Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2-B arazilerinde tarımla uğraşan çiftçilerin çoğunun düşük gelirli orman köylüsü olduğunu belirterek, desteklenmesi gereken bu kişilerin ödeme şartlarının ağırlığı nedeniyle tarım yaptıkları arazileri taksitle bile almalarının mümkün olmadığının altını çizdi.
Facebook ' ta PaylaşBayraktar, yaptığı açıklamada, Türkiye genelinde 2-B kapsamındaki yaklaşık 410 bin hektarlık araziden 316 bin 811 hektarının dikkate alınacağına dikkat çekti. 410 bin hektarlık 2-B arazisinin Hong Kong, Singapur, Malta, Andorra, Bahreyn, Maldivler, Şeyşeller ve Bermuda’nın toplamından daha büyük bir alanı kapladığını belirten Bayraktar, dikkate alınacak 316 bin 811 hektarın bile Hong Kong’un 3, Singapur’un 4,5 katı, Malta’nın 10 katı bir alan olduğunu vurguladı.
-TARIM ARAZİLERİNİ TAKSİTLE BİLE ALMALARI MÜMKÜN DEĞİL-
2-B arazilerinde tarımla uğraşan çiftçilerin çoğunun orman köylüsü olduğunu belirten Bayraktar, arazilerinin küçük olması dolayısıyla çiftçilerin düşük gelirli olduğunu kaydetti. Bayraktar bu kişilerin gelirleriyle ailesini zor geçindirdiklerini ifade ederek, devamlı surette desteklenmesi gereken bu kişilerin ödeme şartlarının ağırlığı nedeniyle tarım yaptıkları arazileri taksitle bile almalarının mümkün olmadığına işaret etti.
Bu nedenle tarımda kullanılan 2-B arazilerinde, emsal bedelde rayiç bedel yerine vergiye esas bedel alınmasının, taksit sayısının artırılmasının, peşinatın düşürülmesinin, yıllardan beri bu arazileri işleyen çiftçiler tarafından arazilerin satın alınabilmesini sağlayacağını belirten Bayraktar, bu arazileri işleyen çiftçilerin alamaması veya başka kişilerin satın alacak olmasının büyük huzursuzluklara neden olabileceğine dikkati çekti.
TZOB Genel Başkanı, orman arazileri hakkında yıllardan beri süregelen sorunların temelinde, kadastro çalışmalarının hantal bir zeminde ilerlemesinin ve orman rejimi içinde bulunan herhangi bir yerin bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybedip kaybetmediğinin belirlenememesinin yattığını belirtti.
-ORMAN SINIRLARI DIŞINA ÇIKARILAN ARAZİLER MERA OLARAK KULLANILABİLİR-
Orman sınırları dışına çıkarılan alanların ilgili yörenin orman köylüsüne ve kooperatiflerine bedelsiz bırakılarak bu tür arazilerin tarım için bir kazanç olarak değerlendirilmesi gerektiğini bildiren Bayraktar, şöyle devam etti:
“Bu arazileri, bitkisel üretim için kullanılmasa dahi, hayvancılığın geliştirilmesi için mera olarak kullanmak mümkündür. Bu nedenle bu alanların, tarım alanı veya mera alanı olarak kullandırılmasının tarımımıza kalıcı bir fayda sağlayacağı kuşkusuzdur.
Orman içi ve civarı köylerdeki çiftçilerin gelir düzeyleri düşmüş, buna karşılık alternatif gelir kaynakları geliştirilememiştir. Söz konusu orman alanlarının orman içi ve orman bitişiğinde yaşayan insanlara tahsis edilmemesi halinde, orman alanlarına yönelik tahribatların oluşacağı, kaçınılmaz bir durum olarak karşımıza çıkacaktır. Orman vasfını yitirmiş arazilerde yıllardan beri üretim yapan çiftçiler, hiçbir destekten yararlanmadan zor şartlarda üretim yapmaya devam etmektedirler. Dedelerinin dahi bu alanda üretim yaptıkları gerçeği unutulmamalıdır. Bu araziler rayiç bedel üzerinden değil, tarım arazisi olarak değerlendirilerek, uzun vadeli krediyle hak sahiplerine devredilmelidir. Tarımsal amaçlar için orman sınırlarına çıkarılan ve çiftçilere bırakılacak bu tür araziler tarım için bir kazançtır; çiftçilerimize, tarımımıza kalıcı ve etkin bir fayda sağlayacaktır.”
Bayraktar, ayrıca, bu yasayla devlet-millet kaynaşması ve barışının temin edileceğini kaydetti.
Facebook ' ta PaylaşBayraktar, yaptığı açıklamada, Türkiye genelinde 2-B kapsamındaki yaklaşık 410 bin hektarlık araziden 316 bin 811 hektarının dikkate alınacağına dikkat çekti. 410 bin hektarlık 2-B arazisinin Hong Kong, Singapur, Malta, Andorra, Bahreyn, Maldivler, Şeyşeller ve Bermuda’nın toplamından daha büyük bir alanı kapladığını belirten Bayraktar, dikkate alınacak 316 bin 811 hektarın bile Hong Kong’un 3, Singapur’un 4,5 katı, Malta’nın 10 katı bir alan olduğunu vurguladı.
-TARIM ARAZİLERİNİ TAKSİTLE BİLE ALMALARI MÜMKÜN DEĞİL-
2-B arazilerinde tarımla uğraşan çiftçilerin çoğunun orman köylüsü olduğunu belirten Bayraktar, arazilerinin küçük olması dolayısıyla çiftçilerin düşük gelirli olduğunu kaydetti. Bayraktar bu kişilerin gelirleriyle ailesini zor geçindirdiklerini ifade ederek, devamlı surette desteklenmesi gereken bu kişilerin ödeme şartlarının ağırlığı nedeniyle tarım yaptıkları arazileri taksitle bile almalarının mümkün olmadığına işaret etti.
Bu nedenle tarımda kullanılan 2-B arazilerinde, emsal bedelde rayiç bedel yerine vergiye esas bedel alınmasının, taksit sayısının artırılmasının, peşinatın düşürülmesinin, yıllardan beri bu arazileri işleyen çiftçiler tarafından arazilerin satın alınabilmesini sağlayacağını belirten Bayraktar, bu arazileri işleyen çiftçilerin alamaması veya başka kişilerin satın alacak olmasının büyük huzursuzluklara neden olabileceğine dikkati çekti.
TZOB Genel Başkanı, orman arazileri hakkında yıllardan beri süregelen sorunların temelinde, kadastro çalışmalarının hantal bir zeminde ilerlemesinin ve orman rejimi içinde bulunan herhangi bir yerin bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybedip kaybetmediğinin belirlenememesinin yattığını belirtti.
-ORMAN SINIRLARI DIŞINA ÇIKARILAN ARAZİLER MERA OLARAK KULLANILABİLİR-
Orman sınırları dışına çıkarılan alanların ilgili yörenin orman köylüsüne ve kooperatiflerine bedelsiz bırakılarak bu tür arazilerin tarım için bir kazanç olarak değerlendirilmesi gerektiğini bildiren Bayraktar, şöyle devam etti:
“Bu arazileri, bitkisel üretim için kullanılmasa dahi, hayvancılığın geliştirilmesi için mera olarak kullanmak mümkündür. Bu nedenle bu alanların, tarım alanı veya mera alanı olarak kullandırılmasının tarımımıza kalıcı bir fayda sağlayacağı kuşkusuzdur.
Orman içi ve civarı köylerdeki çiftçilerin gelir düzeyleri düşmüş, buna karşılık alternatif gelir kaynakları geliştirilememiştir. Söz konusu orman alanlarının orman içi ve orman bitişiğinde yaşayan insanlara tahsis edilmemesi halinde, orman alanlarına yönelik tahribatların oluşacağı, kaçınılmaz bir durum olarak karşımıza çıkacaktır. Orman vasfını yitirmiş arazilerde yıllardan beri üretim yapan çiftçiler, hiçbir destekten yararlanmadan zor şartlarda üretim yapmaya devam etmektedirler. Dedelerinin dahi bu alanda üretim yaptıkları gerçeği unutulmamalıdır. Bu araziler rayiç bedel üzerinden değil, tarım arazisi olarak değerlendirilerek, uzun vadeli krediyle hak sahiplerine devredilmelidir. Tarımsal amaçlar için orman sınırlarına çıkarılan ve çiftçilere bırakılacak bu tür araziler tarım için bir kazançtır; çiftçilerimize, tarımımıza kalıcı ve etkin bir fayda sağlayacaktır.”
Bayraktar, ayrıca, bu yasayla devlet-millet kaynaşması ve barışının temin edileceğini kaydetti.