Süt ithalatı
Kayıt : 30 Eylül 2014
Yazan : Ali Ekber Yıldırım Kategori : Gıda, Hayvancılık
Hayvancılıkta ithalat zincirinin son halkası süt. Tarımda Avrupanın lideri, dünyanın 7.büyük ülkesi olmakla övünen Türkiye, damızlıktan besiliğe, büyük baştan küçük başa, hatta kurbanlık hayvanı bile ithal ediyor. İthal hayvanları beslemek için yılda 7 milyon ton yem hammaddesi ithal etmek için 3 milyar dolar ödüyor.Hayvancılığa en fazla desteği vermekle övünüyor. Yalan değil, yılda 3 milyar lira destek, bir o kadar da hibe ve kredi sağlıyor. Yetmiyor, saman ithal ediyor, et ithal ediyor.Sırada zincirin son halkası olan süt ithalatı var.
Süt ithalatı nereden ve nasıl yapılacak?
Ulusal Süt Konseyi Başkanı Harun Çallının verdiği bilgiye göre, süt sanayicileri Rusyaya peynir ihraç etmek için dünyanın öbür ucundaki Amerikadan, Avustralya ve Yeni Zelandadan süt ithal edecek. Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında getirilecek süt, işlenerek peynir yapılacak ve Rusyaya ihraç edilecek.
Süt sektörüne yönelik bilgi kirliliğini önlemek ve gerçekleri anlatmak üzere bir grup gazeteciyi Denizliye davet eden Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Derneği Başkanı ve Ulusal Süt Konseyi Başkanı Harun Çallının gazetelere yansıyan açıklamalarına göre Rusyaya ihracatın 15 Ekim itibariyle başlaması planlanıyor.
Harun Çallı, Türk firmalarının Rusya pazarında yer edinebilmek için, bu ülkeye yaptığı süt ve süt ürünleri ihracatı kadar, Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında süt ithalatına izin verilmesi de büyük önem taşıyor. Çallının sözleri özetle şöyle: Biz Rusya pazarının bütün ihtiyaçlarını zaten karşılayamayız. Bu pazarın yüzde 5′ine bile razıyız. Rusyanın Amerika ve Avrupa Birliğine uzun bir süre sırtını döneceğini düşünmüyorum. Önemli olan onlar kucaklaşmadan bizim Rusya pazarından istediğimiz payı alabilmemiz.Bu noktada sadece ihracatta kullanılmak üzere hammadde ithalatını kapsayan Dahilde İşleme Rejimi (DİR) uygulamasına Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı izin vereceğini açıkladı. Halen Türkiyede süt ithal edilemiyor. Yurtiçi ithalata açılmaz zaten. Eğer Türkiyede üretilen süt miktarı ihraç ettiğimiz ürünler için yeterli olmaz ise çiğ süt ithal edebileceğiz. Bu alanda Yeni Zelanda, Amerika ve Avustralya öne çıkıyor.
Dahilde İşleme Rejimi kapsamında ithal edilen ürünlerin iç piyasayı olumsuz etkilediği, yerli üretime büyük zarar verdiği biliniyor. Geçmişte buğdayda, mısırda ve diğer bir çok üründe yaşandı. Gümrüksüz olarak ucuza ithal edilen ürün iç piyasaya yüksek fiyatla satılarak haksız kazanç elde ediliyor. Bunun son örneği bitkisel yağda yaşanıyor. Dahilde İşleme Rejimi kapsamında ithal edilen binlerce ton yağ Suriye ve Iraka ihraç edilmiş gösterilerek iç piyasaya sunuluyor. Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği, Trakya Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği her fırsatta bu haksızlığı dile getiriyor.
Hiç kuşkunuz olmasın sütte de böyle olacak. Kurallara uygun ithalat yaparak işledikten sonra ihraç edenler olacağı gibi, ithal sütü iç piyasaya satanlar da olacaktır.
Bu kapsamda yapılacak süt veya süt tozu ithalatı iç piyasada çiğ süt fiyatını baskı altına alarak yerli üretime büyük bir darbe vuracak.
Son dönemde çiğ süt fiyatı biraz arttı. Bu artışı frenlemek için şimdi ithalat gündeme getiriliyor. Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı uygulamaları ile üreticiden yana değil sanayiciden yana tavır alıyor.
Bakanlık, soğuk süte litre başına 6 kuruş, sıcak süte 4 kuruş destekleme primi uygulayacağını sektöre duyurmuştu. Çiğ süt fiyatı biraz artınca önce bu primi ödememek için nabız yokladı. Damızlık birlikleri ve süt üretici birlikleri icmalleri hazırladıklarını ve ilan ettiklerini bildirince bu kez prim düşürüldü. Bayramdan sonra ödenmesi beklenen süt destekleme primi soğuk sütte 5 kuruşa, sıcak sütte 3 kuruşa düşürüldü. Bir sonraki dönemde primin ödenip ödenmeyeceği ise belli değil. Bakanlık her an kaldırabilir.
Ayrıca dünyada 80′i aşkın ülkede uygulanan okul sütü programı da yine askıya alındı. İkinci yarıyılda uygulanması için çalışmalar yapılıyor. İlköğretimdeki öğrencilere haftanın 3 günü süt dağıtımı için velilerden talep toplanıyor. Velilere gönderilen talep fişi ile kaç öğrencinin süt programından yararlanacağı belirleniyor. En erken Şubat ayında okul sütü programı başlayacak.
Diğer tarafta uzun yıllar süt tozu ithal eden Türkiye, bakanlığın verdiği destek ve dünyada süt tozu fiyatlarının yüksek seyretmesi ile ihracata dönüştü. Türkiye bir yandan süt ve süt tozu ithalatına hazırlanırken bir yandan da devlet destekli olarak süt tozu ihraç ediyor.
Süt tozu ihraç edilirken neden ithalat gündeme getiriliyor?
Rusyaya ihraç edilecek peynirin imalatında kullanılacak kadar sütümüz yok mu?
Daha düne kadar sanayiciler süt çok fazla, alamıyoruz. Okul sütü projesi uygulansın. Bedava süt dağıtılsın diyorlardı.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre süt üretimi 18.5 milyon ton. Bunun sadece 8 milyon tonu sanayide değerlendiriliyor. Kalan 10 milyon ton süt ne oluyor?
Süt ithalatı yapılacağına bu 10.5 milyon ton süt kaliteli hale getirilemez mi?
Özetle, Türkiye, tarım alanları boş dururken, ziraat mühendisleri, veteriner hekimler iş ararken, köyler boşalırken, köylüler kentli yapılırken bir yandan da etten süte, inekten kuzuya, ottan samana her şeyi ithal ediyor.Yerli olan bir bakanımız birde bakanlığımız kaldı. Onlar da ülkeye yabancı.
Kayıt : 30 Eylül 2014
Yazan : Ali Ekber Yıldırım Kategori : Gıda, Hayvancılık
Hayvancılıkta ithalat zincirinin son halkası süt. Tarımda Avrupanın lideri, dünyanın 7.büyük ülkesi olmakla övünen Türkiye, damızlıktan besiliğe, büyük baştan küçük başa, hatta kurbanlık hayvanı bile ithal ediyor. İthal hayvanları beslemek için yılda 7 milyon ton yem hammaddesi ithal etmek için 3 milyar dolar ödüyor.Hayvancılığa en fazla desteği vermekle övünüyor. Yalan değil, yılda 3 milyar lira destek, bir o kadar da hibe ve kredi sağlıyor. Yetmiyor, saman ithal ediyor, et ithal ediyor.Sırada zincirin son halkası olan süt ithalatı var.
Süt ithalatı nereden ve nasıl yapılacak?
Ulusal Süt Konseyi Başkanı Harun Çallının verdiği bilgiye göre, süt sanayicileri Rusyaya peynir ihraç etmek için dünyanın öbür ucundaki Amerikadan, Avustralya ve Yeni Zelandadan süt ithal edecek. Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında getirilecek süt, işlenerek peynir yapılacak ve Rusyaya ihraç edilecek.
Süt sektörüne yönelik bilgi kirliliğini önlemek ve gerçekleri anlatmak üzere bir grup gazeteciyi Denizliye davet eden Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Derneği Başkanı ve Ulusal Süt Konseyi Başkanı Harun Çallının gazetelere yansıyan açıklamalarına göre Rusyaya ihracatın 15 Ekim itibariyle başlaması planlanıyor.
Harun Çallı, Türk firmalarının Rusya pazarında yer edinebilmek için, bu ülkeye yaptığı süt ve süt ürünleri ihracatı kadar, Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında süt ithalatına izin verilmesi de büyük önem taşıyor. Çallının sözleri özetle şöyle: Biz Rusya pazarının bütün ihtiyaçlarını zaten karşılayamayız. Bu pazarın yüzde 5′ine bile razıyız. Rusyanın Amerika ve Avrupa Birliğine uzun bir süre sırtını döneceğini düşünmüyorum. Önemli olan onlar kucaklaşmadan bizim Rusya pazarından istediğimiz payı alabilmemiz.Bu noktada sadece ihracatta kullanılmak üzere hammadde ithalatını kapsayan Dahilde İşleme Rejimi (DİR) uygulamasına Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı izin vereceğini açıkladı. Halen Türkiyede süt ithal edilemiyor. Yurtiçi ithalata açılmaz zaten. Eğer Türkiyede üretilen süt miktarı ihraç ettiğimiz ürünler için yeterli olmaz ise çiğ süt ithal edebileceğiz. Bu alanda Yeni Zelanda, Amerika ve Avustralya öne çıkıyor.
Dahilde İşleme Rejimi kapsamında ithal edilen ürünlerin iç piyasayı olumsuz etkilediği, yerli üretime büyük zarar verdiği biliniyor. Geçmişte buğdayda, mısırda ve diğer bir çok üründe yaşandı. Gümrüksüz olarak ucuza ithal edilen ürün iç piyasaya yüksek fiyatla satılarak haksız kazanç elde ediliyor. Bunun son örneği bitkisel yağda yaşanıyor. Dahilde İşleme Rejimi kapsamında ithal edilen binlerce ton yağ Suriye ve Iraka ihraç edilmiş gösterilerek iç piyasaya sunuluyor. Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği, Trakya Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği her fırsatta bu haksızlığı dile getiriyor.
Hiç kuşkunuz olmasın sütte de böyle olacak. Kurallara uygun ithalat yaparak işledikten sonra ihraç edenler olacağı gibi, ithal sütü iç piyasaya satanlar da olacaktır.
Bu kapsamda yapılacak süt veya süt tozu ithalatı iç piyasada çiğ süt fiyatını baskı altına alarak yerli üretime büyük bir darbe vuracak.
Son dönemde çiğ süt fiyatı biraz arttı. Bu artışı frenlemek için şimdi ithalat gündeme getiriliyor. Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı uygulamaları ile üreticiden yana değil sanayiciden yana tavır alıyor.
Bakanlık, soğuk süte litre başına 6 kuruş, sıcak süte 4 kuruş destekleme primi uygulayacağını sektöre duyurmuştu. Çiğ süt fiyatı biraz artınca önce bu primi ödememek için nabız yokladı. Damızlık birlikleri ve süt üretici birlikleri icmalleri hazırladıklarını ve ilan ettiklerini bildirince bu kez prim düşürüldü. Bayramdan sonra ödenmesi beklenen süt destekleme primi soğuk sütte 5 kuruşa, sıcak sütte 3 kuruşa düşürüldü. Bir sonraki dönemde primin ödenip ödenmeyeceği ise belli değil. Bakanlık her an kaldırabilir.
Ayrıca dünyada 80′i aşkın ülkede uygulanan okul sütü programı da yine askıya alındı. İkinci yarıyılda uygulanması için çalışmalar yapılıyor. İlköğretimdeki öğrencilere haftanın 3 günü süt dağıtımı için velilerden talep toplanıyor. Velilere gönderilen talep fişi ile kaç öğrencinin süt programından yararlanacağı belirleniyor. En erken Şubat ayında okul sütü programı başlayacak.
Diğer tarafta uzun yıllar süt tozu ithal eden Türkiye, bakanlığın verdiği destek ve dünyada süt tozu fiyatlarının yüksek seyretmesi ile ihracata dönüştü. Türkiye bir yandan süt ve süt tozu ithalatına hazırlanırken bir yandan da devlet destekli olarak süt tozu ihraç ediyor.
Süt tozu ihraç edilirken neden ithalat gündeme getiriliyor?
Rusyaya ihraç edilecek peynirin imalatında kullanılacak kadar sütümüz yok mu?
Daha düne kadar sanayiciler süt çok fazla, alamıyoruz. Okul sütü projesi uygulansın. Bedava süt dağıtılsın diyorlardı.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre süt üretimi 18.5 milyon ton. Bunun sadece 8 milyon tonu sanayide değerlendiriliyor. Kalan 10 milyon ton süt ne oluyor?
Süt ithalatı yapılacağına bu 10.5 milyon ton süt kaliteli hale getirilemez mi?
Özetle, Türkiye, tarım alanları boş dururken, ziraat mühendisleri, veteriner hekimler iş ararken, köyler boşalırken, köylüler kentli yapılırken bir yandan da etten süte, inekten kuzuya, ottan samana her şeyi ithal ediyor.Yerli olan bir bakanımız birde bakanlığımız kaldı. Onlar da ülkeye yabancı.