Dünyada gıda fiyatları düşüş trendindeyken, Türkiyede üreticiden ucuza çıkan meyve sebze, market-pazar tezgahlarında 6 katı fiyata satılıyor.
Tarladan rafa uzanan sürecin kurbanı tüketici oluyor
Gıda fiyatlarında üretici ve tüketici arasındaki fiyat farkı açılmaya devam ediyor. Aradaki makas, üreticide ürün uygun fiyata bile olsa tüketici lehine daralmıyor. Gıda ürünleri, market tezgahlarına gelene kadar komisyoncudan hale, markete kadar kat be kat artıyor.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiyede üreticinin ekonomik örgütlenmesinin yetersizliğinden dolayı, çiftçinin ürettiği üründe yeterince söz sahibi olamadığını, tarladan markete uzun bir pazarlama zinciri oluştuğunu dile getirdi. Bayraktar, ortaya çıkan durumdan üreticinin de tüketicinin de zarar gördüğünü söyledi.
Sorun çözülemiyor
Bayraktar, bunların bir neticesi olarak üretici ve market fiyatları arasında 5-6 kata varan fark oluştuğunu, bu sorunun bir türlü çözülemediğini vurguladı. Ocak ayında üretici-market arasındaki fiyat farkının ise maydanozda yüzde 341i bulduğunu belirten Bayraktar, Maydanozdan sonra fiyat farkı sırasıyla portakalda yüzde 324, kuru incirde yüzde 284, kuru kayısıda ise yüzde 260, patateste 206, sütte yüzde 194, elmada yüzde 188, havuçta yüzde 184 oldu. Maydanoz 4.4 kat, portakal 4.2 kat, patates 3 kat, süt ve elma 2.9 kat fazla fiyatla tüketiciye satılıyor dedi.
Aracı Köşeyi Dönüyor
Tüketicinin 1 liraya aldığı maydanozun üreticide 27 kuruş olduğunu gösteren TZOB verilerinde, üreticide 50 kuruş olan portakalın markette 2-3 liraya, 7 lira olan kuru incirin 27-30 liraya satıldığı görülüyor. 9 lira olan kuru kayısı 32 liraya, 66 kuruş olan patates 2 liraya tüketicinin sofrasına geliyor. Bayraktar, Bu mağduriyeti gidermek için üretici ile tüketici buluşturulmalıdır dedi.
Ocakta market fiyatlarında kuru kayısı, kuru incir ve sütte değişim görülmezken, fiyat düşüşünün yüzde 5.15 ile en fazla portakalda gerçekleştiğini bildiren Şemsi Bayraktar, markette en fazla fiyat artışının ise yüzde 47.90 ile mandalinada görüldüğünü anlattı.
UZMAN NE DEDİ
Ortada büyük bir kâr oyunu var...
Tarım uzmanı Ali Ekber Yıldırım, bu dönem özellikle sebze-meyvede fiyat artışının mevsim normali olduğunu belirtti, ancak gıda fiyatlarının Türkiyede önlenemez bir artış içinde olduğunu dile getirdi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelikin özellikle ekmek fiyatları üzerindeki zamma yönelik tepkisini ve Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçının enflasyon üzerindeki gıda baskısı örneğini hatırlatan Yıldırım, Dünyada çiftçiler gıda fiyatları düşüyor, ucuza ürün satıyorlar diye eylem yapıyor. Bizde de üreticide fiyat düşük ama nereye gittiği belli olmayan büyük bir kâr var dedi.
Yıldırım, aracılar ve marketlere yönelik denetimlerin uygulanabilir olması ve cezaların etkin hale getirilmesi gerektiğini dile getirdi.
Depo sorununa dikkat
Üreticinin tarladan toplayıp aynı anda sattığı ürünlerin üç kuruşa satıldığını anlatan Yıldırım, bu ürünlerin stoklandığını ve üreticinin elinde mal bittiğinde piyasaya sürüldüğüne dikkat çekti. Fiyat artışını stoğa bağlayan Yıldırım, Üretici elinde kalır diye korkuyor, ya da borcu var, malı satıp onu ödeyecek o yüzden elinde tutamıyor. Aynı anda arza girince çok ucuz oluyor. Üreticiye depo sunulmalı. Bu, serbest piyasaya müdahale değildir, gıdaya her zaman müdahale olabilir dedi.
HALCİ NE DEDİ
Sadece % 8 kazanıyoruz
İstanbul Hali komisyoncularından Yılmaz Karadağ, masraflar ve vergi yükleri nedeniyle sanıldığı gibi iyi paralar kazanmadıklarını ifade etti. Karadağ, Yenilenen hal kanunuyla vergiler ve maliyetler arttı. Mesela domates 1 liraya da 2 liraya da alınıyor, taşra marketinde 50 kuruş eklenip satılıyor, buralarda 3-5 lira eklenip satılıyor. Buna biz bir şey yapamayız. Bizim tek kazancımız o günkü fiyatla malı kaça sattıysak yüzde 8ini almak. Bir hal için Belediye vergi, kira bedeli, sandık kaplanan yerlerin kirası, işçiler, elektrik, su giderlerimiz de var diye konuştu.
Komisyoncu zincirini azaltmaya yönelik 2012de kanun çıkarılmıştı. Kanunla kayıt dışı çalışan aracıların ortadan kaldırılması hedeflendi. Bu sayede taze meyve ve sebze fiyatlarının düşmesi bekleniyordu. Ancak perakende fiyatların düşmesinde bir etkisi gözlenmedi.