Soğuk geçen hububat ekim döneminin yanı sıra nisan ayının da soğuk ve elverişsiz geçmesinin özellikle arpa ve buğday üretiminde yüzde 50 ' lere varan oranda verim kaybına neden olduğu bildirildi.
Dört mevsimin yaşandığı Türkiye’de, iç bölgelere göre daha sıcak iklime sahip sahil kenarlarında hububat hasadı başladı. Çukurova, Ege ve Trakya bölgesinde çiftçi bu seneden umutlu. Ancak iç bölgelerde çiftçinin yüzü gülmüyor. Buğday ve arpanın toprakla buluşturulduğu eylül - ekim - kasım aylarının soğuk geçmesi, tohumların çimlenerek köklenmesine engel oldu.
Bu nedenle ilkbaharla birlikte toprağın üstüne çıkan filizlerin sayısı toprağa atılan tohumla doğru orantılı olmadı. Bu yüzden yaz ayları ile birlikte bölge genelinde az sayıda tohum başağa durdu. Onların da boyu kısa, başakları küçük ve cılız kaldı. Ürününün soğuklardan etkilendiğini anlayan çok sayıda çiftçi ise ilkbaharda tarlasını sürerek yeniden ekti. Ancak bu da nisan ayının kurak geçmesi nedeniyle riski düşürmeye yetmedi.
Meteoroloji verilerine göre Kayseri ve civarında metrekareye 4,9 milimetre nisan yağmuru düşerken bu oran aynı döneme ait 57,2 milimetre olan uzun yıllar ortalamasının çok altında kaldı. Tüm bu olumsuzlukların sonucunda bu sene bölgede özellikle arpa üretiminde yüzde 50 ürün kaybı bekleniyor.
Buğday üretiminde ise uzun yıllar ortalamasına göre yüzde 30’lar civarında düşüş olacağı tahmin ediliyor. Çiftçiler ve ziraat uzmanlarına göre ürün kaybının yanı sıra kalitenin düşeceği ve bitki boyları küçük kaldığı için saman sıkıntısının da yaşanacağı uyarısında bulunuldu.
Umudunu tarladaki ürüne bağlayan çiftçi şimdi kara kara düşünüyor. Kayseri’nin Bünyan ilçesine bağlı İğdecik köyünde 200 dönüm ekili alanı bulunan Saim Arslan, kuraklığın tarladaki ürünü olumsuz etkilediğini söyledi. Arslan, “Önceki yıllarda ortalama 50-55 ton ürün elde ediyorduk. Bu sene ise 10-15 ton ya çıkar ya çıkmaz” diyerek soğuk ve kuraklığın tarlalara yansımasını özetledi. Köydeki bütün çiftçilerin tarlasının aynı durumda olduğunu belirten Arslan, özellikle arpa üretiminde çok büyük düşüş beklediklerini kaydetti.
İç bölgelerde genelde kuru tarım yapıldığını belirten Erciyes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Elemanı Doç. Dr. Taner Akar da üretim için eylül – ekim ile nisan - mayıs yağışlarının çok önemli olduğunu söyledi. Bu sene son yılların en uzun ve en soğuk kışının yaşandığını belirten Akar, “Sonbaharda çimlenmesi gereken tohumlar mart sonunda ancak çimlendi. İlkbaharda tarlasını tekrar süren ve ikinci defa eken çok sayıda çiftçi oldu.” dedi.
Ekim sezonunun soğuk geçmesi nedeniyle bitki köklerinin çimlenmediğini ve gelişemediğini kaydeden Akar, “Kök gelişemediği için bitki beslenemedi, yeterince boylanamadı ve daneler cılız kaldı. Ekin ve arpa boyları, hasat biçerdöverle yapılamayacak kadar küçük kaldı. Dolayısıyla çiftçi bu sene hem verim hem de kalite kaybıyla karşı karşıya kalacak” diye konuştu. Doç. Dr. Taner Akar, hububatta verim ve kalitenin düşük olacağı tahminlerinin, ürünün satış fiyatını ise arttıracağını sözlerine ekledi.
KAYSERİi (CİHAN)
Ekleme Tarihi
11.06.2012
Dört mevsimin yaşandığı Türkiye’de, iç bölgelere göre daha sıcak iklime sahip sahil kenarlarında hububat hasadı başladı. Çukurova, Ege ve Trakya bölgesinde çiftçi bu seneden umutlu. Ancak iç bölgelerde çiftçinin yüzü gülmüyor. Buğday ve arpanın toprakla buluşturulduğu eylül - ekim - kasım aylarının soğuk geçmesi, tohumların çimlenerek köklenmesine engel oldu.
Bu nedenle ilkbaharla birlikte toprağın üstüne çıkan filizlerin sayısı toprağa atılan tohumla doğru orantılı olmadı. Bu yüzden yaz ayları ile birlikte bölge genelinde az sayıda tohum başağa durdu. Onların da boyu kısa, başakları küçük ve cılız kaldı. Ürününün soğuklardan etkilendiğini anlayan çok sayıda çiftçi ise ilkbaharda tarlasını sürerek yeniden ekti. Ancak bu da nisan ayının kurak geçmesi nedeniyle riski düşürmeye yetmedi.
Meteoroloji verilerine göre Kayseri ve civarında metrekareye 4,9 milimetre nisan yağmuru düşerken bu oran aynı döneme ait 57,2 milimetre olan uzun yıllar ortalamasının çok altında kaldı. Tüm bu olumsuzlukların sonucunda bu sene bölgede özellikle arpa üretiminde yüzde 50 ürün kaybı bekleniyor.
Buğday üretiminde ise uzun yıllar ortalamasına göre yüzde 30’lar civarında düşüş olacağı tahmin ediliyor. Çiftçiler ve ziraat uzmanlarına göre ürün kaybının yanı sıra kalitenin düşeceği ve bitki boyları küçük kaldığı için saman sıkıntısının da yaşanacağı uyarısında bulunuldu.
Umudunu tarladaki ürüne bağlayan çiftçi şimdi kara kara düşünüyor. Kayseri’nin Bünyan ilçesine bağlı İğdecik köyünde 200 dönüm ekili alanı bulunan Saim Arslan, kuraklığın tarladaki ürünü olumsuz etkilediğini söyledi. Arslan, “Önceki yıllarda ortalama 50-55 ton ürün elde ediyorduk. Bu sene ise 10-15 ton ya çıkar ya çıkmaz” diyerek soğuk ve kuraklığın tarlalara yansımasını özetledi. Köydeki bütün çiftçilerin tarlasının aynı durumda olduğunu belirten Arslan, özellikle arpa üretiminde çok büyük düşüş beklediklerini kaydetti.
İç bölgelerde genelde kuru tarım yapıldığını belirten Erciyes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Elemanı Doç. Dr. Taner Akar da üretim için eylül – ekim ile nisan - mayıs yağışlarının çok önemli olduğunu söyledi. Bu sene son yılların en uzun ve en soğuk kışının yaşandığını belirten Akar, “Sonbaharda çimlenmesi gereken tohumlar mart sonunda ancak çimlendi. İlkbaharda tarlasını tekrar süren ve ikinci defa eken çok sayıda çiftçi oldu.” dedi.
Ekim sezonunun soğuk geçmesi nedeniyle bitki köklerinin çimlenmediğini ve gelişemediğini kaydeden Akar, “Kök gelişemediği için bitki beslenemedi, yeterince boylanamadı ve daneler cılız kaldı. Ekin ve arpa boyları, hasat biçerdöverle yapılamayacak kadar küçük kaldı. Dolayısıyla çiftçi bu sene hem verim hem de kalite kaybıyla karşı karşıya kalacak” diye konuştu. Doç. Dr. Taner Akar, hububatta verim ve kalitenin düşük olacağı tahminlerinin, ürünün satış fiyatını ise arttıracağını sözlerine ekledi.
KAYSERİi (CİHAN)
Ekleme Tarihi
11.06.2012
