Sütte üretici ve tüketici kazıklanıyor. Üreticiden kilosu 20-30 kuruşa alınan çiğ sütün, marketlerde kilosu en düşük 1,5 TL ' den piyasaya sunuluyor. Yüzde 500 farkın mağdurları ise üretici ve tüketici...
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı ve tarım ekonomisi profesörü Haydar Şengül, üreticiden kilosu 20-30 kuruşa alınan çiğ sütün, marketlerde kilosu en düşük 1,5 TL ' den piyasaya sunulduğuna dikkat çekerek, önlem alınmadığı takdirde yetiştiricilerin sığırlarını kesmeye devam edeceğini, tüketicinin de daha yüksek fiyatlarla süt içmek zorunda kalacağını bildirdi. Prof. Dr. Şengül, yaptığı açıklamada, süt ve süt ürünlerinin toplam gıda sanayisi içindeki payının yaklaşık yüzde 16 olduğunu ve Türkiye ' de yılda yaklaşık 15 milyon ton süt üretimi gerçekleştiğini bildirdi. Türkiye ' nin süt üretiminde dünyanın sayılı ülkeleri arasında bulunmasına rağmen üreticinin de tüketicinin de mutlu olmadığını ifade eden Şengül, ' ' Çünkü, üreticinin elinden kilosu 30-40 kuruşa çıkan çiğ süt, tesislerde işlendikten sonra marketlerde kilosu 1,5 TL ' den aşağıya düşmüyor ' ' dedi. Şengül, sütün protein değeri zenginliğine ve özellikle çocuk gelişimindeki etkilerine dikkati çekerek, bu üründen tüketiciyi mahrum bırakmamak gerektiğini, aksi taktirde Türkiye ' de sadece bir sektörün değil sağlıklı beslenmenin da yara alacağını ifade etti. Üreticinin masraflarını bile karşılayamadığını, son 6 yılda yem maliyetleri birkaç katı artmasına rağmen süt fiyatlarının aynı kaldığını belirten Şengül, şunları kaydetti: ' ' Küçük üretici örgütsüz. Ancak, buna karşın süt işleme tesisleri, aralarında anlaşarak fiyatları düşük tutmayı başarıyor. Üretici, biyolojik özelliği nedeniyle fazla bekletme şansı bulunmayan sütü elinden çıkarma uğruna ne verilirse razı oluyor. Yem maliyetleri karşısında zarara daha fazla dayanamayan üretici süt veren ineklerini mezbaha yoluna sürüyor. İneklerini birer birer et olarak değerlendirip günü kurtarmaya çalışıyor. Geçimini süt hayvancılığıyla sağlayan binlerce kişi, işsiz ve aşsız kalma tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor. ' ' HÜKÜMET POLİTİKASI Şengül, son dönemlerde Tarım ve Köyişleri Bakanlığının hayvancılığı destekleme adına birtakım girişimlerde bulunduğunu ifade ederek, ' ' Özellikle küçük aile işletmeleri şeklinde yapılan süt sığırcılığı yüz güldürecek gibi göründü. Verilen teşvikler sayesinde büyük işletmeler de kuruldu. Ancak, ilk üreticinin eline geçen paranın sürekli azalması karşısında müdahale yapılmaması, üretileni satılamaz hele getirdi. Bu konuda acilen hükümet politikası oluşturulmalı ' ' dedi. Öncelikle üreticinin para kazanabilmesi için başta yem olmak üzere girdi maliyetlerinin düşürülmesi gerektiğini savunan Şengül, şöyle devam etti: ' ' Süt ürünleri fiyatlarının bu düşüşünü önlemek için en azından kısa dönemde süt talebini artırıcı çalışmalar yapılabilir. 20-30 kuruşluk çiğ süt tüketiciye 1,60-1,70 ' den ulaşmamalı. Sanayici, bu fiyat farkının nereden geldiğini açıklamalıdır. Çünkü, Avrupa ülkelerinde çiğ süt ile pastörize edilmiş süt arasında en fazla 1-1,5 katı fark bulunmaktadır. Önlem alınmaması durumunda yetiştiriciler süt sığırlarını kesmeye devam edecek, tüketici de bugünden daha fazla yüksek fiyatlarla süt içmek zorunda kalacak. ' '
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı ve tarım ekonomisi profesörü Haydar Şengül, üreticiden kilosu 20-30 kuruşa alınan çiğ sütün, marketlerde kilosu en düşük 1,5 TL ' den piyasaya sunulduğuna dikkat çekerek, önlem alınmadığı takdirde yetiştiricilerin sığırlarını kesmeye devam edeceğini, tüketicinin de daha yüksek fiyatlarla süt içmek zorunda kalacağını bildirdi. Prof. Dr. Şengül, yaptığı açıklamada, süt ve süt ürünlerinin toplam gıda sanayisi içindeki payının yaklaşık yüzde 16 olduğunu ve Türkiye ' de yılda yaklaşık 15 milyon ton süt üretimi gerçekleştiğini bildirdi. Türkiye ' nin süt üretiminde dünyanın sayılı ülkeleri arasında bulunmasına rağmen üreticinin de tüketicinin de mutlu olmadığını ifade eden Şengül, ' ' Çünkü, üreticinin elinden kilosu 30-40 kuruşa çıkan çiğ süt, tesislerde işlendikten sonra marketlerde kilosu 1,5 TL ' den aşağıya düşmüyor ' ' dedi. Şengül, sütün protein değeri zenginliğine ve özellikle çocuk gelişimindeki etkilerine dikkati çekerek, bu üründen tüketiciyi mahrum bırakmamak gerektiğini, aksi taktirde Türkiye ' de sadece bir sektörün değil sağlıklı beslenmenin da yara alacağını ifade etti. Üreticinin masraflarını bile karşılayamadığını, son 6 yılda yem maliyetleri birkaç katı artmasına rağmen süt fiyatlarının aynı kaldığını belirten Şengül, şunları kaydetti: ' ' Küçük üretici örgütsüz. Ancak, buna karşın süt işleme tesisleri, aralarında anlaşarak fiyatları düşük tutmayı başarıyor. Üretici, biyolojik özelliği nedeniyle fazla bekletme şansı bulunmayan sütü elinden çıkarma uğruna ne verilirse razı oluyor. Yem maliyetleri karşısında zarara daha fazla dayanamayan üretici süt veren ineklerini mezbaha yoluna sürüyor. İneklerini birer birer et olarak değerlendirip günü kurtarmaya çalışıyor. Geçimini süt hayvancılığıyla sağlayan binlerce kişi, işsiz ve aşsız kalma tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor. ' ' HÜKÜMET POLİTİKASI Şengül, son dönemlerde Tarım ve Köyişleri Bakanlığının hayvancılığı destekleme adına birtakım girişimlerde bulunduğunu ifade ederek, ' ' Özellikle küçük aile işletmeleri şeklinde yapılan süt sığırcılığı yüz güldürecek gibi göründü. Verilen teşvikler sayesinde büyük işletmeler de kuruldu. Ancak, ilk üreticinin eline geçen paranın sürekli azalması karşısında müdahale yapılmaması, üretileni satılamaz hele getirdi. Bu konuda acilen hükümet politikası oluşturulmalı ' ' dedi. Öncelikle üreticinin para kazanabilmesi için başta yem olmak üzere girdi maliyetlerinin düşürülmesi gerektiğini savunan Şengül, şöyle devam etti: ' ' Süt ürünleri fiyatlarının bu düşüşünü önlemek için en azından kısa dönemde süt talebini artırıcı çalışmalar yapılabilir. 20-30 kuruşluk çiğ süt tüketiciye 1,60-1,70 ' den ulaşmamalı. Sanayici, bu fiyat farkının nereden geldiğini açıklamalıdır. Çünkü, Avrupa ülkelerinde çiğ süt ile pastörize edilmiş süt arasında en fazla 1-1,5 katı fark bulunmaktadır. Önlem alınmaması durumunda yetiştiriciler süt sığırlarını kesmeye devam edecek, tüketici de bugünden daha fazla yüksek fiyatlarla süt içmek zorunda kalacak. ' '