçükbaş hayvancılık konusunda teşviklere büyük önem verdiklerinin altını çizen Eker, saf kültür ırkını da yüzde 19 ' dan yüzde 40 ' a çıkardıklarını söyledi. Türkiye ' nin kırmızı et tüketiminde Avrupa Birliği ile karşılaştırıldığına işaret eden Eker, 'Bir şeyi söylemiyoruz ya da işimize gelmiyor. Avrupalının yediği her iki kilodan bir kilosu domuz etidir.' dedi. Eker, Avrupa ortalamasını yakalamak için Türkiye ' nin de küçük baş hayvancılığı geliştirmesi gerektiğini dile getirdi.
MERALAR ÖZELLEŞİYOR
Bakan Eker, hayvan varlığını artırmak için meraların özelleştirileceğini ifade etti. Eker, 'Bunu profesyonelleştirmek olarak adlandırırken Meralarla ilgili değişiklik yapıyoruz. Meraların mutlaka özel sektörün kullanımına açılması gerekiyor. Hali hazırda ortak kullanımda. Herkes sahibi ama kimse sahiplenmiyor. Onun için bizim meralarımızda ortalama dekar başına ot üretimi 70-80 kilogram civarında. Bununla biz bu işi bir yere götüremeyiz. Aldığımız tedbirler var. Islah çalışmalarımız var.' dedi.
Meralarda bir kulübe yapılmasına bile izin verilmediğini, bu konuda da düzenlemeye gidildiğini kaydeden Eker, 'Şu anda mesela kiraya veriyorsun adam alet edevatını koyacağı kulübe bile yapamıyor. Elbette villa yapmasın ama alet edevat koyacağı bir yapıya da kavuşması lazım.' diye konuştu.
Konuşmasında Aralık sonu itibariyle tarım sektörüne 7 milyar liralık nakit desteği yaptıklarını da açıklayan Eker, Et ve Balık Kurumu ' nu da aynı Toprak Mahsulleri Ofisi gibi bir müdahale kurumuna dönüştüreceklerini hatırlatarak, Amacımız perakendecilik yapmak falan değil. Esnafımıza ve bu işle uğraşanlara rakip olma düşüncemiz yok dedi.
İLGİNÇ İSTEK ÇEVRE BAKANLIĞI ' NDAN KURTARIN
Toplantıda konuşma yapan SET-BİR Kurucusu Selçuk Yaşar ise gıda sektöründe süt ve et kadar balıkçılığın da büyük önem taşıdığını vurgulayarak Sütte iyiyiz ama ette değiliz. Biz çiftliğimizde manda yetiştirmek istediğimizde bir araştırma yaptık. Eskiden 500 bin manda vardı ancak şimdi 60 bin adede düşmüş. Hayvancılığı geliştirmek için tedbir almalıyız dedi. Bakanlık bünyesinde Su Ürünleri Genel Müdürlüğü kurulmasına öncelik veren Mehdi Eker ' e teşekkür eden Yaşar, Gıda sektörü olarak balıkçılık da et ve sütten sonra önemli bir uğraş. Japonlar burada orkinos yetiştiriyorlar ve Japonya ' ya gönderiyorlar. Balıkçılık konusunda müphem durumlar var. Çevre Bakanlığı kilometre ötelere iterek ayrı karar veriyor, Tarım Bakanlığı Su Ürünleri Genel Müdürlüğü balıkçılığı geliştirmek için bizimle işbirliği yapamıyor. Diyorum ki keşke o gün SET-BİR ' i kurarken süt ve etin yanında balık da deseymişim. Biz gıda maddesi olarak balıkta da teşvik ve yardım istiyoruz. Su Ürünleri Genel Müdürlüğü ' nü kurdu ama uygulamayı başlamasını rica ediyorum. Bizi Çevre Bakanlığı ' ndan kurtarsın dedi.
ÇİĞ SÜT FİYATI DÜZENLEMESİNE TEPKİ
SET-BİR Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yörük, sektörün en büyük sorunlarının yüksek maliyet, düşük tüketim ve kayıtdışından kaynaklanan kalitesiz üretim olduğuna dikkat çekti. Özellikle besicilik maliyetlerinin çok yüksek olduğuna değinen Yörük, süt ve kırmızı et sektörünün birbirinin rakibi değil bütünleyicisi olduğunu savundu. Sorunların sadece çiğ süt fiyatlarına indirgendiğini de iddia eden Yörük, çiğ süt fiyatlarının bir kamu kurumu tarafından düzenlenmesi yönündeki yasal düzenlemelere de destek verdiklerini, her türlü katkıyı koyacaklarını dile getirdi.
İzmir Valisi Cahit Kıraç ise özellikle üretimin kalitesi açısından önemli başarılar elde eden İzmir ' de üretilen tüm sütün soğuk zincire girmesi hedefinde ilerlediklerini kaydetti.
